o bir giriz. o sözlüğün tezer özlüsü gamlı prensesi. ama o herşeyden önce artık bir editör şak şak şak. tebrik ediyorum kız seni. bu vesileyle buradan yetkililere sesleniyorum ben de moderatör olmak istiyorum her saat buradayım. alın beni.
devamını gör...

burada ki bazı arkadaşların doğuyu böylesine ayırıp ırkçı söylemler yapması ironi sanırım.
elbette doğu medeniyetin beşiğidir ve bir yerden sonra geri kalmıştır kabul ediyoruz.

her ne kadar batı kendini belli bir dönemden sonra reformverönesansolarak geliştirme gösterse de biliyoruz ki öğrendikleri bilgilerin çoğu temelidoğumedeniyetine aittir. tek tek saymamıza gerek yok neleri örnek aldıklarına dair orada ki ince detayı geçmeyin.
devamını gör...

maskeyi takınca gözlüğün buhar olması.
devamını gör...

depresyonda olduğumu reddederken diş hekimimin dişlerimdeki zedelenmelerin psikolojik olduğunu söylediği zaman bedenimin benimle konuştuğunu anlamıştım. bedeninizi dinleyin arkadaşlar, sizinle konuşuyor bir sıkıntı olduğunda.
devamını gör...

levent kırca bu konuda en iyi örneklerini sunmuştur.
devamını gör...

mutfaktayım ve yemekten asla bıkmayacağım yemeği yapıyorum.*
devamını gör...

memleket muhabbeti en itici muhabbettir, duyduğum an donup kalıyorum zaten, birde bazen bazı insanların işini beğeniyorsun, bir tasarımını, bir eserini vs.. diyorsunki ne şanslıyım, yetenekli, donanımlı bir insanla tanıştım, ama adam/kadın sana memleketini soruyor ya, inanılır gibi değil, birde üzerine şuralılara benziyorsun da denir fix..
halbuki ben bilmeden sade filtre kahveye alışıp, gündüz parkta yürüyüp, gece bol binalı şehir görüntüsü arayan bir insanım..
ne kadarda newyorklulara benziyorum değilmi..
aynı şekilde baban ne iş yapıyor, nerden emekli filan, nereye varmaya çalışıyorlar anlamıyorum, herkes memleketinden, annesinden babasından bağımsız yapmıyormu herşeyi, ben genelde şunu merak ederim ve konuşmak isterim, "ne istiyordun" "ne yaptın" memnunmusun, yada yapmak istediğin neler var, gibi şeyler, 40 yaşlarında bir arkadaşım bir kızla çıkmaya başlamış, belliki çok keyifli anlatmak istiyor, dedimki hayırlı olsun çok sevindim, uzun süredirde yalnızdı, anlaşıyormusunuz, seninle aynı meslektenmi, ne yapar filan diye sordum, dediki "savcı kızı" (!) te allahım ya, kızın babasının mesleğinden erkilenmiş galiba, ben gerçekten bu muhabbetleri hiçbir zaman anlayamıycam sevgili sözlük..
devamını gör...

(bkz: yoldaş bizi teravihe götür) başlığımın başına bir haller gelip cenabet olmasını ağlar gözlerle seyrettikten sonra yeniden cesaret bulup din yolunda bir şeyler yapmaya çalıştığım kampanya.

tüm gece burada zaten, elinin altında teknoloji ve zehir gibi elemanlar da var. nolur yani her gece, "hadi kalk tatlım okunacak birazdan, kalk bişiler ye" diye arasa? olmadı çaldır kapat? sms? bildirim?


peşin edit : hazall gözünü seveyim bu başlığımdan uzak dur, bak allahın adını verdim uzak dur!

edit : "abi nolmuştu ki?" diye soranlar için;

(bkz: kafa sözlük yönetiminin beni cehenneme yollaması)
devamını gör...

çocukluk döneminden en sevdiğim aktivitelerden biri.

çocukluk dediysem, çok da çocukluk sayılmaz. çekirdek çitlemeyi becermeye başlanan dönem. bu herkesin becerisine göre değişebilir bir yaş. sanırım benimki 10'lu yaşların başıdır.

çekirdek çitlerken, içlerini yemeyip, küçük bir tabağa bitiktirip, sonra hepsini aynı anda yiyerek alınan haz hala aklımdadır. bunu biraz daha büyüyünce, tabağa biriktirmemle dalga geçerler diye düşünüp, ağzımda biriktirerek yapmaya başladım.

hala ara ara çitlerken, aklıma gelir, yine ağzımda biriktirerek, küçük serserilikler yaparım.
devamını gör...

babam hiç yeşil zeytin almazdı bende biz fakiriz ondan alamıyoruz sanırdım sonra kendim alışveriş yapmaya başlayınca siyah zeytinin daha pahalı olduğunu gördüm.
devamını gör...

minimum iki maksimum dört kişiyle oynanabilen bir masa oyunu. her oyuncu dörder adet piyona sahiptir. her oyuncu sahibi olduğu renkteki dört adet piyonu kendi alanına sırası geldikçe zat atarak sokmaya çalışır. ilk önce dört piyonu kendi renkli alanına sokan oyunu kazanır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nickimden de anlaşılacağı üzere okuduğum en çarpıcı kitaptır. biraz uzun bir şey olacak hadi hayırlısı.

bay c. maddi bakımdan sıkıntısız biridir ve bir şeyler aramaktadır. kendisine anlam katacak bir şeyler. ona varoluşunu atfedecek bir uğraş. bu yüzden onu sık sık sokakta, sinemada, sergilerde boş boş vakit geçirirken buluruz. oyalanmaktadır. hep arar, arar ve arar.
spoi alert*

asla bulamayacaktır aradığını bay c. her seferinde aradığı şeye teğet geçer. ''...eğer o sokağa girseydi onunla karşılaşacaktı...''. bu arayışın açıklamasını romanın sonuna doğru açıklamasını yapar. tutamak sorunu der buna. tutmağı olmayan insan devrilir. kimi mevkisine tutunur, kimi parasına, kimi gücüne. fakat bay c. başka bir şey aramaktadır. ona dokunabileceği, sevebileceği bir kadın. bu arama ise romantik bir arama değildir. kendisine bir varoluş sebebi aramaktadır bay c. . ona tekrardan varoluşunu hissettirebilecek bir insan.

-bence- burada aradığı şeyi bulamamasından daha ilginci hep ona teğet geçmesidir. ironiktir her şey. anlamsızdır. toplumun bireye atfettiği bütün değerler, hatta hayatın ta kendisi absürttür, trajikomiktir. birey yalnızlık içinde yaşar, yaşar ve yaşar. bay c. de bu durumdadır. bay c. hiç kimsedir. yoldan geçen bir adam, trafikte korna bastığın biri ya da ekmek sırasında önünde durandır. hiç kimsenin hiçbir şeyidir.

romanın sonunda ise -bence çok güzel bir bitişti- bay c. bulamayacağının farkına varır. kimse onu anlamayacaktır, hiçliği kabullenmiştir artık. ''...sustu, konuşmak gereksizdi. biliyordu, anlamazlardı.''
devamını gör...

paylaşacak birinin olmaması.
devamını gör...

duymak istediklerini söylerken şahit gösterirseniz ikna edebilirsiniz.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1993 de ilk kez türkiye' ye gelen yabancı gruplar furyasında guns n' roses, metallica, bon jovi ye gitmiştik.

metallica' da sahnenin önünde ikinci sıradaydık, o zaman vip mip yoktu, vay be.
devamını gör...

en sevdiğini kaybedince en derinden hissedilen duygudur.
çünkü özlem duyduğumuz insanları görme şansımız varsa bir kenarda bekleyen umut taneleri mevcuttur.
ya bir daha görme şansımız yoksa ?
işte o zaman iç hesaplaşmamız ile başbaşa kalırız.
hep bir " keşke " ile başlayan cümleler,sorular, pişmanlıklar...
devamını gör...

"ciddi misin?"
"yok artık!"
"allah allah!"
"eee.."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hepi topu iki insan vardı adem ile havva.
bak bugün 8 milyarız.
milyarlarcası da öldü.
olabiliyormuş isteyince.
devamını gör...

“asiye, ben seninle karşılaşacağımı bilseydim, başka türlü yetiştirirdim kendimi.” **
devamını gör...

ne düşündüğünü bilemem ama bunun şarkısının yapılacağını eminim ki aklının ucundan bile geçirmemiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim