361.
parmaklarıma ve saçlarıma mandal takmak
kırmızı pilot kalemin mürekkebini kan zannetmek
parmağın derisine toplu iğneyle kaldırmak/delmek
2 defa evde az kalsın evde yangın çıkarıyordum.
1) daha küçüktüm burada. sehpanın üzerinde mum vardı . aklımdan ne geçiyordu onu da bilmiyorum. mumu sehpaya ve onun üzerindeki örtüye tuttum. sehpadan başka yere yayılmadan annem söndürdü. ama örtünün ortası koca bir boşluk oluşmuştu ve sehpada ise alevin izleri kalmıştı.
2) bunda ise biraz daha büyüğüm diğerinden. annem yemek yapıyordu. ben de mutfakta kibrit gördüm. yaktım onu . sonra da kibriti çaydanlık altına* değdirdim. alev aldı işte. ben korktum bağırdım. annem o altlığı alıp mutfak lavobosuna attı işte .
kırmızı pilot kalemin mürekkebini kan zannetmek
parmağın derisine toplu iğneyle kaldırmak/delmek
2 defa evde az kalsın evde yangın çıkarıyordum.
1) daha küçüktüm burada. sehpanın üzerinde mum vardı . aklımdan ne geçiyordu onu da bilmiyorum. mumu sehpaya ve onun üzerindeki örtüye tuttum. sehpadan başka yere yayılmadan annem söndürdü. ama örtünün ortası koca bir boşluk oluşmuştu ve sehpada ise alevin izleri kalmıştı.
2) bunda ise biraz daha büyüğüm diğerinden. annem yemek yapıyordu. ben de mutfakta kibrit gördüm. yaktım onu . sonra da kibriti çaydanlık altına* değdirdim. alev aldı işte. ben korktum bağırdım. annem o altlığı alıp mutfak lavobosuna attı işte .
devamını gör...
362.
çocukluk çağı ile kısıtlanmaması gereken durum. bazı salaklıklar yaşla birlikte devam edebiliyor.
devamını gör...
363.
çakmağı plastik çekmeceye tutup dur bakayım yanacak mı diye test etmek.
tabi yanacak salak, niye yanmasın. işte yandı, ben de annemlere mutfak yanarken haber verip kapının arkasına saklanmıştım. olsun deneyip görmüş oldum yandığını. * bir daha da kalkışmadım.
tabi yanacak salak, niye yanmasın. işte yandı, ben de annemlere mutfak yanarken haber verip kapının arkasına saklanmıştım. olsun deneyip görmüş oldum yandığını. * bir daha da kalkışmadım.
devamını gör...
364.
-bakkalın para üstü yerine sakız (ıyyy hiç sevmemde) vermesine sinirlenip bakkalda tepinip etrafı dağıtmak :))
-yazılıdan ilk defa zayıf not (70:d ) aldım diye eve giremeyip saklanıp annemi çıldırttıktan sonra ortaya çıkıp terlikte sokakta kovalanmak.:)))
hayır not için kovalasaydı yada dövseydi zoruma gitmezdi :))
-yazılıdan ilk defa zayıf not (70:d ) aldım diye eve giremeyip saklanıp annemi çıldırttıktan sonra ortaya çıkıp terlikte sokakta kovalanmak.:)))
hayır not için kovalasaydı yada dövseydi zoruma gitmezdi :))
devamını gör...
365.
çoğu çocuklukta yapılmakla kalmayıp bizimle beraber büyüyen salaklıklardır. "salak bu çocuk valla gerizekalı" ile "salak bu ya" arasında sadece zaman farkı var.
devamını gör...
366.
geri vitese takıp geri giderken arabanın burnunu çevirmeye çalışırken şarampole uçtum.
ben oğlum olsa hayatta ona arabayı vermezdim. hele de bu kadar yaramazsa.
ben oğlum olsa hayatta ona arabayı vermezdim. hele de bu kadar yaramazsa.
devamını gör...
367.
trafik canavarını gerçek canavar sanmak.
devamını gör...
368.
burnuma düğmeler sokmuştum. neden acaba? neyi merak ettim? ne deneyi yaptım?
sonuçta da annemler çıkartamayınca hastanaye gidip çıkarttırmıştık.
bir gün de dışarıda düz duvara tırmanmaya çalışıp su ızgarasının üzerine düşüp, alnımı yarmıştım.
düz duvara tırmanma motivasyonumu da ayrıca merak ediyorum.
sonuçta da annemler çıkartamayınca hastanaye gidip çıkarttırmıştık.
bir gün de dışarıda düz duvara tırmanmaya çalışıp su ızgarasının üzerine düşüp, alnımı yarmıştım.
düz duvara tırmanma motivasyonumu da ayrıca merak ediyorum.
devamını gör...
369.
tuvalete gitmenin abdeste zarar vermediğini, sadece osurmakla bozulduğunu sanıyordum. bir de arkadaşlar arasında "lan tuvalete gittim ama osurmadım, hâlâ namaz kılabilirim" muhabbeti oluyordu. salaklıktan öte bir şey bu
devamını gör...
370.
dört yaş civarında iken salyangozların nezle olduğu için burunlarının aktığını sanırdım bu yüzden de elimde peçeteyle hepsini silmeye çalışırdım.
devamını gör...
371.
salaklık diyemem. olsa olsa bir kandırılma hikayesi, kalbimin un ufak olma halini bir olayla yaşamış olabilirim. kaç yaşındayım tam olarak hatırlamasam da olay yeri ve anı hayal meyal aklımda.
başlıyorum, başladım...
tam bir teyze hastasıyım. bunun yanında bir de özgür ruhlu bir çocuk olunca ne zaman teyzemle buluşsak ve gün sonunda teyzemden ayrılacak olsak benim yolum eve değil; teyzeme çıksın isterdim. nedendir bilinmez. bence hepsi özgür ruhla alakalı... neyse... yine böyle bir gün. o gün anneannemdeydik. anneannem köyde olduğundan yol biraz meşakkatli. ve eve gitmek için bizim iki vasıtaya binmemiz gerek. ilk kısmı teyzemlerin arabasıyla atlatıyoruz. ben tabii teyzemle kalıp, bölümün en zor kısmı olan eve gitme kısmını atlatmış olacağım. bana teyzemle gideceğim sözü veriliyor. (söz almama da gerek yok; gideceğim diyorsam giderim. hem kaç kez teyzem bize geldiğinde uyumayıp; çünkü uyursam gidemem, gidecekleri sırada sırt çantamı alıp giden bir çocuğum. ) ama teyzem eve değil eniştemin memleketine gidecek. teyzeye gitmek annem için cepte bir eylem; lakin eniştemin memleketi konusu cebe atılmayacak cinsten. halbuki ben o kadar uyumlu bir insanım ki kendime güvenim tam da anne yüreği işte. emanetin canı cepte olur. bize yürekte olmak yakışır * neyse efendim o vakit eniştemin toros arabası var. garaja kadar geliyoruz; çünkü bizim eve giden dolmuş oradan hareket ediyor. lakin bi tuhaflık var, ben yola teyzemlerle değil; annemle devam ediyorum. pamuk çuvalı gibi dolmuşa bindiriliyorum. bindirilirken hepsinin ağzında tek bir cümle: “ bu dolmuş bilecik’e gidiyor.” eeee madem bu dolmuş bilecik’e gidiyor; teyzem neden bizimle gelmedi aydınlanmasını arka dörtlüde avaz avaz ağlarken yaşıyorum.
yaşım olmuş otuz plus hâlâ hatırlayıp, hatırlatıp gülerler. ben de kandırılmışlığın garipliğini en baştan yaşarım.
başlıyorum, başladım...
tam bir teyze hastasıyım. bunun yanında bir de özgür ruhlu bir çocuk olunca ne zaman teyzemle buluşsak ve gün sonunda teyzemden ayrılacak olsak benim yolum eve değil; teyzeme çıksın isterdim. nedendir bilinmez. bence hepsi özgür ruhla alakalı... neyse... yine böyle bir gün. o gün anneannemdeydik. anneannem köyde olduğundan yol biraz meşakkatli. ve eve gitmek için bizim iki vasıtaya binmemiz gerek. ilk kısmı teyzemlerin arabasıyla atlatıyoruz. ben tabii teyzemle kalıp, bölümün en zor kısmı olan eve gitme kısmını atlatmış olacağım. bana teyzemle gideceğim sözü veriliyor. (söz almama da gerek yok; gideceğim diyorsam giderim. hem kaç kez teyzem bize geldiğinde uyumayıp; çünkü uyursam gidemem, gidecekleri sırada sırt çantamı alıp giden bir çocuğum. ) ama teyzem eve değil eniştemin memleketine gidecek. teyzeye gitmek annem için cepte bir eylem; lakin eniştemin memleketi konusu cebe atılmayacak cinsten. halbuki ben o kadar uyumlu bir insanım ki kendime güvenim tam da anne yüreği işte. emanetin canı cepte olur. bize yürekte olmak yakışır * neyse efendim o vakit eniştemin toros arabası var. garaja kadar geliyoruz; çünkü bizim eve giden dolmuş oradan hareket ediyor. lakin bi tuhaflık var, ben yola teyzemlerle değil; annemle devam ediyorum. pamuk çuvalı gibi dolmuşa bindiriliyorum. bindirilirken hepsinin ağzında tek bir cümle: “ bu dolmuş bilecik’e gidiyor.” eeee madem bu dolmuş bilecik’e gidiyor; teyzem neden bizimle gelmedi aydınlanmasını arka dörtlüde avaz avaz ağlarken yaşıyorum.
yaşım olmuş otuz plus hâlâ hatırlayıp, hatırlatıp gülerler. ben de kandırılmışlığın garipliğini en baştan yaşarım.
devamını gör...
372.
saçma sapan şarkılar yazıp birde bunlar gerçekmiş gibi söylemiş olmam
devamını gör...
373.
d: hepsi.
devamını gör...
374.
anneye bağırmak.
devamını gör...
375.
sapanla kendi suratimi vurmuslugum var.
yolda yururken duserek, cenemi dizime carpip dilimi kesmisligim var.
sinemada kola kutusunu dusurdugumde el yordamiyla ararken yanlislikla iki yanda oturan adamin ayagini cekmisligim var.
...
daha sayayim mi?
yolda yururken duserek, cenemi dizime carpip dilimi kesmisligim var.
sinemada kola kutusunu dusurdugumde el yordamiyla ararken yanlislikla iki yanda oturan adamin ayagini cekmisligim var.
...
daha sayayim mi?
devamını gör...
376.
nasıl olduğunu bilmiyom ama 5 yaşındayken ayı dünyanın yarısı sanıyordum (bkz: nasıl kafam varmış beee)
devamını gör...
377.
zamana güvenmek.
devamını gör...
378.
lan kendini buzdolabına kapatan tek salak ben miyim.?
devamını gör...
379.
etraftaki işe yaramaz demirleri vs toplayıp hurdacıya satardık yirmi beş kuruşa. hahaha hatırladıkça gülesim geliyor.
devamını gör...
380.
her ölenin yerine, beni tabuta sokacaklar deyip ağlamam.
devamını gör...