sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı

iğne vs. batma riski. bulaşıcı hastalıklar büyük risk faktörü, dikkatsizlik pahalıya mal olabilir.

satış yapmak

bu aralar bayram tatilini uzatmak isteyenler için usulsüz rapor talepleri diyelim.

yapılan mesleğin içinde 'insanlarla muhatap olma' bölümü varsa, diğer zorluklardan bahsetmeye hacet yoktur. insanın olduğu yerde sıkıntı eksik olmaz. ben de maalesef tam ortasındayım.

zaman hiç geçmiyor.

insanlarla uğraşmak

olmaması.

uzun tatil sonrası okula adapte olmak *

frontend kastıran müşteri

izin dönüşleri... nefret ediyorum. iş yerinde en alengirli, en karışık ve en sakat işi ben yapıyorum, kimse ben yokken o riskin altına girmek istemiyor. "günlük rapor" hazırlamak. 6 sayfa dolduruyorum her gün, ilki puantaj yani yoklama (var, izinli, raporlu, bayram izni, cenaze izni, birikmiş izin, kafa izni) 2. sayfa akaryakıt ve araç bilgileri (hangi araç kaç lt mazot aldı, aldığı andaki
kilometresi, o yakıtla kaç km yapmış, bozuk, hasarlı araç var mı? varsa sebep)
3. sayfa : o gün yapılan işler... her işin bir kodu var (160 kadar kod) işi yapan ekip, işin yapıldığı mevki, kullanılan malzemeler, gps koordinatlarının görüntüsü, yapılan işin fotoğraflanması, düzgün cümlelerle ulakbel den kapatılması. çekilen vidanjör adresleri, abone bilgileri vs vs
4.sayfa: şantiye harcamaları... sakız alınsa slip yada fatura resmi grupta paylaşılıp rapora işleniyor.
5.sayfa : performans çizelgesi... hangi ekip kaç arıza yaptı, kim yatıyor, kim ne silkime yarıyor vs vs
6.sayfa: depo bilgileri, depo malzeme girişleri ve çıkışları.

gruba attığım anda ilk bakan patronlar oluyor, rapor kötüyse (yani iş azsa ) sanki benim suçum gibi oluyor lan, korku filmi gibi. mazotta açık mı verdim, km yi yanlış mı yazdım, personelin mesailerini doğrumu yazdım, o arızanın kodu 98 miydi vs vs

guzellik cok goreceli bir kavram , yaptigim tasarimlari sunup hicbir seyden anlamayan insanin burayi degistirelim mi yine en iyisini sen bilirsin demesi.

her saniye, salise icindeki hareketleri akilda tutmak.

bir zaman sonra bilgisayar diski gibi kapasite doluyor acikcasi ama bitirdigin seyi gormek ve sonunda eline saglik ya da baslangicta bazen bunu ancak senin kurtaracagini soylediler sozunu duymak paradan kiymetli fakat bakkal bu soze karsilik ekmek vermedigi icin para istiyoruz.

eski meslek, elektronik mühendisliği: aptalların bile bozamayacağı bir cihaz yapmanın mümkün olmaması. öyle bir cihaz tasarladığınızı sanırsınız. düşündüğünüz aptaldan daha aptal biri mutlaka çıkar.
yeni meslek, dijital baskıcılık: ortada çok fazla köylü kurnazı olması. adama 3.40 liralık üründe 40 kuruş indirim yapmışız. 10 bin baskı yapmışız. adam siz bana 40 kuruş dediniz diye 4 bin lira vermeye çalışıyor. hayır benim verdiğim fiyata istinade 80 kuruşa satsa hata yapmışız diyeceğim. ben kaça sattığını biliyorum. ayak üstü beni düzecek. nasılsa bastık ya, bir şekilde alırım diyor. bunun gibi sağlam kurnazlardan geçilmemesi.

250 ile 400 metre arasında değişebilen etli kangal* sulama borularını çıplak arazi sıcağında açmaya çalışırken her yerinin ama her yerinin yanması. açtıktan sonra onları kanala yerleştirmesi de cabası. en güzel kısmı da elektrofüzyon kaynakla parçaları birleştirirken yangın çıkma olasılığı.

daha hekim olmadım o yüzden bu işimden örnek vermek istedim.

herkesin işinin acil olmasi. adama dün 1 tir malzeme yollamisim. bugun arayip farkli bi malzeme acil bugun yollayabilir misin diye soruyor. sence yollayabilir miyim guzel abim ya. arac su mu yakiyor?

türkiye'de hiçbir geçerliliğinin olmaması, gereken önemin verilmemesi ve konu hakkında en ufak bilgisi olmayan insanlar tarafından sahtekârlık gibi algılanması.

beyin için çok yorucu olması. özgür alanının olmaması. sabah 7- akşam 7 arası bağlı olmak. bence en zor kısmı bu.

köylüler. bencil kaba ve pis köylüler

insandır.
çok insan gelip gidiyor hepsinin ruh hali farklı, biri kızgın geliyor biri mutlu biri ağlayarak koşa koşa geliyor.
ulen sıraya girin önce mutsuzlar gelsin sonra sevinçliler. kafam bulandı.

kafa yoruyor.