asgari ücret

yasal bakımdan işçilere ödenebilecek minimum ücrettir. sanki patronlar bu cümlede minimum'u görmüyor gibi.

türkiye şartları göz önüne alındığında "ölmemek için verilen ama yaşamaya da yetmeyen maaş miktarı"

2002 yılında halkın %7'sinin aldığı maaş iken, günümüzde bu oran %45-50 seviyelerindedir..
günümüz ağır sağcılar tarafından akp'den önce 80-100-200 olduğu sürekli dile getirilir, ki doğrudur ama o zamanlar bu miktar, tanımına uyan bir miktardır.. vasıfsız, hiç bir ustalığı olmayan yetiştirilmek üzere işe alınmış bir çalışana verilen maaştır.. ek olarak o zamanki alım gücüne bakılırsa tek bir kişi için oldukça yeterli bir para miktarı olduğu görülebilir.. ama günümüzde alım gücünün düşmesiyle, yaşanan krizlerle, özel sektöre verilmeyen destekle bu maaş, ülkemizdeki çalışanların yarısının aldığı bir maaş haline gelmiş, artık tecrübeli-tecrübesiz herkese teklif edilmekten çekinilmeyen bir miktar haline gelmiştir..
bu maaşla ilgili bilinmesi gerekenler:
-asgari ücretin artması ekonominin iyiye gittiğinin bir göstergesi değildir.. asgari ücret artarsa, çalışanın işverene olan masrafı da artar.. bu, üretim ve hizmet sektöründeki, ürün ve hizmet fiyatlarına yansır.. alım gücü düşer.. bir işe yaramaz..
-asgari ücret, vasıfsız hiç bir eğitimi, yeteneği, iş bilgisi olmayan kişilere teklif edilmesi gereken bir ücrettir.. gidip 1-2 yıl tecrübesi olan veya üniversite mezunu bir insana teklif edilmesi etik değildir.. arkanızdan kendinize, annenize ve sülalenizdeki bilimum kadın akrabalarınıza küfür yemekten başka bir işe yaramaz.. onursuzluktur, şerefsizliktir, kahpeliktir..
böyle saçmalıklar yapmayınız..

asgari ücret: kişinin asgari şartlarda yaşayabilmesi için ödenen ücrettir. ve asgari bilgi beceriye sahip çalışanlar için uygulanmalıdır. örneğin bilgi ve becerisi, tecrübesi, mesleği olmayan çalışanlar asgari ücret almalıdır. ancak bir muhasebeci, bankacı, hemşire, eczacı, mühendis, avukat gibi meslek adı altında toplanan gruplar asgari ücret almamalıdır. bizim ülkemiz fırsattan istifade ülkesi olduğu için bu durumu işverenler sanki bir kanunmuş gibi kullanıyorlar. öyle ki ülkemizde çalışan kayıtlı personellerin % 40' ı asgari ücretle çalışıyor. ve bu konuda avrupa birincisiyiz. yani avrupa'nın en fırsatçı ülkesiyiz diyebilirim. bu kayıtlar sgk tarafından tutuluyor ve sgk bu sayıları açıklamıyor. en son açıklandığı tarih 2014. bu durumu örneğin belçika ile kıyaslarsak %1,1 ile belçika öncü ülkeler arasında. ancak bizim gibi fırsatçı ülkeler ya da fırsatçı işverenlere sahip ülkeler, asgari ücreti mecburi kural olarak öne sürüp iş gücü maliyetlerini azaltmak için ucuz işçi çalıştırıyorlar. asgari ücret şu anda 2.825,90 tl olarak çalışanların eline geçmektedir. işin kötü tarafı ülkemizdeki alım gücünün de oldukça düşük olduğu göz ününde bulunursa ve hane halkı başına düşen tüketim baz alındığında asgari ücret her açıdan yetersizdir. ancak burada asıl mesele bizim neden asgari ücrete çalıştığımızdır. üniversite mezunu bir iş arayana asgari ücret teklif etmek, teklifi yapan kurumun ne denli aciz ve fırsatçı olduğunu öne sürer. maalesef biz asgari ücret kavramını çok yanlış anlamış durumdayız. bu yanlış anlaşılma hükumetin yapacağı reformlar ile değişebilir fakat mevcut iktidar bu konuda yıllardır hiçbir atılım yapmamış, yapmadığı gibi asgari ücret ile çalışan işçi sayısını kamu oyu ile paylaşmayarak konunun gündeme gelmesini de engellemiştir.

günümüzde bireyi en fazla yoksullastirmaya yarayan

zamanında bişeyler(günlük hayatına devam edebilecek kadar) yapılabilirken, içinde bulunduğumuz dönemde evli ve çocuklu bir aileye büyükşehirlerde yaşama şansını minimize eden ücrettir.

sevgi olaral tanımlıyorum ikisi de hiç bir zaman yetmeyecek.

türkiye ekonomik olarak o kadar berbat bir yer haline geldi ki, resmen insanlık olarak sürünüyoruz. yaşadığımız bu şey hayat değil arkadaşlar. değil. asgari ücretle yaşamazsın, sürünürsün. ki sürünüyoruz da.

verilebilecek taban ücret. lakin biz de tavan ücret olarak anlaşılıyor olmalı ki işverenler hep itiraz eder.

hasan mezarci'nin da dediği gibi asıl kul hakkı v
asgari ücretle işçi çalışmaktır
hele bazı işverenler iş ilanı verirken o kadar gözünde büyütmüş ki bu miktarı
adını bile doğru yazamıyor.

ismi gibi 'asgari' bir miktarda ücret olması gerekirken maksimum asgari tutulan bir ücret.

4 kişi ve üstünde yaşayan ailelere ''layık'' görülen saçma sapan, yetersiz bir , ücrettir.

gelişmiş ülkelerde halkın çok ufak bir kesimi bu ücretle çalışırken, bizim ülkemizde çalışan vatandaşların yarısından fazlasının emeği, bu ücrete layık görülmektedir.

oysa ki asgari ücret olarak belirlenen miktar, adı üstünde ''asgari''dir yani en alt sınırdır. yani işe yeni başlayanlara, amatör olanlara verilir .

çalışan nüfusun %42sinin asgari ücretle çalıştığını düşünürsek hayli düşük bir meblağdır.

asgari:en aşağı, en düşük, en az, en azından.
ücret:en genel tanımıyla bir emeğe, bir hizmete karşılık olarak verilen para.

kısacası bu düzen, insanı değil sistemi korumak için üretilmiştir. umarım beyaz adam çok geç olmadan paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlar.

köpek önüne atılan bir kemiktir türkiye'de. belki daha aşağı bile olabilir.

asgari ücretin karşılığı asgari iş ve performans olun . ödenen para hayatı geçindirmeye yetmiyorsa yapılan iş de ona gore olsun .

toplumun yarısından çoğunun asgari ücretle çalıştığı ütopyalar ülkesinde arttıkça alım gücü en çok düşen yegane ücret.

ne yazık ki, türkiye şartlarında halka yetmeyecek ücrettir.

türkiye cumhuriyet'inde kayıtlı çalışanların yüzde 40'ından fazlası bu ücret baremime dahildir ve türkiye cumhuriyeti avrupa'da en yüksek asgari ücretliye sahip ülkedir.

iktidarın ekonomik veri dezenformasyonu olmasa da gerçek rakamlara vakıf olsak, 20 senede orta sınıf gözümüzün önünde eridi gitti

ölme ama ölmüş gb yaşa kavramını var eden kapitalist icadı.