ruh sağlığı için uzak durulması gereken şeyler

negatif insanlar, negatif insanların karıştığı olayları dinlemek, rezonans alanlarında bulunmak veya frekansları tarafından etkilenmek.

bunlara dikkat etmezseniz güzel başlayan bir gün bile zehir olabiliyor.

(bkz: ruh emiciler)

hoş siz uzak durmak isteseniz bile olduğunuz yerde bitiveriyorlar.. neyyssseee.

elbette ben ruhunuzu emebilirim.

31 arkadaşlar. şaka değil valla billa bak. kamu spotları çekilmeli bu konuyla ilgili. eski bağımlılardan biri olarak (dün bıraktım) bu konunun üzerine yeterince gidilmediğini düşünüyorum.

köylülerin bol olduğu çarşı, pazar, sahil, park, deniz gibi yerler.

toksik aile/akraba ilişkileri, negatif insanların bulunduğu ortamlar. bu ikisinden uzak durarak bile büyük fark yaratılabilir.

dedikodu. hem hiçbir fayda sağlamıyor hem de insanların içindeki nefrete kine kıskançlığa fesatlığa tüm detaylarıyla beraber maruz kalıyorsunuz.

değerli yazar ,
ruh sağlığı denince akla genellikle yoga matları, bitki çayları ve haftalık terapi seansları gelir. ancak bir tehdit sessizce, çaktırmadan, ruhlar aleminden sızıyor: şerruh. evet evet, yanlış duymadınız. şen ruh’un kuzeni, biraz huysuzu, biraz huysuzluğu enerjik hale getirmiş hali.

şen ruh mu? şerruh mu?
ruhlar aleminde iki temel karakter vardır.
biri, haydi kalk güne güzel başla diyen şen ruh.
diğeri ise sabah gözünü açtığında, yat zıbar ne bok var kalktın hayat anlamsız zaten diyen şerruh.
biri odana güneş gibi girer, diğeri blackout perde gibi çöker.

şerruh'la bir gün geçirirsen

kahveni şekersiz sanıp tuzla içersin.

yolda yürürken kendi ayakkabınla ayağın kayar.

whatsapp'ta yanlış gruba patronun dedikodusunu atarsın.

bunların hepsi şerruh sabotajdır. kendisi sakar olduğundan tüm dünyayı kendisine benzetme planı vardır.

ruh sağlığı için tavsiyeler
sabahları şerruh'u dinleme hatta totosuna bir tekme doğru kapıya.
uyanınca içinden bir offf ne berbat bir gün sesi gelirse bil ki o şerruh. hemen bir şen ruh mantrası:
güzel ruhum, papatya çayım var, dert bana ne yapsın de ki güne güzel başlayasın.

sosyal medyada şerruh içerikli paylaşımlardan kaçın.
pazartesi lanet olsun , salı da bok gibi diye başlayan gönderiler, şerruh’un ruhlr aleminden gelen siber uzantılarıdır, yani trolleridir.

şen ruh’un egzersizleri:

rastgele dans et (ritim yoksa daha etkili).

aynaya bakıp bugün fena değilim be! de.

kedili ya da bebekli video izle (bilimsel adı: şerruh'u yok etme aşısı)

geceleri ruhlar alemine açık kapı bırakma.
yatarken bugün de olmadı ya... demek, şerruh’u yorgan altına davet etmektir. onun yerine:
bugün de oldu, en azından battaniyem var diyerek şükret.

sonuç olarak sevgili yazar , ruh sağlığı demek sadece terapistle konuşmak değil; bazen içindeki şerruh’a sen gelme ulan ayı demekle başlar. unutma şen ruh çağırılır, şerruh kendiliğinden gelir, kovalasanda gitmez yüzsüz o ,ama onu kapıdan almamak ise senin elinde.

ruh gibi ruh ol
şen kal, şakacı ol, şerruh’a küfür et....

toksik insanlar.

takıntılı insanlar. kendim de takıntılı olduğum için, bir yerden sonra çekemiyorum. ruhum daralıyor.

(bkz: flört)

belirsiz, lafta olan icraatta olmayan, saçma sapan davranışları olan ve küçük dünyaları ben yarattım kafasında olanlardan uzak durmak lazım...

ya kısacası siz insanlardan uzak durun... ben edemedim siz edin...

(bkz: istanbul)

iyi niyetini suistimal etmeye çalışan insan.
eden demiyorum, etmeye çalışan diyorum. edemezsin caney çırpınıp durursun da edemezsin. ölürüm de iyi niyetimi sana suistimal ettirmem.

#3639501
ahanda tam olarak şu yukardaki kafa.

size kötü hissettiren insan, eşya veya mekanların hepsi.
ben mazoşistim diyorsanız ne haliniz varsa görün. *

toksik her şeyden uzak durulması ve olanlarında hayatınızdan çıkarılması ruh sağlığı açısından önemli.

beyin de sonuçta organik bir yapı ve vücudunuza giren şeylerle besleniyor. ruh sağlığı dediğimiz duygu durumumuz.

duygu durumunuzun bir boyutu da kimyasallar. yani beyinsel aktiviteler için gerekli kimyasal süreçlerin besleyicisi olan yapıtaşları alınmazsa kötü hissediyoruz.

hep bir b12 eksikliği şakası yapılır ama bir çok benzer durum var. hayatımızda toksik insanlar hep oldu hep olacak çünkü son 25 yılın ürettiği yapı bu.

toksik insanlarla mücadele edebilmek için hiç değilse sağlam kafa sağlam vücutta bulunur diyerek kendimize özen gösterelim.

paketlenmiş gıda yemeyi bırakmak bile tek başına mutlu hissetmeye bir adım atmak.

(bkz: kaynana)

devamlı kendi kendiyle kavga eden ve arada o an kimle iletişim halindeyse o nu da katan ruh hastalarından.
bu tipler gerçekten umutsuz vaka.

güçlendikçe ego zehirlenmesi yaşayan, sürekli onay arayışı içinde olan ve kendisine yöneltilmiş en ufak bir itirazı bile kişiselleştirip öfke krizine giren kişilerden uzak durulmalı.

hele ki bu kişi, aleni bir şekilde “bana itiraz edemezsiniz, fikirlerimi tartışamazsınız” gibi bir tutum takınıyor; hatta toplumsal huzuru tehdit etmeye müsait olumsuz davranışlarını birtakım mesleki kavramlar aracılığıyla pekiştirmeye çalışıyorsa...

"bu bardağı buraya koyma" gibi bir kişisel sınır çizebilirsiniz ama “bana itiraz etmeyin, ederseniz de bunu krizle karşılarım, çünkü bu benim kişisel sınırım” gibi bir sınır çizme şekli olamaz. olursa da sağlıklı bir sınır olamaz. çünkü kişisel sınır; bir başkasının düşüncesini, itirazını ya da ifade özgürlüğünü ihlal edecek şekilde tanımlanamaz.

bununla beraber "güvenli alan" dediğimiz şey, yalnızca bir kişinin duygusal konforuna hizmet eden bir yer olmamalı. gerçek anlamda güvenli bir alan; farklı düşünen insanların da kendini ifade edebildiği, alternatif seslere olanak tanıyan alanlardır.

( ne yazık ki ben yakın bir zamanda takipçi sayısı arttıkça küstahlaşan, nezaketinden, sevecenliğinden ve o sevimli yüzünden git gide uzaklaşan bir insanın gerçek yüzü ile karşılaştım. )