açıköğretimden üniversite okumak

evden çıkamayan bizler için güzel bir seçenek.

birçok bölümde örgün okumaktan hiçbir farkı yoktur lakin memleket örgün okuyorum diyerek açık öğretim okuyanlarla dolu. bu hoş değil.

40 yaşındayım, içimde ukde kalan okumak aşkını açıköğretim fakültesi ile tamamlıyorum, online dersler, notlar, özetler sistemin her kolaylığı sağlıyor oluşu da mükemmel, çalışanlar ve zamanı kısıtlı olanlar için ideal bir sistem.

mümkansız.

gereksiz dir zaten univesite sinavlarinda barajda kalkti kalkmasada pek kaliteli bir egitim yoktu ama simdi daha beter olacak nadirattan ogrenmeye meraki olan kisiler burda bir temel alip kendini sonrada gelistirmis bilgi ve becerilerini ilerletmistir

kendine bir şey katmak isteyen, ciddiyetle devam eden kişi hem örgün öğretimden hem de açık öğretimden fayda sağlar. tabii ki her bölümü açıktan okumak mümkün değil, özellikle uygulama alanları varsa. bununla birlikte, açık öğretim bitirip başarılı bir şekilde yüksek yapan kişiler var.
başka bir güzel yanı ise ikinci üniversite olarak kayıt olup, merak ettiğiniz ama okuma yapma fırsatı bulamadığınız alanları da tanıyabiliyorsunuz.
bir de nereden başladığınız önemli değil, nereye vardığınız ve yolunuzun güzelliği önemli. açık öğretim okuyor/mezunu olduğunuzu öğrenenlerin o sevimsiz tavırlarını boş verin.

hiç kolay olmayan bir durum birde 2 tane okumak daha beter.

öğrenci akbili alabimek için yapılan eylemdir.

bir elektrik-elektronik mühendisliği öğrencisi olarak bir süredir kafamı kurcalayan mesele. tamamen merak ettiğim için girmek istediğim iki bölüm var: iü auzef pols* veya iü auzef sosyoloji.

nereden başlamalı stresini ortadan kaldırabilecek bir kaç güzel bölümü var.
diploma için değil o alanda merakınızı gidermek, bilgilenmek, kendinizi geliştirmek için bence yararlı...

maaş için okurlar genelde bunu. emeklilik için. diploma olsun da ne olursa olsun gibi. çoğu ev ekonomisi işletme falan okur. sınav günü bir iki teste bakarlar çıkmış sorulara. ben de okudum ama imkanım olsaydı gidip gelmeli okul okurdum. uluslararası ilişkilere de dgs puanım yetiyordu. bir çok bölüme de. mecburen açık öğretim okudum sonra. bayağı da çalıştım normal sezonda bitirdim. şansa çoğu dersin çıkmış sorusu falan da yoktu. ama bayağı şey öğrendim tabi.
batılılar bu işi 90 yıl önce çözmüş.
medya üzerine okuduğum için satış medya reklam derken olaylar olaylar.

tüm dünyadaki felsefi akimlar avrupa'dan ve asya dan ortadoğu'dan çıkmış. bir tane felsefi akim amerika dan çıkmış. pragmatizm . her şeye fayda olarak bakmak. yani che yi al tişörte bas sat gibi.

ne diyor medya devi rupert murdoch bir ülke de iktidar güçlüyse kendi medyası varsa zaten siz ondan reklam geliri gelir pastadan pay az alırsınız. o yüzden muhalefet tarafında olacaksiniz. geriye kalan yuzde az olsa bile size gelir olarak diğer taraftan daha fazla olacaktır. eğer iktidarin medyası yoksa muhalif medya çoksa. o zaman iktidar tarafında olacaksiniz.
haha bir şeyler hatırlattı mı size.

market dizimi var sonra markette hangi ürün nereye dizilir. alışveriş merkezleri nasıl dükkan dükkan dizilir. pencereler nasıl olur.
veya reklam nasıl yapılır algı nasıl dizayn edilir.
bir de şirket kurulumu var.
en önemlisi de lobicilik. ülkelerde lobi faaliyetleri nasıl yapılır. medya iş adamları spor sanat dünyası.
umarım bunları bir tek ben okumamışımdir.
hatirlamiyorumdur. sonra deyince komplo teorisi onlarında içleri bosaltila bosaltila magazinlesti.
veya dünyayı bunlar yönetiyor deyince hadi lan diyorlar ya. ee böyle yönetirler. sen kadının saçını başını tartisiyorsun hala.

açık kapalı gidip gelmeli eğitim veya evden eğitim.
insan öğrenmek isterse taşa yazılsa okur bakar.
istemezse ne yaparsan yap.

bir de bu sınavlarda şey vardı yanlış doğruyu götürüyor. eskiden yokmuş o.
pandemi döneminde herkes kolay geçti tabi. sınavı internetten yaptılar ya. valla iyi denk geldi onlara.

adalet okuyorum oldukça zor bir bölüm ama online oldu en azından. seneye memur olma şansım var umarım olurum.

iki hafta sonra bunun için sınava gireceğim.
(bkz: yks)

üniversite dediğinin örgün eğitim vereni bile ülkemizde pek tırt olduğundan, oyalanmak için okunur diyeceğimdir. ben mesela sosyoloji okuyorum oyalanmak için.

iki üniversite (fakülte) bitirmiş biri olarak gerek görmem.

sıkıntıdan sosyoloji okuyarak yaptığım eylem. dizecem diplomaları duvara.

ilgi duyduğunuz alana dair anadolu üniversitesi kitap satıyor.
e-kitaplar da halka açılmıştı zaten.

kayıt kapıp sınavlara girmek çok boş iş.

eskiden ders kitapları fena değildi, sonra içinin boşaltıldığını gördüm tabii..
iktidar partisi istediği kişiyi görevden alıp yandaşa iş veriyor sonuçta.
yandaş niteliksiz eğitimciler de üniteleri komik ve alakasız şeylerle doldurabiliyor.
her alanda olduğu gibi burada da kalite düştü.
üzücü.

üniversite mezunuyum ben deyip iş beğenmeyenlerin birçoğu bu kategoride.