asgari ücret

hayatta kalacak kadar kalitesiz kalori almaya yaramaktan başka bir işe yaramayan ücret.

kira, fatura, yemek vb. zaruri harcamalara elini sürmezsen fena para değildir. eh iştedir. ama gel gör ki kazandığımız paranın büyük bölümü barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlara gidiyor. hesap kitap yapıp, sağdan soldan kısıp nasıl bu parayla idare ederim deneceğine; ay sonu fazladan 50 lira para kalınca sevinileceğine neden bu işleyiş böyle diye tartışmak lazım. büyük bir çoğunluğumuz kocaman hayallerine rağmen sadece hayatta kalmak için yaşar oldu. buna itildik.

burada yazılanların aslında asgari ücret tanımıyla değil de, bu kavramı kötüye kullanan patronlarla problemi olduğunu fark etmediğini düşünememe neden olan ücret tipi. bu ücret vasıfsız elemanlara verilebilecek minimum ücret demek, üniversite mezunu, 3.5 ortalama yapmış iki dil bilen insanlara verebileceğimiz minimum ücret değil. bunun regülasyonunu kimin yapması gerektiğini bilmiyorum ama birinin yapması gerektiği aşikar. "yeni mezun mühedis de x lirayı beğenmiyor, avukat dediğin başta sürünür, mimarlar ileride çok kazanıyormuş" diye diye tüm mesleklerin suyu çıkartılmış durumda türkiye'de. bunlar sadece bildiğim, arkadaşlarımdan duyduğum meslekler, eminim ki benzerleri her branşta, çalışma alanında vardır. asgari ücret zaten minimum ihtiyaçları karşılar, asıl olay 5 yıllık iş tecrübesi olan, ingilizce bilen, zırtı zortu yapana 3500tl vermemekte. tırt odalar birliklerinin bastırması gerekiyor belki de ama onlar odalarına ödenmesi gereken aidatların peşinden koştuklarının 10'da 1'i kadar kovalıyor mudur bu sorunları, sanmam.

bu ücreti vasıfsıza vermek gerekiyormus diyor. lafa bak lafa.
açlık sınırının kaç bin lira olduğundan haberi yok herhalde de bu ücret yeter diyor, diplomasız kişiye.
vasıfsız dediğin kişi tuvaleti silmezse iki saat kalamazsın çalıştığın o sirketinde.

patronların yüzde 70 80 büyümeler öngörmesi sorun değil de asgari ücretin az görülmesini dile getirmek sorun.

her yıl büyüyen şirketlere karşın her yıl daha da daralan ev ekonomisine sahip insanların intihara sürüklendiği canım ülkesinde yaşayıp, patronluk heveslisi binlerce insanın dibi boylamasını istemek canice gelmemektedir.

ülkenin yarısı asgari ücretle geçinemez durumda kahrolurken %25 lik kısmıda asgari ücretle bile çalışacak iş bulamamaktan inanılmaz derecede rahatsız . ölümü gösterip sıtmaya razı etmek sözüne sıtma olabilmek için kanseri göze almayıda eklersek durumumuzun özetidir .

insanların yaşamını en düşük seviyede gerçirmesi için zenginler tarafından belirlenen para.

ben asgari ücret kazanılan evde büyüdüm, her canınızın istediğini alamıyorsunuz.

şimdi çoğu şeyi alacak gücüm var ama alışmadığım için alsam da zevkle yiyemiyorum.

sırf okudu diye ömrünün geri kalanını hiçbir değer üretmeyip oturduğu yerden paşalar gibi yaşayan memurlar ile sırf oku(ya)madığı için hayatının geri kalanında köle gibi çalışarak, muazzam katma değer ve hizmet yaratan işçilerin birlikte varolduğu yerde adaletten bahsetmek mümkün müdür?
ayrıca (bkz: gelir eşitliğinin adaletsizlik olması)

bir elemana verilebilecek en düşük ücret iken cağnım ülkemin güzide ve karakterli patronlarının tamamen iyi niyetle ve yanlış anlama sonucu sanki asgari değil de zorunluymuş gibi algılayıp vasıflı elemanlarına bile layık gördüğü, insani şartlarda yaşamaya ve hatta bazen temel ihtiyaçlara bile yetmeyen, ülkemin geldiği utanmazlık ve sefalet seviyesini yüzümüze vuran komik rakamlar toplamıdır.

mazoşist, türk insanın kendine yakıştırdığı ücrettir. bir de asgari demez askeri olarak telafuz eder bu insanların çoğu.

halkın ne kadar sahipsiz olduğunu gösteren rakamdır. ölmemen için verilen ücrettir. ölme ki gelecek ay da seni bir güzel sağsınlar. siz sessız kaldıkça tepki vermedikçe daha çook yazarsınız buraya.tam yeri gelmişken güzel bir ata sözümüz vardı onu da hatırlatayım da gideyim.
biz eşşek olduktan sonra, bize semer vuran çok olur.

2021 asgari ücreti net 2.825,90 tl'dir. türk iş'in yaptığı araştırmaya göre 2021 şubat ayı dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.718,89 tl'dir. yani söz konusu asgari ücret ancak bir ailenin gıda ihtiyacını karşılamaktadır. nitekim farklı araştırmalarda açlık sınırı daha yüksektir. 2021 yoksulluk sınırı ise 8 bin 856,31 tl. yetersiz ücret kısacası.

"asgari" ücrettir. çalışan nüfusun içinde en niteliksiz olanların düşük ücrete emeklerinin sömürülmesini önlemek içindir. ama bizim ülkemizde çalışan nüfusun yaklaşık yarısı asgari ücret karşılığında çalışıyor. üniversite mezunlarına bile asgari ücret teklif ediliyor.

bu işte bir terslik var.

geçen sefer eşimin girdiği is görüşmesinde tecrubeli mühendislere bile reva görülen ücret .asgari ücret 2.890 tl .giren bütün adaylarda kabul etmek zorunda yoksa is bulamıcaklar .bu yüzden kimya sektöründe ara elman dönemi tamamen bitti . 4 yıllık fakülte mezunu bu maasi kabul ediyorsa meslek yüksek okul mezunlarına ne gerek kalırki.

aslında sorun asgari ücret değil, esas sorun asgari ücreti herkese kanıksandırmaya çalışmak...asgari ücret işte malumunuz, yapılan bir işe karşılık verilen en düşük ücret, hepimiz biliyoruz ama bunun üzerinden bir sömürü oluşturma durumu bildiiinnn şerefsizliktir...burada benim lafım sözüm birkaç kişi çalıştıran esnafa yada çaycıya çorbacıya değil, buradaki sözüm yüksek katma değerli mal ve hizmet üretip, daha fazlasını çalışanlarına verebilecekken, piyasayı kırıp hep daha azına insanları muhtaç etme mantığı güden soysuzlara...

google'a asagari ücret yazıp taratın, her ülkede bir şeyler çıkar ve görürsünüz şimdi buraya istatistik yazıp doldurmaya gerek de yok, bulabilirsiniz..bugün rusya'da mesela, bakın, avrupa kökenli olup avrupayla çok da alakası olmayan bir ülkedir, farklıdır ama şu örneği vereyim ki fransayı britanyayı almanyayı geç yani, rusyada bile belirlenen asgari ücret vardır ama hiç bir işveren bu asgari ücreti vermez hep daha üstünü verir çalışanlarına...mesela asgari ücret 10 lira, sana bunun resmisini bankaya yatırır ama sana 20 lira verir, 10 lirayı da elden verir...biz de noluyor, asgari ücret 10 liraysa anca o, hatta 10 lirayı bankaya yatırıp sonra bunun 1-2 lirasını getir diyen soysuzlar bile var...

ya size soruyorum, siz size bir yarar sağlayacak çalışanınızı neden düşük ücretlere mahkum edersiniz? bir mühendise de asgari ücret verip bir iibf bitirmiş muhasebecinize de asgari ücret verip kısaca beyaz yakalı, daha sonra temizlikçiye ve çaycıya da asgari ücret verirseniz, iş yapan yapabilecek "beyin" elemanlar nasıl konsantre olacak? adam yada kadın niye kendini geliştirme hissi duyacak ki? ama maalesef bu durum kanıksandı, birde arsızca kendini geliştir muhabbeti çevriliyor da piyasayı bilen bilir, şu anda bilinen büyük şirketler de dahil hiç bir kurum hep en azına eleman istihdam etme çakallığında...

ya soruyorum tekrar, lütfen sizlerde bir şeyler karalayın...siz itü, ytü, odtü, veya sağlam bir mühendislik bitirmiş anadoluda ve sağlam bir bilgisi olan insana komik ücretler önerirseniz kim çalışmak isteyip de kendini geliştirmek ister? düşünsene bekçi alıyor 5000 lira, bu parayı sağlam tecrube yapan herhangi bir beyaz yakalının orta vadede bile alması zor üstelik haftalık 50+ çalışma saatleriyle...sonra türkiye neden gelişemiyor..işte bu yüzden...sakın "sen de bekçi ol o zaman" trollüğü yapmayın çok pis sövüyorum..bu sorun ortak, hepimizin sorunu...kim çalışacak o zaman arkadaşlar...bu güdiş nereye kadar böyle gidecek, gerçekten allah yardımcımız olsun ya...

tekrar yazayım benim lafım ufak esnafa, cafeciye, dönerciye falan değil, benim lafım sanayicilere, osb'ler de yer tutan firmalara, ve belli bir ciroya sahip kobilere....ayıp yani, mekana atatürk resmi asarak, gazi mustafa kemal üzerinden prim kasarak yada islam -müslümanlık üzerinden duygulara oynayarak çakallık yaparak memleket ve millet sevdası gösterilmez...gerçek vatanseverlik ve büyüklük vermek ile olur...veren el her zaman alan elden üstündür, sen vereceksin ki büyüklüğün olsun, ağalık vermeylen, yiğitlik vurmaylan denir, ki tabi şiddeti tavsiye etmiyorum, atasözü olduğundan...sen çalışanına bol bol vereceksin ki o çalışanın gün gelir, sıkıntıya düşersin, veremezsin, senin için ücretsiz bile çalışır ya bizim patron iyi adamdı emeği çoktu diyerek...yada şirketin çok iyiliğini gördüm, şimdi fedakarlık bende diyerek...öbür türlü, kimse de aidiyet duygusu oluşmaz, giren çalışır bir süre sonra çıkar, giren çıkar, ne kurum kültürün kalır ne de işleyiş düzenin...sadece işlerin bir şekilde yürür hepsi o...

minumum ücret olarak ele alabiliriz, ortalama ücrer değildir, çoğu insanın aldığı ücret asgari olmamalıdır.

avusturya'da sektörden sektöre degismekle birlikte brüt olarak 1500 euro olan maas.
(bkz: mindestlohn)

türkiye'de açlık sınırından aşağı olan ücrettir.

bir ülkede halkın yarısının aldığı tutar olunca önemli olan tutar. normalde bu kadar önemli olmamalı.

çöpçüsünden mühendisine, meslek erbabının maaşıdır. ha bir sorun var, çöpçüler söz konusu maaşı beğenmeyip greve çıkmış durumda.

(bkz: şubat 2021 chp belediyeleri grevleri)

güncel rakamlara göre işverene toplam maliyeti; 4.203,56 tl iken, işçinin eline geçeni 2.825,90 tl olarak gerçekleşmektedir. işveren her bir işçi için, çeşitli isimler altında, devlete de bir maaşa yakın para ödemektedir.

akp'nin adaleti bu kadar oluyor.

dünya ülkelerinin refah seviyesini ortaya koyan garip ücrettir.