kafa’nın genel algı düzeyi ve ayşe arman samimiyetinde ilerleyen sığ hali belli ama...

sadece iki ayağı olduğu için kendini çok yeterli hisseden ve gördüğü her engelliye abartı bir nezaketle yaklaşan orta yaş plaza insanından nefret ediyorum.

karşısındaki zihinsel engelliye, işitme engelli muamelesi yapıp bas bas bağırarak "merhabaaaaaaaa nasılsın bakalımmmmmmmmm" diyen rahatsızlardan da keza.

bir insana her fırsatta, -çoğunluktan- farklı olduğunu hissettirmek için uç hareketler yapmak adiliktir.

bu tarz tipler ilk tartışmada "kes sesini be sakat" eşiğine kadar düşer.

engellileri bu boktan hayata ve bu aptallara karşı hazırlamak için daha özel terapiler lazım.

ayaklarıyla resim yapan bir kıza bu resmi picasso bile yapamazdı demek, tekerlekli sandalye ile basketbol oynayan birisine michael jordan gibisin demek büyük bir dönek kişilik gerektirir.

onlara sürekli farklı olduğunu vurgulayan bu dümbükler olduğu için bu insanlar sadece beyin gücü gerektiren yaratıcılıklarını daha iyi yansıtacakları alanlara kanalize olamıyorlar.
devamını gör...
iyi bir şey gibi görünüyor ama değil.

onlara farklı olduğunu hissettirmektense, normal bir insandan farksız olduğunu hissettirmek daha sağlıklıdır.

elbette yardımcı olacağın zaman olur gerekirse sırtında taşırsın bu ayrı bir şey.

ama dozunu iyi ayarlamak lazım, fazlası da karşı tarafa yetersiz olduğunu hissettirir ve bu hiç hoş değildir.
devamını gör...
teoman doğru söylemiştir, destek/yardımcı olmak başka, acımak başkadır:

yalnız dikkat acımayın acınmak canımı en çok acıtandır
devamını gör...
onur kırıcı bir harekettir.

engelliler için yapılması gereken tek şey onlara diğer insanlardan farksız bir şekilde, eşit bir saygıyla davranmaktır. o insanlar "eksik yönlerinin" ziyadesiyle farkında zaten. herkesin birbirine karşı farklı üstünlükleri ve zaafları var. bu insanlar da bu kuralın bir istisnası değil. hatta birçok engelli birey engelini bir avantaja çevirmeyi başarıyor gerekli koşullar oluştuğunda. (kendimden örnek vermem gerekirse, bir şeyleri gözümle göremediğim için kendi hayal gücümle tamamlamak durumunda kaldım ve bu bana muazzam bir hayal ve tasarım gücü kazandırdı. elbette pratik yönünden eksik ve eğitimsizim ancak istendiğinde bir eksikliktem bile fayda sağlanabileceğinin kanıtı bu bence.)

şayet birinin yardıma ihtiyacı olursa bunu size söyler veya herhangi bir şekilde belirtir zaten. ha yalnız burada dikkatli olmak lazım. mesela ben köşe başında duran adama "abi bende görme problemi var şuraya nasıl giderim?" dediğimde adamın bana parmağıyla bir yeri göstermesi gibi trajikomik detaylar da var işin içinde. hatırlayınca gülmekten gözümden yaş geliyor. swh

son olarak, bütün bunları sıcak koltuktaki totonuzla kahvenizi yudumlayarak okurken sakın ola ki bir engelli adayı olduğunuzu unutmayın. bir hastane koridorunfa engelli bir adama acıyarak bakıp kapıdan çıktıktan sonra çarpan araba yüzünden o hastaneye gold premium engelli olarak dönebilirsiniz benden söylemesi.

imza: beyni ve kalbiyle gören bir tost.

not: insanlara özürlü diye seslenen ....a godumun lalesi, seni bulursam ıslak kalasla dövücem.*
devamını gör...
iki ayağımı sakatladığımda hastanede tekerlekli sandalyeyle gezdim hep. evet iyi niyet biliyorum ama o acıyan bakışlar ,asansör beklerken fazla sempatik bir şekilde bakarak düğmeye basmak benim yerime gururumu fazlasıyla incitmişti. o yüzden herkese anormal şekilde iyi davranarak, anormallermiş gibi hissettirmeyin lütfen.
devamını gör...
engelli insanları daha fazla kırmaktan başka bir işe yaramaz.

hatta, samimi olduğunuz bir engelli arkadaşınız var ise, onu kırmayacak küçük dalga geçmeler onun bu durumu daha iyi kabullenmesine dahi büyük katkı sağlar.

intouchables adlı filmde bir espri vardı, her duyduğumda gülerim hala:
+ bir sakatı nerede bulursun?
- bilmem, nerede?
+ bıraktığın yerde.*
devamını gör...
bunu bazen ben de düşünüyorum. evet pozitif ayrımcılık olmalı ama engelsiz insana indirgeyecek düzeyde, ötesinde bence acımaya giriyor. kimsenin kimseyi kırmaya hakkı yok. iyi insan olmanın ötesi de insanları kırabilir. her şey dozunda güzel.
devamını gör...
sırf duyar kasmak için yapılan bir eylemdir, gösteriştir. onlara iyi davranalım ama onları farklı kılarak rencide etmeyelim lütfen.
devamını gör...
engellinin engelli olduğunu vurgulamaktır. aşırı iyi davranmak yerine insan gibi davransanız yeter bence sonuç itibariyle engelli olan da engelli olmayan da insan, aslında hepimiz kimseden üstün değiliz, eşitiz, aynı haklara sahibiz. bunu idrak etsek böyle sorunlar yaşayacağımızı zannetmiyorum.

insan olmak bedava bak parayla değil herkes yapabilir, çok da zor değildir.
devamını gör...
kaş yapayım derken göz çıkarmak deyimi tam olarak budur. ben ayrıcalıklı hissetmek istemiyorum ki. sadece özürümün beni, basic yaşam standardından mahrum bırakmamasını istiyorum. tek istediğim bana engel olma, farkında ol.
devamını gör...
psikoloji okumadım ama tahmin edebiliyorum.
birine aşırı iyi davranmanın altındaki sebebin acımak olduğunu kim bilmez ki?

engelli bireye aşırı iyi davranmak ona kendini aşırı iyi hissettirmeyecektir bilakis üzülecektir, kendimi engelli bir bireyin yerine koyduğumda düşünüyorum, biri bana sırf engelliyim diye iyi davransa ben üzülürdüm.
aşırı iyi davranmak kadar önemli bir husus var ki, hassasiyetin farkında olmak.
+90 youtube kanalında serebral palsi hastası seben ayşe dayı isimli genç kadın alışveriş yaparken kasiyerin kendisiyle değil engelli olmayan kişiyle göz teması kurduğunu söylemişti.
aşırı iyi davranmayı geçtim, engelli diye göz teması kurmamak ne kadar yaralayıcı tahmin edebiliyor musunuz?

ne aşırı iyi, ne aşırı kötü, sadece insan gibi davranılmayı hak ediyor herkes. engelli olsun, olmasın. kalpler engelli olmasın yeter ki..
devamını gör...
her şeyin aşırısı kötüdür. iyi davranılmalı, fakat onlara engelleri yüzüne vurularak bakılmamalı.

farz-ı misal: bir kişi ellerini iyi kullanamıyor diyelim, yemek yerken ona yardım edebilirsiniz, elindeki kaşığı düzeltebilir yada tabağı yaklaştırabilirsiniz fakat "dur ben sana yedireyim" derseniz olduğu gibi iyilik yapayım derken kişinin yüzüne engelini vurursunuz. bu da iyilik olmaz maalesef.
devamını gör...
hepimiz engelli adayıyız. yüzde 50 olan raporum dün yüzde 90'a cıktı. çok dile getirmem. engeli sadece uzuv kaybı sanan salaklar ile uğraşamam. şizofreni ve bipolar gibi nörospikolojik kronik rahatsızlıklara da verilebiliyor. önemli olan karakterler engelli olmasın.
devamını gör...
çok yakınında yoksa bir engelli, o empatiyi kurmak çok zor.
tam da kalbin dışa yansıması gerçekliği.
zor inanın zor.
acımak bazen alçaltıcı bir his gibi düşünülse de en azından insanlık belirtisidir. ne yapacağını bilemememin verdiği mahcubiyet biraz da.
kırar mıyım kırmaz mıyım gibi bir karmaşa oluyor.

ateş düştüğü yeri yakar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"engellilere aşırı iyi davranmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim