241.
odamda oturmuş kendimce oyun oynuyorum. 5-6 yaşlarındayım. annem içerde ütü yapıyordu. ütü bitti, annem ütüyü getirdi soğusun diye odamın penceresinin önüne koydu. sonra da tembihledi bak kızım sıcak hala dokunma sakın dedi ve içeri gitti. tabi bendeniz salaak yiiiiaaa annne fişi takılı değil nasıl hala sıcak olabilir eheheh diye güldüm, kalktım, ütüyü sol elime aldım ve ütünün altına sağ elimi bastım. evet tüm elimi o sıcak yerine bastırdım. tabi sonrası hüsran. canım elim sağ elim naralarıyla evde depar atmıştım. allahtan izi kalmadı. o günden sonra annemin sözünü diledim *
devamını gör...
242.
evdeki uzun, derin vazoya işemiştim.
devamını gör...
243.
sofradayken her yemek için ayrı çatal ayrı kaşıklar kullanırdım. atıyorum çorba için kullandığım kaşığı pilava değdiremezdim.
devamını gör...
244.
inatla saçıma sakız yapıştırmam*. bu bir çocuk hastalığıydı vakti zamanında sözlük. o sakızı saçını yapıştırıp çıkarabilen bordo bereli gibi hissederdi. haliyle bende şansımı denemiştim. başarabildiğimde oldu*, saçımı kesmek zorunda kaldığımda oldu*.
devamını gör...
245.
en fazla ne olabilir diyip çıplak ayakla kırık bardağın üzerine atlamak.
devamını gör...
246.
ya gerçekten gülmek için harika bir başlık
devamını gör...
247.
harçlıkları biriktirip çok istediğim atariyi almıştım futbol oyunlu. eve misafir geleceği zaman, üzerine biraz su döküp misafir çocukları oynayamasın diye sakladım. sonra ben de oynayamadım.
devamını gör...
248.
büyümek istiyorum diye sürekli sızlanmak.
devamını gör...
249.
şimşek çaktığında allah bize kızdı diye üzülmek
devamını gör...
250.
oturduğumuz mahalleye yakın köyden muhtemelen şimdi düşününce bütün o yolu yürüyerek elinde el arabasıyla süt getiren bir teyze vardı. bizde genelde sokakta oyunlar oynarken gelişini ve gidişini görürdük.teyze dönüş için mahalleden ayrılırken ne zaman denk gelsek "yürrüü taş arabasııaa ahahhahshahsh" diye eğlenirdik.
şimdi düşününce ne kadar salakça olduğunu anlıyorum. umarım seni üzmemişizdir canım teyze..
şimdi düşününce ne kadar salakça olduğunu anlıyorum. umarım seni üzmemişizdir canım teyze..
devamını gör...
251.
ablam uyurken hep sen beni çok üzüyorsun ben kendimi öldürcem diyip yorganın altına girer ölü taklidi yapardı o mışıl mışıl uyurken bende sabaha kadar ablam öldü diye ağlardım annemlere falan da haber vermezdim öylece ağlardım her seferinde de inanırdım bu olaya *
devamını gör...
252.
çocukken çokbilmiş, her şeyi soran bir çocuk olduğum için genelde salaklık yapanları uyarırdım fakat büyüdükçe benim zekaya bi haller oldu. ortaokul yıllarım salaklık dolu bu sebepten
devamını gör...
253.
ailem muhafazakar. haliyle tayyip ve akp dayatmalarıyla büyüdük ve ortaokul döneminde bu ideolojinin baya etkisindeydim. türkçe yazılısında hocamız milli duygularımızı tema alan bir öykü yazmamızı istemişti. tabi 15 temmuz sonrası iyice gaza gelip bildiğin darbe girişimini yazmış ve satır aralarında da fetö'ye saydırmıştım. hocamız sıkı bir kemalistti belli ki yazdıklarım kendisini de eğlendirmiş olacak o sınavdan sonraki her muhabbette bu öykü/hiciv kırması şeyi anlatıp gülüyordu hoca. ben de sonradan olan bitenlerin farkına varınca o yazdığım öykü aklıma gelir ve içimi garip bir utanç kaplar ne safmışız ulan zamanında. buraları okuyorsan selamlar saygılar hocam!
devamını gör...
254.
1 yaşındayken işaret parmağımla arı ezmişim.
devamını gör...
255.
yengemlerin evinde kuzenlerimle birlikte yere deterjan ve su döküp üstünde kayardık
devamını gör...
256.
koltuğu yakmak.
devamını gör...
257.
kapıların ziline basıp kaçmak.
devamını gör...
258.
söndüğünü sanarak sobanın kapağını açıp gaz yağı dökmek.
parlama sonucu saçların bir bölümünün yanması.
hasarlı alanı makasla düzeltmeye çalışsam da olmaması.
gidilen berberin "yanık kokusu nerden geliyor ve böyle tıraş mı olur" sorularına maruz kalmak.
parlama sonucu saçların bir bölümünün yanması.
hasarlı alanı makasla düzeltmeye çalışsam da olmaması.
gidilen berberin "yanık kokusu nerden geliyor ve böyle tıraş mı olur" sorularına maruz kalmak.
devamını gör...
259.
yanan sobada elimin yanması
televizyonun altında kalınca televizyonun kenarının çatlaması bana birşey olmaması
koltuğun altında nefessiz kalmak
şu diye gaz suyu yavaşça içip su olmadigini anlayinca tükürmek ne zaman olücem diye beklemek
televizyonun altında kalınca televizyonun kenarının çatlaması bana birşey olmaması
koltuğun altında nefessiz kalmak
şu diye gaz suyu yavaşça içip su olmadigini anlayinca tükürmek ne zaman olücem diye beklemek
devamını gör...
260.
okulca hayvanat bahçesine gitmiştik. timsahları daha yakından görmek için cam korkulukların diğer tarafına geçmiştim.
sonra görevliler ışık hızıyla içeri dalıp beni kolumdan dışarı çekmişti.
sonra görevliler ışık hızıyla içeri dalıp beni kolumdan dışarı çekmişti.
devamını gör...