261.
sevmeyi özlediğiniz an. ancak sırf özlemekle de sevilecek birini bulmak hiç kolay değil. kendime bakıyorum, ben sevilmek istenecek biri miyim diye, o da yok. nereden baksan tutarsızlık...
devamını gör...
262.
doktorun sırtınıza sabah akşam günde iki krem reçete ettiği an.
devamını gör...
263.
beni teselli edecek güzel, yumuşacık bir sesi; direnme gücü veren onun sesini, duyamadığım ve ilelebet duyamayacağımı hatırladığım an...
devamını gör...
264.
insanın kendi kendine yetmesi sebebiyle dokunamadı. her şey bitti derken çıkagelen insan ihtimali de cabası.
devamını gör...
265.
mutluluğunuzu paylaşamadığınız an.
devamını gör...
266.
moralim bozukken konuşacak paylaşacak kimseyi bulamamak en çok kendimi yalnız hissettiğim andır
devamını gör...
267.
yalnızlıkta konfor bulduğun andır.

çünkü o an başkaları da olmadan kendini mutlu edebildiğinin farkına varır; başkaları için üzüldüğün, onlara çaba harcadığın her anın ne kadar boş olduğunun farkına varırsın.
devamını gör...
268.
sevincini ve kaygını paylaşamamak . ya da tek kelimeyle paylaşamamak . çok istediğin bir sey gerçekleştiğinde , bir hayalin , umudun , korkuyla beklediğin bir haber , bir hastalıktan kurtulduğunda tanimadigin bir insana bile sarılıp anlatasın geliyor bazen .
devamını gör...
269.
sabah kalktiginda gitmen gereken yere gitmek istemedgini yakinacak kimse vulamadigin zaman bence.
devamını gör...
270.
hiç yalnız kalmayacağını zannettiği eski günleri hatırlamak.

konuşmak istiyorsun, ama yoklar. ama yok.

birinin yokluğunu ona bir şey söylemek istediğimizde anlıyoruz.
devamını gör...
271.
bir gün okuldan çıktım hava aşırı güzel yağmur yağacak herkes koşarak gidiyor servise, eve. ben çimlere yatıp yağmurun yağmasını bekledim. o an hiç arkadaşımın olmadığını fark ettim. kötü bir insan mıyım bana sorarsanız hayır. farklı olduğum için mi bilmiyorum. insanlar arasında samimi ilişkiler göremiyorum. beni kendim olarak kabul eden bir arkadaş grubumun olmasını isterdim. ama olmadı. sözlerimi şu güzel cümlelerle bitireyim:
"sevgisiz seslerde çevren çiğ
uysan uzaklaşırsın kendi özünden
dirensen günün karanlık."

*
devamını gör...
272.
otelleri sevdim. kiralık odaları. terk edilmiş binaları. tavanı yüksek evleri... ben, misafir olmayı seçtim.
devamını gör...
273.
doğumgünüm kutlandıktan sonra yapayalnız odama gittiğim andır.

bütün kalabalıkların kapının dışında kaldığı o an.

neyseki daha 4 ay var.
devamını gör...
274.
kırık bir kalple evde ne yapacağını bilemeden oturduğun andır.
devamını gör...
275.
çok mutlu olduğunda, mutlu edici güzel bir haber aldığında, paylaşacak kimseyi bulamamak...
devamını gör...
276.
uzandığımda alamadığım şeyi bana acıyıp kimsenin alamayacak olması ve yerimden kalkıp onu alacak olduğum andır.
devamını gör...
277.
bu saatler.. çok acımasız oluyor....
devamını gör...
278.
yeni bir müzik türü, müzik, albüm ve s. bulduğunda paylaşa bilecek kimsenin olmaması. yalnızlık sadece kendine bir dost, sevgili, arkadaş edin(e)memek değildir, kalabalığın içinde yalnız kalmak da mümkündür. her kesin yanında olan birileri senin de ola bilir, ama eğer onlarla en iyi bildiğin şeyi paylaşamıyorsan, yalnızlık çekersin. nasıl ki, bazen ben çekerim. yeni bir kod yazdığımda kimseye gösteremiyorum, yeni bir teknik deneyimlediğimde birine söylemeye bazen çekinir oldum ki, beğenmezse ya, ya dalga geçerse vs. diye.

bir şeyleri her zaman istediğin gibi paylaşamadıklarının olmasıdır. zaten aynada kendine uzun süre bakan adam da bir şeylerin yalnızlığını çektiğini anlaya bilir, bu yüzden fazla dramatikleştirmemek gerekir. yalnızlığı yaşarken kendinden uzaklaşmamalı insan.
devamını gör...
279.
unutmak büyük nimet. ben unutamıyorum. birgün bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlığımı bile unutmak istiyorum. 24 yaşım. geçen doğum günümde akşam üzeri 2 paket sigara aldım tek başıma çıktım yola kulağımda kulaklık hafif bir müzik cebeci den sıhhiyeye oradan bahçeliye yürüdüm durdum. yoruldum tabi. sonra kalabalık bir kafede soluklandım. tek başıma içtiğim sigaralar birbirini kovaladı. daldım düşünmeye. etrafımı seyretmeye. sonra yahu dedim bunca insan var bu dünyada oradan oraya koşturuyoruz nefes nefese kalıyoruz. bize kollarını sıkı sıkıya dolayacak bir parça huzur verecek biri yok mudur şu dünyada. meğer yokmuş. insan dediğin yalnız yaşayamaz ki. sevmek en önemlisi sevilmek önemsenmek ister. biz ne halt yedikte yalnızlıkla lanetlendik. nereye elimizi atsak kurutur olduk. kime seslensek bize sağır oldu. hani diyor ya erdal bakkal bana böyle bir bilgi verilmedi. anasını satim bana da verilmedi. verilseydi eğer bazı adımları atmaya daha doğrusu sonladırmaya olan korkumu yenerdim önce sonrada sonlandırdım...
devamını gör...
280.
abi mutlulugumuzu paylasinca nazar ediyolar uzuntumuzu soyleyince de bisey yapamiyolar. en azindan senin yanindayim der insan. yalnizken de uzuluyorum ama boyle daha beter. en cok dokundugu an iste burda basliyo. birilerinin olmasi ama ayni zamanda da olmamasi
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yalnızlığın en çok dokunduğu an" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim