81.
köylü,demli, siyasal islamcı ve şeriatçı bağırtır.
devamını gör...
82.
menemen yapıyorsun ama soğanı, biberi ve domatesi birbirine karıştırmıyorsun. yersen.
devamını gör...
83.
menemen yapıyorsun ama soğanı, biberi ve domatesi birbirine karıştırmıyorsun. yersen tabi.
devamını gör...
84.
"laicus ", latince bir kelime ve " ruhban olmayan " anlamına gelir. bizde ruhban sınıfı olmadığı için bizde kesinlikle karşılığı olamaz. direkt bize uyarlanması mümkün de değil.direkt gavurdan alınıp kopyala yapistir yapılıp uygulamaya sokulmaya çalışılmış ama tutmamış ve bizde patlamış bir kavram.
ben, devlet yönetim şeklinin 2500 yıl önce bana göre dahilerin dahisi olan platon'un dediği gibi olması gerektiğine inanırım.
devlet saf akılla yönetilmelir, devlet dine yaklaştıkça akılsızlaşır
devleti saf akılla yönetmenin adı da laiklik falan değildir. bizim köklerimizle bağı olmayan bir kavramı alıp, bunla geleceğimizi inşa etmeye çalişmak akıl değil akılsızlıktır.
avrupa bunu kendi kökenine uygun bulup kullanmış olabilir. ama başkaları için kurtuluş reçetesi olan şeyler bizim için korkunç bir kâbus olabilir.
ki uygulamalara baktığımızda bize kabustan başka bir şey getirmemiştir. devletin dini olmaz diye. ne kadar müslüman varsa fiilen işkence edilmiş ve tüm değerleri, ınançları alaya alınmış ve yetmemiş tüm bu zorbalıklar eğitim sistemi içine sokularak normalleştirmeye çalışılmış.
bunun adı akılcılık falan değil akıl tutulmasıdır. devletin dine yaklaşmaması başka, devletin halkın inançlarıyla alay etmesi başka. bizde laiklik sadce halkın inançlarını aşağılamak için kullanılmış başka da bir şeye yaradığı görülmemiştir.
ben, devlet yönetim şeklinin 2500 yıl önce bana göre dahilerin dahisi olan platon'un dediği gibi olması gerektiğine inanırım.
devlet saf akılla yönetilmelir, devlet dine yaklaştıkça akılsızlaşır
devleti saf akılla yönetmenin adı da laiklik falan değildir. bizim köklerimizle bağı olmayan bir kavramı alıp, bunla geleceğimizi inşa etmeye çalişmak akıl değil akılsızlıktır.
avrupa bunu kendi kökenine uygun bulup kullanmış olabilir. ama başkaları için kurtuluş reçetesi olan şeyler bizim için korkunç bir kâbus olabilir.
ki uygulamalara baktığımızda bize kabustan başka bir şey getirmemiştir. devletin dini olmaz diye. ne kadar müslüman varsa fiilen işkence edilmiş ve tüm değerleri, ınançları alaya alınmış ve yetmemiş tüm bu zorbalıklar eğitim sistemi içine sokularak normalleştirmeye çalışılmış.
bunun adı akılcılık falan değil akıl tutulmasıdır. devletin dine yaklaşmaması başka, devletin halkın inançlarıyla alay etmesi başka. bizde laiklik sadce halkın inançlarını aşağılamak için kullanılmış başka da bir şeye yaradığı görülmemiştir.
devamını gör...
85.
laiklik bizim köklerimizle bağdaşmıyormuş, sanırsın platon türklerin atası falandı. o nerden bağdaşıyor. o da bağdaşmadan mantıklı geliyorsa bağı olmayan laikliği alıp kullanmak neden absürt geliyor. tezat olmadın mı şimdi kendinle.
saf akıl dediğin şey tarihimizin neresinde kardeş. tarih boyunca kağan, padişah birileri yönetmiş ve hepsi o zamanki inanç modelini yönetimin içine sokmuş. dolayısıyla daima yönetim şeklinin içinde dinin etkisi varken, dinle devlet işlerini ayrı tutan şey tam da bize gerekli olan şey ve akılcılığın dik alası. esas bunu görmemek aptallık, laikliği dinle alay etme, dindara zulmetme olarak yansıtmaya çalışıp algı yapma çabası da tam siyasal islamcı ikiyüzlülüğü. laiklik gelmeden önce o çok masum gösterdiğin inançlı insanların inançla devlet yönettiği zamanlarda yaptıklarından hiç bahsetmiyorsun. laiklikten önceki eğitimde uçup kaçıyormuşuz, insanlara zoraki din dersi verilmiyormuş gibi yazmış bir de.
laikliğin olmadığı, dinin olduğu yerde kadının bireyliği bile sayılmıyor, bir olayda şahit kadınsa 2 kadın istiyorlar. 2 kadın 1 adama denk. bugün kadınlar oy atıyorsa o bile sadece cumhuriyet ile değil laiklik ile alakalı.
hem laikliğe karşı olup hem özgürlük savunuyorum diyemez kişi. özgürlüğe karşı olan da düpedüz yobazdır zaten.
saf akıl dediğin şey tarihimizin neresinde kardeş. tarih boyunca kağan, padişah birileri yönetmiş ve hepsi o zamanki inanç modelini yönetimin içine sokmuş. dolayısıyla daima yönetim şeklinin içinde dinin etkisi varken, dinle devlet işlerini ayrı tutan şey tam da bize gerekli olan şey ve akılcılığın dik alası. esas bunu görmemek aptallık, laikliği dinle alay etme, dindara zulmetme olarak yansıtmaya çalışıp algı yapma çabası da tam siyasal islamcı ikiyüzlülüğü. laiklik gelmeden önce o çok masum gösterdiğin inançlı insanların inançla devlet yönettiği zamanlarda yaptıklarından hiç bahsetmiyorsun. laiklikten önceki eğitimde uçup kaçıyormuşuz, insanlara zoraki din dersi verilmiyormuş gibi yazmış bir de.
laikliğin olmadığı, dinin olduğu yerde kadının bireyliği bile sayılmıyor, bir olayda şahit kadınsa 2 kadın istiyorlar. 2 kadın 1 adama denk. bugün kadınlar oy atıyorsa o bile sadece cumhuriyet ile değil laiklik ile alakalı.
hem laikliğe karşı olup hem özgürlük savunuyorum diyemez kişi. özgürlüğe karşı olan da düpedüz yobazdır zaten.
devamını gör...
86.
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını savunan yasal ve politik model. türkiye cumhuriyeti'nin en temel ve hayati prensiplerinden biri. devletimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün altı ilkesinden biri.
dincileri engellediğim için sadece onlara tepkiyle yazılan açıklamaları görüyorum. mis gibi. zihnimi din tüccarlarının saçmalıklarıyla meşgul etmiyorum. başkasına hoşgörüyle yaklaşmayana hoşgörüyle yaklaşılmaz. sen ben bir araya gelip biz olalım diyoruz, nau nau diyorlar. ben de engelliyorum.
dincileri engellediğim için sadece onlara tepkiyle yazılan açıklamaları görüyorum. mis gibi. zihnimi din tüccarlarının saçmalıklarıyla meşgul etmiyorum. başkasına hoşgörüyle yaklaşmayana hoşgörüyle yaklaşılmaz. sen ben bir araya gelip biz olalım diyoruz, nau nau diyorlar. ben de engelliyorum.
devamını gör...
87.
mısır rejimi lideri abdülfettah es-sisi, din adamlarına seslendi:
düşünce biçiminizi değiştirin, akideyi korumak yerine özgürlüğü koruyun. kimse kimsenin üzerinde vesayet kuramaz.
dini gerilik ve çöküşü aşacak çağdaş bir akıma ihtiyacımız var.
ben islam şeriatından konuşmayacağım, ben allah’tan konuşacağım. ve allah hakkında güzel konuşuyorsam, bu da dinimi böyle anladığım içindir.
sizin omuzlarınızda çok büyük bir sorumluluk var. bu çağa uygun, güçlü ve zengin bir düşünsel yöntem arıyoruz.
kaynak
devamını gör...
88.
dünyaya hükmeden israil terör örgütünün uymadığı siyasi nizam.
devamını gör...
89.
karolenj imparatoru şarlman, 25 aralık 800 tarihinde, tam da noel gününde imparatorluk tacını papa'nın elinden taktı ve yönettiği ülkenin adı roma imparatorluğu oldu. bu merasim, vatikan katolik kilisesinin seküler-laik hükümdarlar üzerindeki üstünlüğü temsil ediyordu. batı roma mirasçısı toplumlar hiçbir zaman tam olarak kilise hakimiyetini kabul etmedi ve taraflar arasında sürekli çatışmalar oldu. ünvanı ne olursa olsun yöneticiler, papa'ya karşı gelmeye devam ettiler.
bunlardan birisi de alman imparator henry idi. tarihe "gang nach canossa" olan geçen olayda önce papa'ya aykırı hamleler yapıp karşı hamleler gördü, sonra da ayağına kadar ailesi ile birlikte giderek kendini küçük düşürdü.
ingiliz kralı aslan yürekli cordelius richard da alman kralı barbarossa da vatikan'a karşı gelen isimlerden. martin luther, incili almancaya çevirip katedral kapısına asana kadar epeyce mücadeleler yaşandı.
18. yüzyılın son çeyreğinde fransa başkentinde başını jakoben hukukçuların çektiği bir grup isyan başlatır ve kral boyun eğer. bir süre sonra kralın başı, kendi adamlarının tasarladığı giyotin aletiyle kesilir. ardından soyluların ve din adamlarının ve bunların ailelerinin katledildiği veya idam edildiği terör dönemi başlar. video, fransız devrimi 1989
jakobenler kafası kesilecek din adamı ve aristokrat kalmayınca birbirlerinin kafasını keser. en sonunda saint-just ve robespierre idam edilir. bir süre sonra yönetimi darbe ve entrika ile ele geçiren napolyon kendisini imparator ilan eder. papa'nın tacını ben takayım teklifini reddeder ve kendi taç merasiminde tacını kendisi takar. devir artık değişmiştir.
tacını kendi takan napolyon, tacı papa'dan alan kutsal roma-cermen imparatorluğunu ortadan kaldırır. fransız üstünlüğünü kendine yediremeyen almanlar gaza gelip birleşir ve bismarck liderliğinde fransa dahil bazı ülkelerin içinden geçerek alman kayzerliğini kurarlar.
o ülkenin başbakanı, sosyal devlet ilkesinin kurucusu bismarck 1872 yılında katolik kilisesi ile ters düştüğünde şunları söyler:
"elbette, iki dünyevi güç arasında olabilecek türden zorlayıcı eylemlerden burada söz edilemez. katolik kilisesi'nin yakın zamanda ilan edilen doktrinleri göz önüne alındığında, herhangi bir dünyevi gücün, en azından alman imparatorluğu için kabul edilemez bir ölçüde ve şekilde kendini yok etmeden bir uzlaşmaya varmasının imkansız olduğunu düşünüyorum. korkmanıza gerek yok, canossa'ya asla gitmeyeceğiz, ne fiilen ne de ruhen."
14 mayıs 1872
bu açıklama sembolik olarak alman laikliğinin başlangıcı sayılabilir. fransa içinse dreyfus olayını beklemek gerekecekti. suçluyorum
bunlardan birisi de alman imparator henry idi. tarihe "gang nach canossa" olan geçen olayda önce papa'ya aykırı hamleler yapıp karşı hamleler gördü, sonra da ayağına kadar ailesi ile birlikte giderek kendini küçük düşürdü.
ingiliz kralı aslan yürekli cordelius richard da alman kralı barbarossa da vatikan'a karşı gelen isimlerden. martin luther, incili almancaya çevirip katedral kapısına asana kadar epeyce mücadeleler yaşandı.
18. yüzyılın son çeyreğinde fransa başkentinde başını jakoben hukukçuların çektiği bir grup isyan başlatır ve kral boyun eğer. bir süre sonra kralın başı, kendi adamlarının tasarladığı giyotin aletiyle kesilir. ardından soyluların ve din adamlarının ve bunların ailelerinin katledildiği veya idam edildiği terör dönemi başlar. video, fransız devrimi 1989
jakobenler kafası kesilecek din adamı ve aristokrat kalmayınca birbirlerinin kafasını keser. en sonunda saint-just ve robespierre idam edilir. bir süre sonra yönetimi darbe ve entrika ile ele geçiren napolyon kendisini imparator ilan eder. papa'nın tacını ben takayım teklifini reddeder ve kendi taç merasiminde tacını kendisi takar. devir artık değişmiştir.
tacını kendi takan napolyon, tacı papa'dan alan kutsal roma-cermen imparatorluğunu ortadan kaldırır. fransız üstünlüğünü kendine yediremeyen almanlar gaza gelip birleşir ve bismarck liderliğinde fransa dahil bazı ülkelerin içinden geçerek alman kayzerliğini kurarlar.
o ülkenin başbakanı, sosyal devlet ilkesinin kurucusu bismarck 1872 yılında katolik kilisesi ile ters düştüğünde şunları söyler:
"elbette, iki dünyevi güç arasında olabilecek türden zorlayıcı eylemlerden burada söz edilemez. katolik kilisesi'nin yakın zamanda ilan edilen doktrinleri göz önüne alındığında, herhangi bir dünyevi gücün, en azından alman imparatorluğu için kabul edilemez bir ölçüde ve şekilde kendini yok etmeden bir uzlaşmaya varmasının imkansız olduğunu düşünüyorum. korkmanıza gerek yok, canossa'ya asla gitmeyeceğiz, ne fiilen ne de ruhen."
14 mayıs 1872
bu açıklama sembolik olarak alman laikliğinin başlangıcı sayılabilir. fransa içinse dreyfus olayını beklemek gerekecekti. suçluyorum
devamını gör...