yazarların şu an düşündükleri şeyler
başlık "yokaw" tarafından 16.03.2021 22:04 tarihinde açılmıştır.
221.
her şeyi geride bırakıp tekrardan başlamak ile sabredip beklemek arasında çok kalıyorum. tam da bunu düşünüyordum, hangisi daha doğru diye ama kendi kendime şunu düşünmeye başladım bugün: “neden her şey için bunu düşünüyorum, yani neden her şeyi geride bırakmak? neden ayıklamıyorum neleri bırakıp neleri bekleyeceğimi? neden hep ‘ya hep ya hiç’ bilinciyle hareket ediyorum?”
tam da bunu düşünürken denk geldim bu başlığa. neden ya hep ya hiç canım kendim? bazı şeyleri bırak tamamen, dönüp baktığında ya da hatırladığında miadını doldurmuş tatlı bir anı olarak kalsın hayatında. ama bazı şeyler için de sabret, özellikle kalbinin sana “vazgeçme” dediği şeylere kulak ver. biliyorsun aksini yapınca da mutlu olamadın. durup sakince düşünüyorum ve hep ya da hiç kavramından vazgeçiyorum öncelikle. sonra da ısrarla elini tuttuğum insanın yanında kalıyorum, bırakmayacağım, vazgeçmeyeceğim!
tam da bunu düşünürken denk geldim bu başlığa. neden ya hep ya hiç canım kendim? bazı şeyleri bırak tamamen, dönüp baktığında ya da hatırladığında miadını doldurmuş tatlı bir anı olarak kalsın hayatında. ama bazı şeyler için de sabret, özellikle kalbinin sana “vazgeçme” dediği şeylere kulak ver. biliyorsun aksini yapınca da mutlu olamadın. durup sakince düşünüyorum ve hep ya da hiç kavramından vazgeçiyorum öncelikle. sonra da ısrarla elini tuttuğum insanın yanında kalıyorum, bırakmayacağım, vazgeçmeyeceğim!
devamını gör...
222.
farklılıklar güzeldir. en uçlarda düşünen insanlar aramızda yaşayabilir. düşünceleri çok ters veya anlamsız gelebilir. farklı olan her şeye saldırgan olmamız kendimizi doğal ve normal gördüklerimizi koruma iç güdüsü olabilir. saldırgan veya itirazcı olmak yerine gören duyan bilen ve düşünceleri kendi zihnimizde sorgulayan kişiler olsak keşke. daha çok yargılayan, düşüncelerini değil kişiyi ve kişiliğini sorgulayan hatta olmadığı haliyle itham eden kendi gerçekliğini korumak için öfke saçan insanlara dönüşüldü. saygı dediğimiz şey bildiğimiz uyguladığımızı sandığımız ama bize fikrimiz sorulunca asla kullanmadığımız unuttuğumuz bir kavram. herkes olduğu haliyle istediği şekilde kendini var eden farklılıkları ile güzel. isteyen istediğini düşünsün diyebilenlerin ruhsal sağlığını koruyabildiği bir yaşam formundayız. ötesi kendini suçlamaya varan sorgulamalara gider. hayattaki baskılar ve aynılaştırma çabaları çok yıpratıcı.
devamını gör...
223.
fener bugün ne yapacak diye düşünüyorum hakkımızda hayırlısı
devamını gör...
224.
kurban olduğum allah neden beni aşık olduğum kadınlardan 10 yıl sonra yarattı. evet kardeşim kim milf loversa iki katıyız.
devamını gör...
225.
keşke 20 dakika öncesine gidebilsem. şimdi 21 oldu.
devamını gör...
226.
acaba apollonia beni mi staklıyor ve benim onu stakladığımı acaba görüyor mudur filan
devamını gör...
227.
çevremdeki bazı insanlar.
kendimi bazen aşırı sağcı insanların arasında kalan erkan baş gibi hissediyorum. size güven vermeyen, kendinizi değersiz hissettiren, birlikteyken birbirinize karşılıklı olarak bir şeyler katamadığınız insanla neden görüşmeye devam ediyorsunuz? o kadar çok insan eledim ki hayatımda ve çevremdeki insanlar dile getiremiyorlar ama ben gözlerinden okuyorum ''günün birinde yapayalnız kalacaksın bu gidişle'' bakışı var. iyi de o artık görüşmeyeceğim insanların yokluğunu hissetmiyorum, varken ki huzursuzluk artık yok. neden illa biri olsun diye tahammül etmek zorunda bırakayım ki kendimi?
insan, toksiklerinden arınınca daha verimli oluyor. renkleri bile daha canlı görüyorum, iç sesimi daha net duyabiliyorum, hayatımda geri kalanlarla daha keyifli vakit geçiriyorum ve onları daha çok seviyorum, bunu gösterebileceğim bir enerjim oluyor.
kendimi bazen aşırı sağcı insanların arasında kalan erkan baş gibi hissediyorum. size güven vermeyen, kendinizi değersiz hissettiren, birlikteyken birbirinize karşılıklı olarak bir şeyler katamadığınız insanla neden görüşmeye devam ediyorsunuz? o kadar çok insan eledim ki hayatımda ve çevremdeki insanlar dile getiremiyorlar ama ben gözlerinden okuyorum ''günün birinde yapayalnız kalacaksın bu gidişle'' bakışı var. iyi de o artık görüşmeyeceğim insanların yokluğunu hissetmiyorum, varken ki huzursuzluk artık yok. neden illa biri olsun diye tahammül etmek zorunda bırakayım ki kendimi?
insan, toksiklerinden arınınca daha verimli oluyor. renkleri bile daha canlı görüyorum, iç sesimi daha net duyabiliyorum, hayatımda geri kalanlarla daha keyifli vakit geçiriyorum ve onları daha çok seviyorum, bunu gösterebileceğim bir enerjim oluyor.
devamını gör...
228.
yarın doğum günüm, ne yesem ne içsem.
devamını gör...
229.
deprem, boynum ağrıdı avizeye bakmaktan. bir de hafiften yağmur yağıyor tıpkı deprem olan akşamki gibi. korkuyorum desem yalan olmaz.
devamını gör...
230.
jilet reklamında oynayan lazerli hanim kızların yalancılık seviyeleri ve olmayan kıllarından ne kadar kazandıkları
devamını gör...
231.
biriyle olan resimlerini ve mesajları silince hiç var olmamış hiç bir şey yaşanmamış gibi geliyor kendimi titanic filmindeki rose gibi hissediyorum o sadece hafızamda
sonradan gelen edit: artık hafızamda da değil
sonradan gelen edit: artık hafızamda da değil
devamını gör...
232.
bana neden sünnet düğününü çok gördüler? sırtımda pelerinle o asayı sağa sola sallamak benim de hakkım değil miydi?
devamını gör...
233.
az önce tüfek reklamı çıktı önüme. bu bir işaret midir? google reklamları yol gösterici midir? yoksa yolunu kaybetmiş birtakım tanıtımlardan mı ibarettir? bakın ne çok şey düşünmüşüm. peki bu düşüncelere gerek var mıdır?*
devamını gör...
234.
işim gücüm budur benim,
gökyüzünü boyarım her sabah.
hepiniz uykudayken.
uyanır bakarsınız ki mavi.
deniz yırtılır kimi zaman,
bilmezsiniz kim diker;
ben dikerim.
dalga geçerim kimi zaman da,
o da benim vazifem;
bir baş düşünürüm başımda,
bir mide düşünürüm midemde,
bir ayak düşünürüm ayağımda,
ne haltedeceğimi bilemem
gökyüzünü boyarım her sabah.
hepiniz uykudayken.
uyanır bakarsınız ki mavi.
deniz yırtılır kimi zaman,
bilmezsiniz kim diker;
ben dikerim.
dalga geçerim kimi zaman da,
o da benim vazifem;
bir baş düşünürüm başımda,
bir mide düşünürüm midemde,
bir ayak düşünürüm ayağımda,
ne haltedeceğimi bilemem
devamını gör...
235.
atarim. bugün temizlik yaparken ortaya çıktı. televizyona bağlamak istedim ama maalesef çalışmadı. çok üzüldüm.
devamını gör...
236.
yarına teslim edeceğim işler.
devamını gör...
237.
acaba seneye nerde olurum diye düşünüp duruyorum.
devamını gör...
238.
insanlar bir tuhaf be. aklım markette gördüğüm küçük kızda kaldı. 9-10 yaşında vardır. annesi bir arka reyonda kız ise market içinde öylece duran bir kediyle iletişim çabasında. ama korkunç. kediye garip garip sesler çıkarıp işaret parmağı havada git burdan git dedim sana diye söyleniyor. aralarında da 1.5m mesafe vardır. sırnaşmış da değil. onu rahatsız etmeyecek markette hemen her gün gördüğüm sessiz dolaşan bir kedi. market bile alışık duruma. koca market bir de. senin tepki göstermene ne gerek var. öylece duran şaşkın bir kediye. gez reyonunda. başka reyonunda takıl. özgürlük hakkını hiçbir şeye tanımayan, saygısız, kendinde her hakkı gören, etrafa kötü niyetle bakan insanlar da yetişiyor etrafımızda. travman varsa tedavi ol. bir kediye hiddetlenecek ne yaşıyor çocuklar. hadi büyükleri anlıyorum. kötüler ve ruh hastaları. çocuksun sen daha. içinde sevgi olması gerekirken ne bu nefret. annesi olsam utanırdım. küçücük kediye gösterdiği tepkiye. dikkatini falan dağıtırdım. çocuk gitti arka reyona, kedi hala duruo bakıyor. insanlar böyle işte diye söylendim. amaçsızca neyi neden yaptığını bilmeden kötülük edip duruyorlar. ahlak ve vicdan kelimelerinin içi boşalmış. sevgi dolu insanlar çoğunluktadır tabi ki. ama çocukların böyle hiddetli olduğunu görünce içim acıyor. evde kavga varsa çocuk olmamalı. çocuk varsa kavga olmamalı. bu mantıkta olduğumdan asla anlayamayacağım kötü yetiştirilmiş çocukları.
devamını gör...
239.
yine dişlerimi sıkmışım uykumda. yaptırsam mı şu masseter botoksunu artık?
ama ya çenem yamulursa?
ama ya çenem yamulursa?
devamını gör...
240.
kız çocuklarını da sevimli tatlı buluyorum ama erkek çocuklarıyla hep daha iyi anlaşmışımdır. erkek kuzenlerimle sohbetim daha iyidir. yeğenim bana hayrandır. daha sevilesi buluyorum afacanları. odak noktası sanki hep kız torunlar ve onların süsü püsü olduğundan erkekler itilmiş figürler olarak geliyor gözüme. merhametim ve iyiliğim daha fazla bu yüzden. dışarıda da bir erkek çocuğu geldi öylece durdu yanımda bozukluk bekledi. aradım vs o arada yok galiba derken olmasa da sorun değil dedi durdu öyle. cok samimi geldi. önemsemedi pek. zorla iyilik isteyenler de hep canımı sıkmıştır. öyle olunca fazla fazla sevindirdim. tüm çocuklar mutlu olsa keşke. tüm erkek çocuklarını iyi yetiştirsek ne güzel olurdu. hırsızı, zorbası, kötüsü çıkmazdı belki. sevgisiz büyütmeseler keşke. hem bu çocuk da bir başına dolanmasa daha iyi olurdu. yanımdakiler hadi git ailene ver dediler nakti. ben ise yok yok kendin harca dedim. çocuk parayı harcamalı ya. çünkü çocukken aldığın lezzeti büyüyünce paran olsa da alamıyorsun. o da gitti dondurma aldı. en iyisini yaptı. aile kendisine ve çocuğuna yetmeli. dilenmek değil de çocuğu dilendirmek asıl acizlik. üzücü.
devamını gör...