en stresli dönemlerimde başıma gelmiştir. belki o anki stresten halüsinasyon veya gerçekten geldiler bana.* altı sene önce haftasonu bile derslere girdiğim lisede mezuna kaldığım dönemimdi. (dershanede cin konusu popüler oldu o ara.)

neyse başlıyorum: bir gece vakti lavabo karşısında ellerimi yıkıyordum, tam yıkarken yüzünü göremediğim buğulu birisi, uzun boylu adam arkamdan geçiyordu. nasıl gördün derseniz ki ayna vardı. ve önüne dönüp yürümeye devam etti. ben de kaçıp gittim annemin yanına.

bir gece uyurken ki uyuduğumun farkında değildim. bir anlık rahmetli dayımı koridordan bakarken gördüğümü hatırlıyorum. o karanlıkta koridora gitmek istedim. gitmeye çalışırken bir anda ayağımın elektrikli süpürgenin borusuna takıldığını hatırlıyorum ve tam düşerken yere paralel 1 veya 2 santim havada kaldım. yanımda dikilmiş birisi daha bakıyordu. o aynada gördüğüme benziyordu (aynı yatay çizgili kazaklıydı ama renkleri farklı mıydı hatırlamıyorum.) bir anda vücuduma çekildiğimi hissettim ve uyandım. (kısa süreli odada astral seyahate benziyor.)

bir diğeri ise yine aynı dönemdi. sabah uyandım yine lavaboya elimi ve yüzümü yıkamak için giriyorum. o sıra ışık kilidine basmışım, ışığı yakmışım. sonra arkamdan çat ışık kilidi sesi geldi ve ışık kapandı. ya arkamdan biri kapattı ya da kendiliğinden kapandı kilit. birçok defa denedim ortaya gelebilir mi bu kilit ve belki de öyledir. her neyse koridorun ta başında babam gelirken ona sordum kapattın mı diye. hayır kızım, dedi.

anlayacağınız üzere ne zaman yük üzerimden kalktı; böyle hikayelerim olmadı.
tabi her insan gibi bana göre anlamlı rüyalar gördüğüm zamanlar da oldu.
devamını gör...
2014 ramazan ayı. saat 23.00, civarı köydeyim. caminin önündeki şadırvanda yalnız başıma oturmuş, telefonda sevgilimle kıkır kıkır konuşuyorum. annem babanem ve kardeşim evdeler, uyuyorlar. 1-2 saate annem uyanacak sahur hazırlayacak. ankara’ya dönmemize 2 gün var.
biz telefonda tatlı tatlı konuşurken aşağıdan, köyün ıssız kısmından çığlıklar duydum. o taraftaki evlerden birisinde birine mi bir şey oldu diye düşünerek oraya doğru gitmek üzere ayağa kalktım. 50 metre kadar yürüdükten sonra seslerin evlerin de arkasından, derenin olduğu ıssız karanlık yerden geldiğini farkettim ve çığlıklar yükselmişti. insan sesi değildi ama hayvan sesi de değildi. nabzım yükselerek evleri gözlemledim. evde yalnız yaşayan kimse yoktu, birisine bir şey olsa yardım istemeye çıkardı yanındakiler. ardından çığlıklar daha fazla yaklaştı ve yükseldi. o an topuklarım kıçıma çarparak normalde 3 dk da koşacağım babanemin evine 30 sn de vardım.
ertesi sabah sesleri farkeden benim haricimde bir tek halamın eltisi vardı. evleri oraya yakındı ve o da aynı saatte sesleri duymuş hatta halama sormuş ama halam duymamıştı.
devamını gör...
sadece bir tane oldu, onda da üç arkadaş yazlıkta oturuyoruz, kafamız güzel olsun diye akşam için epey alkol ve meze aldık. mutfakta alınanları dolaba doldururken bir sigara yakıp sohbete daldık. sigaraları söndürdükten sonra film açmak için iki arkadaşım da salona doğru gitmeye koyuldu, salona doğru giden tek koridor vardı ve o da haliyle mutfak kapısından başlayan koridor. her neyse, iki arkadaşım birden korkarak ve bağırarak "noluyo lan?" şeklinde tepki verdi. ben de durumu çok anlamamıştım o sırada ama onlar o tepkiyi verdiğinde durumu fark ettim. resmen mutfaktan salona ışınlanmış gibiydim, koridordan hiç geçmedim ama onlar söylediğinde hem mutfaktaki anı, hem de salondaki beni gördükleri anı hatırlıyorum. sonrasında gün boyu bunun nasıl olacağını konuşmuştuk ama bir şey bulamadık tabii.
devamını gör...
ben üniversitede yurtta kalırken oda arkadaşım dışarı çıktı ben de 5 dakika sonra yanına geleceğimi ve çıkarken kapıyı kilitlememesini söylemiştim o da kapıyı kilitlemeden çıktı. bir ara abdest almaya gittim tam da o arada kapı kilit sesi geldi oda arkadaşımın gelmiş olabileceğini ve dalgınlıkla çıkarken de kapıyı kilitlediğini düşündüm çok da üzerinde durmadım. daha sonra arkadaşımın yanına gidip durumu anlattım ve o da odaya hiç gelmediğini söyledi ve anlattığım olay karşısında benden daha çok korktu. kamera kayıtlarından da o saatlerde odanın yakınından bile hiç kimse geçmiyordu. odanın kapısını kimin kilitlediğini bulamadık.
devamını gör...
ortaokulda arkadaşlarımızla sınıfta yalnız başımıza hep cin çağırırdık bi gün yine el ele tutuştuk çağırdık falan birden çöp kovasının içindeki çöp havaya fırladı o gün bu gündür bu işlerle asla bulaşmam
devamını gör...
öncelikle en ufak yalanım varsa doping yaparken hamile kalayım. 4-5 sene önce köye gittim yaz tatilinde. kuzenlerle beraber tarlaya saman balyası yüklemeye gittik. hava en az 35 derece ve en ufak rüzgar yok. rüzgar olmadığının özellikle altını çiziyorum. neyse yorulduk traktörün gölgesinde bir şeyler içiyoruz. 20 metre önümüzde gövdesi dalları ince yaklaşık 3 metrelik bir ağaç vardı. ister inanın ister inanmayın ağaç önümüzde öyle bir sallandı ki meyve ağaçlarını sallarsınız ya meyveler düşsün diye aynen öyle sallanıyordu. en ufak rüzgar olmayan köyde tek duyduğumuz o ağacın sallanırken çıkardığı sesti. yaklaşık 40 saniye süren bu sallanmada biz adeta mal gibi sağa sola bakıyorduk. artık ona neden olan şeye ister cin deyin ister cadı ister hayalet.
devamını gör...
korku hikayelerini okumayı severim, hepsi beni çok etkiler ancak hepinizin bir psikiyatri servisini ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum, psikoloji bilimi herkesin aynı paranormal olayı görmesini, duymasını dahi açıklar. sevgiler...

edit: sonradan aklıma geldi, üniversite sınavına hazırlandığım dönem, gitmeyi çok istediğim bir üniversite vardı herkesin olduğu gibi, ancak o üniversitenin olduğu şehre veya o kampüse hiç gitmemiştim veya hiçbir yerden açıp bakmamıştım, sadece adını ve ne kadar çok istediğimi biliyordum, bir gün rüyamda o kampüste elimde bardak bir yokuşu çıktığımı gördüm, uyandığımda emindim orası olduğuna ancak kimseye söylemedim, herneyse sonunda o üniversiteyi kazandım ve o yokuş yabancı diller yüksek okuluna giden yokuştu birebir aynısıydı rüyamdakiyle ve 1 sene boyunca her gün o yokuşu söverek çıksam da, beni hala çok şaşırtır bu olay, okula gidene kadar hiçbir fotoğrafına dahi bakmamıştım.
devamını gör...


ramazan ayının bir gününde hacettepenin muhteşem sahur yemeğini yedim ve bölümüme gittim. ders çalıştığım dersliğe giderken diğer dersliğin ışığı açıktı. herhalde dedim arkadaşlar ders çalışıyor, selam vereyim. kapıyı açtım ve ne göreyim saat gece 3 masanın üstünde ayakta uzun boylu bir adam namaz kılıyor. ben yusuf yusuf atıyorum. haber verecek kimse de yok o saatte. koşarak kendi çalıştigim dersliğe gidip kapıyı üstüme kilitledim. korkudan müzik falan da açamıyorum. duyar gelir falan. yurda gideceğim ya koridorda karşılaşırsam korkusu dedim ki en iyisi bölümde kalmak sabaha kadar. ve ben bu insanı hayatımda görmedim. bölümde eski öğrencilere ve araştırma görevlilerine de tarif ettim bilen yok. o gün bugündür o derslikte dersler bir başkadır benim için.

devamını gör...
benimkiler biraz kendi kendime oyun oynamak gibi. yıllar önce, bir gece, uyku öncesi, bir arkadaşımla ilgili yaşadığım bir olay hakkında çok hoş olmayan şeyler düşünüyordum, sol omzumun üstünde iki kez damar atması gibi bir his olur ya öyle bir şey oldu, "aha" dedim "sol melek, susmazsan yazacağım diye uyarıyor, iyi bir şey düşüneyim bakayım." dedim kendimce eğleniyorum, sağ meleği test ediyorum aklımca, aynı his iki kez sağ omzumda oldu. daha da eğlenmiyorum onlarla. bunun gibi bir kaç olay daha oldu ama hep ben sebep oldum.
devamını gör...
yıl 2012.. yurttayım.. sabaha kadar tv izlemiştim.. bir tv ışığı vardı, bir de o ışıktan az ötede varlığını hissettiğim ve bana baktığını düşündüğüm bir çift göz.. yürek yemiş olsam, bu kadar korkusuz olurdum.. tv'yi kapatıp sağ tarafıma döndüğüm an, uçarcasına üstüme doğru süzülen ve nefes alıp verişini üzerimde hissettiğim o ne idüğü belirsiz varlığa karşı yaptığım tek şey, istemsizce okumaya başladığım sureler oldu.. tam ağırlığını üzerimde hissediyordum ki sabah ezanı okundu.. yoo dostum, karabasan değil, hem de hiç değil..
devamını gör...
televizyonda bir adamın toplanmış halkın üzerine çay paketi attığını görmüştüm. benimki odur dostlar.
devamını gör...
12 ya da 15 yaşlarındaydım. gece uyurken birisi ayağımdan tutup yatağın sonuna kadar sürüklemişti. evde tek başımaydım, kaskatı kesilip kalmıştım. sabah ezanı okunasıya kadar hareket edememiştim. neydi, eve biri mi girmişti, nasıl oldu bu olay bilmiyorum. yine aynı yıl geceleri birilerinin bana seslenmesiyle uyanırdım. o evden taşınmamızla yaşadıklarım bitti.
devamını gör...
ortaokula yeni başladığım yıllardaydı. o aralar yaş gereği doğa üstü olaylara ilgi ve merak var hepimizde. köylü çocuğuyuz, köyde ortaokul yok, okusun diye ilçede bir yurda verdiler. biz yaz-kış kalıyoruz ama yazları bir de alamancı çocukları geliyor, dini bir şeyler öğrenmek için. neyse bir gece yatsı namazını kılınca uyumaya gittik. iki katlı ranzanın üst katında, pencere kenarında yatıyorum. yatağıma tırmandım, pijamamı giydim, dua edip uyuyacağım artık. o ara pencere tarafından nefes alma sesleri gelmeye başladı. yanlış duymuşumdur diye devam ettim duaya. az sonra perde de kıpırdamaya başladı. daha önce pencere ile ilgili korku hikayeleri anlatıp gece tuvalete bile gitmemize engel olan büyük çocukları dinlemişliğim olduğu için aklıma direkt onlar geldi. kalbim hızla çarpmaya başladı. okuduğum duaları arttırdım ama göz ucuyla perdeye bakıyorum. perde kıpırtısı ve nefes alma sesi arttıkça dizlerimin bağı çözülmeye başladı. tam düştüm bayılacağım derken perde açıldı ve... perdenin arkasından alamancı çocukların en fırlaması olan ahmet çıktı. ömrümde o günkü kadar korktuğumu bilmem. şerefsiz çocuk namaz kılmamak için perde ile pencere arasına saklanıp beklemiş. temiz bir sopa çektim elbet ama hala o korkumu unutamıyorum.
devamını gör...
bisiklet süren ayakları ters birini gördüğüme yemin edebilirim ama ispatlayamam.
devamını gör...
uzun zamandır görmediğim, uzun zamandır aklıma gelmeyen kişinin aklıma gelmesi ve o kişiyi görmem. bin beş yüz defa falan başıma geldi.
devamını gör...
dört yaşlarımdayım. anneannem ve dedem ben doğmadan bir yıl kadar önce vefat etmişler, üç ay arayla. annem her bayram çok üzülürdü ama belli etmemeye çalışırdı. küçük olduğum için de bahsi pek açılmazdı benim yanımda. ramazan bayramının birinci gününde rüyamda anneannem ve dedemle böğürtlen topladığımızı gördüm. anneannem bana pamuk kızım diye sesleniyordu. dedem arkamızdaydı ve bana dikkatli olmamı söylüyordu. konuşma şeklini ve tavırlarını bire bir söylediğimde çok şaşırmışlardı. annem nerdeydiniz diye sordu. elmalık diye bir yer dedim. daha önce gitmediğim, eve uzak bir yerdi. annemler de gitmemişti. ben normal bir anı anlatır gibiydim, dayım ve annem ise şaşkın ve üzgündü.
işin tuhafı anneannemin göremediği tek torunu benim ve dayımın eşinin hamilelik haberini aldığında bir kız çocuğu görüyor rüyasında. tarif ettiği benim iki yaşındaki halim.rüyadan sonra dayımın oğlunun olacağını öğreniyor. ve kuzenim benden yalnızca 4.5 ay büyük.
devamını gör...
doğa üstü mü bilmem ama hala bende veya beraber bu olayı yaşadığım kişilerde cevabı yok.
üniversite 2. sınıf öğrencisiyim o zamanlar. her pazartesi ilk ders olan (adını unuttum) doğa ve bitki bilimi dersine arkadaşım ve ben hep geç kalıyoruz. hoca da derse bir dk bile geç gelen öğrencileri almıyor. arkadaşımla sınırdayız bir ders daha giremezsek dersi alttan alacağız. tabi ki geç kaldık, normalde sınıfa girer yok yazılsak dahi dersi dinlerdik ama bu sefer girmeyelim de çıkışta hocanın odasına gidelim yalvaralım falan diyoruz. ders bitti hoca odasına gitti bizde fıtı fıtı sessizce arkasından. cesaretimizi topladık girdik içeri. hoca bizi gördü "gel bahar , ne yaptın sınıfta sorduğun sorunun cevabını anlamadın mı yoksa " dedi. arkadaşım hemen "iyi de hocam biz sınıfta değildik ki" dedi. küçük bir şoktan sonra hocamız" sen yoktun zaten o vardı" dedi. hatta ders boyunca konuşmuşuz not almışım bide adam benim sınıfta olduğuma inandırmak için yoklama kağıdını gösterdi. evet imzalamışım. tamam imzamı sağolsunlar arkadaşlar bazen atardı da. beni olmadığım sınıfta nasıl gördü konuştu anlamıyorum. işin kötü tarafı arkadaşlarımda hocayı onayladılar. onlarda benim sınıfta olduğumu iddia ediyorlar. ama ben sınıfta değildim ki bir sürü şahidim var.
devamını gör...
düz yolda yürürken şimdi burda düşsem ne gülerler bana diye düşünüp düşmüştüm. düşmem icin hiçbir engel yokken
devamını gör...
kedimin sırtına binip gökyüzüne yükseldim.
devamını gör...
-a yastığımı kabartıp uyuduğum zamanlarda kabus görmemi eklemek istiyorum.

şöyle anlatayım sözlükcüğüm, ben ne zaman yatmadan önce yastığımı kabartıp uyusam o akşam net kabus(lar) görüyorum*. birkaç sene önce sürekli kabuslar gördüğüm bir dönem vardı ve artık bu durumdan yorulmaya başlamıştım, kendimce bu durumun nedenlerini anlamaya çalışıyordum. sonrasında gel zaman git zaman kabus gördüğüm gecelerde * yastığımı kabartıp uyuduğumu farkettim ve sonraki zamanlarda yastığımı çok kurcalamamaya başladım ve artık kabus görmüyordum veya birçok insan gibi kabus gördüğüm geceler belirgin bir şekilde azalmıştı ve artık nadiren kabus görüyordum.

yıllar geçti falan kardeşler oturuyoruz geçenlerde konu buraya geldi. böyle böyle oluyor diye anlattım ve tabiki inanmadılar ve "psikolojik" dediler*)). sonra dediler ki, bir gece sen farketmeden yastığını kabartalım ve bakalım ne oluyor? dedim, hay hay buyurun bende merak ediyorum sebebini. aradan biraz zaman geçti, bir gece ablamla beraber yatalım dedik* ve inanın ben o gece bir kabustan başka bir kabusa atladım. arada uyanıyorum, uyumaya çalışıyorum falan. sonraki akşam kendi yatağıma yatıcam, bir baktım benim yastıkta bir değişiklik var*.

ben: ablacığım sen acaba dün gece yastığımı mı kabarttın?
ablam: neden sordun?
ben: dün gece bir kabustan diğerine zıpladım, arada uyandım, uyuyamadım bile.
ablam: sen yatmadan önce yastığı kabarttım kabarttım öyle koydum. * *
ben: ...*

şimdi şey sorabilirsiniz, nasıl anlamadın yastığının kabarık olduğunu? ablam yastığımı kendi yatağına öyle bir koymuş ki anlamam mümkün değildi. mesela duvar kenarında pofuduk yastık var duvara çarpmıyım diye onunla kendi yastığı arasında benim yastığım kamufle olmuş öyle diyebilirim. uykum geldiğinde gözüm pek bir şey görmediğinden farketmemiş de olabilirim.

başıma gelen ve gelmekte olan en ilginç şey yastığımı kabartınca kabus görmem kısacası.

allah başka dert vermesin, amin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların başına gelen doğaüstü olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim