241.
el salvador çekirdeklerinden taze çekim içtiğinizde, "aaabi kahve bu yaaa" dedirten vazgeçilmezim.
tavsiyedir.
tavsiyedir.
devamını gör...
242.
çok içtikçe bağımlılık yapabiliyor dikkat etmek lazım. gerçi bağımlılığı kötü mü iyi mi bunu sağlıkçı yazarların bize açıklaması gerekir.
devamını gör...
243.
soğursa mikrodalga ile ısıtabilirsiniz. tekrar cezve gibi bir şeyle ısıtmaktan ya da rezistanslı bir kahve makinası ile sürekli sıcak kalmasında çok daha iyidir. eğer rezistanslı bir kahve makinası kullanıyorsanız kahve kısa sürede acılaşır.
devamını gör...
244.
zengin kahvesi. bunu icen tipler siir, roman falan da okurlar.
devamını gör...
245.
her sabah ictigimdir. kahvelerin şahıdır. filtre kahve varsa, diğerlerinin adı anılmaz benim tarafımdan.
devamını gör...
246.
250grı 100 lira. çok da zengin işi değil. şiir sevmem. roman ise meh...
sözlük kızlarına selam ederim.
sözlük kızlarına selam ederim.
devamını gör...
247.
osuruktan tayyare kahvedir ,filtre kahveye iyi diyen kahveden anlayamayan biridir.
amerikan(dövülmüş çekirdek) kaynama kahvesi bile filtre kahveden güzeldir.
espresso yanında lafı edilmez, doppio ile aynı kulvara çıkamaz. uzun-long(de longhi) kahvenin yanına yaklaşamaz.
bende içiyorum mecburiyetten ,otomatik ve kollu makine kahvesi pahalıya mal oluyor ,sütlü (latte vb.) kahve çeşitleri de aynı.
bu arada türk kahveside uluslararası kalitededir ,tabi yapana da bağlı .
şimdi çıkar dümbelek laf eder, marka,çeşit-demleme evde 2 saatte 40 tür kahve yaparım ,boş lafa karnım yok.
geçen yazdım aeropress filtre kahve epey iyi diyorlar ben yetişemedim bir türlü de aleti alamadım . dükkanlarda satılmıyor herhalde özel kahve dükkanları hariç.
yinede filre kahve içilir kötülediğime bakmayın,jacops deneyin.
amerikan(dövülmüş çekirdek) kaynama kahvesi bile filtre kahveden güzeldir.
espresso yanında lafı edilmez, doppio ile aynı kulvara çıkamaz. uzun-long(de longhi) kahvenin yanına yaklaşamaz.
bende içiyorum mecburiyetten ,otomatik ve kollu makine kahvesi pahalıya mal oluyor ,sütlü (latte vb.) kahve çeşitleri de aynı.
bu arada türk kahveside uluslararası kalitededir ,tabi yapana da bağlı .
şimdi çıkar dümbelek laf eder, marka,çeşit-demleme evde 2 saatte 40 tür kahve yaparım ,boş lafa karnım yok.
geçen yazdım aeropress filtre kahve epey iyi diyorlar ben yetişemedim bir türlü de aleti alamadım . dükkanlarda satılmıyor herhalde özel kahve dükkanları hariç.
yinede filre kahve içilir kötülediğime bakmayın,jacops deneyin.
devamını gör...
248.
hastalıklarım nedeniyle onu da içemiyorum zira gidiciyim (misafirim buralarda)
içene tchibonun ürünlerini tavsiye edebilirim, iyidir.
kahve deyince mutlaca arabica çekirdekten yapılmış türk kahvesi derim.
içene tchibonun ürünlerini tavsiye edebilirim, iyidir.
kahve deyince mutlaca arabica çekirdekten yapılmış türk kahvesi derim.
devamını gör...
249.
sohbet açan bir özelliği varmış. kesin bilgi yayalım.
devamını gör...
250.
çok yazdık ama bakıyorum zart zurt öten var ..
türk( çaykur) çayı demleme = filtre kahve..
ingiliz (twinings) çayı porselen demleme = espresso ..(doppio 'da tercihtir.)
veya ,
pilav üstü kuru = filtre kahve..
paella= espresso
türk( çaykur) çayı demleme = filtre kahve..
ingiliz (twinings) çayı porselen demleme = espresso ..(doppio 'da tercihtir.)
veya ,
pilav üstü kuru = filtre kahve..
paella= espresso
devamını gör...
251.
concerta'ya kıyasla cost-effective adhd yakıtı.
efendim şimdi benim şöyle bir tespitim var kendi naçiz vücudumda, şudur ki ben filtre kahve içtiğimde önce aşırı üretken sonra bayılgan oluyorum. kahvenin (ve kafeinin) adhd beyninde stimülan etkiden ziyade sedatif etkisi olduğuna dair zamanında birtakım ıvır zıvır okumuştum. doğruluğunu araştıracak değilim şu an. aldım, kabul ettim, 777 *.
filtre kahveyle ilgili anlatacağım şey bambaşka bugün fakat yine de sağlık falan şeylerine bağlayacağım. çaylar kahveler hazırsa başlıyorum.
master yaparken burs almaya başladım, ailesiyle yaşayan biri için kira yok sigara yok dışarıda gez toz eğlen için vakit yok derken para birikmeye başladı otomatik olarak. bir de çalıştığım enstitü çayı kahveyi bedava verince gerçekten hiçbir şeye para harcayamaz oldum neredeyse. işte bunu fark ettiğim an dedim ki ben para harcamalıyım. kazanıyorum madem, ufak tefek rafine zevklerim olsun anam. gittim kendime hiç bilmez halimle paketini en beğendiğim starbucks çekirdek kahvesinden aldım, yanına bir tane de french press ekleyip laboratuvarın yolunu tuttum. allahım tadı çok güzel. yani enstitü mutfağındaki mahmood instant kahveye kıyasla bu lezizo bişey. yani böyle nasıl anlatsam, biri dolapta beklemiş dünden kalan patates kızartması ise diğeri yeni kızarmış baharatlı patates. öyle güzel geliyor.
ben bu kahveden günlerce aylarca içtim. bir paket bitmedi bir türlü. arkadaşlarıma yaptım, eşime dostuma demledim, günde bir press içerken ikiye üçe çıktım. ortalıkta zerrin özer gibi "geceler haram oldu bak bu aralar" diye dolanıyorum. yeri gelmişken çilekli linki şuraya iliştireyim, özleyen dinlesin.
sonra bir gün bir sebepten mutfaktaki instant kahveden içesim geldi. onu da her zaman nasıl yapıyorsam o şekilde yaptım ama allah affetsin çamur yalasam daha tatlı gelirdi. ben bunu nasıl içmişim diye kendimi sorgulayıp artık elit olduğuma işte tam da o an kanaat getirdim. artık ben de bir elittim. benim de ufak tefek sapıklıklarım, birtakım gizli beğenilerim, rafine zevklerim vardı.
sonra bir gün ellerim titremeye başladı. sonra kızılay'a bağışladığım kanı reddettiler falan derken doktora gittim ve bütün elitizmimin üzerine demir eksikliği yazan hayali etiketi çaaat diye yapıştırdılar. aynı şöyle

demir eksikliğim o derece yüksekmiş ki hekim dalga geçmişti "ya iç kanaman var ya da gizli gizli regl oluyorsun" diye. yine de iç kanamayı elemek için orama burama kamera sokturmayı da ihmal etmediler (bkz: endoskopi)(bkz: kolonoskopi). en nihayetinde gizli gizli reg-- yok yok. yeme bozukluğum varmış. iskenderi yiyip yanına yoğurdu ayranı yuttuğum için mesela yediğim yemekten demir alamıyormuşum gibi. tabi buradaki usual suspect kim, filtre kahve.
kendisiyle ilgili şöyle şeyler yazmışım zamanında, bu da olayın arkaplanıdır efendim.
#859337
#2199590
efendim şimdi benim şöyle bir tespitim var kendi naçiz vücudumda, şudur ki ben filtre kahve içtiğimde önce aşırı üretken sonra bayılgan oluyorum. kahvenin (ve kafeinin) adhd beyninde stimülan etkiden ziyade sedatif etkisi olduğuna dair zamanında birtakım ıvır zıvır okumuştum. doğruluğunu araştıracak değilim şu an. aldım, kabul ettim, 777 *.
filtre kahveyle ilgili anlatacağım şey bambaşka bugün fakat yine de sağlık falan şeylerine bağlayacağım. çaylar kahveler hazırsa başlıyorum.
master yaparken burs almaya başladım, ailesiyle yaşayan biri için kira yok sigara yok dışarıda gez toz eğlen için vakit yok derken para birikmeye başladı otomatik olarak. bir de çalıştığım enstitü çayı kahveyi bedava verince gerçekten hiçbir şeye para harcayamaz oldum neredeyse. işte bunu fark ettiğim an dedim ki ben para harcamalıyım. kazanıyorum madem, ufak tefek rafine zevklerim olsun anam. gittim kendime hiç bilmez halimle paketini en beğendiğim starbucks çekirdek kahvesinden aldım, yanına bir tane de french press ekleyip laboratuvarın yolunu tuttum. allahım tadı çok güzel. yani enstitü mutfağındaki mahmood instant kahveye kıyasla bu lezizo bişey. yani böyle nasıl anlatsam, biri dolapta beklemiş dünden kalan patates kızartması ise diğeri yeni kızarmış baharatlı patates. öyle güzel geliyor.
ben bu kahveden günlerce aylarca içtim. bir paket bitmedi bir türlü. arkadaşlarıma yaptım, eşime dostuma demledim, günde bir press içerken ikiye üçe çıktım. ortalıkta zerrin özer gibi "geceler haram oldu bak bu aralar" diye dolanıyorum. yeri gelmişken çilekli linki şuraya iliştireyim, özleyen dinlesin.
sonra bir gün bir sebepten mutfaktaki instant kahveden içesim geldi. onu da her zaman nasıl yapıyorsam o şekilde yaptım ama allah affetsin çamur yalasam daha tatlı gelirdi. ben bunu nasıl içmişim diye kendimi sorgulayıp artık elit olduğuma işte tam da o an kanaat getirdim. artık ben de bir elittim. benim de ufak tefek sapıklıklarım, birtakım gizli beğenilerim, rafine zevklerim vardı.
sonra bir gün ellerim titremeye başladı. sonra kızılay'a bağışladığım kanı reddettiler falan derken doktora gittim ve bütün elitizmimin üzerine demir eksikliği yazan hayali etiketi çaaat diye yapıştırdılar. aynı şöyle

demir eksikliğim o derece yüksekmiş ki hekim dalga geçmişti "ya iç kanaman var ya da gizli gizli regl oluyorsun" diye. yine de iç kanamayı elemek için orama burama kamera sokturmayı da ihmal etmediler (bkz: endoskopi)(bkz: kolonoskopi). en nihayetinde gizli gizli reg-- yok yok. yeme bozukluğum varmış. iskenderi yiyip yanına yoğurdu ayranı yuttuğum için mesela yediğim yemekten demir alamıyormuşum gibi. tabi buradaki usual suspect kim, filtre kahve.
kendisiyle ilgili şöyle şeyler yazmışım zamanında, bu da olayın arkaplanıdır efendim.
#859337
#2199590
devamını gör...
252.
kahvenin en güzel çeşidi ya mis gibi filtre kahve + espresso shot kombinasyonu ile en iyi kahve kombinasyonudur
devamını gör...
253.
üniversite öğrencisi için (bkz: ağrı kesici).
devamını gör...
254.
demleme işi tecrübe gerektiriyor. kahve makinelerinden daha çok french press ile yapılanı seviyorum. kontrol daha çok elimdeymiş gibi geliyor.
devamını gör...