kişilik doğuştan mı gelir çevreden mi edinilir sorunsalı

çoğu çevredir çünkü sıfır olarak geliyorsunuz bu dünyaya ve belli yaşlar resmen vakumlama yaşları oluyor.

çevre . daha çok tecrübelerden travmalardan geldiğini düşünüyorum.

yaradılışla gelir, çevreyle azalır ya da tükenir.

(bkz: john locke) vs (bkz: descartes)
locke’a göre zihin boş bir tabela gibidir ve bilginin kaynağı kişisel deneyimlerdir. yani çevreden edindiğimiz deneyimlerle kişiliğimiz oluşur, bugün ki ben halini alırız.

descartes’e göre ise beyin kilitli bir yapı gibidir. kişi büyüdükçe ve beyin gelişimi tamamladıkça kilitli bilgilere erişimi sağlar. yani kişiliği çoktan kendi içinde saklıdır.

descartes’in genlerle ilgili görüşleri natüralizm’e daha yakın diyebiliriz. sonuçta kişilik aktarımında ailemizin etkileri büyüktür. gen aktarımıyla bazı kornik hastalıklara, psikolojik rahatsızlıklara sahip olabiliriz.

bir yandan locke için ise natüralizm’in çevre kuramı işler. yine aile bireylerimizle birlikte yaşamanın getirdiği ortak alışkanlıklara sahip olma, davranış kopyalama gibi nitelikler kazanabiliriz.

bana soracak olursanız locke’un düşüncesi daha gelişmiştir. çevrenin kişilik üzerinde mutlaka etkisi vardır. olmaması imkansızdır.

insan en çok vakit geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır diyor bir atasözü ben de katılıyorum çevre ve ebeveyn çocuğun kişiliğini şekillendirir

doğuştan gelir, çevre ile şekillenir.

çok azı doğuştan geriye kalanı tamamen çevreden edinilir. 'çok az' kısmı birtakım genetik özellikler. dış görünüş, ağırlık, yapı vb. *

bunun dışında insanın kişiliğinin büyük bir kısmı yaşadığı çevrenin etkisinde şekillenir. direkt insan çevre koşullarının ürünüdür desek abartmış olmam sanıyorum.

bütün bunların dışında bir de olağanüstü deneyimlerimiz vardır ki bunlar mucizevidir herkesi bulmaz ve kişiliğe etkisi büyüktür.

"varsayalım ki çevre etkili olmasaydı ne olurdu?"

sosyal psikoloji dalında okuduğum bir makalede şöyle bir cümle geçiyordu, onu bırakacağım.
bahsi geçen sorunun cevabını yeterince açıkladığını düşünüyorum.

|| alıntı ||

sadece biyolojik etkiler ergenlik çağına kadar tek başına etki etseydi bütün kültürlerdeki bireyler şimdi aynı davranışı gösteriyor olurlardı.

|| alıntı ||

dipnot: makale maalesef aklıma gelmedi ki zaten cümleyi de yarım yamalak hatırlıyordum eksik tarafını ben tamamladım.

bence doğuştan gelir ama çevreyle şekillenir.

kişilik oluşturma kapasitesi doğuştan, oluşan kişiliğin doneleri çevreden edinilir. bazı insanlar bebeklikten başlarken kişilik inşa etmeye, bazısı 4 yaşına kadar sadece b.k makinesi olarak yaşar. kimisinin kşiliği 30 dan sonra otururken bazısı büyümüşte küçülmüş diyeceğimiz olgunluğa erişir ufak yaşlarda. çevrenin etkisi elbette yadsınamaz ama çevreden gelen bilgileri de işlemek ancak doğuştan gelen zeka ve idrak ile mümkündür.

kişiliğin oluşumunda kalıtsal faktörlerden daha fazla etkili olan sosyal çevre faktörleridir. kişinin doğuştan getirdiği kişilik özellikleri ,çevrenin ve sosyal ortamın etkisiyle gelişebilir ,gerileyebilir veya tam tersi yöne evrilebilir.

gerçekten bunu sordunuz mu ya?
insanın yetişirken çevresinde var olan milyonlarca değişken varken ve bunlar onu o yaparken doğuştan gelebileceğine ihtimal verdiniz mi gerçekten? (sorduğunuzda göre vermişsiniz)


peeeeyyy pey...
bu ülke için gereksiz bir umuda sahibim ben.
bırakayım umudu.

doğuştan gelenleri çevreden harmanlayarak.

dogustan gelir fakat kisi sosyal maske ile istedigi kisilige burunebilir. yine de dogustan gelen ozellikler degismez.

bununla ilgili bir deneyde aynı babadan olma çocukların biri fakir bir çevrede diğeri ise zengin aile üvey olarak büyütülüyordu. belli bir yaştan sonra çocuklar gözlemlendiğin karakterlerinin bire bir zıt olduğu görülüyordu.

doğuştan gelen bir karakter vardır. bu karakter yaşanan iyi kötü şeylerle ölene kadar şekillenir.

kişilik hem çevre hem de genetik özelliklerle oluşan bir kombinasyondur. özellikle beynin, aynı sıcakta plastiğin şekil değiştirmesi gibi esnediği/şekil aldığı çocukluk döneminde yaşadıkları, çevresinden gördükleri kişilik gelişim aşaması bakımından çok mühimdir.

ana karnında bile çocuk dinliyormuş dışarıyı. belki sinirlilik, sakinlik gibi karakterlerde genetiklik olabilir de; namussuzluk, bencillik, kibir, acımasızlık gibi karakterler sonradan öğreniliyor.

yazılanları okudum. çoğunluğu zaten bilimsel bir yaklaşımla, kişilik oluşumundaki etkenleri ağırlıkta rolleri farklı görmekle birlikte yazmışlar katılıyorum. (ama bir küçük ayrıntıya dikkat çekerek: olmazsa da olmuyor arkadaş.. örnekleri var.)