161.
şu başlığı hortlatmanın tam zamanı*

ortaokuldayım o sıralar gece ablamın arkadaşı ve babası da bizde kaldı.
sabahın körü okula gitmek için uyandım ama hava karanlık daha. telefonum yok saati de göremiyorum.

o uyku sersemliğiyle salona bir girdim bembeyaz bir şey yukarı aşağı hareket ediyor. yere kadar eğiliyor tekrar kalkıyor falan. pıs pıs sesler de geliyor bir yandan. bastım çığlığı herkes uyandı salona toplandı neyseki o an biri ışığı yakmayı akıl etti de

yukarıda anlattığım o şeyin aslında ablamın arkadaşının babası olduğunu ve namaz kıldığını gördük. gerçi kılamadı onun da ödü koptu, namazı da bozuldu garibimin

ya bir de ey amcacım baştan aşağı niye beyaz giyiniyorsun? hadi giydin niye karanlıkta kılıyorsun namazı? o küçücük yaşta aklımı deliriyordum az kalsın
devamını gör...
162.
üç kere üst üste seçim kazanması!
inanılacak gibi değil cidden.
halk sefalet içinde, yönetim israf halinde.

ulan maduro yeter artık yeter!
devamını gör...
163.
7 yaşında buz gibi odada yatarken gece çişim gelip karanlık korkumdan gitmeyerek uyumaya devam edip , uykuda hamam gibi sıcak bir tuvalette görüp kendimi o uyku haliyle işemiştim. nasıl rahattı anlatamam. sabah uyandığımda durum içler acısı.
devamını gör...
164.
bak yine hatırlattın dayı. *
(bkz: gece yatakta kendini yatarken görmek)
devamını gör...
165.
küçükken gece cin gördüğümü zannetmiştim. çişe kalkmıştım ve yapmadan geri dönüp boğulma pahasına yorganın altında sabahı ettim. büyüyünce kedi olduğunu anlamıştım.
devamını gör...
166.
çocukken inşaat halindeki bir binanın odasında hayalet görmüştüm. odanın ortasında bembeyaz bir şeydi.

4-5 yıl önce de gece saatlerinde yolun karşısındaki ağaçlı parka gökten karanlık, kanatlı bir insansı melek indiğinde şahit oldum. fakat kanatlar rüzgar çıkarmadan indi. sonra ağaçların arasında kayboldu.
devamını gör...
167.
doğaüstü pek sayılmaz ama yazmak istedim.
ben geceleri telefonumun internetini kapatıp uyurum. bazen mesaj geldiğini düşünerek uyanıyorum ve telefonu elime alıp interneti açtığımda gerçekten de mesaj gelmiş oluyor. hem de birkaç saat önce değil, o an atılmış oluyor.
devamını gör...
168.
#3553724
sen iyi saatte olsunlara karışmışsın. nefesi kuvvetli bir hoca lazım sana.
allah şifa versin.
geçmiş olsun.
devamını gör...
169.
sizi çocukluğuma , çoruma ve belki bilen vardır diye üçtutlar mahallesine ışınlayayım.
o zamanlar bir cezaevi , aşevi ve dut dede diye bilinen bir yatır mezarı olan bahçeli müstakil, eski tahta kapılı evlerle dolu bir mahallede idi babannemlerin evi. tuvaleti ,mutfagı, yatak odaları dısarda olan , odaların kendine ait yunakları olan, haymalık (odunluk) ve kocaman bahçesi olan bir ev. tamam cok uzattım farkındayım. hemen konuya dönüyorum.
bir gün bütün aile çaya misafirliğe gidiyor. gec bir saatte dönüyorlar. bahçe kapısından girdiklerinde gördükleri manzara ; çatı boşluğunun korkuluklarında boydan boya belli aralıklarla mumlar yanıyor. babam ve kardeşleri korkularını tarif bile edemiyorlar anlatırken . sonrasında da bazı geceler çatıda yürüme sesleri , gölgeler gördüklerini, gece aniden yürüme sesleri duyduklarını hatta babaannem evi pis bıraktıklarında, en basiti geceden bulaşıkları yıkamayıp sabaha bıraktıklarında falan rahatsız ettiklerini pisliği sevmediklerini söylerdi.
ben sadece yürüme seslerine ve gölgelere şahit oldum ama o cocukluk zamanında ailenin gazına mı geldim gercekten şahit mi oldum pek emin değilim.
rahmetli dedemin anlattığına göre eskiden toplu mezarların oldugu bir bölge imiş hatta şehit mezarlarının ,yatırların da oldugunu anlatırlarmıs .
şimdi anlatırken gülümsüyorum hissiz ama ilkokul zamanlarımın korku dolu geçmesine sebep olmuştur o ev.
ben varya bu yaşa iyi gelmişim.
devamını gör...
170.
dünyaya gelmiş olmam.
devamını gör...
171.
o kadar korku filmleri izleyip, zamanında viral olan (bkz: illuminati) dehşetini araştırıp durmanın sonunda zihnimi ve psikolojimi alt üst ederek lise çağlarımda yaşadığım olayı anlatacağım.

bizim eski evimiz küçüktü. 3+1 olmasına rağmen odalar çok küçük ve birbirlerine çok yakındı. annem mutfakta sebze-meyve bile doğrasa onu herhangi bir odadan rahatlıkla duyabiliyorduk. eve yeni gelmiştim okuldan, duş alacaktım. banyonun kapısı annemin odasına bakıyor (iki kapı da yüz yüze yani.) banyodan içeri girer girmez duvarda bir ayna var. havlumu hazırlıyorum, kıyafetlerimi getiriyorum falan derken aynada kendime bakıp saçımdan tokamı çıkarırken aynadan annemin odasindaki kapının önünde simsiyah, upuzun neye benzediği belli olmayan bir varlık gözüktü gözüme. ellerini kapının kenarına tutturmuş ve çığlık atar gibi ağzı açık bir şekilde aynanın yansımasından bana baktığını gördüm. o an çığlık attığım gibi görüntü kayboldu. ben de aynı filmlerdeki başrol oyuncu ablalar gibi oradan kaçmak yerine odaya girip kontrol etmeye başladım etrafı (tabiki hiçbir şey yoktu :d) sonra annem ve kız kardeşimin yanina gittim telaşla. ellerim, ayaklarım titriyor. kardeşim tv başında oturmuş bir şeyler izliyordu, annem de mutfakta yemek yapıyordu. ikisi de çok sakin her zamanki hallerindeydiler. dönüp ikisine de "az önce attığım çığlıkları, bağırmaları duymadınız mı" dedim. annem de "yoo ne çığlığı, niye noldu?" diye cevap vermişti bana çok sakin bir şekilde. ve beni duymamalari imkansızdı. entrynin girişinde bahsettiğim gibi ev çok küçük ve o bagirmamin duyulmaması imkansızdı.

hayatımda ilk defa bu tarz bir olay yaşamıştım. ara ara banyoya girerken korkuyordum ama o günden sonra bir daha bu tarz bir şey başıma gelmedi. hâlâ daha aklıma geldikçe anlam veremediğim bir olaydır.

(bkz: sen çok film izliyorsun, bu kadar film izleme)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların başına gelen doğaüstü olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim