281.
konsere ve sinemaya tek gitmek.
devamını gör...
282.
devamını gör...
283.
çok mutlu bir haber aldığında anlatacak kimsen yoktur etrafta. çok dokunur o.
devamını gör...
284.
döneceğin bir yerin yoktur.
en büyük yoklukta budur.
an acıtır, zaman kabuk bağlatır.
en büyük yoklukta budur.
an acıtır, zaman kabuk bağlatır.
devamını gör...
285.
balkonda veya camda sigara içip uzakları izlerken.
devamını gör...
286.
yasım vardı. yorgundum. bir bankta otururken başımı yaslamak istedim. en çok o zaman koymuştu.
devamını gör...
287.
yalnız olmayacağını zannettiğin eski günleri hatırladığın an.
devamını gör...
288.
tuvalete girerken çantanı tutabilecek birinin olmadığı andır...
devamını gör...
289.
yaz mevsimidir. tek olduğunuz için pek çok yere alınmazsınız. denize birlikte gidecek olmadığı için eşyalarımı kuma saklamıştım. tek başına başka bir şehrigezmek de sıkıcı bence. napalım bulamadık birini :).
devamını gör...
290.
sanırım hastaneye tek başına gittiğinde. tek başıma ultrason sırası beklemiştim, işlem sırasında eşyalarımı tutacak kimsem yoktu. ya da sonuçlarım için stres çekerken.
bir de şey var hep en yakınlarınla gittiğin yerlere içinde kocaman bir boşlukla tek başına gittiğinde. ve bu yalnızlık hissini paylaşacak kimsen olmadığında.
benim en lerim bunlar. gün geçtikçe artan yalnızlık hissim, kadim dostum.
bir de şey var hep en yakınlarınla gittiğin yerlere içinde kocaman bir boşlukla tek başına gittiğinde. ve bu yalnızlık hissini paylaşacak kimsen olmadığında.
benim en lerim bunlar. gün geçtikçe artan yalnızlık hissim, kadim dostum.
devamını gör...
291.
bana göre yalnızlığın en çok dokunduğu anlar çok komik bir şey olduğunda, bir sakarlık yaptığında, komik/güzel bir şeye şahit olduğunda paylaşamamaktır.
özetle paylaşmak istediğin ne olursa olsun paylaşacak kimsenin olmadığını farkettiğin o andır.
özetle paylaşmak istediğin ne olursa olsun paylaşacak kimsenin olmadığını farkettiğin o andır.
devamını gör...
292.
her an..
devamını gör...
293.
tahtarevalliye binememek.
devamını gör...
294.
rüyalarını, o an aklına gelen bir şeyi, gününün nasıl geçtiğini, okuduğun kitapları, altı çizili cümleleri, çektiğin fotoğrafları, duygularını, kısacası yaşamını sevinçle anlatacak kimsen olmadığını ya da o kişiyi artık kaybettiğini idrak ettiğin an.
çok dokunur. sanki bütün silah arkadaşların ölmüştür.
çok dokunur. sanki bütün silah arkadaşların ölmüştür.
devamını gör...
295.
bir şeye sevindiğinde anlatacak kimsenin olmaması.
hayatındaki her duyguyu kendi içinde halletmek.
hayatındaki her duyguyu kendi içinde halletmek.
devamını gör...
296.
anlatacak, dinleyecek kimsen olmadiginda tek çareyi derdini duvarlara anlatmakta bulduğun an. ağlamak da iyi gelebilir.
devamını gör...
297.
yokluğunda merak edilmediğin zaman.
devamını gör...
298.
yaşadığın şeyi paylaşacak birinin bulunmadığı an.
devamını gör...
299.
akla bu programı getirmiştir.
devamını gör...
300.
hevesle telefonu eline alıp telefon rehberinde eskiden konuştuğun insanlarla artık tek kelime etmediğini fark ettiğin andır.
devamını gör...