#netflix filmleri
komedi / drama / bilim kurgu
6.4 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ürkerek izlediğim netflix filmidir.

filmin yönetmeni ve senaristi adam mckay, oyuncu kadrosunda ise çok güçlü isimler bulunuyor, filmin başrolünde ise leonardo dicaprio ve jennifer lawrence rol alıyor.

oyunculardan ziyade bu filmi yönetmenin üzerinden değerlendirmek istiyorum çünkü kendisinin acayip bir kafası var belli, film bunu ilk dakikadan son dakikaya kadar gösteriyor, filmin introsunda farklı bir şeyler izleyeceğinizi anlıyorsunuz.

film dünyaya yaklaşan bir cismi anlatıyor. bir öğrenci ve bir profesör bu cismin farkına varıyorlar ve çevreye* haber veriyorlar. tabii ciddiye alınmıyorlar.

filmi ürkerek izleme sebebine gelecek olursak, filmde yaşanılanlar gerçek, yüzümüze yüzümüze vurulmuş ve biz bu anlatılan dünyada yaşıyoruz. siyasiler, askerler, vatandaşlar, medya, çomar halk, karşıtlar, yandaşlar hepsi gerçeği anlatıyor.
filmin hicivli şekilde eleştirmesine bayıldım. kokuşmuş düzeni sivri diliyle anlatmış yönetmen ve senarist yani adam mckay.

oyuncuları çok beğendim zaten çok güçlü bir oyuncu kadrosu var. leonardo dicaprio, jennifer lawrence, timothée chalamet, jonah hill, mark rylance, rob morgan, ron perlman* gibi isimler filmde rol alıyorlar.

filmin süresi filmi açmadan önce uzun gelmişti ama filmin ilk dakikasından itibaren odaklanarak izledim. gereksiz uzun yorumları mutlaka olacaktır ama beni rahatsız etmedi. izleyeceklere tavsiye ederim.


filmde beğendiğim kısımlar tabii ki eleştirel kısımlardı. siyasetin nasıl bir şey olduğu, yandaş medyanın tavrı, bazı insanların cahilliği çok iyi yansıtılmış. günümüzü izliyormuş gibi hissettim. ha aşı karşıtısın ha yukarı bakma diyorsun aynı şey.

son olarak ise son akşam yemeği sahnesine bayıldım. insanların hayatlarının değerini son anda farketmeleri çok acıydı. di caprionun aslında her şeyimiz varmış söylemi baya etkiledi.
filmde en başrollerin dışında en sevdiğim oyuncu mark rylance oldu. tam bir psikopat, soğuk kanlı manyak. çok güzel oynamış. ayrıca sons of anarchy izleyenler ron perlman'ı görünce mutlaka tebessüm etmişlerdir.
devamını gör...
en kötü senaryolar ile karşı karşıya iken bile ne kadar kolay ayrışabildiğimizi ve zıt görüş benimseyebileceğimizi gösteren ilginç konulu bir film. filmde bir göktaşının dünyaya çarpacağı söyleniyor fakat bence göktaşı işin bahanesi. insanların buna verdikleri tepkiler ise filmin omurgası. ister istemez biz de kendimize şu soruyu soruyoruz izlerken; acaba gerçek olsa bundan farklı davranır mıydık? cevap belli. dünyanın sonu da gelse yine de insanoğlu birbiriyle didişmekten vazgeçmez efendim.

durum bu iken filmin konusu can sıkmakla beraber, mizah yönü ile anlatım tercih edilmiş. artık kara mı değil mi bilemem. yalnız izlerken aklımda sürekli sonu ile tahmin yürütme vardı. iki tahminim vardı hatta. bunlardan biri çıkarsa mutlu olacaktım, diğeri çıkarsa da sinir olacaktım. neyse ki mutlu olduğum senaryo gerçekleşti.

filmin oyunculukları çok güzel. karakterler arası diyaloglar da yapıcı. netflix işlerine önyargılı olduğum halde film bittiğinde tatmin olmuştum efendim.

sıkıntılı yanları ise filmin after credits sahnesi ve müzikleri oldu. ikisini de beğenemedim pek. 7/10.
devamını gör...
nemesis gezegen sisteminin yaklaşması olayına yavaştan insanlığı hazırlama amaçlı çekilmiş filmlerden olabilir. onlar belki yukarı bakma ve uyanma diyor, ama ayetler tam tersine, yukarı bakın diyor:

mülk suresi 3. birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi gökleri yaratan da o'dur. o rahman'ın yaratışında/yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. bir kez daha bak! bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun?
devamını gör...
melih bulu'nun ağlayarak izlediğini düşündüğüm film.
şimdiye dek izlediğim filmler arasında en iyilerinden. kaliteli bir kara mizah yapmışlar.
yakın zamanda abd "sahte uzaylı saldırısı" ya da "meteor çarpması" haberleri yayarsa ne yazık ki filmi daha farklı anacağız. diğer türlüsünde politik anlamda ciddi eleştiriler var.
devamını gör...
timothée chalamet neden her filmde oynuyor? bu ilk sorum. tamam güzel falan filan anladık da. yani.
neyse. ben filmi beğendim. yer yer güldüm de. ahım şahım değil ama izlenir.
spoiler tadında minik bir yorum da yapayım.

sistemi, yöneticileri eleştiren, insanların ne kadar kibirli, vurdumduymaz varlıklar olduğunu ve sonumuzu da bunun getireceği anlatılmaya çalışılmış. ama sonumuz belli ve bunu hiç bir şey değiştirmeyecek bence. bu yüzden filmin sonunu baya beğendim ben. her şey tuz buz oldu, meryl streep öldü falan. dünyayla ilgili kötümser bakış açımı onaylamış gibi oldu, hoşuma gitti.
devamını gör...
hey millet merhaba, sanırım dünyadaki son insanım. beğenip kanalıma abone olmayı unutmayın.

film baştan sonra geldiğimiz hali eleştiriyor. konu dünyanın sonu değil. bizim ne kadar utanç dolu varlıklara dönüştüğümüz. yarın dünyaya meteor çarpacağı açıklansa aynen böyle davranırız hepimiz. inanmayanlar sabah kalkıp işe geç kalmamak için metroya koşturur. inananlar delirir ya da ortalığı ateşe verir. ne de olsa dünya yok olacak, kuyruklu yıldızdan önce biz yakalım kafası. gerçeği çığlık çığlığa bağıran bilim adamlarına pek kulak veren olmaz. öyle gözümüz açtır ki dünyamızı kurtarmaktan önce bize yaklaşan felaketten nasıl bir fayda sağlarız derdine düşeriz. insan olduğumuz için her şeyle başa çıkabileceğimiz fikri ve kibriyle sonumuzu kendimiz hazırlarız. biz her gün daha da kötüye gidiyoruz farkında mısınız? film bize diyor ki dünya yok olsa ve biz yeni bir gezegen bulsak bile mal gelip mal gittiğimiz için ya onun da içine ederiz ya da yine o muhteşem kibrimiz ve kendimize güvenimiz yüzünden gezegene adım attığımız an yok oluruz. işte biz buyuz. ikiyüzlü ve çıkarcıyız. filmi mutlaka izleyin. ağlanacak halimize gülerken dikkat edip çok düşünmeyin çünkü gözünüzden bir damla yaş süzülebilir.

leonardo ve jennifer lawrence başrolde. adam mckay ise hem yazıp hem yönetmiş. kafanı çok sevdim adam. aferin.
devamını gör...
eşyaları için dua eden karaktere çok güldüm.*
film hızlandırılmış kurs gibiydi. konu en basit haliyle şimşek hızıyla anlatılmış. mide bulandırıcı tiplerin popüler olduğu, zengin insanların bilimi bile ele geçirdiği yani yaşadığımız bu zamanları bir felaket ile özdeşleşmeleri tam yerindeydi.

mesaj:
herşey'in üzerinde evren var ey insanoğlu, göğe bak sen kendine ne bakıyorsun! bir kuyruklu yıldız gelir ve senin o ezik egonu paramparça eder. aptal olma!!

seksi bilim adamı rolünde leo, delirmiş kız rolünde ise jennifer.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu filmde iç sesimiz kate'ydi. ah be kate aynı senin gibi bağırmak istiyoruz. nereye gidiyoruz?
devamını gör...
2021 de matrix 4 rezaletinden sonra sinema adına güzel şeyler de oldu diyebilmeme imkan veren bir film olduğu için çok mutlu oldum.

uzun muydu kısa mıydı oralara hiç girmiyorum. total olarak filmi çok sevdim. bazı şeylerin toplumdan topluma değişmediğini görmek gülümsetti. ayrıca içinden geçtiğimiz tarihsel dönemin her ülkede ortak yansımaları olması da hoş bir ayrıntı olmuş.

kuyruklu yıldız yerine iklim değişikliğini koyup izlediğiniz zaman daha çarpıcı oluyor.
devamını gör...
(bkz: barış özcan)
barış özcan başlığına mı yazsam daha çok okunur buraya mı bilemedim. sonra filmin başlığına yazmayı seçtim.
ara ara film analizleri yapan barış özcan bu sefer bu filmi yorumluyor diye sevinmiştim fakat filmden yola çıkarak öyle noktalara parmak basmış ki, bi saattir dayak yemiş gibiyim.
birilerini silkelemek isteyen veya biri beni silkelese diye bekleyen kim varsa gelsin bu değerlendirme videosunu pür dikkat izlesin.
barış abiyi hiç bu kadar sinirli görmemiştim. gerçekten ha filmdeki di'caprio ha barış özcan... birileri bi yerlerde insanları uyandırmak için bas bas bağırıyor ve çok büyük bir çoğunluk susuyor, takmıyor, tiiye bile almıyor.

izleyin izlettirin, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız!..
devamını gör...
don't look up, 2021 yapımı 'apocalyptic' bir eğlence filmi. aslında kadrosu sağlam ama sağlam isimler pasif rollerde olunca filmi sadece dicaprio ve lawrance götürmeye çalışıyor. konu güzel, dünyanın haline yapılan eleştiriler güzel, insanların uyandırılmak istenmesi de güzel fakat film bunların dışında yaklaşık iki buçuk saatlik bir boşluk olarak kalıyor bence. bir buçuk saatlik bir film olsa güzel tüketilebilir bir film derdim fakat uzadıkça uzuyor.

dicaprio için izlenir. yanlış anlamayın; timothée chalamet, jonah hill, meryl streep, cate blanchett gibi simalar görmek gerçekten güzel ama eğlenceli bir filmde o kadar pasif rolleri var ki. jonah hill komik olmaktan çok itici davranışlar sergiliyor, diğerleri de aynı şekilde. savunduğunuz tarafta değil de, ara ara sizin de eleştirdiğiniz ''ne olacak bu dünyanın hali'' cümlesindeki dünyayı bu hale getirenlerin tarafında oldukları için pek ısınamıyorsunuz o oyunculara. tekrar ediyorum eleştirilerini ve olayları çok doğru bulduğum bir film ama ne yazık ki yeterince eğlenceli veya ağır bulamadım. ikisi birden olmaya çalışırken ikisi de olamamış gibi geldi bana. puanım 5/10 olurdu sanırım. istatistikçiler için de ımdb puanı: 7.3
devamını gör...
bariz bi şekilde iklim krizi karşıtı cumhuriyetçileri tokatlayan kara mizah filmdir. bu kadar.

film iyi kötü orasına siz karar vermişsinizdir zaten. filmin içeriğinden ziyade filmi yapanlara bi bakalım. ben bu filmin iyi niyetli bir yazarın suistimal edilen hikayesi olarak görüyorum açıkçası.
hollywood'un yok olma evresine girdiği dönemde son 25 yıla iz bırakan oyuncularını oynatıp, en iyi prodüktörlerle beraber dünyanın en çok izlenilen kanalında noel zamanı bu filmi yayınlıyorsun. ne güzel.


filmin senaristi adam mckay. başarılı bi kalem. yaptığı işlerin çoğu politika veya finans sektörüne yönelik. son yaptığı iş succession dizisi ve vice filmi. peki don't look up'ın hikayesini yazan kim? david sirota. kim bu david sirota? the guardian'da köşe yazarı. tanıdık bi gazeteci. daha önce birkaç hikaye yazmış, bu film de onun ilk uzun metraj senaristlik deneyimi.
aynı zamanda azılı bir demokrat siyasetçi. karısı da emiliy sirota, demokrat partinin colorado temsilciler meclisi üyesi. sirota çifti 2006'dan beri aktif siyasetin içinde. demokrat başkan adayların yol haritasında çalışmışlar. en son obama'ya seçim kazandırmış. obama ikinci dönem derin ameriga'nın kuklası olunca obama'yı terk etmiş.
2020 seçimlerinde ise bernie sanders'ın özel kalemi olmuş lakin sanders seçimlerden çekilince kendisi de istifa etmiş.

sirota bu filmi yazmak için iklim krizinden etkilendiğini söylemiş. iklim krizinin aslında olmadığını iddia eden kitleyi sarkastik bi dille eleştirmiş. nitekim alay ettiği cumhuriyetçi kesimin eski başkanı trump, paris iklim anlaşmasına abd adına imza atmayı reddetmişti.

kurgucuya bakıyorsun hank corwin var o da keza yine demokrat kesimden ve politik filmleriyle ünlü birisi çıkıyor. bir de kevin messick var. parası olan yapımcı. herif pisliğin teki. karısı jill messick, harvey weinstein'ın tecavüzüne uğramış ve bunu kaldıramadığı için annesinin ölüm yıldönümünde intihar etmiş birisi. kocası olacak bu dallama da karısının intiharı hakkında yıldırım hızında bi mahkemeden yayın yasağı çıkarmış. kadıncağızın bir iki fotoğrafı dışında hiçbir şeyi kalmamış dijital mecrada. kevin messick de vice ve succession'ın yapımcılarından biri. bitmedi. birkaç tane de netflix yapımcıları var onlar da prodüksiyon künyesine kendi isimlerini yazdırmışlar.

e tamam işte, 3 filmci adam amerikalı ünlü bir gazetecinin hikayesini filme dönüştürmüş. filmin hikayesi bu kadar clearly* mi yoksa işin içinde biraz hollywood pisliği karışmış mı pek emin değilim açıkçası.
david sirota'nın yazdığı bir web sitesi var. içinde sadece abd'yi değil hepimizi ilgilendiren enfes yazılar mevcut.
jakobinmag

ben david sirota'nın tamamen iyi niyetle bu filmi yazdığına eminim. kendisi de şu tweetinde filmin iklim krizini anlattığını belirtmiş zaten.
gazetecinin bu protestosunu birkaç para babası yapımcı deyim yerindeyse piç etmiş. saçma sapan amerikan klişeleriyle doldurup, bol bol kenar süsü eklemiş. yarın öbür gün gerçekten de kitlesel bir yokuluşun ucundan dönersek "bakın biz daha önce sektörün en iyi oyuncularını toplayıp anlatmıştık bunları" demek için ne kadar yapımcı varsa girmiş bu filme.

burada sorulması gereken soru david sirota gibi adamların derdi ne? neden iklim krizini bu kadar önemsiyorlar? gerçekten de yok olacağımıza olan inançları neden bu kadar güçlü? çünkü biz son kullanıcının, orta direk modern burjuvaların pasif ve ahmak olduğunun farkında birisi. bizim kıçımızı kaldırmak için adam elinden geleni yapmış. sektörün en iyilerine 75 milyon dolarlık film çektirmiş. bu adamlar bir şeyler olsun istiyor. birileri bir şeylere itiraz etsin istiyor. toplum zenginleri yargılasın istiyor. mesela yakın tarihin insan elinden çıkan en büyük çevre felaketi hangisi? nükleer santral felaketi mi? kasırga? göçmen krizi? maalesef doğaya en çok ve kalıcı hasar bırakan çevre felaketi yine bu amerikanların sahasında gerçekleşen deepwater horizon petrol sızıntısıydı. bp şirketi, 5 yıl sonra cesetleri bulunamayan 11 işçinin bedeli olarak amerika tarihinin en yüksek tazminatını ödedi. 18 milyar dolar. peki bu meblağ bu adamlara koydu mu? hisseleri sadece %15 düştü. şu an hala kapı gibi ayakta, hala doğayı kirletmeye devam ediyorlar. her yıl bi ya karada ya denizde ya hiç olmazsa tren yolunda bi petrol sızıntısı oluyor, gemi batıyor reaktör patlıyor illaki bişiler oluyor kimse de hesap soramıyor. bu adamların derdi kimsenin hesap sormaması. paris iklim anlaşması bize ne sunacak, bu dev şirketlerin yediği nanelerin faturasını bize kesmekten başka bi işe yaramayacak. david sirota'nın çığlığı zengin şirketler karşısında acizliğini koruyan bizlerin uyanışı için aslında. ama filmden sonra iklim krizinden ziyade meryl streep'in götü daha çok konuşuldu. yapacak bir şey yok. olan biteni ömrümüz yettiğince sığır gibi izleyeceğiz. bireysel itirazlar hiçbir işe yaramıyor. adamlar kapı gibi demokrasi icat etmiş, itirazı olan ham yapıyorlar. gelişmiş ülkelerin tamamında demokrasi illeti silah aracı olarak kullanılıyor. balyoz gibi kafana vuruyorlar. bizim gücümüz yetmiyor bunlara, belli. truva gibi bişiy icap eder bize. bi ara elon musk'tan umutluyduk, o da dalyo çıktı. kabulleniş evresine girmiş gibiyiz. uyanış falan yok. küçük bi kısım azınlığın isteği doğrultusunda yaşıyoruz. köhne hayatlar.
devamını gör...
diğer netflix içerkleri gibi bomboş filmdir.

sadece kendi algoritmalarına göre içerik üreten netflix tiranlığının, bu filmle eleştirdiğini varsaydığımız günümüz dünyasını bu hale getiren yapılardan biri olduğunu hatırlatmakta fayda var.

sosyal medya'nın ve onun vahşi algoritmalarının tüm dünyayı yozlaştırıp, yeniden kendine göre düzenlediği böyle bir zaman diliminde, bu yapının büyük oyun kurucusu olan netflix yozlaşmasına sebep olduğu dünyaya bakıp "aa ne kadar da dejenere" diyerek, dünya'nın aklıyla alay edip, bir de üzerine sebep olduğu yozlaşma üzerinden de kâr ettiği bir filmdir don't look up.

kısacası film, insani değerleri hiç eden, ve bunun eleştirisinden de gelir elde eden bu büyük yapıyı anlatıyor. çoğunluk da bir yaraya parmak bastığını falan zannededursun, yarayı açan da, bakın burada yara var diyen de yine kendisi oluyor.
devamını gör...
konusu, filmi izlemeden bir dakika önce okudunduğunda,bünyede süpriz etkisi yaratacak ön yargıları paramparça edecek filmdir.
hükümete, basına halka bolca dokundurmuştur. lakin ülkemizin de çok farkı yoktur bu durumdan.
puanım on üzerinden 79
devamını gör...
don't look up bayadır izlemek istediğim en sonunda bugün fırsatını bulabildiğim film. filmde yer alan kurgusal ünlüler, başkan, teknoloji şirketi vs. çok hoşuma gitti. aslında filmin vermek istediği mesaj çok açık ve net. teknolojiyi gün geçtikçe daha da bilinçsizce kullanıyoruz ve bilinçsizleştikçe daha da iletişimsizleşiyoruz artık neredeyse gündelik hayatta yaşanan çoğu olay bize birer akımmış gibi geliyor. çok geçmeden uyanmamız gerekiyor... film genel olarak vermek istediği mesajı biraz komedi birazda bilim kurgu harmanlayarak çok güzel bir şekilde anlatmış film hareketli akıp gidiyor resmen izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. 9/10
devamını gör...
konuşamamak konusunda yapılmış harika bir film. gerçekler kimsenin umurunda değil, herkes kendi gerçeğinin peşinde. insan olmanın defolarını görüyoruz bu filmde. birbirini dinlemeyen insanlardan nefret ediyorum.
devamını gör...
neden bu kadar abartıldığını anlamadığım film. belli bir noktadan sonra o kadar izledik kapatmayalim diye devam ettirdik. gerçekliğe bir yaklaşıyor bir absürtleşiyor. ayrıca dünyayı amerika mı kurtaracak allah aşkına başka kimsenin uzay çalışmaları yok mu. gezegeni kurtarmak yüce (!) amerika'nın işi mi? bıkkınlık geldi sürekli kendilerini süper kahraman , dünyanın merkezi olarak göstermelerinden. tarihlerine baksan bir tane kahraman yok marvel karakterlerini gerçek saniyorlar yazık. artik kore ,hint, alman filmleri falan izleyeceğim. bu ne ya. kendi kendine perdeye dolanıp boğulan hintli kadın filmi daha güzeldir bunların iticiliğinden. iki tane saftirik profesör ve öğrencisi dışında kimse anlamıyor işin ciddiyetini bir ikiniz anlıyorsunuz bravo. leonardo sana da dost tavsiyesi yaşlanmışsin emekli ol. yaşlandıkça kimileri karizmatik olur sende o da yok. topaç gibisin yani. tanım biraz agresif oldu kusura bakmayın.
devamını gör...
tam bir ay önce netflix'de gösterime giren film.
netflix filmleri bana ilkokul müsameresi gibi geldiği için hemen atlamadım.
bu dönemin trendi olan, film seyretme işine hala adapte olamadım ben.
aslında zamanım da olmuyor.
bana, haftada bir bilemedin iki film yetiyor.

film dediğin sinemada izlenir şiarındayım.
misafirle yapacak aktivite diye filmi açtık.
leonardo hatrına, meryl için izlenir diye daldık.

uzun zamandır bu kadar güldüğümü, bu kadar düşündüğümü hatırlamıyorum.
bundan sonra kimse ülkemizi gömmesin.
siyâset her yerde aynı işleyen bir sistem.

filmin adı mesela.
yukarı bakacağız sloganını duymuş olabilirler mi?
dünya o kadar küçük mü?

leonardo'nun, az ünlü olunca seksi profesöre bağlayıp, ona ilk asılan kadınla yaşadığına ne demeli.
ya karısının onu affederken söylediği.
burdan şu bile çıkar,
her aldatan aslında bir aldatılan. yazık...

meryl'nin başkanlığı ise muhteşemdi. kadın gerçekten başkan olur bence.

nasa’nın başkanının anestezi uzmanı olması bence filmin en dikkat çeken sahnesiydi.
liyakat kriterleri tüm dünyada aynıymış.

sözlük kızları, itiraf ediyorum, timothée chalamet denen yakışıklı fransız oyuncudan, bu film sayesinde haberim oldu.
o ne tatlı dua etti, öyle?
o nasıl bir yaratıcı bulma, öyle?
gençlere dair umudum oldu, o yakışıklı.
ateistler, aslında yaratıcı ile ilişkisini kendi tesis etmek isteyen bir potansiyel dindarlar olabilir mi?

hamile jenifer'ın her saniye kazak giymesi de çok iyi olmuş. güzel kadın, kazakla bile güzeldir mesajı vermiş resmen.
beğendim, olmuş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
oyuncu kadrosu gerçekten iyi ve işlediği konuda bir o kadar ilgi çekici ama izlerken filmin ortalarına doğru insana ben bunu niye izliyorum dedirtiyor. ancak, genele vurduğumuzda toplumsal pek çok mesaj veren ve günümüz dünyasını komik bir anlatımla gayet net özetleyen bir yapım olmuş.
devamını gör...
bitirmediğim film. göktaşı geliyor ve kimse sallamıyor anı o kadar uzundu ki dayanamayıp kapattım filmi. sonradan filmin bir kaç güzellemesini okudum ama yani, sizce ciddiye alınmayan ve siyasetin önüne geçemeyen küresel bir krize olan bakış açısını anlatmak için göktaşı mantıklı bir karar mı? kafanı kaldırsan görüyorsun işte kocaman bir alev topu sana doğru geliyor, buna nasıl görmezden gelebilirsin. korona yok diyen teorisyen eleştirmek için salağa anlatır gibi film yapmışlar, beğenemedim.
devamını gör...
jennifer hanımın nasılsa öleceğiz diyerek o ergen velet ile öpüşüp sevişmesine kadar güzel güzel izliyordum sonra kafam buna takıldı film boyunca moralimi bozdu * leonardo beyin ise sunucu hanıma çaktığı filmdir tamam sen çak helal olsun ama o ergene gerçekten sinir oldum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"don't look up" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim