trabzon hurması

şu tropik akdeniz meyvesine trabzon hurması deniyor ya, deliriyorum, ulan ne alakası var trabzonla?

türkiye genelinde daha çok akdeniz bölgesi'nde yetişen cennet hurması ağacının latince ismi diospyros kaki olarak bilinmektedir. çeşitlerine göre ağacın dallarında farklılık olan cennet hurması ağacı dik, yarı dik ve yayvan olarak bilinmektedir. bu ağacın orta dalları ise çeşitlerine göre kuvvetlenirler.

trabzon hurması, japon hurması, cennet hurması ya da akdeniz hurması, yöresel adı ile ambe veya amme; abanozgiller familyasından, akdeniz bölgesi gibi subtropik iklim kuşaklarında yetişen bir ağaç türü ve bunun meyvesine verilen ad. "hurma" farsça khurmalu, yani erik hurması adından gelmedir.

hz. adem'in oluşmasını sağlayan toprağın kalan kısmından yaratıldığı rivayet edilir, hurma ağacının...
hadis-i şerif öyle diyor valla...
kaynak direkt hz. muhammed yani.

böylesine köklü bir geçmişi var bu hurma bitkisinin.
şimdi hal böyleyken, çok fazla takılmamak lazım hurmanın başına eklenen kelimelere...

mesela bundan 3000-4000 yıl önce de yunan ahalisi, fenike bölgesi ile özdeşleştiriyormuş bu meyveyi.
tarih boyunca var olan bir meyve bu... çekirdeği de maşallah, taş gibi, çok sağlam...
demek ki çok eskilerden beridir bu tohumlar, oradan buraya taşınmış durmuş. herkes, kendi vatanında yetiştirmek istemiş..
kimi başarmış kimi başaramamış...

tadı da egzotik bir meyve bu... yetiştirildiği toprağa ve iklim şartlarına göre, tadı da değişiyor olmalı...
mayhoşluk, tatlılık, sululuk...
sonrasında rengi, büyüklüğü...
lokasyon lokasyon değişen şeyler bunlar...

demek ki bu meyve, trabzon'da da yetiştirilmiş bir zamanlar ve ortaya muhteşem bir sonuç çıkmış..
''trabzon hurması'' derken anlatılmak istenen şeyi, ''trabzon'da yetişen hurma'' olarak algılamak lazım bence.

şu anda dışarı çıkayım... birkaç saat içinde 500 kg'dan fazla hurma toplayabilirim size!
ciddiyim..
her yer hurma şu anda..
ve mandalina!

konuyu mandalinaya getirelim mesela..
''trabzon mandalinası!''
hehe...

zamanla bu da olacak bakın, şimdiden söyleyeyim.
çünkü tadı efsane!

evet, küçük biraz... çabuk da bozuluyor ama ne yapalım?
endüstriyel olarak yetiştirmiyoruz ki biz bunu.
hemen her evin bahçesinde 2-3 adet mandalina ağacı vardır buralarda...
tamamen doğal yöntemlerle büyütülmüş ağaçlar bunlar..
ekonomik değerleri şu an için pek yok ama ilerleyen zamanlarda olabilir..
neden olmasın?

belki hurmanın da başına böyle bir şey geldi zamanında..
kim bilir?

hiçbir yerde yetişmedi doğru düzgün... bir tek doğu karadeniz kıyılarında yetişti belki de, tarihin belli bir bölümünde.

hamside bile ''gürcü hamsisi'' gerçeği var arkadaşlar, lütfen...
nasıl olur gürcü hamsisi?
hehehe....

bunu akdeniz'de de yedim trabzon'da da ama tadı hoşuma gitmedi. bir meyvedir.

karşılıklı olarak son üç gündür bakıştığımız meyvelerden.
olgunlaşmadan yenmiyor ya bu mübarek, ağzım burnum buruşmasin diye mecbur bekliyoruz.
bu arada olgunlaşmadan kasıt içindeki aşırı şekerin fermente olması yani alkole dönmesi.
bende sınır 15.
15den sonra biraz kafam güzel oldu bir kere denedim.
serde trakyalılık var.
ertesi gün biraz turuncuymuşum gibi geldi ama geçti.
yani, eğer günah diye alkol almayanlar varsa onları uyarın yemesinler.
veya yemesini bekleyin sonra söyleyin. ben bunu yapmam.
aklıma gelir ama yapmam.
yok be yaparım.

nedense biz buna osuruk hurması diyoruz. cennet hurması, cennet meyvesi de deniyor. tadından ötürü* cennet hurması demeye dilim varmıyor, nimettir osuruk hurması demek de istemiyorum. trabzon iyidir.

ama ne dersem diyeyim tadını da tipini de sevmiyorum. sanki arada kalmış gibi. domates olacakmış olamamış. sebze mi olsa meyveye mi dönse bi bilememiş. kararsızlık sevmem. seni de sevemedim hurma.

başka şehirlerde gördüğü hürmeti trabzon'da görmeyen hurma.

ankara'da görüyorum millet bu meyveyi para verip alıyor. biz trabzon'da süs olsun diye ağaçta bırakıyoruz. sonra da kuşlar yiyor.

kırk yılın başı bir iki tane yerim.
ama yani yemesem de olur.

kurutulmuşu fena değil.
onu çayla beraber yiyebilirim.
yanisi seveni var sevemeyeni var.
sevenlerine afiyet olsun.

ya hu bu meyvenin ana vatanı çin, akdeniz iklimini seviyor, en az trabzon'da yetişiyor... sırf ipek yolu ile trabzon üzerinden geldi diye... neyse, zaten ne severim ne de yerim.

olgunlaşmış hali yenildiğinde sevilmesi muhtemel olan tatlı turuncumsu meyve *

#412974
aydınma sağlamak için tanım girdiğim başlık.
allah kabul etsin.

dünyanın en güzel meyvesi. her gördüğüm ağaca yaklaşıp "sen ne güzel bir meyvesin yaaa" diye diye yanaşıyorum ve en az bir adet çikolatalısını arayıp bulup gömüyorum.

herkes de " bu ağaçta çikolatalı olmaz" diyor ama ben kendi emsalsiz tekniğimle ağacı komple tarayıp o çikolatalıyı buluyorum . tamamen olmuşunu sevmiyorum çünkü öyle elma gibi hart hurt yemek ve yerken ağzı asla buruşturmayan çikolatalıyı yemek aşırı zevkli ve mest edici bir şey.

fegat köylüler bunu yememek için mi dikmişler onu da anlamış değilim. bütün ağaçlar salkım saçak hurmadan yıkılıyor hamidolar tenezzül edip de bir tane bile yemiyor. neyse ki ben varım ve ben iyi bir yiyiciyim , ben olmasam hepsi çürüyüp mırt gidecek.

kış gelsede bir an önce yesem dediğim harika ötesi turuncu aşk

ben demeyeyimde bok atmasınlar.

nihat genç der,boklu hurma diye,hakikatende boklu hurmadır.

tranzon'da yetişeni en kötüsüdür.
en iyisi kore'de yetişir ,

evde hiç kimsenin sevmediği ama bahçede zibil gibi olduğundan nasıl değerlendireceğimi şaşırdığım meyve.

neyse ki, bir tarif sitesinde gördüğüm tariften esinlenerek dün güzel bir pasta yaptım. 6 adet olgun trabzon hurmasını yarım bardak suyla tencerede 10-15 dk kaynattıktan sonra blendırla bızzt yapınca meyvelerimiz pestil kıvamını alıyor. bir paket petibör bisküvisi ile pestilimizi karıştırıp kek kalıbına aldım. birkaç saat buzdolabında bekletip katılaşınca üzerine çikolata sosu yaparak servis ettim ve sonuç başarılı oldu, ev halkı afiyetle pastamı yedi.

neymiş efendim, trabzon hurmasını sevmiyorlarmışmış, hey yavrum hey ben böyle size brokoliden tutun lahanaya kadar sevmediğiniz nice şeyi yediriyorum ama haberiniz yok.*

trabzon arabı çoğalınca, artık trabzon hurması da yoldadır diyorduk ki: yetiştirdiler.. yakında trabzon hamsisi de arap hamsisi diye anılmaya başlarsa şaşırmayalım.. hey gidi karadeniz..

nihat genç boklu hurma der o hurmaya

trabzon hurması, aslında hurmanın bir türü olmayıp şekil olarak domatesi andıran turuncu renkli mayhoş bir meyvedir ve kışın yetişir. trabzon hurması'na japon hurması da denilir. bu meyveye her ne kadar trabzon hurması denilse de anavatanı akdeniz bölgesi gibi subtıropik kuşak'tır ve türkiye'ye ilk kez hatay'a gelmiştir.