isviçre'de peçe ve burkanın yasaklanması

faşistin her şekline karşı olarak esefle kınıyorum.

duyduğuma sevindiğim bir gelişmedir.

hükümetin "geleneklerimize uygun değil" diyerek öne sürdüğü, her nedense bazı türkler tarafından "güvenlik sorunu"nun öne sürüldüğü olay. özgürlüğün her türlü kısıtlanışına karşıyım. anlaşılabilir gibi değil.

baş örtüsüne karşı değiller lan, peçeye karşılar ve bu bütün dünyada olması gereken şeydir. islam mislam diyerek ağlayanlar; kuranın hangi ayetinde kadına yüzünü kapatması gerektiği yazıyor, söyleyin de biz de bakalım.

türkiye de lgbti bireyi olmak , kadın olmak yasak mesela ,isviçre bunu yasaklamış çok mu ?.

keşke isviçre, komple ortadıuyu yasaklasa. böyle az olmuş.

özgürlük diye zırlanmış yine. olayı kadın haklarına çekmeye çalışanlar bile olmuş. cidden kafalar pırıl pırıl. toplumda rahatça yüzünü kapatıp gezen bir insan suça karıştığında nasıl anlayacaksın? terörist olsa - ki bu alışılmadık bir şey değil - cesaret bulmayacak mı? boş boş konuşmayın. bir cinsiyetin özgürlüğünün kısıtlanması için yaratılmış bir örtünme biçimini de özgürlük adı altında hiç savunmayın.

siz sanıyor musunuz ki peçe ve burka kullanan kadınlar bu yasak sebebiyle açılıp saçılacaklar? yok medeniyetmiş de yok kadını aşağılayan örtünme biçimi iyi ki yasaklanmış da...

ancak peçe ya da burkayla dışarı çıkabilen kadınlar bundan sonra dışarı da çıkamayacaklar ve süresiz bir ev hapsine girecekler. olan bu. alkışlayıp durduğunuz şey bu işte...

özgürlük ve temel haklar üzerinden meselenin konuşulması ( çarpıtılması ) aklıma "köle edinme özgürlüğü" tartışmalarını getiriyor. faşistler, yasakçı zihniyet köle edinmemizi yasakladı ve bunu bazı yerlerde referandum ile yaptı. temel haklar referanduma sunulamaz...
giyinmeme özgürlüğü neden konuşulmuyor.
mesela bu çok özgürlükçü arkadaşlar sokaklarda çıplak gezen insanlar gördüklerinde ne yaparlar. kadınlar istediklerini giyerler demek, istemiyorlarsa giyinmez demek değil mi aynı zamanda. peçeciler aslında naturist oldu da haberimiz mi yok.

bu konuyu özgürlük kelimesini kullanarak tartışmak bile, söylenenlerin tamamının yalan olduğunu gösterir.

hıristiyan ve yahudi uygulamasının yasaklanması demektir.

bildiğiniz üzere islam dininde başörtüsü bile yoktur: www.kurandakidin.com/2011/1...

ülkemizde de olmasını istediğim eylem.

sığırın biri rızasıyla böyle giyinenler falan demiş lan şaka mısınız? hangi kadın rızasıyla yazın ortasında dahi ninja gibi gezmeyi ister? küçüklükten itibaren aile, eş vs tarafından baskı ve beyin yıkamayla o hale getiriliyorlar. bir süre sonra öğretilmiş çaresizlik oluyor artık durum.
bi insan neden gözlerine kadar halıyla kapatılmak istesin ki. gözü görününce günaha girdiğini düşünmek her açıdan zaten saçma. he anasını satayım gözün bile seksi, erkekler de senin gözünü görüp kabarmayı bekliyor zaten. gözün mahrem olduğu kitabınızın neresinde yazıyor ayrıca? öyle olsaydı bile nedir tanrının bu kadınlardan istediği, baştan aşağı seks objesi olarak yaratmış sonra da hepsini kapa demiş. bu kadın nasıl görecek diye düşünmemiş.

t: içinde ne olduğu belirsiz ninjaların ortalıkta dolanmasına engel olmak için alınan karar. iyi olmuş.

herkesin özgür giyinmesi taraftarıyım evet ama bir yere kadar. nasıl ki bir insanın çıplak gezmesi teşhircilikse ve yanlışsa suratını kapatması da yanlıştır. bakın kapanması demiyorum yüzünü de örtecek şekilde kapanması diyorum. bir insan neden gözüne kadar her yerini kapatır? bu yüzden desteklediğim yasak.

kimin ne giydiği veya giymediği günümüz normal insanı için gerçekten önemli değil. herkes işiyle gücüyle meşgul napsın birinin kafasındaki örtüyü veya dekolteli memesini. en fazla bi kaç sn bakar geçer.*
ama bu başka bir şey. kim olduğun belli olmuyor. birileri de çıkar şey der ama işte maske de aynı şey o zaman maskeleri de çıkarın hüü.
o zaman ben de derim o zaruri bir durum ayrıca kimse de güle oynaya bunu takmıyor sağlık ve tedbir için getirilen bir zorunluluk.
kısaca napalım senin yüzünü? in misin cin misin belli et kendini. yine örtün buna kimse karışamaz. ama yüzünü örtmen kutsal kitabın neresinde yazıyor açıp göster.

isviçre vatandaşlarının referandumu sonucu ortaya çıkan yasak.



uzun uzadıya yazmak gibi bir niyetim yok o yüzden uzun çıkar da özet geç diyen olursa: sen haksızsın yazar ve sana laflar hazırladım.
başlangıç olarak ilgili yazarı örnek alarak yazarsak; ayet> hadis

şimdi de iki adet ayeti yazalım;
maide51: "﴾51﴿ ey iman edenler! yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. onlar birbirlerinin velileridir. sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez."
tefsiri okumak isteyenler: buradan

bakara 191-192: "﴾191﴿ onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. fitne öldürmekten daha kötüdür. mescid-i harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün. işte kâfirlerin cezası böyledir!
﴾192﴿ eğer onlar vazgeçerlerse, artık allah bağışlayıcıdır, merhametlidir."
tefsiri okumak isteyenler: buradan
meraklısı için diğer ayetlere kaynak.
şimdi onlara da bakıldıysa sanırım anafikir anlaşılmıştır.
buradan hareket ile isviçre'deki din kardeşlerimizin aslında müslüman olan ülkelerde yaşamaları ve toprakları için savaşmaları emredilmiş vaziyette.
(el yorum: ki bence savaş deyince sadece kılıçlı kalkanlı değil, ilim, bilim, medeniyet, ibadet özgürlüğü, temel vatandaşlık hakları, hukuk ve özellikle de gelirde adalet deyince kafaların kurcalanmaya başladığını biliyorum.)
ancak gittiğin yerin toplum kurallarına uymayıp, heriflerin tüm sosyal, ekonomik ve toplumsal imkanlarından faydalanıp bir de üzerine onları ikiyüzlülükle suçlamak en basit tabirle şaşkınlıktır. karmaşık olanını yazmaya kalksam zaten aklın almaz.
yani; işinde gücünde olanları kenara ayırırsak diğer kene gibi gittiği ülkenin sırtına yapışıp kanını emenlerden bu da yetmezmiş gibi kendi standartlarını (!?!) dayatandan kim olsa illallah eder.
sonra italya faşist olur, almanya nazi, isviçreliler de iki yüzlü ve korkak...
almanların sığındığı ülke vatandaşları neden almanların ülkesine sığınmaya çalışıyor bir düşününüz şimdi.

dünya ve özellikle türkiye, birçok, peçeli, çarsaflı, burkalı kadın/kadın kılığında erkek, radikal islamcı teröristin, canlı bomba saldırılarına ve terörist eylemlerine şahit olmuştur. insanlarda ülkelerini korumak zorunda ve haklılar. ayrıca sanki islam dünyası kadınlara mükemmel haklar tanıyor. küçük yaşta evlilik, miras hakkının olmaması, seçme seçilme hakkının olmaması, 2. 3. 4. eşin serbest olması, eğitimsizlik, toplumsal hayattan dışlanma vs vs vs... şeriatçı gericiler, kadınlara her hakkı, özgürlüğü verdiler de, bir tek kıyafet seçme özgürlüğü kaldı. gülerler. gülüyorlarda zaten.

son derece yerinde ve haklı bir karardır. isviçre'yi bu kararından dolayı tebrik ediyorum. an itibariyle araptapar islamofaşist yine bundan da sözde mağduriyet(!) çıkarmış. kara çarşaf-peçe-burka gibi ilkel kıyafetler, aslında birer kamuflaj aletidir. ne malum o peçe ve burkanın içindekinin erkek olmayacağı? karl popperin hoşgörü paradoksunun örneğidir bu. aklı başında hangi kadın, kendi isteğiyle kara çarşaf ve peçe giymek ister? kara çarşaf ve peçe gibi ilkel kıyafetler, erkek baskısının kadınlar üzerindeki denetimidir.
kudurun sefil dinciler. bütün dünyada siyasal islam çöküyor..

özgürlüklere müdahaledir . isteyen istediği kıyafeti giyer. buna kimse karışamaz.

yine bir medeniyet abidesi ülkenin kafasına göre insanların giyim kuşamına müdahalesidir.

sanıldığı gibi bir özgürlük paradoksu değildir. peçe ve burka köle kıyafetidir. peçe ve burka giyen kadınların kendi özgür iradeleriyle, hiç bir baskı görmeden bunları giydiğine inanıyorsanız safsınız. emine erdoğan bile dayak yiye yiye türban takmaya başlamış, kime ne anlatıyonuz?
hür toplumlarda kölelik yasaktır, isviçrede bunun sembolizmi de yasak olsun mu diye referandum yapmışlar, peçe ve burka giyenler de oy kullananlara dahil olmuş, sonuç yasaklansın çıkmıştır. şimdi bir köle ıslah projesi olan siyasal islamın savunucuları çıkmış 'hani bizim kadınların burka özgürlüğü' diye ağlaşıyor. sen ver bakalım gerçekten özgürlüğü kadına, takacak mı burka?