61.
sonsuzluğun eşiğinde
vincent van gogh
160 cm × 800 cm (64 in × 31.5 in); 80 cm kalınlık (21.2 in)
1890 yılında yapılmış bir resim olup yaşlıca bir adamın ellerine yüzüne kapatıp tüm yaşamını gözden geçirdiği, derin bir acı çektiği bâriz görülmektedir.
ona bu denli acı veren şey zamanı iyi kullanamadığını fark etmek midir?
yaşlanmak ve zamanın farkına varmak neden bir melankoliyi de beraberinde getirir?
görsel kaynak
vincent van gogh
160 cm × 800 cm (64 in × 31.5 in); 80 cm kalınlık (21.2 in)
1890 yılında yapılmış bir resim olup yaşlıca bir adamın ellerine yüzüne kapatıp tüm yaşamını gözden geçirdiği, derin bir acı çektiği bâriz görülmektedir.
ona bu denli acı veren şey zamanı iyi kullanamadığını fark etmek midir?
yaşlanmak ve zamanın farkına varmak neden bir melankoliyi de beraberinde getirir?
görsel kaynak
devamını gör...
62.
bazen olmayana anlam yüklemeye çalışmaktır.
(bkz: yav he he)
(bkz: yav he he)
devamını gör...
63.
sanat tarihi okumanın en haz veren, en zevkli, en vazgeçilmez yanı. çok basit, gözle görünür şeylerden bahsetmenize rağmen ilginç bir ferahlama hissi verir. böyle okuyup okuyup anlatmak istersiniz. fakat anlatacak kişi bulamayınca sıkıcı olabiliyor. bir noktaya kadar kendi kendinize anlatmak eğlenceli oluyor.
devamını gör...
64.
normal bir resim olmakla birlikte dans eden iki âşık görüyoruz; giysilerinin aynı renk oluşu aslında ruhlarının aynı renk olduğu anlamı taşıdığı düşünülebilir.
aşık olduğumuz insana benzemeye başlarız, aşkın hayata renk veren en önemli duygu olduğu söylenebilir.
aşık olduğumuz insan gittiğinde ruhumuzun rengi de silinir.
görsel
aşık olduğumuz insana benzemeye başlarız, aşkın hayata renk veren en önemli duygu olduğu söylenebilir.
aşık olduğumuz insan gittiğinde ruhumuzun rengi de silinir.
görsel
devamını gör...
65.
ben bu eserin mutluluğun ve iyiliğin zaferini tarif eden ve onu resmeden bir eser olduğunu düşünüyorum
devamını gör...
66.
67.
sadri babanın(alışık) saffet beni affet filmi geldi aklıma ,mete inselel ile sadri baba gece kafa iyi resim sergilenecek yere giriyorlar ellerinde peynirli domatesli sandviç tablonun temasında da bu yiyecekler var ,tabloya sandviçi sürüyorlar ,ertesi gün galeriye gelenler aaaa nasıl sanat yapmışlar ,tabloda ki peynir domates kokusu hıyar kokusu geliyor alkış.
aklımda olanı yazdım.
iki sanatçıyı da saygı ile anıyorum yok şimdi çıkmıyor böyle sanatçılar neden bilinmez .
aklımda olanı yazdım.
iki sanatçıyı da saygı ile anıyorum yok şimdi çıkmıyor böyle sanatçılar neden bilinmez .
devamını gör...
68.
"evden çıkarken senin yanına geleceğimi bilmenin hissi
benim evimden daha çok evimdi" notuyla paylaşılan resimde sarılan ve birbirinin evi olan iki insan görüyoruz, sevdiğimiz insanın yanına gidecek olmanın verdiği hissiyatın eve dönmek/ tamamlanmak gibi bir his olduğunu düşündürüyor.
peki o halde sevdiği kişiden ayrılan insan artık bir evsiz midir?
görsel
benim evimden daha çok evimdi" notuyla paylaşılan resimde sarılan ve birbirinin evi olan iki insan görüyoruz, sevdiğimiz insanın yanına gidecek olmanın verdiği hissiyatın eve dönmek/ tamamlanmak gibi bir his olduğunu düşündürüyor.
peki o halde sevdiği kişiden ayrılan insan artık bir evsiz midir?
görsel
devamını gör...
69.
bütün resimlerinde bir gerçekliği en can alıcı şekilde yüzümüze vuran iranlı sanatçı raoof haghigi çalışması olan resim.
mutfakta anadan üryan yatmakta olan bir kadın görüyoruz, çırılçıplak olması sorumluluklarından sıyrılmak istediğini düşündürüyor, ait olmadığı yere hapsedilmenin varoluşunu sorgulamasında payı büyük olduğu kesin.
kadınlar mutfağa ya da evlere ait değildir.
buradan
mutfakta anadan üryan yatmakta olan bir kadın görüyoruz, çırılçıplak olması sorumluluklarından sıyrılmak istediğini düşündürüyor, ait olmadığı yere hapsedilmenin varoluşunu sorgulamasında payı büyük olduğu kesin.
kadınlar mutfağa ya da evlere ait değildir.
buradan
devamını gör...
70.
twitter'da karşıma çıkan bir görsel olduğu için kim tarafından yapıldığı bilinmeyen bir resim; birbirine sarılmış iki beden görülüyor, ikisinin de varlığının diğerinde yok olması ise aşkın bizi var ederken yok eden bir duygu olup olmadığını düşündürüyor.
aşık olduktan veya aşk bittikten sonra bizden geriye ne kalır?
aşık olduktan veya aşk bittikten sonra bizden geriye ne kalır?
devamını gör...
71.
caravaggio
aziz hieronymus
1606
görselde yaşlıca bir adam ve bir adet kafatası görüyoruz; kafatasının onun yaklaşmakta olan ölümü olduğu düşünülebilir.
ölmeden önce yazı yazıyor olması ise yetiştirmek istediği şeylerin var olduğunu gösterir.
ayrıca bu ihtimâl biz insanların da ölüm kavramının bilincinde olduğumuz için sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıp her şeye yetişmek istediğimiz anlamına gelir.
eğer sonsuz olsaydık kitap okumaya, film izlemeye, gezmeye, yaşamaya dair en ufak isteğimiz belki de kalmazdı.
görsel kaynak
aziz hieronymus
1606
görselde yaşlıca bir adam ve bir adet kafatası görüyoruz; kafatasının onun yaklaşmakta olan ölümü olduğu düşünülebilir.
ölmeden önce yazı yazıyor olması ise yetiştirmek istediği şeylerin var olduğunu gösterir.
ayrıca bu ihtimâl biz insanların da ölüm kavramının bilincinde olduğumuz için sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıp her şeye yetişmek istediğimiz anlamına gelir.
eğer sonsuz olsaydık kitap okumaya, film izlemeye, gezmeye, yaşamaya dair en ufak isteğimiz belki de kalmazdı.
görsel kaynak
devamını gör...
72.
bir insan figürünün bedeninin delik deşik olduğu resim anıları yaşatmak sözü ile paylaşılmış.
bizi biz yapan ya da bizi tamamlayan şeyin anılar olduğunu düşündürüyor, aynı şekilde bizi yarım bırakacak olan da anılardır.
"insan biraz da hatırladıklarıdır"
anıları ruhumuzda yaşatmaya çalışırız, baktığımız her yerde anıları görürüz.
anılar insanı delik deşik edebilir.
anılar olmasa insan yaşamaya devam edebilir mi?
görsel kaynak
bizi biz yapan ya da bizi tamamlayan şeyin anılar olduğunu düşündürüyor, aynı şekilde bizi yarım bırakacak olan da anılardır.
"insan biraz da hatırladıklarıdır"
anıları ruhumuzda yaşatmaya çalışırız, baktığımız her yerde anıları görürüz.
anılar insanı delik deşik edebilir.
anılar olmasa insan yaşamaya devam edebilir mi?
görsel kaynak
devamını gör...
73.
banksy
azizler için resim 2020
covid 19'un cereyan ettiği dönemde sunulan banksy tablosu;
asıl kahramanların medyanın dayattığı kurgusal karakterlerden ziyade sağlık çalışanları ve hemşireler olduğunu konu edinen tabloda küçük çocuğun batman ve örümcek adam yerine hemşireyi seçtiği görülmektedir.
süper kahramanlar olmasa da yaşamaya devam edebilirken doktorlar ve hemşirelerin olmadığı bir dünyada hayatımızın çok zorlaşacağı,
asıl kahramanların onlar olduğu açıkça anlatılmak istenmiştir.
hangisinin yokluğu hayatı olumsuz yönde etkiliyorsa asıl kahraman odur ana fikrinin verilmek istendiği düşünülebilir.
kaynak
azizler için resim 2020
covid 19'un cereyan ettiği dönemde sunulan banksy tablosu;
asıl kahramanların medyanın dayattığı kurgusal karakterlerden ziyade sağlık çalışanları ve hemşireler olduğunu konu edinen tabloda küçük çocuğun batman ve örümcek adam yerine hemşireyi seçtiği görülmektedir.
süper kahramanlar olmasa da yaşamaya devam edebilirken doktorlar ve hemşirelerin olmadığı bir dünyada hayatımızın çok zorlaşacağı,
asıl kahramanların onlar olduğu açıkça anlatılmak istenmiştir.
hangisinin yokluğu hayatı olumsuz yönde etkiliyorsa asıl kahraman odur ana fikrinin verilmek istendiği düşünülebilir.
kaynak
devamını gör...
74.
ah, şu, avam kesim. modern sanat adına hiçbir şey bilmezler...
hollanda'da lam müzesinde, bir mekanik çalışanı, fransız sanatçı alexandre lavet'in "all the good times we spent together" isimli eserini çöpe attı. çalışan, ilk bakışta atılmış ve ezilmiş gibi görünen bu içecek kutularının aslında bir sanat eseri olduğunu fark etmedi.
modernsel dünyanın yampri duvarlarıyla örülü ıssızsal labirentlerde dışsal dirençlere maruz bırakılıp passı süreçlere sürgün edilmiş ve tinsel yalnızlığımızı imgeleyen tıngırsal materyal. ve çevreye verilen zararın bıraktığı üzgünsel damlalar...
ay fularım düştü.
hollanda'da lam müzesinde, bir mekanik çalışanı, fransız sanatçı alexandre lavet'in "all the good times we spent together" isimli eserini çöpe attı. çalışan, ilk bakışta atılmış ve ezilmiş gibi görünen bu içecek kutularının aslında bir sanat eseri olduğunu fark etmedi.
modernsel dünyanın yampri duvarlarıyla örülü ıssızsal labirentlerde dışsal dirençlere maruz bırakılıp passı süreçlere sürgün edilmiş ve tinsel yalnızlığımızı imgeleyen tıngırsal materyal. ve çevreye verilen zararın bıraktığı üzgünsel damlalar...
ay fularım düştü.
devamını gör...
75.
analiz manaliz yok, bam bam bam! dediğim başlıktır. magdalena katanska'nın çalışmasıymış bu. muhteşem!
(bkz: lotr)
(bkz: lotr)
devamını gör...
76.
bazen cok sacma sapan, sanatcinin bile dusunmedigi seyi dusunup analiz kasiyorlar sozumona "eserlere".
devamını gör...
77.
isviçreli ressam ve heykeltıraş
arnold böcklin imzası taşıyan resim; ressam çocuğunu veya çocuklarını kaybettikten sonra bu resmi yapmıştır.
kendisinin otoportresi olarak bilinen resimde arkasında korkunç bir iskelet figürü yer almakta, elindeki kemanın ise sadece bir teli kalmış, kopan tellerin ise ressamın ölen çocukları olarak düşünülüyor.
kişinin hayatla bağının sevdikleriyle yan yana olmaktan geçtiği fikrini çıkarabileceğimiz resimde ressamın hayatla bağının incecik bir tele evrildiğini söylemek mümkün olacaktır.
kaybettiğimiz her insanda bir tel kopar.
görsel kaynak
arnold böcklin imzası taşıyan resim; ressam çocuğunu veya çocuklarını kaybettikten sonra bu resmi yapmıştır.
kendisinin otoportresi olarak bilinen resimde arkasında korkunç bir iskelet figürü yer almakta, elindeki kemanın ise sadece bir teli kalmış, kopan tellerin ise ressamın ölen çocukları olarak düşünülüyor.
kişinin hayatla bağının sevdikleriyle yan yana olmaktan geçtiği fikrini çıkarabileceğimiz resimde ressamın hayatla bağının incecik bir tele evrildiğini söylemek mümkün olacaktır.
kaybettiğimiz her insanda bir tel kopar.
görsel kaynak
devamını gör...
78.
1898-1972 yılları arasında yaşamış hollandalı ressam ve grafik sanatçısı
maurits cornelis escher imzalı drawing hands çizen eller isimli 1948 yapımlı litograf.
birbirini çizen iki el gözükmektedir, resmi analiz etmektense resimden kendimize yakın olan anlamları çıkarabiliriz; mesela birbirini çizen iki el bize sonsuzluğu ve başlangıçları hatırlatıyor,
bir şey ya da bir duygu ne zaman başlar, ne zaman biter ya da nasıl başka bir duyguya dönüşür?
her bitiş ötekinin başlangıcı mıdır, her başlangıç ötekini bitmeye mi mahkum eder gibi soruları da beraberinde getiren bir resim gibi görünüyor.
var olmak için ötekine muhtaç mıyız gibi bir soru da bunlara eklenebilir.
görsel kaynak
maurits cornelis escher imzalı drawing hands çizen eller isimli 1948 yapımlı litograf.
birbirini çizen iki el gözükmektedir, resmi analiz etmektense resimden kendimize yakın olan anlamları çıkarabiliriz; mesela birbirini çizen iki el bize sonsuzluğu ve başlangıçları hatırlatıyor,
bir şey ya da bir duygu ne zaman başlar, ne zaman biter ya da nasıl başka bir duyguya dönüşür?
her bitiş ötekinin başlangıcı mıdır, her başlangıç ötekini bitmeye mi mahkum eder gibi soruları da beraberinde getiren bir resim gibi görünüyor.
var olmak için ötekine muhtaç mıyız gibi bir soru da bunlara eklenebilir.
görsel kaynak
devamını gör...
79.
sanırım insanlar arası etkileşimi anlatıyor. birbirini değiştirmeyi. birini değiştirmeye çalışırsınız, kısmen ya da tamamen bunu başarabilirsiniz de.. ama o süreçte kendinizdeki değişimi görmez farketmezsiniz çoğu kez. sanırım görselde birbirini çizen eller, bu olguyu resmetmekte. iki resim ne oranda birbirine benzer durumdaysa sonucun da o oranda başarılı sayılabileceği vurgulanmak isteniyor..
devamını gör...
80.
gerçek dediğimiz şey bile tartışma götürür. eller, birbirlerinin kolluklarını çiziyolar ve ellerinde kalem var!! bu eserdeki gizli özne, o kalemi veren ve ilkin elleri çizen olur. yoksa bu eser, anlaşılamaz. burada " önceden başlamış ve süregelen bir süreç" görüyorum ben, mesela. kalemleri kim verdiyse oradaki patron o' dur.
devamını gör...