aşkın yaş aldıkça gözümüzde belki daha basit, belki eski güzelliğini yitiren, olmasa da olur bir hissiyata dönüştüğünü iddia eden başlık.


17 yaşındaki aşk anlayışıyla 25'deki aşk anlayışı, 25'deki aşk kavramıyla 40'daki aşk kavramı aynı olmuyor.*
devamını gör...
17 yaşla hiçbir yaş kıyaslanamaz. 14-15-16-17... bu yaşlarda en büyük aşk seninkidir, truva'lı helen halt etmiştir yanında. en büyük dert seninkidir, dünyada daha büyük sorun olamaz, en adi insan o gün kızdığındır, en efsane eğlence geçen hafta arkadaşlarınla koptuğundur. kimse bunu geçemez, daha ilerisi olamaz.

ergenlik çok gömülüyor ama duyguların en uçlarda yaşandığı zamandır. bunun da hayatta bir yeri, güzelliği var.

aşk asıl hormonlar sıfırlandığında yitiyor. 50'den sonra özellikle kadınlar "peh" demeye başlıyor, erkekler de gençlere sarıyor. çünkü kim ne derse desin aşkın arkasında ilk sırada cinsellik var. özü o.
devamını gör...
yaş aldıkça değil o bence. değişen değer algısı ile ilgili. aynı zamanda bulamamakla. uyumlanamamak, hayal kırıklığına uğramak, can acısı, kalp kırıklığı, bir türlü olduramamak. sonra ne heves kalır ne bir şey. ona da doyar insan. bir hisse doyabilir, yaşamadan üstelik.
devamını gör...
aşkın yaş aldıkça önemini yitirmesi bir gerçek.

fakat sebebi duygular değil ; beyinden kaynaklanan bir şey.

tecrübeler, acılar, hüsranlar, yorgunluklar, bıkkınlıklar ve güvensizlik.

güvenebileceği ve sevdiği bir insan karşısına çıkarsa...
insan her yaşta aşık olabilir.
devamını gör...
aşkın karşılığı birazda heyecandır.
zaman ilerledikçe elimi tuttuğunda, öptüğünde heyecanlanmıyorsam, içimde uçuşan ejderhalar yerini minik kelebekçiklere bile bırakmaz olduysa
aşkı özel kılan ne kalmıştır geriye?
devamını gör...
önemini yitirmiyor bana göre. az da olsa farklilasiyor ve büyüdükçe her önüne gelene aşık olmuyorsun...
devamını gör...
gençliğin tecrübesizliğinden. yaş aldıkça tecrüben artıyor, eninde sonunda herşeyin olacağına vardığını birşeyi değiştiremediğini biliyorsun artık. o olmadan ne yaparım algısı gidiyor, defalarca tatmışsın bu duyguyu ve her seferinde ayakta kalmışsın bir şekilde. bu da gelir bu da geçeri biliyorsun. hiç kandırmayalım birbirimizi, kim olmazsa olmasın hayat devam ediyor. yaşayamam diyorsun ama yaşıyorsun işte. he biraz eksiksindir biraz yarım ona bişey diyemem ama bir şekilde yürüyor hayat.
aşk denilen şey sahte bir aldanmaca. seviyorsun ayşe'yi diyorsun ki ayşe olmadan yaşayamam, sonra fatma çıkıyor karşına senin dilinde aynı beste. e diyorlar ayşe için de öyle diyordun, en tazesi fatma diye diyorsun ki yok ya fatma bir başka. aslında hepsi aynı. kaç kişiyi sevdiğimizi söyleyip, kaç kişinin yerine yenisini ekleyip, kaç kişiyle çıkıp kaç kişiyle aynı yastığa bile baş koyduk hepimiz. sorsan herkes aşıktım der kimse sadece hoşlandım, canım istedi yattım falan demiyor. kendimize dürüst olmayı öğrenmeliyiz önce.
aşkta bir ihtiyaçlar silsilesi. ilgi, beğenilme, seks falan filan. hani diyorlar ya beğendiğiniz bedene istediğiniz ruhları ekleyip aşk diyorsunuz diye. dürüst olalım gerçekten biraz öyle. sevmenin ve bunu göstermenin şekli değişir, oranları değişir ona bişey diyemem de kimse öyle filmlerde gösterildiği gibi aşklar yaşamıyor.
aşk filmleri şiirleri şarkıları gibi. dinlerken izlerken ulan millet ne seviyor ne yaşıyor falan diyorsun da aslında onlar da kandırmaca ya biraz. kimse tüm ömrü boyunca o şarkıdaki gibi değil. sadece kalemi iyi. sanki onlar hiç sevişmeyi düşünmüyor, kalp kırmıyo, sürekli birini düşünüyor, hiç yanlış yapmıyor gibi görüyorsun da birgün bi bakıyorsun haberlerde o aşk adamı kadını dövmüş. sıradan insanların aşkı da böyle değil mi. saçının teline dokunmaya kıyamam diyen kaç kişi sokak ortasında öldürdü sevdiğini. kaçı terketti. bir dönemin en bilinen aşk şarkısıydı mesela kayahan'ın bir aşk hikayesi şarkısı, ne oldu o aşkın akıbeti.

velhasıl bunları gördükçe, olgunlaştıkça değer yargıların da heyecanların da bakış açıların da değişiyor bence.
devamını gör...
önemini yitirmekten ziyade şampuana koli bandıyla yapıştırılan sünger misali bitişik olan duygular ekleniyor kendisine.
anlayış, sadakat, şefkat.

bahsedilen o 17lerdeki aşk daha sek aşk iken yaş aldıkça olan aşk ise huzur aşk'ı.
yani, bence..
insan lise çağlarında daha çok heyecan, aksiyon, gözyaşı, iyileştirme, düzeltme ararken sonraki dönemlerde ise bunlardan uzak kalmak istiyor.

sakinlik, anlaşılmak, hoş sözler, şefkat, ilgi, değer ve daha nice yormayan uğraştırmayam minnoş hisler.
hem zaten bu minnoş hisler ilişkiyi kalıcı kılıyor.

bundan 2-3 sene öncesinde olsaydık bu yazı bambaşka bir hâl alacakken şu an çok farklı. aşk her şey demek değildir.

biriyle hayatınıza birleştirebileceğiniz düşüncesi aşktan çok daha fazlasını içerir. huzur anlayışınız, aile kavramlarınız, içeceğinizin rengi, evcil hayvanınıza koymadığı düşündüğünüz isimler bile uyuşmalı.
yoksa sürekli bir çatışma içerisinde sürükleneceksiniz.
devamını gör...
yaş ilerledikçe cilt yaraları yavaş, gönül yaraları çabuk iyileşir.
hisler derinlerde değil, sığlarda yoğunlaşır.
insan yaş aldıkça giderek olgunlaşır.
böyleyken böyle yani. aah aşk.
devamını gör...
sevdiğim bir söz var: “ gençler düşünebilse , yaşlılar yapabilse.” insan hormonal olarak en üst düzeyde olduğu çağdayken üremek için içten gelen bir duyguya sahip oluyor.

öğrenci de olsa geliri olmasa da hemen evlenip yuva kurmaya yöneliyor çünkü onun için tek önemli olan şarkıdaki gibi “mutluluğun formülü çok açık , bir sen bir ben bir de bebek.” oluyor.

burada yanlış bir şey görmüyorum zira ben de oradan geçtim ama gözüm kapalı bir şeye atlamadım. her zaman yaşından daha olgun oldum çünkü erken yaşta büyümek zorunda kaldım.

belli bir yaştan sonra her insan farklı şeyler arıyor. kendini genç hissetmek için torunu yaşında kadınlarla evlenip orta ölçekli bir serveti boşanma tazminatı olarak ödeyen ünlüler var mesela.

bence insanların sahip olabileceği en iyi eş konuşmadan da birbirini anlayabilecek insanların buluşması ile ortaya çıkıyor.

elbette kimsenin süper gücü yok ama dikkatli bir insan eğer muhatabına değer veriyorsa onun hangi durumda nasıl davranacağını az çok tahmin eder ve çatışmalar ortaya çıkmadan uzlaşma sağlamanın bir yolunu bulur.

elbette herkes olgun değil. hayatı sidik yarıştırmak sanan günlük sözde zaferleriyle mutlu olup uzun vadede hayatının altını oyan kaostan beslenen çok insan var.

bunun adına da tutku falan koyuyorlar. bir aile dostumuzun kızına kocası tabancayla ateş etmiş. vurmak için değil korkutma amaçlı.

kadın buna seviniyor. bunu umursama belirtisi olarak görüyor. artık ne kadar yalnız kalmışsa .
devamını gör...
aşk derin bir duygudur ve yaşla alakası yoktur. ama cinselliğin tabu olduğu bu topraklarda cinsel çekimi aşk sanmak gibi hastalıklı bir durum var. yaşla birlikte düşen hormon seviyeleri nedeniyle her gördüğünüze arzu duymuyorsunuz. bunu da aşk önemini yitirdi diye yorumluyorsunuz.
devamını gör...
yanlış bilgi.


insan yaşlandıkça hayattaki en önemli şeyin sevki aşk muhabbet olduğunu anlıyor.
devamını gör...
şu kadar söyliycem; küllüm yanlış!
devamını gör...
şu kadarını söylicem: benim için gençken de anlamı olmayan bir sözcüktü.
devamını gör...
bu kadarını söyliyeyim; çok feci lan...
devamını gör...
yaş aldıkça değil de, yaşadığın sürece boyunca olayların sonucu, yaşadığın hayal kırıklıkları, saçmalıklar sonucunda değersizleşen bir olgu benim gözümde.
devamını gör...
biliyorsunuz çeyrek yüzyıldır ortadoğu bataklığında siyasal islamcıların keyfiyeti altında yaşıyoruz. 25 yıl da az uz bir süre değil. yani yaşlanmanin ta kendisi. böyle bir coğrafyada hayat meşgalesi içinde insanın içindeki yaşama sevinci bile yok olur kaldı ki aşk yitirilmesin.
devamını gör...
önemini yitirmez, sadece önceliğini kaybeder.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşkın yaş aldıkça önemini yitiren bir duygu olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim