fakirleri avutmak için uydurulmuş şeyler
başlık "corsairsgold" tarafından 30.01.2021 21:31 tarihinde açılmıştır.
121.
dinler.
ne örnek verirseniz verin, sonu buna çıkar.
şükretmek,
yetinmek,
onun parası var ama bak;
şöyle şöyle dertleri var, onun da imtihanı o.
bla bla bla...
ne örnek verirseniz verin, sonu buna çıkar.
şükretmek,
yetinmek,
onun parası var ama bak;
şöyle şöyle dertleri var, onun da imtihanı o.
bla bla bla...
devamını gör...
122.
her şey para değil safsatası.
devamını gör...
123.
sıkma canını. yarın her şey düzelir.
devamını gör...
124.
huriler,
biri de 'gılman' uydurmuş ki
yok daha neler...
biri de 'gılman' uydurmuş ki
yok daha neler...
devamını gör...
125.
"din, fakirler bu dünyada zenginleri katletmesin diye onlara öbür dünyada eşit bir cennet vaat eder.” napolyon bonaparte.
devamını gör...
126.
herkesin kendine göre bir derdi vardır.
yok ulan yok!
herkesin bir derdi falan yok!
sen her adımda düşüne düşüne anksiyete sahibi olurken o hiç düşünmeden yaşıyor. senin şiddet ve akran zorbalığına, ebeveyn ihmaline uğradığın zamanlar o annesi bakmasa da dadısı ile vakit geçiriyor. senin kendi kendine sabah uyanıp, kendi saçını kendin tarayıp da uyuyan annene eğilerek üniformanın fermuarını çeksin diye iki büklüm olduğun saatlerde onun dadısı saçlarını çeşit çeşit örgüler ve tokalarla süslüyor. o portakal suyu içtiği, ülkenin dört bir yanından ve yurt dışından getirtilen yiyecekleri yiyor.
senin evinin yakınlardaki kaynakçının çırağının peşine takılıp da korku hengamesi ile gittiğin okula, o şoförü ile gidiyor.
beslenme saatinde bile babası bin lira fazla kazanan çocuğun kim olduğu belli olur.
bir kere zengin insan çirkin olamaz.
hem "fakirin hastası, zenginin oro...pusu sorulmaz" derdi anneannem.
yani unutun türk sinemasının klişelerini, onların hepsi sizi uyutmak için uydurulan şeylerdi.
yok ulan yok!
herkesin bir derdi falan yok!
sen her adımda düşüne düşüne anksiyete sahibi olurken o hiç düşünmeden yaşıyor. senin şiddet ve akran zorbalığına, ebeveyn ihmaline uğradığın zamanlar o annesi bakmasa da dadısı ile vakit geçiriyor. senin kendi kendine sabah uyanıp, kendi saçını kendin tarayıp da uyuyan annene eğilerek üniformanın fermuarını çeksin diye iki büklüm olduğun saatlerde onun dadısı saçlarını çeşit çeşit örgüler ve tokalarla süslüyor. o portakal suyu içtiği, ülkenin dört bir yanından ve yurt dışından getirtilen yiyecekleri yiyor.
senin evinin yakınlardaki kaynakçının çırağının peşine takılıp da korku hengamesi ile gittiğin okula, o şoförü ile gidiyor.
beslenme saatinde bile babası bin lira fazla kazanan çocuğun kim olduğu belli olur.
bir kere zengin insan çirkin olamaz.
hem "fakirin hastası, zenginin oro...pusu sorulmaz" derdi anneannem.
yani unutun türk sinemasının klişelerini, onların hepsi sizi uyutmak için uydurulan şeylerdi.
devamını gör...