umut

"umut binbir ayaklı,
umut güneşte saklı.
umut edenler haklı,
umut insanın hakkı."

(bkz: nazım hikmet ran)

varlığı yaşatan, yokluğu öldüren, insanın yarınlara ve hayata katlanabilmesine olanak sağlayan mucizevi duygu.

nefes nefese koşarken bir sokağın köşesinde arkadan yetişen bir kurşunla vurulmak elbette.*

ne isim olarak ne duygu olarak artik gormek istemicegim bi kelime nalet gelsin

(bkz: umut) bir çocuğun gülümsemesidir.

erkek kardeşimin adı.

öldürmez, süründürür.

*

sabaha uyanıyorsan bir umut hala vardır.

umut edilen yolda tökezlemek, düşmek yanlış yolda olduğunu şüphesini koyuyor insana. oysa ben ümidimi kestiğim yolda koşmak istiyorum...

gerçekleşmeyeceğini bile bile istemektir belki bir mucize olur diye. en derin acıları yaşarken hayata bağlayandır. kapkaranlık tünellerde ilerlemeye çalışırken yolu aydınlatandır.

ne demiş cem adrian : .

kapı aralığından sızan ışıktı.

--- spoiler ---
+ niye uçmuyor inci?
- uçar bir gün.
--- spoiler ---

(bkz: uçurtmayı vurmasınlar)

reşat nuri güntekin'in kitabında mıydı yoksa izlediğim bir filmden miydi tam olarak hatırlamıyorum ama aklımda kalan en güzel cümle şudur:

"ben tek bir şeyden umudumu kesmedim. o da umuttan."

m***** ben gelmeyeceğini bile bile sevdim
herşeye ve herkese inat
seninle tekrardan geçemeyeceğim sokaklara bakarak her gece hayal kurmaya devam etim
herşeyi bir umut' a vurdum
ben seni beklerken oysaki geceye tutulmuş' um sana varamadım diye değil geceye sarılamadığım içindir bu kederim al işte gene güneş doğdu
sen yoksun ya yanımda sahte gülüşler'le acıları gizleme vaki geceyi bekleyip gül suyu misali kokan yaşlarla yorgana sarılma göz yaşlarla ısınma vaki bu vakit ki en güzel yaşım bir kaç damla göz yaşıyla geceye sarılışımın vakti ya bakıyorum da şöyle tekrardan yavaş yavaş hayallere dalla dalla geçmişe gidiyorum da sen en güzel hata' mıydın yoksa en büyük pişmanlığım'mıydın bak şimdi kestirmez oldum

olmazsa olmaz

her zaman içimizde saklı tuttuğumuz ayakta tutan şey.

kimsenin son umudu olmayın, kimsenin de son umudunuz olmasına izin vermeyin.

beraber bir umut yeşertebilir insanlar bence.
yepisyeni.
*

sizin için umut nedir bilmem ama benim için ;hiç gelemiceğini bildiğim halde allahtan gelmesini istiyecek kadar çaresizliktir. tüm yaşadıklarımın kabus olarak uyanıp yanı başımda olmasını istiyecek kadar umudumdur.

ölen kişiyi geri getirmek sizin için ne kadar umutlu gözüküyorsa benim içinde o kadardır işte...

sihirli kelimelerden. içinde bol hayal ve imkansızlıklar barındırıyor olsa da insanın içinden söküp atabileceği bir şey değil. zaten genel geçer kurallar da onu sisiriyor. bu yüzden iligimize kadar isliyor ve cikmiyor.

bazen umut kaybedilir. beklenti sıfırlanır ve bu yeni umutların habercisidir. hadi ama bunun omzuma loser dövmesi yaptırmamla ilgisi yok. su an aklıma gelen bir (bkz: david bowie) sözünü sikilamak ve karmaya oynamak için yaptığımı biliyorsunuz.



o kadar ses duyduktan sonra sagirlasiyor insan, duymuyor yanında konuşulanı ve haybeye çekilen kürekleri bırakıyor nasırlı eller. radyoda nazan öncel çalıyor, gidelim buralardan, dayanamıyorum. aklıma gelen ise bu kadının menajerinin öğrencim olduğu. ciddiyetsizlikten öleceğim. mezarımı kazanın da avradını..

küpün içinde kalan umut insanların içindeki umudu temsil eder. umut her zaman vardır var olmasına da bütün mesele o içerideki umudu dışarı çıkarıp yararlı bir işe dönüştürebilmektir. yoksa umut sonsuza dek umut olarak kalır.