bir şeyi eleştirince başka bir şey ile suçlanmak
aynı dertten muzdarip olduğum için seni gayet iyi anlayabiliyorum sayın yazar. başak burcuysan gel bi sarılalım derim. perspektifi kısıtlı insanların cehaletine maruz kalıyoruz. hadi iq’su düşüklere bi nebze katlanılıyor, nitekim ben de aman aman zeki olduğumu iddia etmiyorum. at gözlüklülere aynı anlayışı gösteremiyorum diye bi takım ithamlar geliyor karşıdan ve yine bir kısır döngüde buluyoruz kendimizi. anlamazlar ama; yoksaymak en güzel cevaptır.
devamını gör...
kısa saçlı kadın
geçtiğimiz hafta içinde bulunduğum grup idi. yüzüm ufak allahtan yakışmıştı fakat ömrü hayatım boyunca ensede olacak kadar kısa saç hiç kullanmamıştım. aşırı garip gelmeye başladı. 1 gün dayanabildim psikolojim giderek bozuluyordu aynaya baktıkça kendimden nefret ediyordum. bir vakittir takip ettiğim salon vardı eşrefpaşa'da. en acilinden 70 cm doğal renk mikro kaynak istiyorum dedim. şu an daha mutluyum. fakat kahrolası erkek milletinden olan sevdiceğim bu durumu kabullenemedi adama psikolojim iyi değil diyorum yine de hede hödö diyor. hede de sensin hödö de. hatta hödük de!
devamını gör...
erkeklerin güzel göründüğünü sandığı şeyler
aşırı dar kot pantolon ve gömlekler.
devamını gör...
türkiye'de unutulan olaylar
17-25 aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ortaya çıkan yolsuzluklar.
odasında 17:25 de durmuş saat tutan bahçelinin akp tarafına geçmesine kimsenin şaşırmaması ile unutulduğu rahatça anlaşılır.
bakara makara diyen yolsuzluğu ifşa olunca istifa eden bakan büyükelçi olduysa unutanlara acınır
kahkahalarla iğrençliklerini ayen beyan gösteren vekillere kutlu dava, din, diyanet diye oy veren halka gülünür
rüşvet alıp durdukları iranlı soytarıyı a hab*r kanalında hayırsever diye tanıtıp iğrençlikte sınır tanımamalarıyla;
bu siyasetçilerden, muhalefet etmeyenden, haberini yapmayandan, soruşturma açmayandan, inceleme başlatmayandan, oy verenden, ses çıkartmayandan ve unutandan zerre akıl ve vicdan sahibi olanlar tarafından tiksinilir.
odasında 17:25 de durmuş saat tutan bahçelinin akp tarafına geçmesine kimsenin şaşırmaması ile unutulduğu rahatça anlaşılır.
bakara makara diyen yolsuzluğu ifşa olunca istifa eden bakan büyükelçi olduysa unutanlara acınır
kahkahalarla iğrençliklerini ayen beyan gösteren vekillere kutlu dava, din, diyanet diye oy veren halka gülünür
rüşvet alıp durdukları iranlı soytarıyı a hab*r kanalında hayırsever diye tanıtıp iğrençlikte sınır tanımamalarıyla;
bu siyasetçilerden, muhalefet etmeyenden, haberini yapmayandan, soruşturma açmayandan, inceleme başlatmayandan, oy verenden, ses çıkartmayandan ve unutandan zerre akıl ve vicdan sahibi olanlar tarafından tiksinilir.
devamını gör...
kitap kulübü hakkında her şey
bugün ilk toplantımızı gerçekleştirdik.
birkaç haftadır pek iyi hissetmiyordum ve son zamanlarda sanırım en keyif verici şeydi bu toplantıya katılmak, farklı fikirleri dinlemek, kitapta dikkat etmediğim ayrıntılara değinilmesi.. saygı çerçevesinde fikir alışverişi yapılmasına bayılıyorum.
kitap hakkında konuşmadığımız şey kalmadı sanırım, kaldıysa da yanlışlıkla kalmıştır*.
bir de bizim kulüp diye demiyorum, şu ana kadar katıldığım toplantılarda en keyif verici olanı bizimkiydi diye düşünüyorum**. bilim, sanat, edebiyat, zaman kavramı, geçmiş, gelecek, kısa kısa hepsine değindik, beyin fırtınası bile yaptık.
katılan katılmayan herkese teşekkür ediyorum. tabii ki katılanlara daha çok teşekkürler. ilk toplantımız h.g wells- zaman makinesi (kitap) ile ilgiliydi, bir sonraki toplantıda görüşmez üzere!
normal sözlük kitap edebiyat kulübü'ne katılmak için: discord.gg/vYRBKKPsMz
birkaç haftadır pek iyi hissetmiyordum ve son zamanlarda sanırım en keyif verici şeydi bu toplantıya katılmak, farklı fikirleri dinlemek, kitapta dikkat etmediğim ayrıntılara değinilmesi.. saygı çerçevesinde fikir alışverişi yapılmasına bayılıyorum.
kitap hakkında konuşmadığımız şey kalmadı sanırım, kaldıysa da yanlışlıkla kalmıştır*.
bir de bizim kulüp diye demiyorum, şu ana kadar katıldığım toplantılarda en keyif verici olanı bizimkiydi diye düşünüyorum**. bilim, sanat, edebiyat, zaman kavramı, geçmiş, gelecek, kısa kısa hepsine değindik, beyin fırtınası bile yaptık.
katılan katılmayan herkese teşekkür ediyorum. tabii ki katılanlara daha çok teşekkürler. ilk toplantımız h.g wells- zaman makinesi (kitap) ile ilgiliydi, bir sonraki toplantıda görüşmez üzere!
normal sözlük kitap edebiyat kulübü'ne katılmak için: discord.gg/vYRBKKPsMz
devamını gör...
ilk buluşmaya eşofmanla gelen erkek
eşofmanın tarzına göre yorumlanması gereken erkektir. açıkçası hayatımda hiç bir kızla buluşmaya gitmedim ama gidecek olsam ışıklı mışıklı adidas eşpfman giymem. biraz koca popolu olduğum için belki düzgün bir siyah eşofmanla gidebilirim.
ama bence en doğrusu siyah bir kot pantolon ile gitmektir.
ama bence en doğrusu siyah bir kot pantolon ile gitmektir.
devamını gör...
bir şehri tanımanın en iyi yolu
sokak hayvanlarına bakın ve onların insanlarla esnafla olan ilişkisine.ordan net çıkarım yaparsınız..
devamını gör...
başkaları ne der diye düşünerek yaşamak
kişinin kendi varlığını inkar etmesinin en acı yoludur.
toplum, yaşadıkları çevreyi de kendilerine benzeterek korkularını en aza indirmeye çalışan tutsak insanlarla doludur. özgür insan ise düşüncelerini normlara zincirlemiş tüm o tutsak insanlara rağmen, kendini onlardan farklı kılan tüm özelliklerine sadık kalıp doğru bildiğini ve istediğini erdemli bir şekilde yerine getirerek var olmayı başarabilmiş kimsedir. çünkü bilir ki sartre’ın da dediği gibi “cehennem başkalarıdır.”
toplum, yaşadıkları çevreyi de kendilerine benzeterek korkularını en aza indirmeye çalışan tutsak insanlarla doludur. özgür insan ise düşüncelerini normlara zincirlemiş tüm o tutsak insanlara rağmen, kendini onlardan farklı kılan tüm özelliklerine sadık kalıp doğru bildiğini ve istediğini erdemli bir şekilde yerine getirerek var olmayı başarabilmiş kimsedir. çünkü bilir ki sartre’ın da dediği gibi “cehennem başkalarıdır.”
devamını gör...
atatürk düşmanlarını normal sözlük'te istemiyoruz
sadece sözlükte değil, ülke sınırları içerisinde istemediğim şahıslardır diyerek katıldığım kampanyadır. ne olursa olsun ülkenin kurucusuna bu kadar ihanet, hakaret edilmez ya.
devamını gör...
artı oy vermede cömert olan yazarlar
elleri dert görmesin allah klavyelerine zeval vermesin temennisinde bulunduğum yazarlardır.
teşekkürler.
teşekkürler.
devamını gör...
soyut isim
sevinç, şüphe, korku, özlem, endişe, ruh, aşk, cesaret, keder...
yani elle tutulur, gözle görülür olmayan varlıkların aldığı isim.
yani elle tutulur, gözle görülür olmayan varlıkların aldığı isim.
devamını gör...
kırlentlerle ev yapmak
giriş kısmında kırlentlerden küçük bir geçit. ardında oturma alanını yüksek ve geniş tutmak için sandalyelerle oluşturulmuş bir iskelet ve üzerine battaniye. sandalyelerin oturak kısımları dışa dönük olurdu. şimdi bile tüm yapım aşamaları ve heyecanını hatırlıyorum o küçük evin. pek bir uğraşırdım. hemen bozmak zorunda kalmayayım diye de evin en sakin saatlerini beklerdim.
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
belli bir yaştan sonra artık şaşırmıyor olmak. herşey mümkündür diyerek kabulleniyorsunuz.
devamını gör...
kalorili yiyeceklerin lezzetli olma sebebi
kalorisi düşük olan bazı yiyeceklerde lezzetli ama alıştığımız ve öğrendiğimiz tatlarla ilgili, mesela çayı şekersiz içmeye başladığınız ilk günleri düşünün, o çayı tuz koyarak da içseniz birkaç gün, ona da alışırsınız inanın, ilk birkaç gün zorla içersiniz sonra canınız artık şekersiz çay ister, o alışma dönemi çok önemli,
ben hayatım boyunca kilo sorunu yaşadım, en uzun süre bozmadan yapabildiğim diyet süresi 2 ay, ve dukan diyeti yaptım, yani bilen bilir unsuz, ekmeksiz, bakliyatsız, meyve bile yok, ve şunu söyleyebilirim, baklava bile görsem tadını hatırlamadığım için canım istemiyordu, ekmek, makarna filan onlarıda öyle, peki niye bozdum, gittim gofret çikolata filan aldım, resmen can sıkıntısından bozdum, onları yediğimde yaşadığım keyifi özledim, ve ilk yediğimde kağıt yemiş gibi oldum inanın, resmen zorla hatırlattım kendime şekeri, şu an anlıyorum ne kadar büyük bir hata yaptığımı, ne kadar zor birşeyi sürdürebildiğimi.
sanırım 90 günde bir daha dönmemek üzere yeme alışkanlığınızı değiştirebiliyormuşsunuz, yani beslenme şeklinizi bozmayıp ama canınızda istiyorsa, bağımlı bağımsız denen birşey var, yani hala bağımlı oluyorsunuz, yemeseniz bile, bu döngü 90 günde kırılıyormuş,
ben bu arada bir parça ye yine diyenleri de anlamıyorum, bir parça nedir yani, hiç yeme daha iyi, tekrar diyete devam edeceksen, niye uyandırıyosun uyuyan devi, yani dişimizi sıkıp 3 ay dayanabilirsek, neye alışırsa vücut, acıkınca onu istiyor,
yani sebzeyle de doyuluyor, bunu eski bir etcil olarak söylüyorum, diyetlerden dolayı etten de bıktım, sebze de nebe onunla karın doyarmı etsiz derdim, doyuluyor arkadaşlar, çok da güzel doyuluyor, yine en sağlıklı besin sebze.
maalesef bizde poaçalarla keklerle büyüdüğümüz için, her köşe başında vitrininde pastalarla pastaneler olduğu için, bilinç olarak da, damak tadı olarak da, değişim çok zor, ben şu an uğraşıyorum bakalım, hiç öyle arada bir tane bir parça filan yememek üzere, değiştirmeye çalışıyorum, ilk iki denemem başarısız oldu, ama denemeye devam ediyorum, başardığım zaman editlerim, başlık açarım, az buz birşey değil, çarşaf çarşaf ilan edicem, kitabını bile yazarım.
ben hayatım boyunca kilo sorunu yaşadım, en uzun süre bozmadan yapabildiğim diyet süresi 2 ay, ve dukan diyeti yaptım, yani bilen bilir unsuz, ekmeksiz, bakliyatsız, meyve bile yok, ve şunu söyleyebilirim, baklava bile görsem tadını hatırlamadığım için canım istemiyordu, ekmek, makarna filan onlarıda öyle, peki niye bozdum, gittim gofret çikolata filan aldım, resmen can sıkıntısından bozdum, onları yediğimde yaşadığım keyifi özledim, ve ilk yediğimde kağıt yemiş gibi oldum inanın, resmen zorla hatırlattım kendime şekeri, şu an anlıyorum ne kadar büyük bir hata yaptığımı, ne kadar zor birşeyi sürdürebildiğimi.
sanırım 90 günde bir daha dönmemek üzere yeme alışkanlığınızı değiştirebiliyormuşsunuz, yani beslenme şeklinizi bozmayıp ama canınızda istiyorsa, bağımlı bağımsız denen birşey var, yani hala bağımlı oluyorsunuz, yemeseniz bile, bu döngü 90 günde kırılıyormuş,
ben bu arada bir parça ye yine diyenleri de anlamıyorum, bir parça nedir yani, hiç yeme daha iyi, tekrar diyete devam edeceksen, niye uyandırıyosun uyuyan devi, yani dişimizi sıkıp 3 ay dayanabilirsek, neye alışırsa vücut, acıkınca onu istiyor,
yani sebzeyle de doyuluyor, bunu eski bir etcil olarak söylüyorum, diyetlerden dolayı etten de bıktım, sebze de nebe onunla karın doyarmı etsiz derdim, doyuluyor arkadaşlar, çok da güzel doyuluyor, yine en sağlıklı besin sebze.
maalesef bizde poaçalarla keklerle büyüdüğümüz için, her köşe başında vitrininde pastalarla pastaneler olduğu için, bilinç olarak da, damak tadı olarak da, değişim çok zor, ben şu an uğraşıyorum bakalım, hiç öyle arada bir tane bir parça filan yememek üzere, değiştirmeye çalışıyorum, ilk iki denemem başarısız oldu, ama denemeye devam ediyorum, başardığım zaman editlerim, başlık açarım, az buz birşey değil, çarşaf çarşaf ilan edicem, kitabını bile yazarım.
devamını gör...
lukianos
[variam semper dant otia mentem]
ruh başıboş kalınca türlü hayaller kuruyor. *
ruh başıboş kalınca türlü hayaller kuruyor. *
devamını gör...
gülmek
en güzel eylem. gülün ayol. bir rahatlasın yüz kasları. hormonlar salgılansın. ve nefes alıp vermenin hazzı yayılsın bünyeye.
devamını gör...
a 101 çiğ köftesi
a 101 poşetinin yenmesinin daha faydalı olacağı yiyecek.
devamını gör...
insanı mutlu eden bedava şeyler
sevilmek
devamını gör...
efsane dizi replikleri
"rakı koy la"
devamını gör...
