kamp yapmak

aydın, muğla ve antalya ( kemer'e kadar) illerinde yapılması farz olandır.

genellikle çiledir. kamptayken “yahu ne işim var burda benim, börtü böcek, çalı çimen, her yerden bir şey çıkıyor” dedirtse de insanın yaptıkça yapası gelir, burnunda tüter. aile evi gibi bir şeydir. uzak kalınca özlenir, senede bir-iki yakınlaşınca “bir an önce evime dönsem” dersin.

uygun vakitte güzel bir yerde kafa dengi arkadaşlarla yapmak istediğim aktivite.

her zaman zevk ve mutluluk aldığım aktivite.

(bkz: 1. kafa sözlük kampı)

yerini artık "çadırda konaklama"ya bırakan faaliyet.

sosyal medya ve decathlon sebebiyle önce beyaz yakalılar girişti bu işte. bu popülerlik önce kamp alanlarının sayısını sonra da fiyatlarını arttırdı. daha fazla beyaz yakalı çekmek için de normalde bir kampçının temel ihtiyacı olan tuvalet ve duş dışında günde üç çeşit yemek, ortak mutfak, ortak veya çadıra özel buzdolabı, çadırsız gelenler için hazır kurulu çadır, her çadıra priz, wifi gibi hizmetler verilmeye başlandı. fiyatlar biraz daha arttı haliyle.

bir süre sonra da şiddeti artan ekonomik kriz ve pandemi sebebiyle bu kamp alanlarının baş müşterisi pansiyona para veremeyen piknikçi yurdum insanı oldu. kamp kültüründen bihaber, mangal düşkünü, gürültücü, kalabalık aile ve arkadaş gruplarının kamp alanlarında peyda olması ile olay kamptan ziyade uzatılmış pikniğe dönüştü.

bütün bu gelişmeler karşısında sakin, ucuz ve güvenli kamp yapma şansını işletmelerin hırsına ve yurdum insanının pikniğine kurban veren masum kampçılar kamp alanlarından elini ayağını çekip direkt ormanda, dağda medeniyetten tamamen uzakta kamp yapmaya yönelmek zorunda kaldı. bazı kampçılar zaten "kamp alanı da neymiş ki?" diyerek ezelden beri böyle yapıyorlardı...

bir gün kesinlikle yapacağım ama o cesareti hala toparlayamadığım aktivitedir. börtü böcükten iğrendiğim için sırf. bide benim şansıma ayı çıkar falan.

hijyensiz yaşamaya piknik yapacak kadar dayananların yapamayacağı aktivite.

nasıl özledim bir bilseniz...

seneler sonra üniversite arkadaşları ile ege'de buluşarak deneyimledigim aktivitedir.

acayip şüphelerim vardı,hijyen açısından, güvenlilk acisindan kalabalıktık ve 2 gece kaldık
sıkıntı yaşamadık ve itiraf ediyorum doğayla iç içe olmak inanilmazz etkileyiciydi.

akşam hava kararınca ulaştık kamp alanına, çadır kuruldu yataklar sisirildi vs.arkasindan mangallar içkiler sohbet vs derken wc olayını napiyoruz oldum, allah'tan vardı wc ama oldukça uzakta. gece bir kaç kez gittik.

ilk gece yorgunluktan mışıl misil uyumuşum sabah erkenden kalktım çadırı açtım. manzara müthiş herkes uyanmış.

acayip sıkışmıştım wc den deniz daha yakındı. ben bir denize giriyim dedim. herkes anladı gülmeye başladı ama kimse bişey demedi denize koştum resmen su harikaydı ama git git derinleşmiyor.

didim akbük bilen bilir muhteşem bir denizi var ama altınıza yapmamak için o kadar uzun süre yürümeniz lazım ki anlatamam. benim için ilginç bir deneyimdi.

benim için en fazla kamp sandalyesi manasına gelir. o da atalım şöyle denizin kenarında bir çimenliğin üzerine muhabbet edelimdir.
geri kalanı için; otel, tatil köyü, pansiyon vs gibi banyosu, wcsi, sıcak suyu olan her yer iş görecektir.

ayazdan uyuyamayınca sabaha kadar ateş başında durursun ve yüzün yanar pespembe olur ya hani, çok özledim o hissi.

gece dalga sesleriyle uyamanın sabah uyandığında yediğin ayaz eşliğinde denizi izlemektir. eğer ki ormanlık olanda yapılıyorsa gecenin huzuru, kaybolmuşluk hissidir.

hepimizin istediği ama çoğumuzun yapamadığı aktivite

yeni başlayan romantik ilişkilerde (gerekli güven ilişkisi tesis edildikten sonra tabi) kişilerarası uyumun ne derecede sağlandığının dolayısıyla da ilişkinin uzun soluklu olup olmayacağının göstergesidir aynı zamanda. hiç şaşmaz.

hiç yapmadım maalesef ama acayip çok istiyorum yapmak. bushcraft videoları izlemek hobim oldu resmen ama hiçbir arkadaşım kampçı değil. bir yaştan sonra bu işlere başlamak daha da zorlaşıyor maalesef.

birkaç kere bir yaylada düşünmüştüm ama gece domuzların inmesinden ötürü hiç deneme şansım olmadı, bu korkaklık ile de zor görünüyor.

1 hafta sonrasında eve kömür kadar siyah olarak geri dönmüştüm .

izmir - aydın - muğla taraflarında yapılması güzel olan aktivite. otostop yapılacaksa ve arkadaş grubu kafa dengi oldu mu tadından yenmez.

sevgilimle gümüldür'de hayatımızın en iyi tatilini geçirmiştik. yazlık alıp her yaz aynı insanlarla, aynı denize girip, aynı manzaraya bakmak yerine farklı yerlerde kamp tatilleri yapmak çok daha mantıklı gelmeye başladı. konforunuza düşkünseniz mis gibi tuvaletli, mutfaklı falan kamp alanları var. hem de aşırı ucuzlar. her insanın en az bi kere deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.

yedigöller, sülüklü göl, abant gölü, aladağ kesinlikle kamp yapılması gereken yerler. özellikle yedigöller.
yedigöller: içinde 7 tane göl olan cennet gibi bir yer. fakat üç gölün çevresinde kamp yapabiliyorsunuz. bunlar; nazlıgöl, derin göl, büyükgöl. sonbaharda giderseniz eğer yaprakların renk cümbüşünü görebilirsiniz. kırmızı, turuncu, sarı.