okul öncesi öğretmenliği okuma nedenim bu incelikleri öğrenen biri olmayı istememle ilgili.

bir sürü şey okuyorum. en temel şey çocuğun kendine ait bir alanı olması gerektiği.

bostana girer gibi odasına dalmayın yani.
devamını gör...
sokakta yaşamalı herşeyi.
devamını gör...
çocuk önce o ailede, o evde, bir "yer" inin olduğu, ihtiyaçlarının karşılanacağı, ve bunları onun "hak" kı olduğu için aldığını, bilecek, hissedecek.. şüphe duymayacak..

(anne babanın "verdiği" şeyleri telafuz etmesi çok sağlıksız, bence ahlaksız birşeydir, zaten çocuğun hakkıdır, o verilenler, çocuklar borçlu hissettirilmemelidir.. )

çocuğun "herşeyi" düşünmeye, fikrini söylemeye,,"sormaya" hakkı olduğunu, ona cevap vererek, bilgi vererek, anlamasını sağlayarak, gösterilmeli, hissettirilmeli.. yaşatılmalı.. aynı şekilde kendine ait alanın da onun hakkı olduğu, ve oraya onun izni dışında girilmeyeceğindende emin olmalı

çocuk varlığının görülür, ev halkı içinde +1 olarak eklenmiş, sayılan, değeri olan birşey olduğunu, hiçbirşey vermeden, ileride vermesi gerektiği ima edilmeden, zaten var olmakla hak ettiği, ve "hakettiğin" için, "bunlar senin hakkın" diyerek verilmiş imkanlarla büyüyor olmalı

bu imkanlar için çekilen sıkıntıları, istemeyerek yapılan mesaiyi "verilen" emeği anlatan anne baba da, çocuk yüzünden mutsuz olduğu mesajını, isteyerek/istemeyerek "verdiğini" bu durumdan memnun olmadıklarını, çocuğunun ihtiyacları için çalışmak zorunda kaldığını, yapılanların anne baba oldukları için değilde, isteyerek değilde, bir karşılığı olduğunu bilerek yaptıklarını, ve tabi bir beklentilerinin olduğunu da yerleştiriyorlar çocuğun kafasına bence..

komşumuzun 3. çocuğu olacak, tabiki önce diğer çocuklarla konuşulmadan.. varolan iki erkek çocuktan büyüğü demişki, 10 yaşında kendisi, üzülmüş filan, hatta ağlamış galiba, "ben şimdi babama birşey olursa bir kişiye daha nasıl bakacağım, ona birşey olursa hepinize benim bakmam lazım" demiş..
bu bakmak işi var ya..
yani çocuk ona bakıldığını düşünüyor, ona bakılmasının bir karşılığı olduğu öğretilmiş maşşallah, onu anlamış o güne kadar duyduklarından, karşılığını düşünmüş filan, borçlu hissediyor, onu nasıl yapacağının derdine düşmüş, yani annesini babasını kendine güvenen, kendine yetebilen, hayatını sürdürebilen birileri olarak tanımamış, ona ihtiyaç duyulacağı kesin ve o yükü bugünden taşımaya başlamış..

bilmiyorum bana normal gelmedi, 10 yaşındaki çocuğun bu yükle yaşıyor olduğunu böyle öğrenmek.. ama annesi çok duygulanmış... te allahım ya...
yıl olmuş 2020 dikkatinizi çekerim, evlerinde çocuklar için 1 oda var, her türlü teknolojik imkan var ama faydalı birşeye kullanacak zihniyet yok, vizyon zaten o apayrı bir konu...

varlığına "hakkı olduğu çin" saygı duyularak büyüyen çocuk, neye hakkı olduğunu, "görmüşse" öğrenmişse, haklarını rahatca almış ve kullanmışsa, başkalarının haklarınıda tanıyor, çalışınca o maaşı hakettiğininde farkında oluyor, yada zaten hakkettiği herhangi bir şey verildiğinde, hiçbirşey hakettiğini düşünmeyen insanlar gibi, aşırı teşekkür edip, sanki yaptığının bir değeri yokmuş gibi, ezik davranmıyor, işte bu özgüven buradan geliyor bence..

çocukken hiçbir hakkı karşılıksız verilmemiş biri, büyüyünce de hiçbirşey haketmediğini zannediyor, istemeyi bilmiyor, çünkü hiçbir hakkını görmemiş verilmemiş, zaten hakkı olduğu için verilmemiş hiçbirşey.. "
bunu sana ben veriyorum" ben "verdim" şu, şu kadar ediyor, bunun değeri bu kadar, bu kadarlık yere gönderdim diyerek veriliyor..
bir hesap bir muhasebe var, hesaplar çocuğa yansıtılmış.. işte bu yüzdendir, 50 yaşına gelmiş orda burada birşeyi başarsa bile buna inanamayan onu bile annesine veren güya hediye eden insanları görüyoruz, "niye sen almıyorsun kardeşim, niye kendine almıyorsun, karşılığında verdiğin senin emeğin, ödülüde senin hakkın" çünkü ödenmekle bitmeyen bir borcu var sanıyor" çünkü borçlu hissettirilmiş..

tabi kendi imkanlarını, şahsi ihtiyaçlarından vazgeçerek önceliği çocuğu olmuş ve çocuğuna kullanmış ve bunu yüzüne vurmamış anne babaları ayırıyorum..
(bihter ziyagilin meşhur "tabi siz... diye başlayam, uzun cümlesi gibi oldu :) bunlar özü iyi olan insanlar, hem çocuklarına hem çevrelerine karşı, heryerde iyiliği tercih eden insanlar..

ama imkanı olupta çocuğuna kullanmayan, kullandıklarınında, maddi karşılığını sürekli telafuz eden, ima eden, anne baba, çıkarcıdır, oportünisttir, bencildir, onlar heryerde öyledir, ve öyle herşeyde travmalar yüzünden olmuyor, bildiğin kötü olduğu için oluyor, anne baba olunca ne yaparsa yapsın o artık iyidir diye birşeyde yok bence, çocukları üzerinde psikolojik olarak egosunu tatmin etmek de sömürmektir, ben anneyim ben babayım diyerek, her istediklerinde susturmak kısıtlamak da haksız güç kullanmaktır, ve herşey cahillik de değildir, bazı şeyler "kötülük"tür...

birde, çocuğuna tapan her istediğini yapanlar var, onlarda çocuğa hak etmesede istediği herşeyi almayı/ alabileceğini öğretiyor, halbuki kendiside yapmak zorunda değil ama sevgisini gösterdiğini sanıyor, çook yakınımda bir örnek var çocukluk arkadaşım ve oğlu, resmen maymun ediyor annesini, çocukta zorba (yaşı 6), kalk diyor annesine vitrinde ne istediğimi bul, kadın tek tek veriyor, çocuk o arada boğulurcasına ağlıyor, çığlık atıyor, bir yandanda söylemiycem sen bulucaksın diyor.. anne tek tek o vitrindekileri eline alıp soruyor, bu bitince anne devam ediyor şimdi ne istiyorsun (şimdi haketmediğin ne istiyorsun? hakkın olmayan neyi alacaksın? neyi emredeksin? yaptıracaksın?) ben gittiğimde banada ordan kalk ben oturucam filan diyor, annesi babası diyorki istediğini yap nolur.. gerisini anlatmayım..

benim çocuğum yok bu arada.
bilinçli olarak çocuksuz olmak kararımdan sebep, yok. iyikide bugüne kadar olmamış, bunlar bugün bu yaşta (42) üzerine çok düşündüğüm için, kendi yaşadığım sorunları araştırırken farkettiğim şeyler, herşey bencil insanlardan duyduğum rahatsızlıkla başladı aslında, nasıl oluyorda diyordum herşeyi kendine hak görüyor, hakkı olmadığını bile bile istiyor birde, ve çekinmiyorda, haksızlık olduğunu biliyordur diyordum, sorun haksızlıktan, adaletsizlikten rahatsız olmayan insanlar, herşeyi kendine hak gören insanlar.. (bakınız rte)

özgüven değil bu, özgüvenin altı dolu olur, adil olur, hani karizmatik dediğimiz insanlar var ya, hani çok yakışıklıda değil, ultra güzelde değil ama çok karizmatik deriz, empatiymiş bu insanların ortak özelliklerinden biri, empatid ve adaletle ilgilidir, bence bu insanlardaki özgüven de farkındalıklarından geliyor..

inşallah sonuna kadar okumuş ve beni anlamışsınızdır .
devamını gör...
saygi duymaktan gecer oncelikle . fikirlerine, hayallerine, beklentilerine... koruma icgudusuyle bastirmamak gerek. anne babalar ne yazik ki bunun dozunu cogu zaman kacirabiliyor.destek olunmasi gerek aldigi kararlara. ızin vermek gerek yurumesine, kosmasina, hayati tanimasina, kendi yolunu bulmasina... kabullenmek gerek ozellikle anne babadan farkli bir birey olmasini.
devamını gör...
ayarını kaçırmamak gerekli. sonra şımarık ve bilmiş çocuklarla doluşuyor etrafımız.
devamını gör...
hata yapmalarına izin verin. düştüğü yerden kendi başına kalkabileceğini idrak edebilecek hareketlerde bulunun. bir konu hakkında fikirlerini sunarken dinleyin (bkz: gerçekten dinleyin) ona saygı duyduğunuzu gösterin. çocuklar ailelerini görerek öğrenir, büyür. çocukları yetiştirmekten önce kendinizi yetiştirin ki güzel örnek olabilesiniz.
devamını gör...
puşt bir baba ve/veya gevşek bir anne olmak, gerek ve yeter koşuldur.
devamını gör...
annem ve babam beni seviyor, hata da yapsam arkamda durur, başarısız olsam da bana değer vermeye devam eder diyorsa bir çocuk yani sevildiğinden eminse özgüvenli olacaktır. özgüvenin temel koşulu, koşulsuz sevmektir.
devamını gör...
aile içinde bireyler olduğunun farkında olup o yönde davranılmalı sen çocuksun mesajını vermemeli
fikirlerini önemsediğini göstermeli konuşurken göz teması kurulmalı
evde iş bölümü yapmalı onun yaşına yönelik görevler verilmeli
çocuklar rutini sever bir rutin oluşturup rutinden sapmamalı
cesaretlendirilmeli onun yerine konuşmamalı iş yapmamalı
ödül ve ceza yöntemini günlük hayata çok sokmamalı
devamını gör...
çocuğun üzerinde kontrollü ebeveyn olmak. nedir kontrollü ebeveynlik?

birincisi kendi içinde kalanları ben yapmadım, çocuğum yapsın nidalarını çocuğa aşılamamak. parmak izi gibi her insanın karakter ve mizacı farklıdır. bunun farkında olarak çocuğu dinlemek, onunla ilgili kararlarda fikrini almak ve hazır bulunan konuda kendi fikirlerini katarak çocuğa dinleme ve istişare etme yönü kazandırmak.
kendi başına yapabileceği işlerde onu uzaktan kontrolle izlemek, başarısını takdir etmek.
kendi ilgi alanını bulması için ona var olan hobileri tanıtmak ve onun seçiminde yardımcı olarak bu alanda gelişmesini sağlamak. bir insan için somut veriler elde etmek her zaman bir özgüven getirir.
çocuğu paylaşımcı olamaya, yardım etmeye yöneltmek. bir insanın mutluluğundan beslenen çocuk hem mutlu olmayı hem de mutlu etmeyi öğrenir bu da ona kendini sevme ve özgüven kazanma yolu kazandırır.
hakim olduğu konularda konuşmasına fırsat vermek ve ona soru sormak. bilgi alışverişinde bulunmak.
arkadaşları arasında ya da akrabalar arasında onu istemediği yeteneklerini göstermeye zorlamamak. zorlama ile utancı aşılayıp özgüvenini yitirmesine neden olabilirsiniz. bunun yerine onun insanlarla kendi kendine iletişim kurmasına izin verin. sosyal ilişkileri arttıkça kendisi neyi paylaşması gerektiğini öğrenecektir.

dinle, konuş, konuştur, sev, sevgimi hissettir, iyi yönlerini besle, paylaşımcı olmasına vesile ol. karakteri güzelliklerle dolu bir çocuk özgüvenini gösterecektir.
devamını gör...
özgüven ile kibir arasındaki farkı bilmek ile başlayacak süreçteki inceliklerdir.
devamını gör...
bırakın hata yapsın. fanusun içinde büyümesin. sonra gelsin sizinle konuşsun. kendi kararlarını kendisi alsın fikir verin ama bunu yaparken kendi ideolojinizi dayatmayın. her ne kadar sizin çocuğunuz olsa da çocuklar yetişkinlerin minyatürü değildir. onlarda bir birey ve hiçbir çocuktan sizin yansımanız olmasını beklemeyin.
devamını gör...
kaç yaşında olursa olsunlar bir şey dediği an çocuk dikkate alınmalıdır. aa zaten 3 yaşında bu ne mantıklı cümle kurabilir diye düşünmek yerine zihninin en berrak algılarının en açık vakit olduğu kabul edilerek bir birey gibi davranmak son derece önemli bir konudur.
devamını gör...
çocuğu sürekli bölmemek, her söylediğini eleştirmemek, fikrini sormak, konuştuğunda onu dinlemek, soru sorduğunda aynı soruyu 1000 kere de sorsa cevaplamak, çocuğa sevgi göstermek ve en önemlisi onun ileride bir birey olacağını hep sana bağlı kalmayacağını düşünerek davranmak.
devamını gör...
kisisel alanına girmemeyi bilen ebeveynlerin çocukları. hata yaptığı takdirde aşağılamak,ceza vermek yerine arkadası gibi davranırsanız onu dinler ve ona saygı duyarsanız kendiliginden gelisir. unutmayın bir insanın karakteri çocukluk yıllarında şekillenmeye baslıyor
devamını gör...
önce çocuğa sevmeyi öğretmek lazım. kendini, doğayı, hayvanı, insanı. sonra kimsenin kusursuz olmadığını, kusur olarak gördüğümüz şeylerin bile çok güzel olduğunu anlatmak lazım. en ufak başarısızlığında azarlayıp yerin dibine sokmak yerine tekrar denemesi için teşvik etmek lazım. kendine inanmasını öğretmek lazım.
devamını gör...
çocuğun;

(1) yaşına uygun sorumluluklar vermek ve başarısız olduğunda suçlamadan özeleştiri yapmasını sağlamak.
(2) her istediğini yapmamak ve her istediğini yaptırmamak.
(3) okula başlamasından sonra 'haftalık' olarak harçlık vermek ve bütçesini yönetmesini öğretmek.
(4) özel alanına (oda, oyun, sosyal medya vb.) saygı göstermek.
devamını gör...
saygı duymak. bir çocuk kendisine saygı duyulması gerektiğini ancak saygı görürse öğrenir.
devamını gör...
1. asla yapamazsın demeyin.
2. önünü açın
3. evlere kapatmayın bırakın doğayı, yaşayan sokakları, yeni insanlar tanımayı öğrensin.
4. kitap okuma sevgisini aşılayın.
5. yürürken arkasında, önünde veya uzağında durmayın. aksine adım attığı yollarda tam yanında olun.
6. (bu en önemli kuraldır.) ona saygı duyun.
devamını gör...
çocuğun yanında tartışmayın, bağırmayın, kavga etmeyin. çocuğa şiddet uygulamayın, onu diğer çocuklarla kıyaslamayın, baskı uygulamayın. özgüveni yüksek bir çocuk olmazsa beni bulun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öz güveni yüksek çocuk yetiştirmenin incelikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim