toplu taşıma araçlarında gıcık olunan tipler

lise arkadaş gurubu, seni yoldan geçerken almışlar, otobüs de onların özel aracıymış gibi hissedersin

kokan tipler. yıkan be kardeşim.
yüksek sesli konuşan tipler.
yüksek sesli bir şeyler izleyen/dinleyen tipler.
erkeğin yanında boş yer varken ayakta gitmeyi tercih eden kadınlar.
he ya, o otobüsteki insanın tek derdi leş gibi ortamda ne bileyim kolunun falan virajlarda sana temas etmesiydi. aynen bebeğim, oturma sen oralar hep seks.

metro dilencileri. bütün gün metroda gezip duygu sömürüsü yaparak para toplamaya çalışan tipler ve melodika çalarak para isteyen çocuklar. özellikle m1 metrosunda daha bir fazlalar.

pencere kapattıran insan. nefret ediyorum açtığım pencereyi kapatan insandan. nefret ediyorum.

ayaktayken memenisini degdiren tipler. yanına oturup bacağını degdiren kızlar. hemen kalkarım böyle taciz edilince. edep sen ne güzel şeysin.

yere oturanlar, iğne atsan yere düşmeyecek kalabalıkta bile ayakta olmasına rağmen kitap okumak için direnen insanlar.
telefonda yüksek sesle konuşan ve asla rahatsızlık verdiğinin farkında olmayanlar.

1- kulaklık takmadan görüntülü konuşanlar.
2- yüksek sesle konuşanlar.
3- konuşanlar.
4- bacaklarını 180 derece açmaya çalışanlar.
5- müziğinin sesi kulaklığından taşanlar.
6- müzik yaptığını sanıp para dilenenler.
7- ayakkabısını çıkaranlar
8- her şeye cık cık edenler.

''top''larla taşınmanın neyi gıcık olmasın ki*

ben bu konuda çok tecrübeli sayılırım o yüzden söyleyeceğim bir hayli şey var.

öncelikle otobüste boş yer olduğu halde ilerlemeyenler. ne yapacaksınız siz bindiniz diye diğer insanlar dışarıda mı kalsın iki adım atıverin anam.

otobüs koltuğunun köşesine geçmek yerine koridor tarafına oturanlar. abla yapma allah aşkına ya insan dolu içerisi hiç kıpırdamıyorsun. sanki özel aracına gelip beni de petrole kadar atar mısın dedik.

sesli sesli tiktok izleyenler. olm utanmıyor musunuz? ben kulaklıkla havhsvhav dinlerken sesi azaltıyorum başkası duymasın diye.

ergen toplulukları. yahu çocuklar bir şeylere saygınız olsun ya. dosdoğru yarım saat yolculuk edebilirsiniz inanıyorum ben size.

sanki bütün araçların onunla muhasebesi varmış gibi kötü araç kullanıp suçu her zaman karşı tarafa atan otobüs şoförleri. abicim yapma etme ya, herkes suçlu sen harika mısın?

ineceği durağa gelince tuşa basmadigi halde niye durmadın, kapıyı aç diye yaygara koparanlar. basmadın düğmeye, şoför hisleriyle mi açacak kapıyı. aaa.

neyse toplu taşıma kullanıyorum demiş miydim.

toplu taşımada bir yere tutunmadan gidenler, kendini havalı falan sanıyor ya. hah işte onlar.

sessiz ama leş gibi osurup sonrada sanki başkası yapmış gibi sağa sola bakınan tipler.

ineceği zaman müsaade istemeyip temas eden ş*refsizler. sanki ağızlar onlarda sadece yemek yesinler diye var. insanlığa evrilememiş hayvanlar.

telefonla konuşanı bir gün tenhada.

- seyehat etmek için özellikle işe gidilen ve iş çıkış saatlerini tercih eden boş beleşler
- tek akbille 10 kişi yolculuk ettiği yetmezmiş gibi çoxuk çombalak ayrı koltuklara oturan basan suriyeliler
- kulaklık takmadan reels yada story izleyenler
- en basit haliyle el ele tutuşan çift gördüğünde bık bık konuşan ahlak bekçisi yobazlar
- 65 yaş üstü ücretsiz diye fırına giderken bile toplu taşıma kullananlar
- sanki aracın arkası aynı yere gitmiyomuş gibi ön kapıyı kullanılmaz hale getirenler
- ağlayan bebekler ve o bebekleri susturmayan ebeveynleri
- çantasını yere koymayan ve çantasıyla beraber 3 kişilik yer kaplayan liseliler
- son saniyeye kadar yerinden kımıldamayıp son saniyede ay ayayayayay diye inmek için milleti ite kaka kapıya koşanlar

bunlar sadece otobüs tecrübelerimin bir kısmı, azıcık daha düşünsem mutlaka bi bukadar daha hatta daha fazlası aklıma gelir.