sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı

bütün gün keskin ışık altında gözlerimin yorulması ve ışığa artık aşırı hassasiyet duymam
bütün gün ayakta akşam bel ağrısı halsizlik
kendini bilmez insanlarla sınanmak

yakınları..

hastalarım bal gibi hepsiyle çok iyi anlaşıyoruz,yakınları beni çileden çıkarıyor. madem çok biliyosun niye kendin tedavi etmedin kardeşim

özel ortaöğretim kurumlarında ekonomik kaygılarla egosu şişirilen boş öğrencilerin, yerleştikleri vakıf üniversitesinde aynı pohpohlamayı görmediklerinde "ben burada paramla okuyorum" cümlesini dillendirmeleri; "paranızla okuyor olabilirsiniz ancak burası diplomanın parayla değil; zaman, emek ve çaba sarf edilerek alındığı bir kurum" cevabını aldıklarında "resmen" çirkefleşmeleridir.

işsizliktir.

kapalı alanda ıslak puro içemiyor olmak...

sürekli, abi şu vergin var son ödemesi şu, sgk ödemen var son ödemesi şu gibi haberlee veriyor olmamdan ötürü mükelleflerimin telefonumu salavat getirerek açması. düz ayak dükkanlarda, benim arabayı görünce şeytan görmüş gibi gözbebeklerinin büyümesi. "yine ne getirdi lan bu gudubet" ifadesinin yüzlerinden okunması. birkaçının abi sen aradın mı tüylerim diken diken oluyor, arada bir de hal hatıra ara, hayra ara diyenlerin olması. besmele ile telefonumu açanlar falan.

şu aralar sadece bilgisayar başında online gidiyor olması..

duruş bozukluğu , boyun fıtığı, sinir sıkışması vb ne ararsanız yaşama sansınız evereste çıkıyor..sürekli evde olmak zorunda olmanın getirdiği bir de melankolik- psikolojik negatif efekt var tabi..

valla oturdum meditasyon araştırıyorum psikolojimi kurtarmak için.böyle nereye kadar gideceğiz bilmiyorum.insanlar izole kalmaktan yakındır çıldıracak..hala sayılar yükseliyor diyorlar..sayılar yükseliyorda , keşke yükselmemesi için önlem alınsada , normal hayata geri dönebilsek.

bütün parayı kitaba yatırıp bide onu karalamak .
ne güzel tertemiz durunca da ailenin gelip seni azarlaması.

in san lar...

erkek mesleği diye nitelendirilmesi veya öyle sanılması.

insanları işten çıkarmak .

eğer bitirebilirsem bir gün avukat olacağım umarım. işin kötü tarafı sadece müvekkiliniz değil toplumun bir kısmı bile sizden rahatsız olup, sizinle uğraşacak. çok bilmiş yaşlılar "kızım avukatlar yalancıdır, cehenneme gideceksiniz" vb. türev cümleler ile yoracak sizi sonrada yargıtay tarifesi üzerinden aldığınız ücretlere laf sokup, beğenmeyecekler. dilekçeye, vergiye giden paradan haberleri olmayacak ne de olsa hatta bir çoğu davayı kazandıktan sonra azledip avukatın ücretini ödemekten kaçabileceğini düşünecek. hatta bir gün haciz işleminde suçlusu sizmişsiniz gibi kurşunu sıkacaklar, habere konu olacaksınız hakkınızda avukat olduğunuz için haketmiştir diye yazacaklar. daha bir kaç gün önce gebze'de katledilen avukat için neler yazdılar, bizim ardımızdan da yazarlar. insan ve toplum tamamiyle mesleğimizin zor yanı!

henüz olmaması.

olmaması

henüz meslek edinmedim ancak, okuduğum bölümde çalışırsam muhtemelen popom oturmaktan düzleşecek, erken yaşta boyun fıtığı ve bel fıtığı ile uğraşacağım. eğer online satış mağazam yürürse, yine aynı şeyler olacak gibi. kargo paketlemek de epey uğraştırıyor.

müvekkiller. hakim, savcı ya da hukuksuzluk bile değil çünkü içinize sinmese de alışıyorsunuz. ama müvekkiller... valla sırtınızdan bıçaklamaya yer arıyorlar hak ettiğiniz ücreti vermemek için.

hiçbir zaman tamamen iyileşemeyecek çocuklar görmek.

ölü meslek olması

olmaması.

tır şoförü olarak ailemden uzak kalmam.