1. sınıfta daha ilk hafta aileme 'çocuğunuzu çok akıllı sanmayın anormal o' deme cüretine sahip, sene boyunca bulduğu her fırsatta beni aşağılamaya kalkan ve nedense anormal dediği çocuğa arkadaşlarına okuma yazma öğretme görevini veren, diplomasını nereden aldığını bilemediğim kadın. öğretmen demeyeceğim çünkü.
devamını gör...
onun ben.
neyse devamını yazarsam yönetim uçurur.
devamını gör...
ilkokulda matematik problemi çözüyoruz hoca gelip defterleri kontrol ediyor yanımda sınıfın gözdesi bir kız babası sürekli para yardımı falan yapıyor. neyse geldi benimkine baktı doğru yapmışım sonra yanımdakine baktı yapamamış kıza diyor ki bu bile yapmış sen nasıl yapamadın? o an çok kötü hissettirmişti ve bu öğretmen bana sürekli böyle davranırdı. o zamanlarda özgüven problemim vardı belki şimdi bile ve bu öğretmen yüzünden...
devamını gör...
adı eğitimci ama ruhuna bu yargıyı geçirememiş insan tipi
devamını gör...
birçok çocuğun hayatını karartan ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eden kişidir. onun kırdığı kalbi bambaşka melekler onarır bazen de kimse fark etmez o çocuk o öfkeyle büyür...
devamını gör...
işini severek yapmayan kişidir. bunu bilmeden yaptıklarına inanmıyorum hatta saf kötülük gayretiyle yapıldığını düşünüyorum. zaten öğretim kısmını da ellerinin ucuyla yapıyorlar eğitim kısmında da rehberlik etme namına zerre çaba göstermiyorlar.
devamını gör...
bir öğretmen adayı olarak böylesi iğrenç davranışları görünce çıldırıyorum. her şeyden önce bize bölümde bu konuların ne denli hassas, önemli olduğunu tekrar tekrar söylüyorlar. dört yıl boyu detaylıca başta çocuk psikolojisini, öğrenci psikolojisini gözlemleyebiliyorsun, araştırıyorsun vesaire. bu kadar bilgiden, emekten sonra çıkan sonuca bak, yazıklar olsun böylesi öğretmene. ya bu insanlar popişlerini devire devire gelmiş bu döneme ya da vicdanları ve beyinlerini öyle güzel susturmuşlar ki, böylesi davranışlar sergiliyorlar.
devamını gör...
ergen ve tripli bir türkçe öğretmenim vardı 6.7.ve 8. sınıfta... sınıfın içinde beni hep dışlardı. herkesi bir gruba alır beni tek bırakırdı. maddi durumu iyi olan öğrencileri çok severdi. bahtsız bense o yıl babası batmış biri olarak içten içe üzülürdüm ama asla belli etmezdim. bir gün ödevimi yapmadığım iddiasıyla defterimi çöpe attı. gidip çıkardım yüzüne baka baka ben ödevimi yaptım sen görmedin dedim, kolumu sıktı.. orada hiç ağlamadım. eve giderken bir köşede ağladım sonra sildim gözümü gittim eve. fen sınavından sınıfın en yüksek notunu aldım diye bile "neee sen mi, hahahaha" demişti. şimdi arkadaşlar şöyle bütün kalbimle mutsuz olsun istiyorum. küçücük ve zor durumda olan bir çocuğa böyle davranan biri mutlu olmamalı.
... bu başlık beni 29 yaşında ağlattı. bravo.
devamını gör...
hakkımı asla helal etmeyeceğim öğretmen cinsi.
devamını gör...
lisede okurken hocalarım sürekli benden dolayı aileme şikayetçi olurlardı. bu çocuk okumaz bundan bir bok olmaz derlerdi. haklılarmış harbiden bir s*kim olamadık. özgüvenimi zedeledilerse demek ki.
devamını gör...
eğitim fakültesini bitirip kendini bu mesleğin icraatçısı sana tipler. yüzüme kağıdı buruşturup atmıştı sınıfın içinde. selam olsun burdan da görmez yazımı. görse bile anlamaz. çocukların birçoğuna yapmıştır çünkü.
devamını gör...
dudağımda sürekli uçuk çıktığı için tüm sınıfın önünde "sen konuşma midem bulanıyor" diyen öğretmendir
devamını gör...
matematik yapamıyorum diye beni zorla tahtaya kaldırıp aşağılayan öğretmendir.
devamını gör...
veli toplantısında aileme "anlayamaz diye ben de ilgilenmiyorum " diyen öğretmendir. gerçekten de sorularıma cevap vermiyordu bu arada.
devamını gör...
10 yaşındayım ve 4 üncü sınıftayım sosyal bilgiler öğretmenim bir bayan adını hatırlamıyorum bir gün ödevimi yapmayı unuttuğum için dövmüştü beni ve karşılığında bir çocuğun okula karşı duyduğu tüm sempatiyi almıştı elinden
devamını gör...
anasınıfı öğretmenim, kendisinin hiç görmedim. kendisi sürekli hamileydi. okula gelir 5 dakika bize bakar sonra ablalara bırakır giderdi. aslında okul öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğunu düşünürsek attığı kazık affedilemez.
ilkokul öğretmenim 5 yıl boyunca aynı kişiydi sadece bir kere doğum iznine ayrıldığında bir dönemlik başka biri gelmişti. sürekli döverdi bizi. korkuturdu. ben solağım, bunu gördüğü halde ısrarla bana sağ elle yazı yazdırmaya çalıştı. başaramayınca bıraktı. ilkokulda matematiğim iyiydi, özellikle problemleri hızlı çözebiliyordum. bir kere yanlış cevap verdim diye tokat attı. o gün bugündür 4 işlemden ileri gidemem. bazen bizi sıra dayağından geçirir yorulunca yan sınıftaki öğretmeni çağırırdı o devam ederdi. diyeceksiniz ailene söyleseydin, şikayet etselerdi. ben okula normal okula başlama yaşından daha erken başladım. çok küçüktüm ve okul denilen şeyin sürekli dayak yenen yer olduğunu düşünüyordum. bir ara bu öğretmen doğum iznine çıktı yerine başka biri geldi. bende çok sessiz bir çocuk olduğumdan annemi çağırdı. anneme şunu demiş "kızınız engelli mi" daha sonra sınıfta bana tuhaf sorular sorup kendince zekamı test etmişti. ortaokulda bir fen bilgisi hocası vardı ona diploma veren üniversitenin kapısına s*çayım. bir insan hem meslekte hem karakterde bu kadar sıfır olur. lisede aynı tiplerle geçti. ama bir olay var ki o beni çok sarsmıştı. üniversite sınavına giderken gittiğim dershanenin sahibi, meslek liseli olmamadan dolayı beni aşağılardı. sen barajı geç sana yeter derdi. yanındakilerle bana güler yapamayacağımı söylerdi. barajı geçtim katsayı olmasına rağmen sıralamada 29 bine girdim istediğim üniversiteyi ve bölümü kazandım. (ki halta yaradıysa) sonradan duydum dershanenin her yerine adımı yazmış, miramel bizim dershaneden kazandı diye böbürleniyormuş. ahhh keşke yüz yüze gelseydik de deseydim ben köpek gibi çalıştım da kazandım. beni sevmemesinin tek sebebi anlattığı çoğrafya dersine ondan daha çok hakim olmam ve her derste onu düzeltmemdi. anlayacağınız öğretmen denilince benim yüzüm ekşir. evet mesleğini aşkla yapanlar var onlara saygım sonsuz ama bu soysuzlarda az değili.
devamını gör...
ilkokul 2. sınıfa gidiyorum, daha yeni yeni matematik problemleri ile haşır neşirim ve klasik matematik korkusu bende de var.
kendi öğretmenimiz raporlu olduğu için sınıfımıza başka bir öğretmen giriyor geçici olarak.
verdiği ev ödevini yaparken takıldığım bir soru var ve babama soruyorum, babam soruda küçük bir eksiklik olduğunu öğretmenime ertesi gün bunu sormam gerektiğini söylüyor.
ertesi gün okula gidiyorum, elimdeki soru ile birlikte "öğretmenim, "bu soruda eksik mi var?" diyorum.
kağıdı eline alıyor, "sen önce adını düzgün yazmayı öğren sonra benim sorduğum soruda eksik bul, ne olmuş eksik varsa!" diyor.
sanırım hayatımda ilk defa o gün başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
ismimin bir harfini ters yönde yazmıştım ve sadece soruda eksik olduğunu söyledim diye egosu sarsılan öğretmenim bunu tokat gibi yüzüme vurmuştu. çocuğum yahu daha, 7-8 yaşındayım ne bekliyorduk ki?
her neyse, işte ben o günden sonra hiç "sınav kağıdımı görebilir miyim?" demedim.
ve yine ben o günden sonra bir öğrencinin neden özgüvenini zedelememeliyim ve nasıl bir öğretmen olmamalıyım'ı öğrendim.
devamını gör...
bizim ülkede öz güveni zedeleyen çok. evde anne babalar, okulda arkadaşlar öğretmenler, işte çalışma arkadaşları. bu maalesef ülkemizin gerçeği. siz siz olun kendinize inanın. sizin değeriniz başkalarınızın ne söylediğiyle değil ne yaptığınızla ölçülür, ölçülecek. bunu unutmadan kararlılıkla elinizden gelenin en iyisini yapın. nihayetinde insanın öz güveni kendi özünde.
devamını gör...
ilkokula çekingen bir çocuk olarak başladıysanız ve böyle bir öğretmen ile karşılaştıysanız, hayatınızın iyi gitmeyeceği yaşlara girmişsinizdir. öğretmenin size olan davranışları sınıftaki öğrencileri ve sizi çok etkiler. öğrenciler, öğretmen de böyle davranıyorsa biz de davranabiliriz, diye düşünerek sizi ufaktan ufaktan zorbalıklarla dürtebilirler. zaten siz de bu psikolojiye girersiniz. çekingenlik ve sınıfın içindeki o ortam sizi gittikçe dışlanmış bir birey haline getirir. başınıza gelenleri hak ettiğinizi düşünüp kendinizi küçük görmeye başlarsınız. neredeyse okul hayatınızın hepsi bu yıkılmış psikoloji ve öz güvenle başa çıkmaya çalışmakla geçer. en güzel yıllarınız içinizde hep bir korkuyla, insanların sizi kabul etmeyeceğini düşündüğünüz tavırlarla geçer. size böyle davrananlar öğretmen değildir. aklı iyi bir öğrenci yetiştirmekten ziyade, işi bitince eve gidip çatacağı keyifte ve alacağı paradadır. neyse, çok dertlendim ama n'apalım biz de böyle yetiştik, kendimizi diğerlerinden daha çok zorladık ve diğerlerine kıyasla daha az güzel bir hayatımız oldu.

pink floyd'un o efsane şarkısındaki şu kısımı bu yazıya eklemezsem olmaz: no dark sarcasm in the clasroom, teacher live them kids alone.
devamını gör...
pedagojik formasyon derslerini boşuna okumuş henüz öğretmen olamamış kişidir aslında.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öz güveni zedeleyen öğretmen" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim