101.
başlığın çakılı olmasından mütevellit hiç incelemede bulunmadan direkt ghostbusters'ı aradım.

şimdi siz düşünün.
devamını gör...
102.
geçenlerde yürürken önümden bir adam geçti, yemin ederim yazar hasan ali toptaş' tı! doğaüstüydü...
devamını gör...
103.
şizofreni doğaüstü bir olay değil, bir rahatsızlıktır.
devamını gör...
104.
bir dönem yaşadığım orta halli bir şehrin merkeze yakın bir yerde, 6 katlı binanın son katın da kiraladığım 3 odalı daire de tek başıma kalıyordum.
evde mantıklı anlam veremediğim bir tuhaflık hissi vardı ama pek te umursamadım; evin genel ampulleri sarı ışık ve gölge bariz şekilde belli oluyordu, bir gün koltuğa uzanmış tv izliyorum salonun ortasından bir gölge geçtiğini fark ettim! anlık göz yanılması diyip geçiştirdim.
birkaç gün sonra sakin bir gün de mutfakta yemek hazırlarken mutfak jaluzi perde hafif havalanıp mutfak masasındaki tabure hafif yerinden kaydı ve salona doğru bir esintinin girdiğini hissettim.
neyse dedim elbette yalnız değiliz diyip geçiştirdim.
bir süre sonra bir gün banyodan çıkarken bu kez gölge koridorun duvarına düşmüş çıkış kapısına yöneldi aldırmadım yine. sonraki dönemlerde alışmaya başladım evin için de benimle yaşayan evin içinde dolaşan bir gölge.
kız arkadaşım yanıma taşındı ben de bahsetmedim kız korkmasın çünkü bazı geceler işim uzuyor geç geliyordum.
iş icabı şehri değiştirme kararı aldık, 1 sene sonra kız arkadaşıma olayı anlattım o dönem korkmaması için anlatmadığımı bahsettim. o da dediki aslın da bende gördüm kaç defa sen belki görmedin diye, korkmaman için anlatmadım dedi.

4 sene evvel anne baba kış mevsimi geçirmek için istanbula gittiler, kışı köy de geçirmeye karar verdim.
sert bir kış geçti katman katman kar yağdı ve çıkan fırtınadan butün enerji hatları devrildi ve 42 gün elektriksiz geçti.
köy de kışın kalan 14 hane en yakınımda bulunan ev 200m iler de. bir gece gözüme giren yoğun ışık hüzmesi ile uyandım! evet ışık hüzmesi okadar yoğundu ki göz kapaklarımdan içeriyi delerek gözümü kamaştırıyordu gözümü açtığımda tam önümde bir karaltının durduğu ve anlık olarak yok olduğunu gördüm. yer yatağından cama doğrulup dışarı bakındım bu karlı soğuk kış gününde dışarıda birinin olma ihtimali -1 di ve cama tırmanıp ışık tutma ihtimali 4 metrelik bir merdiven gerekiyordu.
bir nefes duydum, qdmndüğümde odanın ortasında duran sobanın yanın da bir kadın beyaz giyimli oturmuş namaz pozisyonun da duruyordu ama neden se kıblenin aksi yönündeydi.
bir süre bakındım etrafıma her yer karanlık içeri süzülen dışarıdaki kar beyazlığının hüzmesi dışında bir şey yoktu. yaşadığım ve gördüğüm her şeye kayıtsız kalıp uyudum.

yurtdışında çalıştığım bir dönem, ikametgah sürem ile birlikte dikkatsizlikten vizem bitti, yakalanmadan ve ülkeden çıkışta ceza ödemeden sorunu çözmek için alternatif ararken 7 ay geçti ve ciddi bir sorun ile karşı karşıyaydım.
bir gün polis baskını oldu benimle birlikte 2 kişi daha yakalandı. arkadaşların evrakları tamamen resmi iken benim üzerimde pasaport da hi yoktu karakola götürüldük, imkanı yoktu benim mahkemeye çıkmam tutuklanmam gerekiyor ciddi bir para cezası ile karşı karşıyaydım.
beni alacak ve yardım edecek hiç kimse yoktu telefonumu bile almaya fırsat olmamıştı.
arkadaşların evrakları kontrol edilirken ben kara kara düşünüyorum şimdi ne olacak ne yapıcam diye.
kapı açıldı içeri bir polis girdi, direk ad soyadım ile hitap ederek! sonra hiç durkalamadan.
nasılsın ne işin var burda? amirim bunu tanıyorum bunun hiç bir sıkıntısı yok bunu boşuna getirmişler salın gitsin!
amir: iyi de pasaportu bile yok adını daha bilmiyoruz.
o şahıs: olsun ben kefilim hiç bir sorunu yok diyip hadi sen çık git sonra yanına gelirim dedi.
diğer arkadaşlar rüşvet vererek çıkmışlar.
bir daha o şahıs ne orda ne o karakol da birdaha görmedim.

şu an çalıştığım otel de geçen sezon sonu patron bana kalmamı ve istersem boşa kira verme yerine otel de kış boyunca konaklayabileceğimi söyledi. sabah 05 civarı lobby'e indim otel de benden başka kimse olmadığından eminim ama!
odanın birinde birileri kapıyı çarpıyor ve içeride bir şeyler sürükleniyor, önce ruzgardır çatıda kuşlardır desem bile hayır bu hiç biri değildi.
1 ci kata çıksam da sesin geldiği kat ve odayı kestiremiyorum koca otel de boş olduğu için ses yankısı yanıltıyordu.
yarım saat sonra çevreyi gezmeye çıktım birilerinin gelmesini bekledim, boyacılar geldikten 2 saat sonra aşağı inip 3 cü katta kimin odayı o hale getirdiğini sordular.
odanın içinde yatak sandalye sehpa komidin her şeyin yeri değişmişti!
işinizi yapın arkadaşlar bazı soruların cevabı yoktur diyip geçiştirdim.

bir dönem paranormal ekstrasens (psişik) olaylar ile çok ilgili oldum, uhrevi zuhrevi alem ile çok alakalı oldum buna göre çok absürt olaylar yaşadım yazsam çoğu kişi güler dalga geçer.

ama şu kadarını söyleyim, bizler yalnız değiliz. her şeyin bir cevabı vardır ama her cevap bir sonraki kapının şifrelenmesidir
tavsiyem: korkmayın.
devamını gör...
105.
okuyanlar etkilenir, farklı kişilerde farklı etkileri olur diye bunu daha önce başka platformlarda hiç anlatmadım. burda da anlatmayacağım. aynı şey sonuçta. *
devamını gör...
106.
gece gece bu başlık da hortlatılmaz. ben iflah olmaz bir insan olarak bütün tanımların yüzde seksenini okudum nasıl uyuyacağım onu merak ediyorum.
devamını gör...
107.
#1495073

başıma anormal hiçbir şey gelmedi. bütün hakkımı bu şahıs yemiş.
devamını gör...
108.
az önce sigaram bitti diye erkemden yatağa uzandım. sonraçığıma o da ne geçen hafta kaypettiğim paketim alttan beni yokluyo
devamını gör...
109.
talebe iken kursta kuka tesbih furyası vardı.ısrarla almıyordum.bir gün arkadaşımın hazırlanmasını merdivenlerde oturarak bekliyordum,bir yandan da sohbet ediyoruz.keşke öyle tesbihim olsa diye anlatırken neyse işi bitti gideceğiz diye kalktım, kucağımdan o çok istediğim kuka tesbih düştü.
devamını gör...
110.
bir keresinde bayram ziyareti dönüşü iki tane motosikletli bana çarptı ve ziyareti yaptığım evin katına kadar yukarı yükseldim. sonra yere düştüm ve heryerim kanadı.
devamını gör...
111.
bi ara sevgilim vardı.
devamını gör...
112.
allahiniz yok mu lan canlandirmayin su basligi gece vakti.

insanları tırstıran olaylardır.
devamını gör...
113.
doğaüstü gibi görünüp kesinlikle bir açıklaması olan olaylardır. biz faniler pek etkileniriz o an açıklama getiremediğimiz olaylardan ve hemen bunu özel güçlere yormaya meyilliyizdir.

size başımdan geçen en doğaüstü olayı anlatacağım şimdi:

üniversitenin ilk senesi, bahar şenlikleri zamanı... biz kuduruk gençler kabımıza sığamadığımızdan ötürü kendi aramızda bir tatil planı yaparak olymposa gitmeye karar verdik. o sıralar da üni. gençliğinin uğrak mekanı oralar, denize girip çimiyorsun, işte sevgilisi olanlar birbirlerine daha bir yavşayacak fırsat buluyorlar, işte birbirinden hoşlaşan arkadaşlar kamp ateşi etrafında romantiklik yapacak icatlar çıkarıyorlar... tabii ki azgın gençler için olympos tatili, bulunmaz bir nimet. ama nereden bilebilirdik o antik mezarlar içinde, ruhların bizi beklediğini? ahshs

neyse, biz ortalama 10 kişilik bir arkadaş grubuyla olymposun yolunu tuttuk.
o senelerde antik mezarlar içinden yürüyerek denize geçiliyor ve sahilde ateş yakmak daha yasaklanmamış. gittik vardık bungalovlara yerleştik, o sırada kavgalar çıktı filan "ben şununla kalacağım, hayır ben kız arkadaşımla kalırım" filan, sonunda öğrenci adamın parası iki bungalova ancak yettiğinden kızlar erkekler ayrı ayrı yerleştik.

hemen mekanı keşfe çıkmaya hazırlandık ve odalarımızda vakit öldürmeden sahile doğru gecenin bir köründe yürüyüşe çıktık efenim. biz akıllılar yanımıza tek bir el feneri bile almadan çıktığımız bu yolculukta, ay ışığına güvenmiştik ve fakat ayın da yeniay evresinde olacağı tuttu. biz gençler antik mezarlar içinden yürüyerek sahile varana kadar zifiri karanlık altında, sadece o zamanki teknolojinin el verdiği tuşlu telefonlarımızın ekran ışığı ile yürümekteydik ki, önümüzde el fenerleri olan bir başka öğrenci grubuna rastladık. parlak zekamızı konuşturarak "bu grubun ışığından faydalanarak yürüyebiliriz" deyip, o gruba gödün gödün yaklaşmaya başladık.

bu sırada etrafın zifiri karanlık olmasından ve antik mezarlar arasında yürüdüğümüzden mütevellit, grup içindeki sohbet konusu da korkunçlu hikayeler... işte değişik mitolojik yaratıklardan bahsedildi derken elbette ecünnüler baş konumuz oldu, ecünnü aşağı ecünnü yukarı, cinlerin göz rengini tartıştığımız bir konunun içinde bulduk kendimizi.

arkadaşlardan biri ısrarla diyor ki yeşilimsi, fosforlu yeşil-sarı olur gözleri, sürüngen gözüne benzer; diğeri de tutturmuş kırmızı olur diye. sanki arkadaşlar her gün cinni dostlarıyla cafe latte içerek göz göze bakışıyorlar gibi iddialaşıyorlar, öyle de kendilerinden eminler. kavga edecek radde geldiler göz rengi hususunda. bu hararetli tartışma sürerken aniden önümüzdeki grubun ışığı kesildi. biz bi durduk "nooluyoruz?" diye olayı anlamaya çalışıyoruz ama, ışık bir anda yok olduğu gibi paldır küldür ayak sesleri bi koşuşma sesi filan geliyor, çalı çırpı sesi derken "ulan yırtıcı hayvan mı var?" diye ürperdik, o an yürekler pat pat atıyor can havliyle. ama önümüzdeki grup toz duman yani yok, bir anda o 4 öğrenci yok oldu anasını satiim. biz yusuf yusuf ulan nere gitti bunlar diye hayıflanıyoruz, arkadaşlardan biri cinni hikayesine bağlıyor "böyle insan kılığında cinniler, peşine adamları takar, ıssıza götürür orada düğün eder öldürürlermiş" falan fıstık. yani o an en son ihtiyacımız olan şey de bir ecünnü hikayesiydi ama eksik koymadılar sağ olsunlar.

sonra baktık ki çalıların ardından kırmızı bir nokta, bir ışık gibi, böyle bir görünür bir kaybolur gibi, kırmızı parlak bir şey. o ana ait net hatırladığım şey, kelime-i şahadet getiriyor oluşum sanırım ahsh. o cinnilerin göz rengi konusunda tartışan arkadaşlardan, kırmızı olduğunu iddia eden "bakın ben demiştim gözleri kırmızı olur" diye titrek bir sesle zaten gergin ortamı, daha bir geriyor... biz hepi topu on kişi, o sırada allah'a karşı son tövbelerimizi ediyoruz ahsh, birisi arkada günah çıkarıyor, diğeri "vallayi bir daha zina yapmayacağım" diye bu olaydan sağ çıkarsa hayatını değiştireceği yönünde rabbına sözler veriyor...

derken bir anda ışıklar açıldı ve üzerimize "aaaaaa ahahaha" diye bir şeyler koşmaya başladı ki, sanırım o sırada altıma bir miktar kaçırdım. 10 arkadaştan beşi zaten yok olmuş, gerisin geri koşarak ortamı terk etmişler, biz şoka girmişiz kımıldayamıyoruz, iki arkadaş birbirine öyle bir sarılmışlar ki ilk uçakla hollandaya gidip yıldırım nikahı kıyacaklar gibi, içlerine sokulmuşlar birbirlerinin.

neyse arkadaşlar, anlayacağınız önümüzden yürümekte olan grup, bizim safkolozların ecünnü muhabbetlerine kulak misafiri olup, bizim gruba bir eşek şakası yapmaya karar vermişler ve ışıkları kapatıp saklanmışlar. o görünen kırmızı ışık da, bunların handycamlerinin rec ışığıymış. o halde hepimizi kameraya kaydetmişler bir de.

sonradan izledik, kendimi tanıyamadım. ben ki gözlerimin ve ağzımın o kadar açılabildiğini bilmezdim. ahshs

ardından hep beraber sahile yürüdük, tanıştık, oturduk sohbet... ısrar kıyamet video kaydını sildirdik artık "gözünüzü seveyim silin, çok rezillik annecim" dedik. yeni arkadaşlar edindik, güzeldi.

bu da böyle bir anımdır işte.
devamını gör...
114.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
öyle bakmayın ilk defa yaşadık.
devamını gör...
115.
bugün bir arkadaşımın çok güzel bir kız arkadaşı instagram'dan bana mesaj attı nasılsın diye. biraz konuştuk, akşam işin yoksa görüşelim mi diye sordu...
devamını gör...
116.
#105277 tanımımdan sonra başka bir olay yaşamamıştım, geçen haftaya dek. ama bu kez benim değil iki kardeşimin başından geçiyor.

ilk tanımdaki evden taşındığımı söylemiştim, yeni geçtiğim ev de daha yeni inşa edilmiş, öyle ruhani bir yanı da yok yani. altında kızılderili mezarlığı yoksa doğaüstü bir durum yaşanmaması lazım normalde. ben de yaşamadım zaten. yalnızca sensörlü hol lambasının geceleri kendi kendine yanıp söndüğünü görmüştüm ama ciddiye almadım hiç. ama kardeş #2 geçtiğimiz günlerde şöyle bir olay yaşamış;
kardeş #2, oda #2'de konaklamaktadır. bir gece gözünü açtığında hol lambasının açık olduğunu ve kapıdan tanımadığı bir kızın gözlerini kendisine dikmiş bir şekilde hızlı adımlarla üzerine geldiğini görmüş, göz kırptığı anda da kız kaybolmuş. kısa bir zaman sonra, yine aynı odada, yine bir kızın, ama bu kez tanıdığımız bir kızın sırıtarak kendisine baktığını ve yine üzerine geldiğini görmüş. bu ikinci olaydan sonra üçüncüsü henüz yaşanmadı.

diğeri de kardeş #1'den geliyor. bu olaylardan çok uzak olan kardeş #1, oda #1'de konaklamaktadır. bir gece uyuduğu sırada yatağın diğer tarafının birisi yatar gibi çöktüğünü ve ses çıkardığını hissedip uyanmış ve korkudan gecenin kalanına kardeş #2 ile devam etmiş.

şu an ben de oda #1'de ikamet etmekteyim ancak hala doğaüstü bir şeyle karşılaşmadım. belki de ilk seferki olaydan sonra bana uğramamaya başlamışlardır.*
devamını gör...
117.
israil konsolosluğunu basıp ajanlardan birinin kafasına sıkmıştım.*
devamını gör...
118.
bundan yıllar önce hayatımın tek ve en büyük sıkıntısını geçirdiğim, hem mağdur olup hem de suçlandığım, tüm sevdiklerimin bana sırt döndüğü bir dönemdi. her gece uyumadan önce ağlardım. bu sıkıntıyı yaşayacağıma keşke ölseydim derdim. annem babam dışında bana destek olan yoktu.akrabalarım yüzüme bile bakmıyordu. oysa haksızlığa uğrayan bendim.
bir gece rüyamda açık kuran sayfasında bir yazı gördüm. inşirah yazıyordu. sureyi okumaya çalıştım ama yalnızca baştaki 3 harfi okuyabildim. arapça alfabenin tüm harflerini bilmiyorum. ilk 3 harften ötesini okuyamadım
o ilk üç harf ise elif i, lam, mim idi. uyandım.
uyanınca ilk düşündüğüm beyin de ne ilginç bir organ, inşirah diye kelime mi olurmuş. ne biçim bir kelime uydurdu diye düşündüm. çünkü hayatımda ilk kez böyle bir kelime duyuyordum. yine de merak ya açıp bir bakayım kuran'a dedim. fihriste baktım evet inşirah suresi diye bir sure var. ben şok! hemen sayfasını açıp anlamına baktım:
rahmân ve rahîm olan allah'ın ismiyle.
1- senin için bağrını açmadık mı?
2- indirmedik mi senden o yükünü?
3- o sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
4- senin şanını yüceltmedik mi?
5- demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
6- evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
7- o halde boş kaldığında yine kalk yorul!
8- ve ancak rabbinden ümit et, hep o'na doğrul!
ikinci şok! tam da durumuma uygun teselli cümleleri ve aynı zamanda insanı bunalımdan kurtaracak bir reçeteyi içeriyor. bu kez arapça harflerle yazımına da bakayım dedim 3.şok! tıpkı rüyamdaki gibi elif, lam, mim harfleri ile başlıyor. hıçlıra hıçkıra ağlamaya başladım allah'a şükrederek.sıkıntımdan ötürü hep isyan ediyordum ve inancım da çok sağlam değildi açıkcası o dönem. bilim benim de önceliğim ama bu sureyi daha önce ne duymuştum ne biliyordum. bir yerden farketmeden duyup beynimin kaydetmiş olması mümkün değil. hadi sureyi kaydetse bile anlamı ya d aarapça yazılışı?daha kuran'ı baştan sona okumadığım bir dönemdi. bu olaydan sonra açıkcası baştan sona okudum. bu allah'ın beni teselli edişi idi. kimse yoksa da yanında ben senin yanındayım sabret deyişi idi. bir daha da hiç öyle büyük bir sıkıntı yaşamadım, yaşamayayım da..
devamını gör...
119.
yasadigim önemli olaylar öncesi rüyamda olayin nasil sonuçlanacagini görmem, enerjisi yüksek biri olarak çok sinirlendigimde ampüllerin atmasi,( bir çok kisinin basina gelen sanirim ) birini ilk görüste sevmediysem mutlaka bana zarar vermesi.
devamını gör...
120.
az önce girdiğim iğrenç başliktan ve okuduğum iğrenç tanımdan sonra hala nefes aliyor olmam.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların başına gelen doğaüstü olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim