akşam akşam şair yaptınız beni :)

ne süt ne de şeker
kahve dediğin sade gider
reklam gibi oldu ama
başka türlü içemem asla
artık öyle alıştım ki kekremsi tada
uykumu bile kaçırmıyor valla
süt koyarsın kokar
süt tozu koysan içinde yapışkan var
şeker daha bir iç yakar
ne süt ne de şeker
canım sade kahve çeker
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"gizlenen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin zerre değeri kıymeti yok gözümde…
bu duvar’da beni çok seviyor olabilir, bilemem…"

turgut uyar.
devamını gör...

gök küresini ikiye böldüğü varsayılan hayali çember. tıpkı dünyamızın ekvatoru gibi...

yine dünyamızdaki kavramlara benzer şekilde, dünya üzerinde bulunan bir gözlemciye göre bu hayali çemberin kuzeyinde kalan en tepe noktaya kuzey gök kutbu, güneyinde kalana da güney gök kutbu adı verilir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkesin oyunlara ayıracak vakti yok, vakti olsa parası yok, parası olsa ilgisi yok belki? olamaz mı? yukarıdaki arkadaş tespitlerin dibine vurmuş. bizim netflix’e paramız var, bir cyberpunk bilmemkaça gelince paramız yokmuş. hiç güleceğim yoktu, sağ olsun güldürdü beni.
benimle önceki çağa göç etmek isteyen yazarlar, gelin toplaşalım. ayrıştırılmadığımız bir bu konu kalmıştı zaten, eksik kalmasın.
t: benimdir.
devamını gör...

insanlık kavramı haricinde mevzunun namazla zerre ilgisi yok. (bkz: müslüman olmak) bu.
devamını gör...

harika bi etkinlik aferin size. *

bağışçıların dc'da modlarla sohbet etmesi ve benjaminle mum ışığında santranç davetine çok güldüm*.
devamını gör...

format=üstünden geçtiğin şey.
devamını gör...

güçlü olmak çok yüceltilen bir kavram. bazen insan sadece hissettiği gibi davransa daha iyi olmaz mı diyorum.? sonra kendine gelip, çözmen gereken bir sürü sorunu görünce zorunlu olarak ayağa kalkıyorsun.

hayatta eyvallahı olmayan kadındır. çoğundan, toplumsal cinsiyet rollerine aykırı davrandiğı için korkulur.
devamını gör...

seni tamamlasın. düştüğünde elinden tutup kaldıracak ilk ve tek kişi o olsun. sadakatini asla sorgulamayacağın biri olsun. öyle birine aşık ol ki dünyayı unut yanında. ona bakarken kendini gör.
mesela oturup bir şeyler konuşun. mahkeme duvarı olmayın birbirinize.
öyle birine aşık ol ki en ummadık anda seni dünyanın en mutlu insanı yapsın.
sevgisi, saygısı, sadakati daim olsun.
öyle birine aşık ol ki hata yapsan bile arkanda dağ olsun.
sevgisini dile getirmeyen insandan yoldaş olmaz.
kendini severken sana da bu sevgiyi aşılasın.
öyle birine aşık ol ki yanındayken kimsenin olmasına gerek kalmasın.
çocuklar gibi eğlenmeli, pamuk şeker almak için küçük küçük tartışmalı. adil olan kazanmalı bu aşk oyununda.
öyle birini sevmeli ki bu hayatta merhametiyle kalbine kazak örmeli..
ben öyle birini sevmeliyim ki tüm bu yaşadığım hayatın ödülü olmalı. neşem, inancım, hasretliğim, sevgim, vicdanım, merhametim, kıyamadığım olmalı.
ben güzel severim de işte öyle biri yok aşık olacağım.
devamını gör...

türk kahvesi makinesi. verdiğin emek aynı, harcadığın süre aynı, malzemeden tasarruf da yok. fiyat performans olarak dünyanın en gereksiz ürünlerinden birisi.
devamını gör...

insanların temel gıdaya erişemediği bir ülkede oldukça normal olan durumdur.
devamını gör...

içinde tek tek isimlerin açıkça yazıldığı bir mektup yazmak istiyorum. her isme ayrı bir görev atfedilmiş olacak. herkes ayrı bir şeyden sorumlu tutulacak. öyle şeyler yazacağım ki en derin uykularından bile kabuslarla uyanıp saatlerce duvara boş boş bakacaklar. öyle şeyler yazacağım ki son nefeslerini verene dek en mutlu oldukları anda bile kalplerinde bir sızı gibi akıp geçeceğim. yaşıyorsam bir sebebi var, nefes alıyorsam hiçbiri plansız değil. bir gün gelecek, işte o zaman dünyada kafalarını vuracak taş bulamayacaklar, öyle kötü ve öyle felaket. bir mektup yazacağım ve onlarca hayata dokunacak, onları yakıp yıkacak. onları harap etmek istiyorum çünkü.

bir mektup yazacağım ve bu da son olacak.
devamını gör...

siz hiç insanların değişebileceğini düşündünüz mü? buna inanarak defalarca kez birine şans verip kendinizden, değerlerinizden ödün verdiniz mi? benim en büyük pişmanlıklarım kendime verdiğim değerin daha fazlasını karşı tarafa vermemden kaynaklı. insanların "o zaten gitmez, o affeder" diye düşünmesine sebep olduğum için pişmanım. insanlara beni kırma hakkını verdiğim için pişmanım. ama bu pişmanlıklarım, kimsenin benim mutluluğumdan daha önemli olmadığını öğretti.
insan düşmeden kalkmayı öğrenemiyormuş sonuçta.
devamını gör...

"hep umutla yaşadım, diyormuşsun,
ama kalmadı, diyormuşsun, bende artık
umutlanacak güç bile.
ne umduydun peki?
gel keyfim gel bir savaş mı?
yanıldığın belli:
durum senin bildiğin gibi de değil,
durum çok daha kötü.

harcamazsak gücümüzün üstünde bir çaba,
hapı yutacağız.
göremezsek gerekenden daha çok iş,
silinip gideceğiz.
dört gözle bekler düşmanlarımız,
bekler yelkenler indirilsin.

kavga adamakıllı kızıştı,
savaşçılar iyicene yorgun düştü.
savaşçılar çok yoruldu mu
savaş yitirildi demektir,
bilirsin.
"
devamını gör...

benim kedim kendini savunacak şekilde eğitilmiştir. sizi ona havale ediyorum.
devamını gör...

sahlep, türk kahvesi olabilir.
devamını gör...

diğer adlarıyla üç yıllık felaket ya da üç yıllık büyük kıtlık. 1959-1961 yılları arasında çin'de gerçekleşen kıtlık olayı. insanlık tarihinin en ölümcül kıtlığıdır. aynı zamanda dünya tarihinde insanın sebep olduğu en büyük felaketlerden biridir.

resmi rakamlara göre 15 milyon, bazı araştırmacılara göreyse 55 milyon insan hayatını kaybetmiştir. bu da, en iyi ihtimalle, hiroşima ve nagasaki'ye atılan atom bombalarının sebep olduğu toplam ölümün 66 katı kadar insanın ölmesi demek. en kötü ihtimal ise, insanlık tarihinin en kanlı savaşı olan 2. dünya savaşı'nda bütün dünyanın vermiş olduğu kaybın yarısından fazlasına tekabül ediyor.

kıtlığın en büyük sebebi, çin komünist partisi'nin (çkp) 1958 ile 1962 yılları arasında güttüğü büyük ileri atılım* politikalarıdır. bu politikalara paralel olarak, rus tarım uzmanı trofim lysenko'nun fikirlerine dayanarak tarımcılık organizasyonunda zararlı birtakım değişiklikler yapılmıştı. bu değişiklikler de aslında büyümeyi durduracak ve daha düşük verimle sonuçlanacaktı. üzerine, aşırı kuraklık ve seller gibi doğal afetler de yaşanacaktı. neticede 1962'de çin halk cumhuriyeti'nin ikinci başkanı olan liu shaoqi kıtlığın sebebini "%30 doğal afetler, %70 insan yapımı hatalar" olarak değerlendirirken; bir süre sonra çkp de kıtlığın ana sebebinin büyük ileri atılım politikaları olduğunu, sağcı karşıtı hareket, çin-sovyet ayrılığı ve doğal sebepler gibi birkaç diğer gerekçeyle birlikte, resmen itiraf edecekti.

büyük ileri atılım sırasında çiftçilik halk komünlerinde organize edilmeye çalışıldı ve özel mülkiyete ait arazinin ekilmesi ve çiftlik sahibi olmak yasaklandı. bu halk komünleri arasında rekabet özendirildi. bu da beklenen tahıl üretimi rakamlarının olabileceğinden fazla astronomik rakamlarla gösterilmesiyle sonuçlandı. bu da bir çeşit aşırı bolluk yanılsamasına sebep olacaktır. hatta bu aşırı bolluk yanılsamasının etkisiyle; demir ve çelik üretimi ekonomik büyüme için bir gereklilik olarak görüldüğünden, milyonlarca köylüye demir-çelik üretiminde çalışmaları ve tarım işlerinden uzak durmaları emredilmiştir. bazı tarihçiler bu yanılsamayı kıtlığın ana sebebi olarak değerlendirir.

ek olarak o tarihlerde başlatılan dört haşere harekatında vatandaşlardan tarlaları korumak için serçeleri ve mahsul yiyen diğer yabani kuşları imha etmeleri istendi. kuşlar tükenene kadar vuruldu ya da yere inmekten korkutuldu. neticesinde özellikle serçelerin yok edilmesi, şiddetli bir ekolojik dengesizliğe ve çekirge gibi ekin yiyen böceklerin patlamasına sebep oldu. 1960 yılında mao zedong serçelere karşı eylemi durduracak ve dördüncü haşerat olarak tahtakurularını gösterecekti.

esasen, kıtlık çin'in her bölgesinde aynı zamanda ve aynı şiddette gerçekleşmedi. ama normalde gıda üretiminin gerçekte düşmediği yerleşimlerde bile maoist yönetim kıtlık sebebiyle gıda ürünlerine el koyduğu için şaşırtıcı bir gıda bulunabilirliği kaybı yaşandı. öyle ki, kişi başına daha fazla gıda üreten bölgelerde şaşırtıcı şekilde daha fazla ölüm rapor edilecektir.

felaket sırasında hükümet tarafından örtbas etme yoluna gidildi. doktorların ölüm raporlarında açlıktan bahsetmesi ve raporlaması yasaklandı. propaganda amaçlı üretimin yolunda olduğunu gösteren afişler ve reklamlar yayınlandı. bütün bunların yanında kuraklık ve seller gibi doğal afetlerin varlıklarının ya da etkilerinin çin hükümeti tarafından gizlenmesi ve bu afetlere verilen reaksiyonların başarısızlıklardan bahsetmeden, direkt başarı olarak lanse edilmesi; kıtlığa karşı hızlı cevap verebilmeyi de imkansız kılacaktı.

takvimler 1962'yi gösterdiğinde ise tarihin en başarısız kalkınma planlarından biri olan büyük ileri atılım nihayet sonlandırılacaktır. sonraki zamanlarda da tarım ve sanayi sistemlerini kökten değiştirecek olan "reformlar ve açılma programı" başlatılacaktır. zaman geçtikçe devlet bazı demografik verileri paylaşmaya başlayacak ve kıtlık üzerine akademik çalışmalar da böylece başlamış olacaktır.

büyük çin kıtlığı'nın insanlık tarihine bıraktığı en çarpıcı gerçek, görülen yamyamlık vakalarıdır. insan yamyamlığının çeşitli şekillerde yaşandığına dair birtakım resmi belgeler ve raporlar, bunu, "20. yüzyılda görülmemiş bir ölçekte" olarak değerlendirir. buna göre; insanlar önce kendi hayvanlarını, sonra sokak hayvanlarını, bitkileri, ağaçları ve son çare olarak da insanları yemeye başladılar. önce mezarları kazdılar ve tamamen çürümemiş cesetleri yediler. daha sonra ise savunmasız konumdaki çocuklar ikincil hedefler oldu. genelde komşu çocukları ve ailesi ölmüş olan çocuklar tercih ediliyordu. hatta bazı kişiler, kendi aile üyelerine dahi kastetmişlerdi.

---

ve okuyanlara sonsuz teşekkürler! bitti.

işbu giri; zamanında kendi kendime sorduğum "ya bu çinliler neden yarasa yiyor?" sorusu üzerine, yani tamamen kişisel merakım üzerine yaptığım üstünkörü bir araştırmaya dayanıyor. türkçe pek derli toplu kaynak bulamamış; tek tük yaptığım bir iki okuma dışında, ilgili ingilizce wikipedia sayfasını okumuş, kendimce özetlemiş, notlar almıştım. bu giri üzerindeki emeği büyüktür, herhalde bahsetmesem olmazdı. akademik bir amaç gütmediği için de kaynak olarak wikipedia'yı göstermekte beis görmüyorum. hatta içimde hep ukte kalmıştı.*
devamını gör...

ne has oldu ona.
içimin yağları eridi.
daha devam etmeyeyim.
devamını gör...

kısır yapmak istemiştim. kısırlık ince bulgur yerine pilavlık bulgurdan kullanmışım, felaket bir şey çıktı ortaya. kimse yemediği için çöpe gitmesin diye tek başıma yemek zorunda kalmıştım...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim