yılmaz erdoğan

kemal sunal, şener şen, metin akpınar zeki alasyadan sonra yılmaz erdoğan ve cem yılmaza kalmak.
60ların gaztelerine bir bakın sonra 70lerin gaztelerine niye türkiyenin böyle yozlaştığını görürsünüz.
amerikalı süperman yaparken icatı gazman olan ülke. bir fırçadan öte masrafının olmadığı mesleklerde bile bin yıl geriyiz.

oyunculuk dışında yaptığı işleri sırıtmayan 9 numara türk (vatandaşlık bağlamında ).büyüğü

neden bu kadar seviyorum, biliyor musunuz?
cunku hem komik hem duygusal.
bunlar benim bir insanda en cok sevdigim seyler.

ben şairliği için takip ediyorum. yeni dizisinde de kullanmıştı şiiri o noktalar güzeldi ama her bölüm o kızın oynaması baydı beni diziden. yazık bence.

filmlerinde mutlaka kürtçülük propagandası yapan hadepeli bir kürttür. bana göre şişirilmiş biri. birkaç filmi iyi ona laf yok ama bok gibi projeleri de var.

bolucu teror orgut uyelerinden sevgi dolu sozcuklerden soz eden onlara sevgi dolu mektuplar yazan hainin teki..sevmiyorum hatta ondan ve onun gibi hainlerden nefret ediyorum.
yetkim olsa ulkeye sokmam.

aslında ülkenin sanat ihtiyacını karşılayan insanlardan. kitabını okudum, şiirlerini dinledim. yaptığı tiyatroları ve filmleri izledim. aslında insanın içindeki duyguya bakan biri bence tabii bu son dönemdeki dizisini izlemedim yorum yapamayacağım

sanatçı yönünün kalitesi ve muazzamlığını biryana bırakacak olursak ,siyasi görüşleri itibariyle pekte kale alınmaması gereken bir insan portresi çizmektedir.

akrep erkegidir.

ıyi sair, iyi oyuncu, guzel sesli adam.

o kadar cok seviyorum ki bu kadar olur.
hem duygusal, hem komik.

izledigim filmleri:
-vizontele
-organize işler
-sen hic atesbocegi gordun mu?
-neseli hayat
-kelebeğin rüyası
-tatlım tatlım
- ekşi elmalar

ersin korkut'un biraz mürekkep yalamış olanı...

keşke o mürrekkebi de yalamasaymış, zira cüretkarlığı cehaletini aşikar kılıyor.
bu gibi vasat altı adamları çok iyi olduklarına inandırmışlar hepsi bu.

cehaletini konuşturuyor. daha da ağır konuşurum ama dava açar. neyse.

birkaç tane harika şiiri var. 0,5lik pet şişe ile harika espiriler yapan değerli komedyendir.

türkiye' nin en (bkz: overrate) simalarından.

karakterini de hiç sevmem.

'meyve veren bir ağaç'

kotu sair, iyi komedyen. evet.

cebinde olan kelimelerinden beri bildiğim, "kelime lordu" güzel insan. türkçemizin nimetlerini dibine kadar kullananlardan. bir demet tiyatro, otogargara gibi işleri, bizimkiler ve kapıcılar kralı gibi filmlerin senaristi umur bugay abimizin yaptığı, sosyolojik gözlemleri apartmana indirgeyen cinstendir.

bir mahalle ya da bir otogarda, türkiye insanını anlatabilmiştir. yaratıcılığının ölme geyiği de, bok var gibi her ünlünün altına "yihaa eskiden daa iyiydi, sonradan çok bozdu" yazan 30 iq tiplerin dikkat çekme çabası dolu leş sığlıklarıdır. elbette normal bir insan ya da normale yakın bir insan, 20 kelime ile konuşan bu sosyal medya ineklerinin bu "efso" yorumları ile bir yazarı değerlendirmez. sadece aptallar sosyal medya sığırlarının ya da sözlük embesillerinin önünde korku ile eğilerek, kişiliklerinden ayrı bir çizgide davranıp, bu kuru kalabalığa yakın bir çizgide olmayı seçer.

kanımca yaratıcılık söylentilerinin gerçek nedeni, devirde olan yamulma, devrin değişmesi, devrin boktanlaşması ile ilgili. ünlü bir yazar kişisi olan yılmaz bey gibi insanlar, ürettikleri içeriğin hangi kitle tarafından izleneceğini/okunacağını da hesaba katar. kendisine kırgın olabileceğim yegane husus kitleyi düşünerek yumuşama evresine girmesi. z-dumb devrinde daha cesur duramadı. erşan kuneri'de z'lerin yüzüne yüzüne sigara üfleyip, membikto-popişko-çükübik-dımcık gibi kelimelerin bolca olduğu esprileri ile nefis gözlemleri birleştiren, erşan karakterini devre uydurmadan cesur duran, devir insanlarına: "sokarım sizin espri anlayışınıza da size de" diyen cem yılmaz gibi olamadı.

"ay döt dediler yönetim yok mu" diyen pimpirikli ev hanımları ve salak meriçleri yüzünden softlaşan, daha soft olma telaşına düşen senaristlere, içerik üreticilerine, bu nedenle kırılıyorum. bayıldığım bir iş olan gibi dizisinde de bunu hissettim. feyyaz gittikçe softlaştı konuşmayı bilmeyen 3-5 aptalın gazı yüzünden.

tabi biz anılarımıza bağlı bir nesiliz. yılmaz erdoğan'ı "ay iftara götmöş aköpö saray" diye, sezen'i "ay şunu demiş" diye silen, kişiliği ve karakteri olmayan slogancı sosyal medya ineği değiliz. o kelimelerle dans edişinin bünyede yarattığı gelişme ve güzel hisler, kolay kolay unutulamaz. gerisini kendisi bilir. bambasit bir izleyiciyim ben. boş boş zırvalarım arada. kesin okur bunu, selam ederim. yüzde bin okur.