mutlu bir ilişkinin sırrı

burada ilişkiyi bir süreç olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. bir ömür aynı yastığa baş koyma mottusu ile yola çıkanlarla, evleniriz yürümezse 1-2 sene sonra ayrılırız diyenleri aynı bağlamda ele almak bence yanlış olur.

uzun vadeli bir ilişki bir çok farklı parametrenin ilişkiye dahil olması durumunu ortaya çıkarır. bu nedenle süreçleri yönetme becerisi olmayan insanların uzun vadeli ilişkileri yürütmesi ve mutlu olması bana çok mümkün gelmiyor.

kendinize ait bir alaniniz oldugu zaman o iliskide mutlu olursunuz. her seyi yapisik ikiz gibi yapmaya kalkisinca bir sure sonra boku cikiyor.

para.

anlaşmaya niyeti olmak

robnaja'nin su taniminda #360674 bahsettigi gibi mutlu iliskiye ilk etken mutlu bireylerdir. sonrasindaki etken ise, karsilikli uyum ve denkliktir yani bence...

iliskileri olusturan temel dinamiklerin bireylerin sahip oldugu karsilikli sevgi ve saygi oldugunu dusunuruz hep. hatta hadi buna karsilikli cinsel cekimi de ekleyelim. ciftler birbirini seviyorsa, karsilik saygi ve guven de varsa her sey sut liman olur diye biliriz hep oyle degil mi? peki oyle mi? aslinda o is hic oyle degil...

iliskinin gorunmeyen aslinda zaman gectikce gorunen en temel gizli dinamigi uyumdur. hatta denkliktir. yasam tarziniz da, dusunceleriniz de, sahip oldugunuz imkanlariniz da, hatta ve hatta zevkleriniz, ilgi alanlariniz da uyum yoksa olmaz. "sevgi her seyin ustundedir, karsilik bir orta yol her daim bulunur" demeyin. surekli bir orta yol bulma cabasi da iliskiyi yorar. evde takilmayi seven biriyle disarida aktivite yapmak zordur yada gezmeyi seven birini evde tutmak zordur. kitap okumayi seven biriyle film izlemek de zordur yada film izlemeyi seven birinin eline kitap tutusturup kitap okutmak da zor. bakin muzik zevkinden hic bahsetmiyorum bile. klasik muzik seven birine metal muzik dinletmek tamamiyla is ken ce!.. lafin kisasi uyum guzeldir, uyum iyidir. uyum ayni pencereden bakip, ayni manzarayi gormenizi dolayisiyla ayni lezzeti almanizi saglar. lezzetlerden de ortak haz alinirsa ciftler mutlu olur hatta ve hatta baglari kuvvetlenir. uyumun olmadigi yerde iliskiler genellikle tek tarafli yasanir. ortak baglari olmaz. ıki taraftan biri kendi tarzina illaki yonelir. biri disariya tek basina cikmaya baslar, oteki kendini odasina kapatip kitabini okur. biri de en sevdigi metal parcalarini, kulakligini takarak dinler. uzgunum ama gidisat hep boyledir hic sasmaz.

sevgi, saygı, güven ve doğru iletişim.

bu dördünden herhangi birisi olmasın at o ilişkiyi çöpe.

eğer tek bir kural olmazsa olacaksa saygı bence. çünkü saygı doğru sevmeyi ve değer vermeyi de getirir, sadakati de.

susmak.

sağır erkek, dilsiz kadın.*

sürekli mutluluk diye bir şey söz konusu değil.
zamanın %51'inde mutlu olmak için de saygı, sevgi ve anlayışlı olmak yeterli.

yüzeysel iki insan olacaksın. ilişki anlayışın, cinsellik anlayışın yüzeysel olacak. daha çok mantık tarafından bakacaksın. içtenlikle, duygularla pek işin olmayacak. karşı taraftan da derin duygular, içtenlik, herhangi bir konuda derin sohbet beklemeyeceksin. tipler yerindeyse, biraz para da varsa en mutlusu senin ilişkin.

haklısın ama... dedikten sonra o ama'nın altını doldurabilmek.

ya da haklısın'dan sonrasını getirmemek.

küs uyumamak.

daha az seven taraf olmak.

"ben" kalarak "biz" olmaktır.

ask yasayip mutlu olan kisiler gercek degil bot oldugu icin mutlu iliski diye bisey yok o yuzden sırrı da yok arkadaslar*

iki tarafında ailesinden uzak durmaktan geçer.

bu dünyaya gelmeden önce o mutlu ilişkiyi yaşadık zaten. iki seçenek var: ya tekrar yaşarız, o kişi ile hasbelkader denk gelirsek* ya da ölürüz gideriz bu hayattan. ama sıkıntı şurada, ya o dünya hayatında başka birini bulduysa? ve onunla devam edecekse? lan her şey boşuna mıydı? ben istemiyorum kalpsiz, ruhsuz ve duygusuz hurileri.

yaktın başımı ruh eşim. bari komşu olmayalım lan cennette, dayanamam ben?

ben en alt katında takılıyorum cennetin.

siz en üstünde seyr ü sefa, keyf ü sefa sürün. bu han-ı iştiha sizin olsun, siz beni imansız mi sandınız?

elbette kafama takmayacağım. yine de belki yeni tanışacak birilerini bulabilirim. ruh eşi tarafından bulunamayan, terk edilen tek kişi olamam herhalde?

ulan nasil da sorunlara değil de çözümlere odaklanıyorum*

karşı tarafın da insan olduğunu unutmamak, hataları alttan alabilmek(o biraz da hatasına bağlı)ve affedebilmek, ufak sorunları çığ haline getirip altında ezilmemek. en basit verebileceğim örnekler bunlardır. ama şunu da unutmamak lazım sadece ilişki için değil direkt olarak hayata etki eden bir şey var; oluruna bırakmak. ilişkide de bazen sadece oluruna bırakmak gerekir, bazen o mesajı atmaman o sözü söylememen, içinde tutman gerekir. mutlu ilişkinin en büyük sırrı taviz verebilmekten ve egonu yenip o kişiyi kendi duvarlarının içine alabilmekten geçer.

haklılığı değil,mutluluğu seçmek.