161.
soneler'ini okuduğum günden beri kendime gelemediğim ingiliz şair olup dünyanın en ünlü şairi olduğu rahatlıkla söylenebilir.
1564/ 1616 yılları arasında yaşamış, dünyanın en iyi dram oyun yazarlarından biridir.

1564/ 1616 yılları arasında yaşamış, dünyanın en iyi dram oyun yazarlarından biridir.

devamını gör...
162.
soneler moneler boş, gidin oyunlarını okuyun.
devamını gör...
163.
psikoloji bilimine farkında olmadan othello sendromu denen kavramı armağan etmiştir bir yandan. bu othello sendromu denen şey, çoğunlukla gelişmemiş ülkelerin erkeklerinde görülür.
devamını gör...
164.
veliaht şeyh pir'dir william shakespeare degil. sakli tarih.
devamını gör...
165.
1564 - 1616 seneleri arasında yaşamış olan ingiliz oyun yazarı, aktör ve şairdir. modern tiyatronun en büyük ilham kaynağı olduğu söylenir ve yüzyıllardır sayısız sanatçıya ilham olmuştur ve halen de olmaktadır. geoffrey chaucer, ingiliz dilinin babasıysa, william shakespeare de "lord"udur. kendisinin ingilizceye yaptığı katkılar muazzamdır ve zaten m.w.s'nin 69.000 veya 70.000 kelimelik bir ingilizce hazinesi (vocabulary range) olduğu ve eserlerinde bunun 40.000'e yakınını kullandığı söylenir. ayrıca m.w.s., ingilizceye çok sayıda sözcük de kazandırmıştır. m.w.s. derken, türkiye'nin muhtemelen en önde gelen shakespeare uzmanı, üniversitede hocamdı. o, bu usta yazarın mektuplarının sonunda m.w.s. yazdığını söylemişti bize. "master william shakespeare"ın kısaltılmışı olduğu tahmin ediliyormuş bu ama "mocker william shakespeare" neden olmasın? yoksa çok mu uçukluk yaptım, heheh.
o dönemlerde normalde 15-16 yaşına kadar gramer okuluna devam edilse de, william 13 yaşındayken babası finanslar sıkıntılar çekmeye başlamıştır ve bunun neticesinde bu ozanın eğitim-öğreniminin erken sonlandığı düşünülmektedir. bu yerel okulda latince, bazal yunanca, tarih, klasik edebiyat ve şiir öğrenimi gördüğü söylenmektedir shakespeare'in.
1582'de evlenmiş ve sonra çocukları olmuştur bu edebi figürün. evlendiklerinde william 18, eşi anne hathaway ise 26 yaşındadır.
1587 senesinde ise ailesini yanında götürmeden londra'ya gitmiş ve buraya yerleşmiştir yazar. burada önemli eserler üretmiştir ve gelişinden yalnızca birkaç sene sonra londra'nın tüm tiyatro sahnelerine eşsiz ve silinemeyecek damgasını vurmuştur.
kariyeri boyunca 37 tane oyun yazmıştır ve bu ortalama kabaca, senede 1.5 oyun yazdığını gösterir. bazı uzmanlar shakespeare'in 20 kadar daha oyun yazdığını ama bunların "kaybolduğunu" söylerler.
belki de ozanın bu kadar üretken olabilmesindeki sırrı, yazdığı oyunlardan sadece 2 tanesinin hikayesinin (plot) orijinal olmasıdır [love's labor's lost ve son oyunu the tempest]. aslında kendisi, ilk oyunlarını yazmada zorlanmıştır (yavaş kalmıştır) ve bunun sebebi olarak da "white verse" kullanımında sıkıntı yaşaması gösterilir. zamanla bunu aşmış ve belli teknikleri manipüle etme ve yazdığı eserin dramatik yapısına uydurmada ustalaşmıştır.
yüksek lisans eğitimimde/öğrenimimde, drama ve neorealismo uzmanı olan abd'li profesör bir hocam olmuştu. kendisi, shakespeare'in, tarihin en büyük/önemli 3 oyun yazarından biri olduğunu söylemişti. bunlardan bir diğeri irlandalı george bernard shaw ve sonuncusu da yanlış hatırlamıyorsam alman bir yazardı (bu aklımda kalmamış maalesef).
shakespeare'in, dünya kültürüne attığı imza gerçekten de inanılmazdır. hayatında bu yazarın herhangi bir eserini okumamış birinin bile yaşamı; m.w.s.'nin hayatı, ölümü ve aşkı yansıtışından mistik mahiyetlerde etkilenmiştir/etkilenmektedir, bana sorarsanız.
(bkz: prospero)
not: bu yazıyı başka bir sözlük için yazmıştım zamanında. fakat burada editör olduktan sonra oraya zaman ayıramadığımdan orada yazmıyorum artık. oradaki bazı böyle tanımlarımı silerek normal sözlük'e taşıyacağım.
o dönemlerde normalde 15-16 yaşına kadar gramer okuluna devam edilse de, william 13 yaşındayken babası finanslar sıkıntılar çekmeye başlamıştır ve bunun neticesinde bu ozanın eğitim-öğreniminin erken sonlandığı düşünülmektedir. bu yerel okulda latince, bazal yunanca, tarih, klasik edebiyat ve şiir öğrenimi gördüğü söylenmektedir shakespeare'in.
1582'de evlenmiş ve sonra çocukları olmuştur bu edebi figürün. evlendiklerinde william 18, eşi anne hathaway ise 26 yaşındadır.
1587 senesinde ise ailesini yanında götürmeden londra'ya gitmiş ve buraya yerleşmiştir yazar. burada önemli eserler üretmiştir ve gelişinden yalnızca birkaç sene sonra londra'nın tüm tiyatro sahnelerine eşsiz ve silinemeyecek damgasını vurmuştur.
kariyeri boyunca 37 tane oyun yazmıştır ve bu ortalama kabaca, senede 1.5 oyun yazdığını gösterir. bazı uzmanlar shakespeare'in 20 kadar daha oyun yazdığını ama bunların "kaybolduğunu" söylerler.
belki de ozanın bu kadar üretken olabilmesindeki sırrı, yazdığı oyunlardan sadece 2 tanesinin hikayesinin (plot) orijinal olmasıdır [love's labor's lost ve son oyunu the tempest]. aslında kendisi, ilk oyunlarını yazmada zorlanmıştır (yavaş kalmıştır) ve bunun sebebi olarak da "white verse" kullanımında sıkıntı yaşaması gösterilir. zamanla bunu aşmış ve belli teknikleri manipüle etme ve yazdığı eserin dramatik yapısına uydurmada ustalaşmıştır.
yüksek lisans eğitimimde/öğrenimimde, drama ve neorealismo uzmanı olan abd'li profesör bir hocam olmuştu. kendisi, shakespeare'in, tarihin en büyük/önemli 3 oyun yazarından biri olduğunu söylemişti. bunlardan bir diğeri irlandalı george bernard shaw ve sonuncusu da yanlış hatırlamıyorsam alman bir yazardı (bu aklımda kalmamış maalesef).
shakespeare'in, dünya kültürüne attığı imza gerçekten de inanılmazdır. hayatında bu yazarın herhangi bir eserini okumamış birinin bile yaşamı; m.w.s.'nin hayatı, ölümü ve aşkı yansıtışından mistik mahiyetlerde etkilenmiştir/etkilenmektedir, bana sorarsanız.
(bkz: prospero)
not: bu yazıyı başka bir sözlük için yazmıştım zamanında. fakat burada editör olduktan sonra oraya zaman ayıramadığımdan orada yazmıyorum artık. oradaki bazı böyle tanımlarımı silerek normal sözlük'e taşıyacağım.
devamını gör...
166.
annesi mary arden
devamını gör...
167.
bu adamı okumayan kendine "ben edebiyatsal zevk aldım bu hayattan, öyle göçeceğim" demesin.
ben okumadım bilmiyorum. internette gördüm öyle diyolla.
ama çok deli manyak bir şeymiş valla.
ben okumadım bilmiyorum. internette gördüm öyle diyolla.
ama çok deli manyak bir şeymiş valla.
devamını gör...