titan neslinin en büyük evladı. tarafsız bir abimizdir. kendisi de titan olmasına rağmen kesinlikle tanrılar ve titanlar arasındaki savaşa burnunu sokmamıştır. zaten deniz, akarsu görmüş tanrılar bir başka oluyor. bildiğiniz keyif adamı oluyor bunlar. misal iskandinav mitolojisindeki njord'da böyledir. o da tıpkı okeanos gibi köşesine çekilmek istemiştir. adam öyle tarafsızdır ki, savaş esnasında kendisine uğrayan herkesi içeri buyur etmiştir. hera bile okeanos'a konuk olmuştur.

kardeşi tethys ile evliliğinden çok sayıda çocuğu olmuştur. oğulları akarsular, kızları ise dereler ve kaynak sularıdır. yani okeanus'un evlatları ile her daim iletişim içerisindeyiz lakin kendilerine pek saygı göstermiyoruz. su tüketimi meselesine ciddi anlamda eğilmek lazım.

okeanidler adı verilen ve dünyadaki tüm suların gözetmeni olan takriben de 3000 adet peri kızı vardır. lakin günümüzde işlerini savsaklıyor olsalar gerek kaynaklar tükeniyor. okeanos bu duruma niye müdahale etmiyor demeyin zira adam ununu elemiş, eleğini asmış zaten duvara. buna sebep olabilecek kırgınlıklar yaşamış aslında. adamın elinden tak diye akdeniz'i almışlar, poseidon'a vermişler. onu da mısır mitolojisindeki anubis gibi kızağa çekmişler. buna ziyadesiyle bozulmuş olmalı diye düşünmekteyim. bence çokta haklı. başlarım sizin yapacağınız işe deyip, almış başını gitmiş, misler gibi kafa dinliyor.

şu; marforio çeşmesinde ki okeanos heykeli, adam sizce de çok ehli keyif durmuyor mu?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pişi yapıyorum, çay koyun biriniz hadi bakiim.
devamını gör...

barış manço hal ve hareketleriyle, nezaketi, görgüsü ve mütevazılığıyla gerçek bir sanatçıdır. şarkılarının hepsi birbirinden farklı ve manalıdır ama aynalı kemerin yeri bende bir başka, dinlerken ne de güzel sevmiş seher vakti güzelini derim hep. *
devamını gör...

her şeye uyumlu görsel.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

evinin yakınındaki markete gidince, tüm çalışanlara selam verip, muhabbet ede ede alışveriş yapan müşterinin, diğer müşterilere söylemeden anlattığı durum.
devamını gör...

endemi brütüs deyip herkesin benden nefret etmesini sağlayabilirim. ama demeyeceğim. çünkü bir tüccar asla müşterilerini kızdıracak şeyler söylemez.
devamını gör...

dedemin ölmesine bir iki gün kala, evde yer yatağında yatarken bı akşam odada kısa süre baş başa kaldik. konusamayacak bir vaziyette olduğu için bana el sallayıp yanına çağırdı. halsizligi her zerresinde belliydi. yandaki ayrana bakış atıp gösterdi gozleriyle. ağzına bir kaşık döktüm. sonra bir kaşık daha. yeter diye eliyle işaret yaptı. koca bir sürahi ayranı içen dedem iki kaşığı zor içmişti..
ertesi gün okula gitmem gerekiyordu. gitmeden ondan hakkını helal etmesini istedim. o son nefeslerinde, ölümü bekler şekilde gözü açık etrafa bakarken bana kafa sallamisti. evet dercesine. bunu da unutamıyorum.
rüyalarda görüşüyoruz sadece artık.
devamını gör...

"zevkten mi?" diye sormamak için kendimi zor tuttuğum talep.

...ya da * soruyorum, evet.
devamını gör...

bugün 185 liralık kitap siparişi verdim. 7 tane deneme kitabına 185 lira ödedim. ayrıca sevgili apotemi gözünü seveyim şu ayt matematik denemelerini bi çıkar artık.
devamını gör...

anlamaya çalışıyorum. çok hoşuma gitti şimdiden. kim yaptıysa ellerine sağlık.
edit: bildirimler bakıldığı halde sayı düşmüyor.
edit 2: bildirim sorunu çözüldü lakin ben bu yeni arayüze alışamıyoooomm.*
devamını gör...

yukarıdaki güzel cümlelerden sonra yazan her şeyin biraz eksik kalacağına inandığım başlık.
yanlıştan yüz çevirmek için önce belli merhalelerden geçiyoruz. ne yazık ki çoğu zaman yanlış olduğunu henüz yanlışı görmeden hissederiz ama içimizden bir ses kulağımiza sakinlestirici ve yüreklendirci bahaneler fisildar. o sesi susturup yanlışa hiç batmadan yola devam etmek varken (artık nefis mi denir kader mi yoksa karma mi kişiden kişiye değişmekle beraber ) çoğu zaman yavaş yavas , ucundan kıyısından yanlisa ilerlemeye başlarız. tam geri mi dönsem falan diye dusunurken zaman akar, gözün önündeki sis perdesi kalınlaşır ve biz o yanlisi üretmiş kişiden daha içinde buluruz kendimizi. yanlışın içinde olduğumuzu fark ettiğimizde "ben ne yaptım !!" çanları çalmaya başlar. bir el o çanları susturup ya "zaten oldu artık bir kere, bu saatten sonra değişmez bir şey" der. ya "tamam bu da son olsun bı daha olmaz" der. o ses hiç susmaz. kimi zaman cevrenizdekileri suclar kimi zaman yanlışın içindeki başarıları yüceltir. peki ama ne zamana kadar ? biz herhangi bir sebeple o yanlıştan bir müddet uzaklaştığımiz zamana kadar. işte o uzaklaşma anı yapılan yanlışın aslında o kadar da çekici olmadığını gösterir. hayatta ne kadar çok şeyi iskaladigimizi görürüz. işte bu yanlıştan yüz çevirmek için güzel bir firsat daha sunar bizlere.. ister bir bilgisayar oyunu için geçirilen boş vakit, ister kadehlerin arkasına sığınilan geceler, ister bir başkasının hakkını zaptederek kazanılmış para, isterse kırılmış bir kalp olsun. tövbe kapıları her zaman herkese açıktır. o affedebildigine göre insan kendisini sevebilmeli, affedebilmeli, hiçbir olgu, olay , düşünce, kişi için kendisinden vazgecmemelidir.
devamını gör...

devamını gör...

bana göre türk insanının en büyük problemi çevresinde olup bitenleri yorumlayabilecek bir mantık süzgecinden yoksun olmasıdır. böylece insanlar akılcı düşünemeyip kendisiyle aynı düşünceleri paylaşan gazeteciler, siyasiler, cemaat liderleri gibi “kanaat önderlerinin” iki dudağının arasından çıkan sözlerle kolayca manipüle olabilmektedirler. bu da türkiye’yi iflah olmaz bir duruma sokmaktadır. ancak bu durumdan kurtulmamız çok da zor değil. yorum yeteneğinden yoksunluğumuzun birbirini tamamlayan iki sebebi vardır. bunlardan birincisi ezberci eğitim sistemimiz, ikincisi ise kitap okumayışımız. ikincisini düzeltmek doğrudan bizim elimizde. öyle kitap kurdu olalım anlamı çıkmasın. günlük gazete okumak bile kâfidir ama okuma yazma bilen her insanın ayda bir kitap bitirmesi elzemdir. bu kadarını bile yapmayacaksak o hâlde niye okuma biliyoruz ki? ikincisini düzeltmek de dolaylı yoldan bizim elimizdedir. çünkü eğitim reformu siyasilerin yapabileceği bir iştir ve her halk da hak ettiği insanlar tarafından yönetilmektedir. bunları düzelttikten sonra türkiye düze çıkar, ki bunlar da öyle yüz yıllık şeyler değil. kısa sürede halledilebilecek şeyler. atatürk beş yıl gibi kısa bir sürede ülkeyi taş devrinden uçak üretip satabilecek noktaya getirmişti.

birincisini yapmak bizim elimizde demiştim değil mi? biz eğer kafa sözlük’teysek iyi kötü bir şeyler okuyan, düşünen, analiz eden insanlarız demektir. kendimizi şanslı hissetmememiz için hiç bir sebebimiz yok. okuduğumuz şeyleri, çevremizde olup bitenleri kafa sözlük’te kendi düşüncelerimiz çerçevesinde yorumlamak, bizimle farklı düşünen insanların da gelip öznel düşüncelerini aktarması biz farkında olmasak dahi karıncanın su taşıması misâli türkiye’yi düzeltmek için bir tuğladır.

o yüzden türkiye’yi düzeltmek için okuyalım, düşünelim, analiz edelim ve paylaşalım. ezcümle üretelim!
devamını gör...

ankastreleri değiştirmeyi düşündüğüm bu aralar bana “ne gerek var” dedirtmiş, senin benim evimdeki mutfak, geniş ama.

bu adam bu mütevazılıkla çomar tayfaya fazla ama paylaşmış olalım.


söylediklerinin dökümü:

"sevgili gençler, saat 12.00’yi geçti"
"size evimin mutfağından sesleniyorum. biliyorum bu paylaşımın altına bir süre sonra bir troll ordusu saldıracak. neymiş efendim, ‘kılıçdaroğlu muhalefet yapamıyormuş, liderlik yapamıyormuş’. e haklılar! '128 milyar dolar' ezberlerini bozdu. bakın sevgili gençler sizden bir isteğim var; bunları artık yemeyin. çünkü bunlar gidici. biz iktidara geliyoruz. size sözüm söz. sizden çalınan ne varsa, hepsini alıp size vereceğim. çünkü ben sizleri çok seviyorum."


duvar,
kk resmi hesabı.
devamını gör...

minik fare için nasıl olur da aylardır nickaltı açılmaz efenim, sorarım sizlere...

gerçi ben de yeni keşfettim sayın yazarı, ama çaktırmayın rica ediyorum. bilgi veren tanımları ve hislerini hiç çekinmeden ve saklamadan yazıya geçirmesi çok hoşuma gitti. zaten farelerin genetik yapılarından dolayı insanlar için ne kadar faydalarının olduğu, bizler için ne kadar fedakarlık yaptıkları belli. bu yüzden mahlasının kendisine fazlasıyla uygun olduğunu düşünüyorum
keyifli sözlükler dilerim.
devamını gör...

2010 yılında staj yaparken kazandığım ilk maaş, 138 lira falandı ama nasıl bereketliyse kendime o zamanların baya popüler olan nokia c6-01' ini 600 tl'ye almıştım*.
devamını gör...

"beni boğazda yemeğe götürmezsen senden ayrılırım" diyen kız için terk edilecek olan kızdır.
(bkz: geceye acı ama gerçek bir cümle bırak)
devamını gör...

cânım sait faik abasıyanık'ın çoktan çözümlemiş olduğu sorunsal.


“söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. hırs, hiddet neme gerekti? yapamadım. koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. oturdum. adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. kalemi yonttum. yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmasam deli olacaktım.”

(sait faik, son kuşlar, s. 51, varlık yayınları, 1956, istanbul)
devamını gör...

hakkında hakkıyla yazamamaktan çekinip geri durduğum nickaltıydı şimdiye kadar. hoş, şimdi de hakkını verebileceğime inanmıyorum ama yine de birkaç şey yazmam şart artık.

nazik, kültürlü, kendini geliştiren, görgülü, mütevazı, sorumluluk sahibi, yardımsever, samimi... bu liste böyle uzar gider, yazamadığım daha birçok olumlu özelliğini kelime dağarcığınıza havale ediyorum. yolunuz onunla bir şekilde kesişirse eğer, kendinizi şanslı sayacağınız nadir insanlardan...

hasbihâl etmekten ziyadesiyle memnun olduğum; üzerinde saatlerce konuşulabilecek kadar nitelikli tanımları olan, sözlüğün en kaliteli yazarlarından. daha çok yazsın, sözlük ahalisi olarak daha çok okuyalım, daha çok faydalanalım.
devamını gör...

okuyup değerlendirip yapılması gereken eylem.tamam iyi güzel de boş boş tanımların beğenilmesi bilemiyorum biraz saçma gibi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim