hayatta çok karşılaşacağınız insan modelidir. öz güveni ötekine bağımlı hale getirdiğiniz sürece de karşınıza hep çıkmaya devam eder. çocukluk dönemi biraz istisna tabii amma aşılmaz değil.
devamını gör...
altıncı sınıfı ailemden uzakta okudum.daha önce evden hiç uzak kalmamıştım, kardeşlerim,annem,babam burnumda tütüyor. amcamlarda kalıyorum.kuzenimle aynı sınıftayız.kuzenim şımarık,tembel.ben uslu, çalışkan. kuzenim beni kıskanıyor, o da çocuk beni istemiyor evde.sadece o değil beni o evde kimse istemiyor ama şartlar biraz kötü.babam köyde görev yapıyor ve ben okumalıyım.
yengem ne kızı üzülsün istiyor,ne düzeni bozulsun,ne de başka birine bakmak.hakli.kizmiyorum.o yüzden midir nedir bana daha az harçlık veriyor,kıyafetlerimi ütülemiyor. sessiz sakinim zaten.annem babam da sıkı sıkı uyarmış amcanlari üzme diye.yemin ederim yazarken gözlerim doluyor yaşadıklarımı düşününce.
derslerde sorun yok.calisiyorum yapıyorum,basariliyim.bir türkçe dersinde sorunum var. şivem olduğu için çocuklar konusmalarimla dalga geçiyor diye çok derse katılmıyorum ama matematikte fende sınıf soruyu yazmadan cevabı yapıştırıyorum.
din kültürü öğretmeni var.cok sert.ama en çok onu seviyorum.yazlari zorla gönderildigim camideki kurslardan her dua ezberimde. hoca hangi duayı dese takır takır okuyorum.hoca bir bana gülümsüyor.haftada bir saat din kültürü dersi var, ders gelsin diye dua ediyorum.hocanin da biraz şivesi var ve o derste açık ara en en en iyisiyim.ondan mıdır nedir aşırı seviyorum öğretmenimi.
bir gün tenefüste sınıfta otururken din kültürü öğretmen geldi ve dedi ki 'bir sınav var,katılmak ister misin?' hafız falan o tarz bir şey.hemen kabul ettim.o gider gitmez bahçeye koştum.kardeslerime hediye almak için biriktirdiğim paraya da kıyıp dondurma aldim.dondurmami yalaya yalaya kuzenimin yanına gittim.şımarıklık da nasıl kötü duruyor üzerimde.kuzenime,yanındaki sınıftan diğer arkadaşlara dedim 'sınav varmış,çok başarılı olduğum için öğretmen beni seçti'.şaşırıyorlar.arada dondurmama dil atıyor abarta abarta anlatiyorum'dualarin hepsini ezbere bilen çocuklar katiliyormus, süper sinavmis'. öyle özgüvenim de yok ama koca sınıfta hoca gelip sadece bana sorunca hava atmak istiyorum.sinav herkesin ilgisini çekiyor.sinifin renkli tokalı kızları bile ilgiyle dinliyor.havam kimse de yok.dediler biz de 'katılabilir miyiz? '
normalde selam vermezler sınavla ilgilenince benle arkadaş oluyorlar sanıp hepsini toplayıp din kültürü hocasının yanına gidiyorum 'arkadaşlarım da sınava katılmak istiyor' diyorum öğretmenime.öğretmen de hayır diyemiyor 18 kişi başvuruyoruz sınava.ama hoca çok sinirli bakıyor bana,pek hoslanmadi bu durumdan belli.hatami anlıyorum ama sınıfta ilk defa yer bulmuşum çok da takmiyorum.
biz o sınava 18 kişi girdik, hiçbir şey de yapamadık.cok saçma bir sinavdi zaten.

neyse aradan bir iki hafta geçti,sınav sonucu da kötü olunca bu hoca benimle muhabbeti, ilgiyi kesti.dualari ezbere bildiğimi görünce dindar bir ailem falan var sandı herhalde.yanilmisti.sadece ezberim iyiydi.baska bilgim yoktu.

birkaç hafta sonra birgün derste beni tahtaya çıkardı.pismis kelle gibi sırıtıyorum. sanıyorum ki aramızdaki buzlar eriyor.icimden diyorum hangi duayı derse desin çok düzgün, çok anlaşılır okuyayım,hoca beni affetsin.heyacanlanmamak için dua ediyorum.
elinde kısa ince bir sopası var.ogrencilere dokunmaz onunla gösterir ne gosterecekse.basladi benim kıyafetlerimi tek tek göstermeye.'gomlege bak,ütü nedir bilmiyor,yaka katlanmış,etek desen iki beden bol.senin annen baban yok mu? ' söyleniyor, sıralıyor,saç,ayakkabı...
dediklerinden çok en sevdiğim öğretmenimin bunu bana demesine üzülüyorum,gözlerim büyüyor,göz yaşlarımı tutmakta zorlanıyorum bir damla aksa durduramayacagim.siniftan çıt ses çıkmıyor.saydikca sayıyor, tahtadayim.gozumu diktim yüzüne göz kırpmadan gözlerim dolu dolu onu izliyorum.her dediği kafamın içinde yankılanıyor.saga sola yürüyor,peygamber efendimiz temizdi diyor,insan içine çıkarken dikkat ederdi diyor,on yaşındayım annemden babamdan uzağım dediği cümleler kafamda yankılanıyor. en son sınıftan en arka sıradan yaramaz bir kiz öğrenci var onun sesi yükseliyor 'onun annesi babası yanında degil '.
ögretmenimin yüzü değişiyor bir anda.hatasini anlıyor. kendime acıyorum.aglayarak sirama geçiyorum.kafami sıraya koyuyor, hıçkıra hıçkıra annemi babamı özleyişimden,yengemin yaptıklarına,kuzenime ,yalnızlığıma,çocukluğuma her şeyime ağlıyorum.
ve söz veriyorum ilerde öğretmen olursam tek bir çocuk benim yüzümden ağlamayacak, üzülmeyecek.
yıllar geçti,zaman degisti ama benim hala biraz özgüvenim eksik.
dağları aştım,bu saçma sapan anıyı aşamıyorum.
devamını gör...
şunun tipe bak gibi bir cümle söyleyerek özgüvenimin dibine dinamit yerleştiren öğretmenimsi.
devamını gör...
ortaokulda matematik hocam vardı. sınıfta sürekli birilerini eleştirirdi eleştirirken de ben ve arkadaşıma bakardı hep. biz saçımızı yapıyoruz diye eleştiriliyorduk neymiş süsleniyormuşuz. aynı hoca bir gün resim sergisinde çizdiğim resme tükürmüştü. ne kadar saçma değil mi? arkadaşlarım da görmüştü. resimde yağmurlu havada etek giymiş şemsiyeli bir kadın vardı. çıplak bir resim değildi yani. bir de bizim arkadaş grubumuz vardı kızlı erkekli. orada 2 kişi sevgili diye geri kalanları da sevgili sanıyordu ve ters ters bakıyordu. ben hep o hocaya sinir oldum. öğrenci seçmesi de ayrı bir berbat durumdu. o hoca yüzünden ben onun anlattığı dersleri sevemedim. matematik derslerine dair motivasyonumu sağlayamadım. dersanedeki matematik hocaları hariç diğer hocalarıma karşı içimde bir sevgi oluşmadı. hepsinden nefret ettim. şimdi o hoca yüzünden matematik derslerine herkesten daha fazla çalışmak zorundayım. ortaokuldaki eğitimimi bayağı bir etkiledi çünkü.
devamını gör...
benim de var bir tane unutamadığım yavşak öğretmen. hayır bir de beden eğitimi öğretmeniydi. müdüre yalakalık yapmak için kendi aramızda yazdığımız saçma anı defterini, şiir defterini alıp kötü bir şey yapıyormuşuz gibi müdürün odasına arkadaşlarımın arasından kurban seçtiği benle birlikte götürüp okumuştu. o an kötü bir şey yapmış hissine kapılıp, korkup ağlamıştım. daha 6. sınıftım. tabi hiçbir şey olmadı tüm hocalarım beni çalışkanlığımla tanıyordu ve ortada kötü bir şey yoktu. yine de bir o. çocuğu yüzünden özgüvenim zedelenmişti. hala adı aklımda, bir gün umarım karşıma çıkarsın.
devamını gör...
ortaokulda matematik dersinde yediğim dayak o senelerde özgüvenimi götürmüş olsa bile, o güne kadar hep sessiz olan kişiliğimi paramparça edip beni ben yapmıştır. ha bir de matematikle olan alakamı kesmiştir. (bkz: çocukları dövmeyin be)
devamını gör...
kötü komşu ev sahibi, eski ev tamirci, kötü öğretmense iyi öğretmen yaparmış. evet serseriydim biraz kabul ediyorum ama sırf en önde oturup sessizce ders dinlemiyorum diye senden bir şey olmaz diyen öğretmenlerimden, hepiniz elbet bir yerlere geleceksiniz sadece bilinçlenenler ve zamanı olanlar dediğim öğrencilerim var.
t. nasıl yapmam gerektiğini değil, nasıl yapmamam gerektiğini öğreten öğretmenler.
devamını gör...
siz den bi’şey olmaz diyen öğretmen .
devamını gör...
huur çocuğudur. büyüyünce yakalayıp dövün verin çenesini eline.
devamını gör...
ülkemizde bolca bulunan* ve insanı öğrencilikten, öğrenmekten soğutan “öğretemeyen”lerdir. nasıl öğretmen olabilmişler asla çözemediğim pek çok kişi vardır aralarında. öğretmen değilim ama bazen düşünüyorum da öğretmen olsam; küçük çocuklara, hatta daha doğrusu yaşı kaç olursa olsun, insanlara o sözleri sarfedip, öyle düşüncesizce davranamam gibime geliyor. hepimizin öğrenciliğinde böyle yaraları vardır herhalde. müfettiş tayfa da gelsin müdür odasında kahvesini içsin.

not: işini düzgün yapan, yapmaya çalışanlar üstüne alınmasın lütfen. laflarım onlara değil.
devamını gör...
tamamen öğretmen olmuş gerekli prosödürleri yerine getirerek eğitimini tamamlamış ama asla kişilik özelliklerini tamamlayamamış kendi özgüvensizliğini savunmasız saf temiz kalplerden çıkartıcak kadar vicdansız kalplsiz kişilikler
devamını gör...
atandığı yeni okulda yeni tanıştığı öğrencilerine "adını, soyadını ve anne-babanın ne iş yaptığını söyleyerek tanıt bize kendini canım" şeklindeki söylemiyle kendini belli eden öğretmendir. bir öğretmen öğrencisinin anne babasının mesleğini neden merak eder ki? ayrıca anne baba belki hayatta değillerdir. maalesef bazen farkında olmadan kırıcı ve öz güven zedeleyici olabiliyor böyle bir cümle.
devamını gör...
sınıfın ortasında seni azarlayan öğretmen geleceğine çok güzel bir imza atmış demektir.boyle insanların öğretmen olmaması gerek .
devamını gör...
eğitimci olamamış insandır.ilkokul öğrencisi için çok önemli bir olaydır bu muhakkak. yeni yeni eğitim hayatı ve yabancılarla karşılaşan küçük bir çocuk için. bir ogrenciye nasıl davranması gerektiğini bilmeyen birisi ne eğitim verebilir ne de öğretim. kimi öğretmen vardır böyle hatırlarsın kimi ogretmen vardir sevgiyle 50 yil sonra bile anlatirsin.
devamını gör...
muhtemelen özel hayatında yaşadığı problemleri yansıtıyordur. çokça beddua toplamıştır.
devamını gör...
böyle bir acuzeye öğretmen demek bu kutsal mesleğe hakaret etmek demek olmaz mı? yapmayın.
devamını gör...
8. sınıfım o zamanlar sbs ye hazırlanıyoruz. dershanedeki matematik hocam veliler ile görüşürken "kapasitesi bu kadar, almıyor yapacak bir şey yok" demiş benim hakkımda. bunu duyunca nasıl kötü oldum anlatamam. kafamdan aşağı kaynar sular döküldü, öz güven falan hak getire artık. neyse liseye geldik matematik hocası muhteşem. anlatıyor her soruyu yapıyorum, bir soruyu çözmem 20 saniyemi alıyor. veli toplantısında babama "normal insanın kapasitesi bir kupa kadarsa özözünedanışır bundan daha fazlasını alır" demiş. ikisi de öğretmen işte. birisi sınav öncesi neredeyse hayatımı karartıyordu, diğeri sayesinde ise şimdi ben öğretmen oldum. yaşıyorsa kulakları çınlasın ikisinin de. birisinin sağ birisinin sol tabii *
devamını gör...
ilkokul öğretmenindir. hayatta karşılaşabileceğiniz en kötü insan tipidir. çocukluk travması yaratabilir üzerinizde. yaptığı yanlışlar hayat boyu gelebilir peşinizden. karakterinizi bile şekillendirir.
devamını gör...
öğretmen değildir.
devamını gör...
öğretmen sözcüğünün kökü “ög"den gelir. ög; akıl, anlayış demektir. anlam içeriğinde: öğüt yoluyla bilgilendirmek, düşünce yönünden geliştirmek, eğitmek, mânâsına gelir. fakat bunu kendine dert edinmemiş, karşısında bir çocuk olduğunu, o çocuğa söylediği her kelimenin o çocuğun beyninde bir yerlerde ömür boyu saklı kalacağını bilmeyen kişidir. ama kendi çocuğuna yapılsa aynı davranış veryansın ederler. bunun tam tersi olanlar da var mı evet var. bir matematik hocamız vardı daha ilk dersten hepimizin isimlerini ezberleyip isimlerimiz ile hitap etmişti bize. siz özelsiniz demişti. işte o zaman anladım öğretmenlik her insanın harcı değil yüreği geniş olanların yapması gereken bir meslek
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öz güveni zedeleyen öğretmen" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim