hayata dair iç burkan detaylar

hayatta olmak istediğim yerde hiçbir zaman olamayacağım.

çocuk esirgeme kurumuna gitmiştik annemle. çocuklardan bir tanesi geldi ve " abi beni almaya mı geldin" dedi.

tabi sonrasında hayatımı bir anda sorgulayıp eve dönene kadar hem ağladım hem araba kullandım hem müslüm gürses dinledim o derece.

platonik geçişler serisi

bir aile dostumuz var, adamın eşi vefat etmiş. bir de kızı var ki dünyalar güzeli ama annesi yok işte.

neyse kız halıda kendi kendine oynarken ben de yanına oturdum beraber oynama başladık. nasıl da akılla ya.. neyse sonra benim tabi evde işlerim var, kalktım ama bu eteğimin bi ucundan tuttu nereye gitsem öyle ggidiyoruz beraber. nasıl üzüldüm anlatamam .. annesinin yokluğunu bende gidermeye çalışıyor yavrum. o sırada babasıyla gözgöze geldik. adam neredeyse ağlayacak gibi ama belli etmemeye çalışıyor.

hiç bir çocuk annesiz kalmamalı ya..

bugün bütün gün veri işlemem için excel verdiler. ilgili klasörden alıp masaüstüne kaydettim. sonra bir arkadaş geldi dedi o excellerde olan bir şeyler var benim onları almam lazım. aldım klasöre geri kaydettim ortak alan klasörü. böyle olunca hem masaüstünde hem ortak alan yerde oldu exceller. neyse bütün gün uğraştım bitirdim. masaüstünde kalmasın diye ortak alana attım, uyarı çıktı dosyayı değiştirmek ister misiniz aynı isimle var şeklinde. evet dedim.

meğersem boş olan excel masaüstündekiymiş.

yarın kurtarmaya çalışacağız yedeklerden. inşallah zaman farkından kurtarırız.

zamansız ölüm,aniden hastalık falan denmiş
her ölüm zamansızdır yaşayan sevdiklerin olduğu sürece .

bir kere gelinen hayatta ortadoğu'da doğmak.

yaşlıların dilenmeyip mendil, yara bandı vb. şeyler satması. her gördüğümde üzülürüm.

son zamanlarda ülke in durumu içimi burkan en kotu durum acınacak haldeyiz

hayvanların acımasızca öldürülmesi kadınların çocukların canice öldürülmesi içimi acitiyo

manitanın sana paraya ihtiyacın varsa vereyim demesi.

dünyada 170 tane ülke var. finlandiyası var, danimarkası var, ingiltere’si hollanda’sı var, almanya’sı var, fransası var, kanada’sı var, amerika’sı var, avusturya’sı var, avustralya’sı var, italya’sı var, norveç’i var var oğlu var ve gelip türkiye’de doğmuşum. kafadan 1 milyar insandan fazla insan yaşıyor bu ülkelerde ve ben türkiye gibi yobaz, keyif düşmanı, vajina tapıcısı insanların içerisinde doğmuşum. bundan iç burkucu bir şey olamaz. tanrı diyor ki şükret afganistanda somali’de doğmadın. kötüye bakıp şükretmek kadar enayice bir şey yok hacı. var ettiysen hakkını vereceksin, yoksa tanrıyım diye böbürlenmeyeceksin*

annem ve babam birbirlerine aşık olarak evlenen insanlar. birbirlerini 8 sene bekleyip mücadele edip mutlu olan insanlar. annem bir destan gibi anlatır yaşadıkları sevgiyi zorlukları. babam 18 yaşında annesini 20 yaşında babasını kaybetmis bir insan. annem ve babam 8 sene beklemenin ardından kacarak evleniyorlar. teyzelerim anneme destek olmus ama babamın sagında solunda kimsesi yokmus. 2 bacısı 1 abisi var. krediyle her seyi ucun ucun yetistirmisler. ama tum hazirliklardan sonra ikisinin nikaha tek gidip ordan parka oturmalarini anlatirdi annem. orda babamin bu kadar mi kimsemiz yok bizim diye agladigini anlatir. ıcim oyle sizlar ki o an yanlarinda olup anneleri olmak isterdim bir baba gibi kol kanat germek isterdim. bogazlarindaki o dugumu cozmek isterdim.

fakir ve tipsizsen hayat senin için çok zor dostum.

ucuz şekerlerin acı olması.

kadınların,çocukların, malmis gibi kullanılip atılması

bu hayatta bir konuda çok zeki olmak, çok iyi olmak, deneyimli olmak, en iyisini ve en doğrusunu yapmak, karakterli olmak sizi istediğiniz yere getirmez. su katılmamış bir omurgasızlıkla doğru insana eğilip bükülmek getirir.

fazla empati beraberinde kendini hikayenin kahramanı gibi değil bir tipleme olarak görmeni sağlar.

allah insanı başka bir insana muhtaç etmesin yeter . tek başınıza yaşamayı öğrenin . sizinle yürümek isteyene saygı gösterin . kimsenin peşinde koşmayın kimseyi beklemeyin .