161.
ayraç olarak kullanmak değil de, eğer çok beğendiğim bir yer olursa o sayfanın ucunu küçük kıvırıyorum. başkası kitabıma yapsa olay çıkar ama ben kendim yapıyorum valla. kitapta bir iz bırakıyormuş gibi hissediyorum nedense...
devamını gör...
162.
bana gönderin, tanıdık psikiyatrist var.
devamını gör...
163.
bir daha eline kitabımı sürdürmem.
en sevmediğim olaylardan biri.
ayraç varken bir kağıt bile koymak varken katlamak nedir ya.
devamını gör...
164.
en nefret ettiğim insan tipidir.
devamını gör...
165.
kendi kitaplarimda yaptığım davranış. ödünç verdigim kitaplara bunu yapan haindir.
devamını gör...
166.
kitabımın ayracı yanımda olmasa da asla kenarını kıvırmam. unutmamak için kaldığım sayfanın fotoğrafını çekerim ama kıvırmam. nasıl kıyıp da kıvırıyorsunuz ey insanlar.
devamını gör...
167.
asla kitaplığımdan kitap ödünç vermeyeceğim insan tipinden biridir diğeri de okuma kitabının sayfalarının altını çizen insanlar.
devamını gör...
168.
kendisine saygısı olmayan insan.

edit: bari kitaba saygın olsun.
devamını gör...
169.
yorumları okudukça şaşırıyorum. kitaplar kutsal objeler degıldır. içerikleri değerlidir. sizde bıraktığı izler, duygular ve düşünceler. geri kalan sadece kitabın dışıdır. baskı evı degısır, çevırmen değişir, kapagı değişir. siz evinizin baş köşesinde istifleseniz bile hayat akmaya devam eder ve kitabın kendisi değersizleşir. sayfaları sararır, kapakları solar hatta havasız bırakırsanız kurtlanabilebilir. okudugunuz her kitabın her sene yeni baskıları çıkar. elinizdeki eskir. kitaplardan almanız gereken onu okumuş olmanın hazıdır, ne kadar temiz okudugunuz fikri değil. kitabın kendisi hiç değil. sayfasını kıvırmış, bükerek okumuş, üzerine not almış ne önemi var ki? şekilcilik değilse neden kitabın kendisini önemsiyorsunuz. ne şekilde okuduğu okuyucusunu ilgilendirir siz neden başkası için bu denli ithamlı davranabiliyorsunuz. hatta kitapları raflarda istiflemek yerine evde okuyacak kişi kalmadıgında yeni okuyucularla paylaşmanız gerekmez mi?
devamını gör...
170.
beni son derece rahatsız eden davranış. bu bence insanların kitaplara değer vermediğini gösteriyor. şahsen benim kitaplarımın bırakın sayfasının kıvrılmasını, kapağının köşesi kıvrılsa deliriyorum.
devamını gör...
171.
kitaplarımı çok seviyorum. her biri benim için ayrı ayrı birer dünyadır.
kitap sayfalarını katlamıyorum da, fakat katlanılmasına verilen tepkinin fazla olduğuna inanıyorum.
sayfayı katlamak bir bakıma onunla etkileşime girmek demek değil midir? onu öpmek gibi..
basit ve ince bir kıvırış... bu kitabın canını acıtmıyor arkadaşlar. kitaplar ile bağ kurulabilir evet ama kitapların canları ve duyguları yoktur da.
şimdi gidip okumakta olduğum bir romanın herhangi bir sayfasının ucunu kıvıracağım. bu kitapları sizden az sevdiğim anlamına mı geliyor?
hiç sanmıyorum.
devamını gör...
172.
sürekli yaptığım bir şeydir. kitaba fazla anlam yüklememek gerekir. kırışınca kitap olmaktan çıkmıyor.
devamını gör...
173.
akla şu videoyu getirmiştir.


uyarı: küfür icerir.
devamını gör...
174.
kitaplarımı çizmek gibi gördüğümde sinir krizi geçirmeme sebep yapan kişiyide aynı oranda katlayıp bükme isteğine sebep, mümkünse benden ve kitaplarımdan uzak durması gereken şahıslardır...
devamını gör...
175.
bu benim. kat izleri o kitabı okuduğumu anımsatıyor bana.
devamını gör...
176.
kitabınız ödünç alındıysa daha da sinir olunan bir durumdur. ancak kitap okuma çabasında olan biri bile kitabın amacını gerçekleştirmesi nedeniyle yeterlidir bence.

özellikle okuma alışkanlığını ekranlara sosyal medyaya taşıyan bizler için.
devamını gör...
177.
bazen benimdir. özellikle post-itim yoksa ve not almak istediğim, tekrar okumak isteyebileceğim cümleler varsa. inanır mısınız altını da çiziyorum. hatta kitabın son sayfasına da altını çizdiğim sayfaların numaralarını yazıyorum. çin işkenceleri ile öldürmeli beni, hemen değil, acı çektire çektire.

ödünç aldığım kitapları (ki çok nadiren kitap ödünç alırım) titiz kullanırım. ama kendi kitaplarım adı üstünde kendi kitaplarım. istediğimi yapmakta beis görmüyorum. ay köşesi bükülmesin, sayfası kırışmasın, sırtı kıvrılmasın diye eziyet çekerek kitap okumayı da anlamıyorum. rahat ediyorsanız bana ne tabi de ben sırtında iz olmasın diye kitabı yarım falan açmam mesela, cart diye sayfayı ötekinin üstüne kapatıveririm valla. kimse kusura bakmasın. keyif için yapıyorum bu işi, ben nasıl rahat ediyorsam öyle olacak.*

bu elalemin okuma tarzına karışmayı da anlamıyorum. kitaba saygı duymak öyle mi oluyor? bence öyle olmuyor mesela. özümsemek, düşünmek, araştırmak, üzerine yazmak ve konuşmakla oluyor bence kitaba saygı duymak. belki hediye etmekle, eşine dostuna ulaştırmakla oluyor. ihtiyaç duyanla paylaşmakla oluyor. kütüphanende tozlanmasını izlemekle değil orda burda dolanmasını ve okunmasını sağlamakla oluyor. yani köşesini bükmekle falan hiç alakası yok bence saygının. ama siz yine öyle saygı duyun yani, kitabımı ödünç vermem diyene de kitaba saygın yok git öl diyecek değilim.

bu arada ben 2. el kitap da severim çok. sağı solu karalanmış, notlar alınmışsa daha çok severim. kitaba başkasının gözünden de bakmak, işte biraz o kişiyi hayal etmeye çalışmak falan, tatlı romantizmler bunlar. tavsiye ederim.
devamını gör...
178.
hiç sevmediğim olay, kitabın kenarı azıcık kırışsa darlanıyorum. ayraç niyetine bir çok şey kullanılıyor aslında al bir nesne koy arasına geç, katlamak nedir.
devamını gör...
179.
hayatta kıvırmam sayfanın kenarını, ayraçlar ne güne duruyor....
devamını gör...
180.
tam anlamıyla kitaba saygısı olmayan insandır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap sayfalarını ayraç niyetine katlayan insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim