101.
"erkeğin aşkı, doygunluğa erdiği andan sonra gözle görülecek şekilde azalır. önüne çıkan her kadın, elde ettiği kadından daha çekici gelir ona."
bir de şeyi düşünüyorum; bu kadar çirkin olmasaydı da kadınlardan bu kadar nefret eder miydi acaba?
bir de şeyi düşünüyorum; bu kadar çirkin olmasaydı da kadınlardan bu kadar nefret eder miydi acaba?
devamını gör...
102.
schopenhauer gençken sarışın, mavi gözlü ve düzgün yüz hatlarına sahipti.
kendisini tanıyanlar, özellikle 20’li yaşlarının başında yakışıklı ve dikkat çekici bir beyefendi olduğunu yazıyorlar.
hatta annesinin, oğlunun yakışıklılığını fark edip “kadınlar sana meyledecek, dikkatli olmalısın” tarzında sözler ettiği aktarılır.
üniversite yıllarında weimar ve göttingen’de bulunduğu dönemde kadınlardan ilgi gördüğüne dair anekdotlar vardır.
annesinin edebî çevresinde salonlara girdiğinde, genç kadınlar onu yakışıklı bulsa da, schopenhauer’in soğuk, mesafeli, kibirli tavırları bu ilgiye cevap vermediğini göstermektedir.
biyografi yazarları onun özellikle kadınlara karşı duygusal yakınlık geliştirmekte zorlandığını söyler. çabuk sıkılan, alay eden bir karakterdir.
gençliğinde birkaç kısa gönül ilişkisi olduğu biliniyor (örneğin weimar’da bir genç kadınla flört ettiği aktarılır) fakat bunlar kalıcı olmuyor.
kadınlara karşı hem çekim hem de bir tür güvensizlik duyduğu için uzun süreli ilişki kuramıyor.
gençliğinde fiziksel olarak beğenilen bir erkek olmasına karşın karakteri bu cazibeyi gölgelemiş görünüyor.
bu yüzden “kadınların ilgi gösterdiği, ama schopenhauer’in bunu devam ettiremediği” bir gençlik portresi karşımıza çıkıyor.
adam iddia edildiği gibi çirkin filan değil.
kendisini tanıyanlar, özellikle 20’li yaşlarının başında yakışıklı ve dikkat çekici bir beyefendi olduğunu yazıyorlar.
hatta annesinin, oğlunun yakışıklılığını fark edip “kadınlar sana meyledecek, dikkatli olmalısın” tarzında sözler ettiği aktarılır.
üniversite yıllarında weimar ve göttingen’de bulunduğu dönemde kadınlardan ilgi gördüğüne dair anekdotlar vardır.
annesinin edebî çevresinde salonlara girdiğinde, genç kadınlar onu yakışıklı bulsa da, schopenhauer’in soğuk, mesafeli, kibirli tavırları bu ilgiye cevap vermediğini göstermektedir.
biyografi yazarları onun özellikle kadınlara karşı duygusal yakınlık geliştirmekte zorlandığını söyler. çabuk sıkılan, alay eden bir karakterdir.
gençliğinde birkaç kısa gönül ilişkisi olduğu biliniyor (örneğin weimar’da bir genç kadınla flört ettiği aktarılır) fakat bunlar kalıcı olmuyor.
kadınlara karşı hem çekim hem de bir tür güvensizlik duyduğu için uzun süreli ilişki kuramıyor.
gençliğinde fiziksel olarak beğenilen bir erkek olmasına karşın karakteri bu cazibeyi gölgelemiş görünüyor.
bu yüzden “kadınların ilgi gösterdiği, ama schopenhauer’in bunu devam ettiremediği” bir gençlik portresi karşımıza çıkıyor.
adam iddia edildiği gibi çirkin filan değil.

devamını gör...
103.
tarihte kayıtlara geçmiş ilk inceldir.
devamını gör...
104.
1860 yılında ölmüş birinin fikirlerini sadece ''cinsiyetçi ve kadın düşmanı'' olarak kötülemeye çalışan bir dünya yazarın arasından parıldayan iki veya üç tane bilgi veren entry var.
''acıdan doğan bilgelik'' gibi bir bakışı felsefeye getirmesinden, ''irade'' kavramı ile bugün entel cihangir sohbetlerinizde havasını attığınız ''bilinçdışı'' düşüncesininöncül fikirler sunduğundan
sanatı isteklerin acısından geçici bir kurtuluş olarak görerek ''escapism'' diye ağzınızı yaya yaya dillendirdiğiniz şeyin metafiziksel kurtuluş olarak dinlendirip farklı bir açıdan taa o zamandan yine öncü fikirlerini atmasından
''mitleid'' (acıma/empati) temelli bir ahlak yapısına göz kırpmasından ''başkasının acısını anlama'' gibi feminist hareketin bile kullandığı sloganların temelini atarak, ben merkezli ahlak anlayışının alternatifini hazırlamasından söz edebilecek, tartışabilecek bilgi birikimi olmayan bir sürü şeyin temellerini kökten değiştirmiş veya katkı sağlamış biri hakkında ezbere sözler dışında eleştiri getiremeyen yurdum entel, kültürlü, zeki ve ahlak timsali insanlarını görmek gözlerimi yaşartıyor.
hocam çok bilmiyorsanız arkadaşınızın arkadaşının sözleri ile burada bilgiçlik taslamayın, tasmanızı sıkarım ha.
bilgeliğin ''haz alınan'' eylemlerden uzak durarak ''acı'' verici ruhani ve mental süreçlere itilerek, kendini acı ile dönüştürmesi düşüncesinin tezahürü olarak kadını haz ve amaçtan saptırıcı bir unsur olarak düşünmesi ki 1860 yılında ölmüş...
döneminin çok ilerisinde düşünceleri dile getirmiş olmasının yanı sıra döneminin etkisi altında kalmış olduğu düşünceleri de olan (her insan gibi) biridir.
''acıdan doğan bilgelik'' gibi bir bakışı felsefeye getirmesinden, ''irade'' kavramı ile bugün entel cihangir sohbetlerinizde havasını attığınız ''bilinçdışı'' düşüncesininöncül fikirler sunduğundan
sanatı isteklerin acısından geçici bir kurtuluş olarak görerek ''escapism'' diye ağzınızı yaya yaya dillendirdiğiniz şeyin metafiziksel kurtuluş olarak dinlendirip farklı bir açıdan taa o zamandan yine öncü fikirlerini atmasından
''mitleid'' (acıma/empati) temelli bir ahlak yapısına göz kırpmasından ''başkasının acısını anlama'' gibi feminist hareketin bile kullandığı sloganların temelini atarak, ben merkezli ahlak anlayışının alternatifini hazırlamasından söz edebilecek, tartışabilecek bilgi birikimi olmayan bir sürü şeyin temellerini kökten değiştirmiş veya katkı sağlamış biri hakkında ezbere sözler dışında eleştiri getiremeyen yurdum entel, kültürlü, zeki ve ahlak timsali insanlarını görmek gözlerimi yaşartıyor.
hocam çok bilmiyorsanız arkadaşınızın arkadaşının sözleri ile burada bilgiçlik taslamayın, tasmanızı sıkarım ha.
bilgeliğin ''haz alınan'' eylemlerden uzak durarak ''acı'' verici ruhani ve mental süreçlere itilerek, kendini acı ile dönüştürmesi düşüncesinin tezahürü olarak kadını haz ve amaçtan saptırıcı bir unsur olarak düşünmesi ki 1860 yılında ölmüş...
döneminin çok ilerisinde düşünceleri dile getirmiş olmasının yanı sıra döneminin etkisi altında kalmış olduğu düşünceleri de olan (her insan gibi) biridir.

devamını gör...
105.
adamdır
her düşüncesi doğrudur.
her düşüncesi doğrudur.
devamını gör...
"arthur schopenhauer" ile benzer başlıklar
arthur
15