suriye'de seküler, demokrat, hukuk yanlısı her hareketin yanındayım. baktığımda kimsenin yanında olamıyorum. milliyetçilik, ümmetçilik sizi bataklığa çekmekten başka bir işe yaramaz o topraklarda. m. kemal'in yazdıkları söyledikleri hala geçerli. ona tutunun, yanılmazsınız. cumhuriyet uygarlığa giden merdivendir.
devamını gör...
ben şu an orafa olan örgütlerin suriyelilerin desteklediği örgütler mi olduğunu anlamaya çalışıyorum. muhalifler diye geçiyor hepsi ama suriyeli'nin gerçekten yaşayabileceği bir ortam kurulamazsa bizdekiler dönemez oraya. israil şam'a 15-20 km'ye kadar girmiş durumda. orada şu an bir devlet de yok ordu da. büyükbaşlar yedirir mi ordaki petrolü örgütlere? yeniden devlet yapılansa bile kukla bir devlet mi olacak? kaldı ki orası özerk, burası bilmem ne örgütü derken en az 3 ülke kurulur orda diyenler var. eee adamın gidecek bir suriye'si kalmıyor o zaman. tamam esad gitti eyvallah ama bu sefer örgüt savaşları olursa yine karışıklık uzun yıllar devam eder. demek istediğim umarım sular durulur da biraz huzur bulur insanlar.
devamını gör...
türk ve dünya medyasının sunduğu argümanların aksini düşünüyorum.

olayın herkes tarafından söylendiği gibi abd-israil zaferi olduğunu düşünmüyorum. keza rusya-iran tarafının yenilgisi olduğunu da düşünmüyorum. yirminci asrın başında birçok yerde görülen ''gizli anlaşma'' türevi, birden fazla devletin bir tür onayı ile yeni bir dengeye geçildi ve bunun detaylarını ileride göreceğiz.

iddia edilenin aksine esad rejimi çok uzun yıllardır bütün ülkeyi değil yalnızca ülkenin üçte birine hükmediyordu. birkaç şehir ve sahil tarafında hakimiyeti vardı. çölde ışid ve belli noktalarda abd işgali bulunuyordu. güneyde golan tepelerinde israil işgali vardı. kuzeydoğu bölgesi amerikan destekli kürtlerde yani pyd kontrolündeydi ve batı ise türkiye ve onun desteklediği smo kontrolü altındaydı.

ayrıca müttefik ''kisvesi'' ile rusya ülkede etki ve üslerini çoğaltmış, asker ve savaş aracı getirme imkanı bulmuştu. ancak abd'ye ''rağmen'' değil. paylaşımın bir gereği olarak. keza iran da esad sayesinde ülkede etkisini olağanüstü arttırmış vaziyetteydi. yine hizbullah burada etkisini arttıran örgütlerden biriydi.

yani belli ülkelerin himayesinde belli yerlerde çatı yapılanmalar (htş, ışid,ypg vs) bulunmaktaydılar. bu çatı yapılanmalar hamileri olmadan ayakta durma kabiliyetine sahip değillerdi. keza esad rejimi de kendi hamileri olmadan ayakta durma gücüne sahip değildi. dolayısıyla suriye'de olanlar suriye devleti tarafından değil tamamen dışarıdan belirleniyordu.

bugün anladığımız kadarıyla htş denilen örgüt esad rejiminin yerine geçirildi. yani hedeflenen şam'da bütün ülkeyi yöneten bir idare değil. çünkü htş pyd ile iyi geçiniyor. ayrıca sanılanın aksine israil ile de arası kötü değil ve rusya'ya karşı da bir düşmanca tutumu henüz bulunmuyor. hım. demek ki esad rejimi gibi yalnızca bir tarafa yaslanarak değil, bütün taraflara yaslanarak ayakta duracak bir yapı gibi görünüyor.

peki cihatçılığı ile bilinen bir örgütün bir devletin başına getirilmesine batı ve israil neden izin verdi? birincisi şu an itibariyle bu örgüt batı ve israil'e sorun çıkartacak bir güçte değil. ikincisi cihatçı geçmişi olan bir örgüt değil de demokratik bir parti başa getirilirse o zaman hangi gerekçe ile buraya müdahale edebilirler ki? bu tip bir örgüt hem israil hem batı'nın bölgedeki varlığı için bir neden olarak görünüyor.
nitekim israil'in son günlerdeki işgal ve artan saldırıları hemen hiçbir yerde hiçbir etki bile uyandırmıyor.

rusya ise zaten var olmayan bir rejimi asker ve para desteği ile ayakta tutma külfetinden kurtuldu. ayrıca rusya'nın sıcak denizlere inmesine artık gerek yok. çünkü son bir iki senede, ki sebebi şimdi anlaşılıyor, afrika'da etkisi çok artmış vaziyette. özellikle geleneksel olarak sahel bölgesinde at koşturan fransa'nın pat diye oradan çıkarılması, yerine wagner aracılığıyla rusya'nın geçmesi, aynı zamanda bir yer değiştirmenin de habercisi.

yani ver ukrayna'yı al suriye'yi gibisinden basit bir olay değil bu. daha global, daha karmaşık bir denklem ile rusya suriye'deki etkisini azaltmayı kabul etmiş gibi görünüyor ki bence karlı bir alışveriş yaptılar. iran ise buradan çıkarak büyük ihtimalle gücünü zaten sallantıda olan iç politikaya ve batı ambargolarını hafifletmeye ayıracak gibi gözüküyor.

amerika ve israil kısmında ise ağırlığı tamamen israil çekiyor. geçmişte amerika'nın yaptığı savaş, işgal ve ve operasyonları israil üstlenmiş durumda. yani israil amerikan proxy gücü gibi hareket ediyor ve amerika'yı hem propaganda lincinden hem de bir ton para harcamaktan kurtarıyor. artık orta doğu bölgesinde istediği yeri işgal eden bir amerika olamaz ancak israil olabiliyor. son günlerde israil'in suriye'nin bütün silah gücünü kırması, hava savunma sistemlerini ve silah üretim yerlerini vurması da bölgede israil'in tam hakimiyet kurması adına bir hamleden başka bir şey değil.
devamını gör...
suriye kürdistanı kuruluyor.
israil'in istediği oluyor.
şu an hakimler israil'le mutabık.
devlet olarak- rahatsız olduğumuzu düşünmüyorum.

değişiyor her şey. ve değişecek.

iyi mi olur?
bilmiyorum. kötü olmaz. israil'le biz iyi ilişkilerdeyiz. gerizekalılar görmüyor da. aramız baya iyi.

bakalım.
devamını gör...
israil sınır komşumuz oldu fiilen. sıra iran'da demeyin ama, o çoktan geçti. sıra bizde.
devamını gör...
bu sürece hiçbir şeye derman olamayacak mevcut siyasi erklerle girdik.

bakın iddia ediyorum şu an biz suriye de istediğimiz sonucu alsak bu basiretsiz satılık meclis ile döner bize sokacak bir şey bulurlar.
devamını gör...
ne olacak! tsk, htc ve pkk savaşarak gücünü yitirecek. israyil'de arz-ı mev'ud için batı'yı da yanına alarak bölgeyi işgal edecek.
devamını gör...
bop, bip, ip, zik, zok, çıkar tayfasının hala "türkiyelilik" savunduğunu görünce neden darmadağın olduğunu anladığım ülke.

zira afganistan, suriye, ırak gibi ülkelerin temel sorunu bir "millet" bilinci olmamasıydı. bunların savunduğu türkiyeli benzerini bunlar zaten uyguluyordu sonuç yine aynı. cihatçı örgütler bile mevcut durumda "küresel cihat" anlayışını terk edip yerel cihat anlayışına yönelmiş, istemeye istemeye milliyetçi bir çizgiye ucundan kıyısından da olsa oturmaya başlamış bu daltaraklar hala enternasyonalist akımların en pohtan olanlarını bize iteleme derdinde.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"suriye olayları hakkında yazarların düşündükleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim