eskişehir’de öğrenciyken arkadaşımla ev bakmaya gitmiştik. birkaç gün sonrasında o gece içime çok kötü bir his gelmişti ve birisi gel diyordu. annemi aradığımda normal biçimde konuştuk. tabi içimdeki kurt geçmiyordu arkadaşıma artık ev bulamayız dedim ve gece saat 4’te istanbul’a çıkmıştık. sabah eve geldiğimde kimseyi bulamadığımda iş çok daha garipleşiyordu ve o an annem görüntülü aramıştı ağlıyordu beni evde görmesiyle sevinerek neredesin demişti bana x mezarlığına gelmesini söyledi bende sorgulamadan çıktım evden apar topar ne bir araba ne bir taksi hiçbir şey yokken aniden birisinin adımı seslenmesini duydum ve hayatımda bir kere gördüğüm arkadaşım taksicilik yapıyordu gittim bindim beni x mezarlığına götürmesini söyledim en sonunda geldiğimde deden ölmüştü demişlerdi bugün toprağa veriyorduk tam yetişmiştim. tabi bu hayatta yaşadığım en büyük doğaüstü olay değil burada anlatamayacağım bi olay.
devamını gör...
iki kişiydik o sarı gri arası şehirden döndüğümüzde hani altun hızmalar takılan söylenen kadim türk şehri.
yaram saatler geçtikçe acı veriyor usul usul süzülen kanı bastırmakta zorlanıyordum. gözüm kapandıkça bir yer geliyordu gözümün önüne daha önce gitmediğim görmediğim bir yer ve orada yüzünü seçemediğim biri bana yaşlı dostumun layık gördüğü isim ile sesleniyor “seni bekliyorum” diyordu.
akra amediye derken vatan toprağındaydık ve bir türbe... beni burda bırak sen devam et dedim kardeşime zor olsada kabul edip gitti ve kaldım kapının önünde.
bir sigara sardım yakmak için ceplerimi karıştırırken çakmak uzatan bir kol uzandı sağımdan “yak hele muzaffer” dedi ve ekledi “mübareğin deyimi ile el muzaffer daima” tebessüm ettim sadece.
arada bunca mesafe varken halimden haberdar olan ve bir dostunu haberdar eden bir allah dostu ile ahbablık ediyordum daha ne olsun. seni bir kaç gün misafir edip tedavi edeceğiz dedi yaşlı türbedar ki yaramı görmemişti bile.
sigaramı söndürüp içeri adım attım ve boş duvarlarda yankılanan zikirler kalbimde yankılanmaya başladı “el muzaffer daima,el muzaffer daima...”
devamını gör...
bir keresinde market alışverişim tam olarak kredi kartımda kalan kullanılabilir limit kadar tutmuştu, kimse bana bunu bilimle açıklamaya kalkmasın.
devamını gör...
bazı geceler oturup bu âlemi terk etmiş annemin gelmesini bekliyorum. bunu cidden yapıyorum. idrakimin âciz kaldığı bir durum bu. bence doğaüstü sayılabilir. ruhunu ruhuma katmaya çalıştığımdır. başıma gelmesini istediğimdir.
devamını gör...
yan yana iki bankadan yanlışına girip hesap açmak istediğimde, o bankada hesabımın olduğunu ve içinde para olduğunu öğrenmem.
devamını gör...
yurtta kalırken bir ara benim büyük kuzenin yanına gittim. tek yaşıyor hemde cin min baya baya inanıyor. neyse bunda kalırken bana öyle şeyleri anlatınca huylandım. akşam yatarken karanlıktaki nesneleri hep birşeylere benzettim. gidip kontrol ettiğimde ise palto yada oyuncak ayı falan çıktı. hani evde tanımadığım bir ev olduğu için insan bilemiyor tabi ney nerede.
neyse çıktım geldim yurtta kalıyordum ozaman tek başıma odada. geldim elektronik aletlerim ardı ardına bozulmaya başladı. lan dedim hepsi üst üstemi gelir allah allah. sonra ufak bir buz dolabım vardı açtım içini bir baktım birşey dökülmüş. böyle yapışkan tatlı kokan bal gibi bir sıvı ama kurumuş tabi. lan diyorum bu balı hangi manyak dökebilir buraya hemde nasi bir fantazi bu?
bir kaç gün şüphelenmeye başladım sonra fark ettimki buzluğa koyup unuttuğum bira patlamış aşağı akmış.
o günden beri doğaüstü olay molay inanmam. kesin başka bir durum mevcuttur.
devamını gör...
böyle olaylar benim nedense çok ilgimi çekiyor. okurken biraz korkuyorum ama hemen geçiyor. başlıktaki tüm tanımları hiç üşenmeden okudum. başlığı takibe aldım, devamını bekliyorum sevgili yazarlar.
not: benim başıma neden gelmiyor böyle şeyler?*
devamını gör...
geçenlerde yolda yürürken birden uçmaya başladım ve şimşek olup sağa sola çaktım.
bu ve buna benzer olaylar.
devamını gör...
mezarlığın yanından geçerken iki mezarın kavga ettiğine şahit oldum. karı kocalardır diye düşünerek yoluma devam ettim.
devamını gör...
dün gece başıma geldi, inanır mısın sabah bu başlıkla karşılaşırım nasılsa diye geceden aramadım bile başlığı.


çiftlikte tek başıma yaşıyorum, gece yarısından sonra merdiven çıkma sesi duydum sert sert basıyor ama. dedim tanıdık herhalde hani ben geliyorum ikazı yapıyor çıplaksam falan diye. gelen giden yok. ardından yarım saat falan geçti, odun getirmem gerekti yaklaşık 25 metre ileriden. köpeklerimin ikisi de inanılmaz şekilde düğümlenmişti. birisi çalıya dolanmış birisi zinciri sıkıştırmış bir yerlere. bir de köpek dolaştığı zaman beni çağırır. değişik bir sesle ben de anlarım ki çözülmeye ihtiyacı var gidip çözerim. çağırdı işte bi baktım korkuyor, yere yatıyor falan. öteki daha yavru sayılır sürekli koşarak bir yere gitmeye çalışıyor. ilginçti.
devamını gör...
2020 ağustos'undan beri, şehir-bölge-ülke fark etmeksizin bulunduğum her ortamda elidor belirgin bukleler görüyorum.
devamını gör...
gizemli kütüphanede anlık ürpertiyle elimi attığım ilk kitabı yerinden oynatınca başka bir dünyaya adımımı attım.

yürüdükçe, merdivenlerden aşağı ilerlerken mumlar bir bir yanmaya başladı.

ne demiş kentli entel: ‘ilerledim gövdenin gövdemi bulandırdığı, şaha kaldırdığı, boşluklarda! iz sürmedim. ad sormadım. dönüp bakmadım ardıma!’

neyse.
devamını gör...
akşam bir arkadaşıma odunumun bittiğinden ve nerden bulacağımdan, buraya nasıl getireceğimden yakınıyordum, sabah iş yerine gittim, iş yerinin etrafını tel örgüyle örüyorlardı, tel örgüye mani olan eski hasta badem ağaçlarını budamışlar, kıymışlar, çuvala doldurmuşlar, kelender abi bunları sen al yakarsın dediler, eve kadar transitle getirdiler yıktılar. ben buna doğa üstü olay derim işte. inanmamakta direndiğim ulu manitu beni seviyor lan...
devamını gör...
inançlı bir insanım ancak keramet, hürmet olaylarına pek itibar etmem. her olayın fizik kanunlarına göre ve neden sonuç ilişkisi içinde geliştiğini düşünürüm.

üniversite yıllarımda okula gitmek için haydarpaşa'dan ekspres trene binerdim. bir gün ensesi kat kat, yaşlıca, koca kafalı, yarma gibi bir psikopat, yaşanan çok ufak bir tartışma ile hiddetlenerek bana saldırmaya başladı. nereden bilecektim ki? 17 yaşındaydım. ona göre tıfıl biriydim. tabi vagon vagon kaçtım. sonunda nefesim kesildi. beni vagon arasında kapı önünde kıstırdı.

yumruğumu sıkmış vaziyette bildiğim duaları okurken adamın tam diz kapağına yumruktan az daha büyüklükte bir taş geldi ve dizini tutarak yere kapaklandı.

tabi hemen taşın geldiği yere baktım ki camda delik var tamam, ancak yerde cam kırıkları yok. kırılma sesi de duymamıştım. orada bulunan diğer kişi trene binerken camdaki o deliği gördüğüne yemin etti. sonradan gelen kişi de teyit etti.

velhasıl, 70-80 km hızla giden trenin kapı camındaki kendi boyutunda bir delikten geçen ve bana saldırmak üzere olan psikopatın diz kapağına çarparak onu yere yıkan taşı kim attı?

bir doğa üstü olay mıydı ya da bir tesadüf mü anlayamayacağım. tek bildiğim ilk istasyonda arkama bile bakmadan topuklayıp şükrettiğimdir.
devamını gör...
açık havada maskeyle dolaşıyorum anasını satim daha büyük doğaüstü ne olabilir..
devamını gör...
6-7 yaşlarındayken mutfakta sandalyenin üstüne çıkıp buzdolabındaki hap kutularıyla oynamak gibi saçma bir alışkanlığım vardı. yine bunu yaptığım bir akşam birden kafamı uzatıp pencereye bakma ihtiyacı hissettim, kafasını cama yapıştırmış, sırıtan birini gördüm. o şokla birkaç saniye dondum kaldım. sonra çığlık atarak içeri koştum aileme durumu anlattım, hemen el fenerini alıp indi baktı babam, kimse yoktu. biz müstakil evde oturuyorduk ve o pencerenin olduğu yüksek balkon ekmek evine, ekmek evi de birkaç tavuğumuzun olduğu kümese açılıyordu. hırsız mı girdi acaba diye tedirgin oldular ama kümesin ipleri zorlanmamıştı bile, her şey yerli yerindeydi, ses seda yoktu. aklımda kalan anlamlandıramadığım bir olaydır. yaşım ilerledikçe o yüz aklımdan silinip gitti.
devamını gör...
hiç unutmam bir keresinde maaşa 4 gün varken cebimde hala para vardı*, ve 4 gün boyunca eksilmedi, bu durum metafiziğe olan inancımı arttırdı. maaşı aldıktan sonra bunu kutlamak için gidip bim den en pahalı kuruyemişi almıştım, ne gündü ama.
devamını gör...
bu başlıktaki tanımları okurken odadan küüt diye bir ses geldi. ne oluyor demeye kalmadı "annee" sesiyle fırladım tabi. boncuğum yatağından düşmüş, korkulu gözlerle bana bakıyor. hemen sakinleşti kucağına gelince. evet, onun kucağı. *
devamını gör...
1978 yılında kafama ipod düşmüştü.
devamını gör...
en stresli dönemlerimde başıma gelmiştir. belki o anki stresten halüsinasyon veya gerçekten geldiler bana.* altı sene önce haftasonu bile derslere girdiğim lisede mezuna kaldığım dönemimdi. (dershanede cin konusu popüler oldu o ara.)

neyse başlıyorum: bir gece vakti lavabo karşısında ellerimi yıkıyordum, tam yıkarken yüzünü göremediğim buğulu birisi, uzun boylu adam arkamdan geçiyordu. nasıl gördün derseniz ki ayna vardı. ve önüne dönüp yürümeye devam etti. ben de kaçıp gittim annemin yanına.

bir gece uyurken ki uyuduğumun farkında değildim. bir anlık rahmetli dayımı koridordan bakarken gördüğümü hatırlıyorum. o karanlıkta koridora gitmek istedim. gitmeye çalışırken bir anda ayağımın elektrikli süpürgenin borusuna takıldığını hatırlıyorum ve tam düşerken yere paralel 1 veya 2 santim havada kaldım. yanımda dikilmiş birisi daha bakıyordu. o aynada gördüğüme benziyordu (aynı yatay çizgili kazaklıydı ama renkleri farklı mıydı hatırlamıyorum.) bir anda vücuduma çekildiğimi hissettim ve uyandım. (kısa süreli odada astral seyahate benziyor.)

bir diğeri ise yine aynı dönemdi. sabah uyandım yine lavaboya elimi ve yüzümü yıkamak için giriyorum. o sıra ışık kilidine basmışım, ışığı yakmışım. sonra arkamdan çat ışık kilidi sesi geldi ve ışık kapandı. ya arkamdan biri kapattı ya da kendiliğinden kapandı kilit. birçok defa denedim ortaya gelebilir mi bu kilit ve belki de öyledir. her neyse koridorun ta başında babam gelirken ona sordum kapattın mı diye. hayır kızım, dedi.

anlayacağınız üzere ne zaman yük üzerimden kalktı; böyle hikayelerim olmadı.
tabi her insan gibi bana göre anlamlı rüyalar gördüğüm zamanlar da oldu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların başına gelen doğaüstü olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim