üst komşuya söylemek istenen şeyler
evde yokken çok güzelsin.
devamını gör...
çalışma masanızdaki en ilginç şey
mumsuz çalışamıyorum.
devamını gör...
(tematik)
misvak'ın aşağı bak karikatürü
bu yapılan çizimler saklanmalı, devran döndüğünde çizen, yayınlayan arkadaşlara tekrar gösterilmeli.kokușmuș fikirlerin aynı mı yoksa döndün mü diye.
devamını gör...
girl in red
bad idea, girls, we fell in love in october, i wanna be your girlfriend gibi birçok güzel şarkısı bulunan, yetenekli norveçli müzisyen.
kendisi 1999 doğumlu, yani henüz 21 yaşında. spotify'da aylık olarak 7 milyonun üzerinde bir dinleyici kitlesine ulaştı. ayrıca gerek şarkı isimlerinden gerekse sözlerinden anlayabileceğiniz üzere kendisi queer bir genç kadın. belki de bu samimi duyguları şarkılarını daha da güzel hale getiriyor. kadına yönelik aşkı bir kadının gözünden dinlemek eşsiz bir deneyim.
kendisi 1999 doğumlu, yani henüz 21 yaşında. spotify'da aylık olarak 7 milyonun üzerinde bir dinleyici kitlesine ulaştı. ayrıca gerek şarkı isimlerinden gerekse sözlerinden anlayabileceğiniz üzere kendisi queer bir genç kadın. belki de bu samimi duyguları şarkılarını daha da güzel hale getiriyor. kadına yönelik aşkı bir kadının gözünden dinlemek eşsiz bir deneyim.
devamını gör...
yükselen burcunla ilgili bir bilgi bırak
doğum saati, doğum yeri ve doğum tarihi ile hesaplanan kişide en az burcu kadar etkili olan arada otomatik pilotluk yapan burçtur.
internette hesaplama siteleri ve özellikleri mevcut. bu konuda profesyonel danışmanlık veren yerler de mevcuttur.
hayata format atmanız gereken bir noktada iseniz bir kez olsun başvurmaktan fayda gelebilir.
gelelim benim yükselen bilgime, burcumda eksik olan özgüveni ondan aldım. fazla gelmiş de olabilir, öyle böyle almadım yani. ışık mışık, sadakat ve vefa da eklendi.
fazla mı oldum diyorum arada görseldeki gibi. başağın aslana yükselmesi kan gurubum gibi bir durum olmuş. nadir nadir takılıyorum.
internette hesaplama siteleri ve özellikleri mevcut. bu konuda profesyonel danışmanlık veren yerler de mevcuttur.
hayata format atmanız gereken bir noktada iseniz bir kez olsun başvurmaktan fayda gelebilir.
gelelim benim yükselen bilgime, burcumda eksik olan özgüveni ondan aldım. fazla gelmiş de olabilir, öyle böyle almadım yani. ışık mışık, sadakat ve vefa da eklendi.
fazla mı oldum diyorum arada görseldeki gibi. başağın aslana yükselmesi kan gurubum gibi bir durum olmuş. nadir nadir takılıyorum.
devamını gör...
neden ünlü olduğu bilinmeyen ünlüler
safiye'nin kocası faik.
devamını gör...
vladimir mayakovski
tam adı vladimir vladimiroviç mayakovski olan rus şair ve oyun yazarı. mayakovski, intiharı ile anılamayacak ve bununla yaşatılamayacak kadar büyük bir sanatçı. yaşadığı dönemlerde, daha çocuk denilebilecek yaşta sosyalist görüşleri ile dikkat çekmiş ve ön plana çıkmıştır. hayatının ileriki yıllarında gorki ve lenin'in bile dikkatini çekecek işler başarmış, onlarca dergide yazmış hatta hayatının son yıllarında bir çocuk gazetesinin kurucuları arasında yer almıştır. sadece yazmak ile değil resim dahil sanatın her alanı ile ilgilenmiştir, rus fütürizminin temsilcileri arasında yer alır. mayakovski'nin tutkusu şiiri ile tanıştığım ve parmak uçlarıma kadar nüfuz eden bir şair mayakovski ve bir şiirini bile okumadan ölmek kayıp olur diye düşünüyorum.
(bkz: moskova yanıyor)
(bkz: omurganın flütü)
(bkz: pantolonlu bulut)
(bkz: trajedi)
(bkz: lenin destanı)
(bkz: amerika'yı keşfim)
--- alıntı ---
gün doğuyor.
açıldıkça açılıyor gökyüzü,
yutuyor geceyi
yavaş yavaş.
pencereler ışıl ışıl
tavalar sımsıcak.
dökülüyor güneş kentin üzerine.
ey kutsal öç!
önderlik et bana
çok güçlüsün
yaşıyorsun dizelerimde.
benim bu yüreğim,
söyleyecek sana her şeyi
tıka basa dolu o.
geleceğin insanları!
nasılsınız?
tanımalıyım sizi.
buradayım,
bütün acılarımla.
yaralarım sızlıyor...
size bırakacağım her şeyimi
o mutlu ülkümü.
--- alıntı ---
(bkz: moskova yanıyor)
(bkz: omurganın flütü)
(bkz: pantolonlu bulut)
(bkz: trajedi)
(bkz: lenin destanı)
(bkz: amerika'yı keşfim)
--- alıntı ---
gün doğuyor.
açıldıkça açılıyor gökyüzü,
yutuyor geceyi
yavaş yavaş.
pencereler ışıl ışıl
tavalar sımsıcak.
dökülüyor güneş kentin üzerine.
ey kutsal öç!
önderlik et bana
çok güçlüsün
yaşıyorsun dizelerimde.
benim bu yüreğim,
söyleyecek sana her şeyi
tıka basa dolu o.
geleceğin insanları!
nasılsınız?
tanımalıyım sizi.
buradayım,
bütün acılarımla.
yaralarım sızlıyor...
size bırakacağım her şeyimi
o mutlu ülkümü.
--- alıntı ---
devamını gör...
nazlı ılıcak
demokrat parti döneminde nafia (bayındırlık) sonra da münakalat (ulaştırma) bakanlıkları yapmış olan muammer çavuşoğlu'nun kızıdır. notre dame de sion fransız lisesi (1963) ve lozan üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde (ecole de sciences sociales et politiques, 1967) eğitim gördü.
tercüman gazetesinde başyazar oldu. 1988'e kadar tercüman grubunun ikinci gazetesi olan bulvar gazetesinin imtiyaz sahipliğini üstlendi. 1992 ile 1994 arasında trt'de söz meclisten içeri adlı programı yaptı.
1999 türkiye genel seçimleri'nde fazilet partisi'nden istanbul milletvekili seçildi.
nazlı ılıcak 1991 yılında yazdığı bir köşe yazısında, dönemin cumhurbaşkanı turgut özal’ın anap’ı kontrol ettiğini ve anap’lı milletvekillerinin mecliste özal ne derse onu yaptığını eleştirmek için “pavlov'un köpekleri” ifadesini kullandı. bunun üzerine özal, anap’lı 102 milletvekiline tek tek hakaret davası açtırdı. ılıcak, açılan tazminat davalarında faiziyle birlikte anap'lılara 500 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm edildi. ılıcak, tazminat kararlarının bozulması için yargıtay'a başvurdu ancak karar yargıtay tarafından da onandı.
tercüman gazetesinde başyazar oldu. 1988'e kadar tercüman grubunun ikinci gazetesi olan bulvar gazetesinin imtiyaz sahipliğini üstlendi. 1992 ile 1994 arasında trt'de söz meclisten içeri adlı programı yaptı.
1999 türkiye genel seçimleri'nde fazilet partisi'nden istanbul milletvekili seçildi.
nazlı ılıcak 1991 yılında yazdığı bir köşe yazısında, dönemin cumhurbaşkanı turgut özal’ın anap’ı kontrol ettiğini ve anap’lı milletvekillerinin mecliste özal ne derse onu yaptığını eleştirmek için “pavlov'un köpekleri” ifadesini kullandı. bunun üzerine özal, anap’lı 102 milletvekiline tek tek hakaret davası açtırdı. ılıcak, açılan tazminat davalarında faiziyle birlikte anap'lılara 500 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm edildi. ılıcak, tazminat kararlarının bozulması için yargıtay'a başvurdu ancak karar yargıtay tarafından da onandı.
devamını gör...
doğrusunu unutturan yanlışlar
ferdi tayfur'un ben de özledim şarkısını bilirsiniz.
'bende özledim ben de
resmin var şu an elimde'
diye başlar hani. işte onu kuzenimin yanında söylemeye başladım, o da eşlik etmeye başladı tabii bildiği gibi.
'ben de özledim ben de
ne işin var şu an evimde.'
hala şarkının aslı gelmez aklıma. bu kısmı böyle söylemeye başladım ben de sayesinde.
'bende özledim ben de
resmin var şu an elimde'
diye başlar hani. işte onu kuzenimin yanında söylemeye başladım, o da eşlik etmeye başladı tabii bildiği gibi.
'ben de özledim ben de
ne işin var şu an evimde.'
hala şarkının aslı gelmez aklıma. bu kısmı böyle söylemeye başladım ben de sayesinde.
devamını gör...
kürtlerin ana dilde eğitim hakkı
maalesef böyle bir hakları bulunmamaktadır.
almanya’da, ingiltere’de, hollanda’da etc bir çok türk ve başka yabancı uyruklu insanlar yaşamaktadır.
hiçbiri anadilinde eğitim görmez.
hepsi o ülkenin resmî dilinde eğitim görür.
evet anadilde tam olarak eğitim olmasa da kurs gibi eğitim merkezleri var ama bunların diploma verme gibi bir yetkileri yok. sadece çocuklar için işleri kolaylaştırmak, kaynaşmayı ve uyum sağlamalarını pekiştirmek için kurulmuş özel kuruluşlar.
bu insanların hiçbiri çıkıp da “biz kendi dilimizde eğitim istiyoruz” dediğini duymadım.
herkes birlik olmuş yaşıyor. sadece kürtler sürekli ayrıcalık bekliyor. her yerde ayrıcalık bekliyor. her zaman ayrıcalık bekliyor.
yani o kadar kürt, pkklı, bilmem ne ingiltere’de almanya’da yaşıyor. niye almanya’da anadilde eğitim istiyoruz diye çığırtkanlık yapmıyorlar da sadece türkiye’de yapıyorlar?
niye ingiltere’de bu benim hakkım deyip öğretmen bombalamıyorlar?
kan alırlar çünkü bi taraflarından. hem de öyle böyle almazlar.
yani böyle bir hakları yok. yiyorsa bi tarafları gerçekten, bunu ingiltere, hollanda, almanya gibi ülkelerde yapsınlar, yapamıyorlarsa o s2k ağızlarını kapatsınlar.
hakmış.
yürü lan teneke.
almanya’da, ingiltere’de, hollanda’da etc bir çok türk ve başka yabancı uyruklu insanlar yaşamaktadır.
hiçbiri anadilinde eğitim görmez.
hepsi o ülkenin resmî dilinde eğitim görür.
evet anadilde tam olarak eğitim olmasa da kurs gibi eğitim merkezleri var ama bunların diploma verme gibi bir yetkileri yok. sadece çocuklar için işleri kolaylaştırmak, kaynaşmayı ve uyum sağlamalarını pekiştirmek için kurulmuş özel kuruluşlar.
bu insanların hiçbiri çıkıp da “biz kendi dilimizde eğitim istiyoruz” dediğini duymadım.
herkes birlik olmuş yaşıyor. sadece kürtler sürekli ayrıcalık bekliyor. her yerde ayrıcalık bekliyor. her zaman ayrıcalık bekliyor.
yani o kadar kürt, pkklı, bilmem ne ingiltere’de almanya’da yaşıyor. niye almanya’da anadilde eğitim istiyoruz diye çığırtkanlık yapmıyorlar da sadece türkiye’de yapıyorlar?
niye ingiltere’de bu benim hakkım deyip öğretmen bombalamıyorlar?
kan alırlar çünkü bi taraflarından. hem de öyle böyle almazlar.
yani böyle bir hakları yok. yiyorsa bi tarafları gerçekten, bunu ingiltere, hollanda, almanya gibi ülkelerde yapsınlar, yapamıyorlarsa o s2k ağızlarını kapatsınlar.
hakmış.
yürü lan teneke.
devamını gör...
ilişki orucu
3 senedir habersizce tuttuğum oruç.
devamını gör...
milo venüsü
louvre müzesinde sergilenen, 203 cm yüksekliğinde ve mermerden yapılmış aşk tanrıçası afrodit'in simgesi heykel. antik yunan heykel sanatının en ünlü eserlerinden biri sayılan bu heykel kadın vücudunun taş üzerindeki zarafetine ve büyüsüne bir örnektir. 1820 yılında kiklad yunan takımadalarından biri olan melos adasında bir köylü tarafından bulunmuştur. kolları kopmuş ve kaybolmuştur. arkeologlar eksik kolları yerine koymaya çalışsa da ne pozda yapıldığını bilememişlerdir ve heykelin kolları olmadan daha güzel duracağına karar vermişlerdir.
milattan önce 2. yüzyılda yapılan eser büyük yunan heykeltıraşpraksiteles'in bir eserinden kopya edilmiş veya onun etkisi altında oluşturulmuş olarak düşünülmüştü. ona atfedilen bu heykelin bir kaideden yola çıkarak yunan heykeltıraş alexandros of antioch'a ait olduğu kabul edildi.
heykel 1821'de fransa'nın istanbul büyükelçisi tarafından gizli olarak satın alınmış ve kral 18. louis'e sunulmuştur. heykelin adlandırmasında karışıklıklar olduğu gibi, temsil ettiği kişi hakkında da farklı görüşler bulunur. heykele afrodit de milos adı da verilir. bazı akademisyenler de heykelin, milos'da saygı duyulan deniz tanrıçası amphitrite'i temsil eden bir sunum olduğunu öne sürer.
milattan önce 2. yüzyılda yapılan eser büyük yunan heykeltıraşpraksiteles'in bir eserinden kopya edilmiş veya onun etkisi altında oluşturulmuş olarak düşünülmüştü. ona atfedilen bu heykelin bir kaideden yola çıkarak yunan heykeltıraş alexandros of antioch'a ait olduğu kabul edildi.
heykel 1821'de fransa'nın istanbul büyükelçisi tarafından gizli olarak satın alınmış ve kral 18. louis'e sunulmuştur. heykelin adlandırmasında karışıklıklar olduğu gibi, temsil ettiği kişi hakkında da farklı görüşler bulunur. heykele afrodit de milos adı da verilir. bazı akademisyenler de heykelin, milos'da saygı duyulan deniz tanrıçası amphitrite'i temsil eden bir sunum olduğunu öne sürer.
devamını gör...
roman kahramanları festivalinin şikayet edilmesi
sosyal medyada yankı uyandıran bu güzel festival sakarya cemil meriç sosyal bilimler lisesinde gerçekleşiyor. okulun edebiyat öğretmeni ercan yılmaz vesilesi ile her yıl düzenlenerek artık okulda bir gelenek halini almış bu festival sadece roman kahramanları gibi giyinerek değil, okulun romanlardaki mekanlar gibi dekore edilmesiyle ve bir hafta boyunca söyleşi ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilerek de kutlanıyor.
geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamaya göre festival meb'e şikayet edilmiş. evet doğru duydunuz, şikayet. böyle güzel bir etkinliğin gençleri kitaplarla yakınlaştırması ve onların kahramanlarla empati kurmasını sağlamasını takdir etmek yerine gidip bundan şikayetçi olmayı daha doğru bulmuş olacaklar ki '' milli eğitimin asıl amacı ortalama bir tc vatandaşı yetiştirmektir, lise öğrencisini romanla yetiştirmek çok saçma bir düşünce.'' diyerek ne kadar küçük olduklarını da göstermişler.
üstüne üstlük işin içine bir siyasetçi karışmasa olur mu? olmaz tabiki de. işte o şanslı kişi ise mhp'li ferhat çakıroğlu. twitter'da '' şehir sakarya. okul cemil meriç sosyal bilimler lisesi; ders taklitçilik, eziklik. batı orta çağ kompleksi. cemil meriç'in kavgası içte derinleşirken bile olimpos dağı çocuklarıylaydı. türk gençliğini onlara benzetme kavgası değildi.'' diyerek meb hesabını etiketlemiş.
bu kısımdan sonrası kişisel yorum içermektedir. aklıma gelen ilk şey koskoca bir yazıklar olsun. ortalama bir tc vatandaşı yetiştirmeyi görev edinmek ne demektir yahu? bu nasıl bir durum? ortalamadan kastınız konuşmayan, fakirliğe tamah eden, öfkesini ona buna saldırarak kusan, torpil kullanan, adam kayıran, rüşvetleri cukkalayıp çok ayıpladığınız zinaya ait kasetlerinizi görmezden gelen, gerizekalı biri olmaksa ben aşağılık biri olmayı tercih ederim. kendinizi siyasetçi, eğitimci, bilimci, edebiyatçı kılıflarına sokarak bu ülkeyi sevdiğinizi ve canınızı verebileceğinizi söylüyorsunuz lakin hepiniz sahterkarlıktan öteye geçememişsiniz. güzel olan her şeyin düşmanı ve katilisiniz. bütün yollarımızı, umutlarımızı, hayallerimizi tıkayan; yolumuza taş koyan abd, rusya ya da batı ülkeleri değil sizsiniz! alt tarafı eğlenceli ve öğretici bir etkinlik. sosyal ve bireysel becerilerinizi de geliştirebileceğiniz bir ortama sahip. nedir bu kadar kötü ve aşağılık olan? kendi gençlerinizi, çocuklarınızı baskıyla, görmemişlikle büyüterek onları adam(?) edebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat yanıldığınızı anca öldüğünüzde, bunca insan size hakkını helal etmediğinde ve mezarınıza tükürmeye geldiğinde anlayacaksınız. bu ülke hayvan çiftliği; bizler oradaki itaatkar hayvanlarız, sizler ise napolyon'sunuz.
geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamaya göre festival meb'e şikayet edilmiş. evet doğru duydunuz, şikayet. böyle güzel bir etkinliğin gençleri kitaplarla yakınlaştırması ve onların kahramanlarla empati kurmasını sağlamasını takdir etmek yerine gidip bundan şikayetçi olmayı daha doğru bulmuş olacaklar ki '' milli eğitimin asıl amacı ortalama bir tc vatandaşı yetiştirmektir, lise öğrencisini romanla yetiştirmek çok saçma bir düşünce.'' diyerek ne kadar küçük olduklarını da göstermişler.
üstüne üstlük işin içine bir siyasetçi karışmasa olur mu? olmaz tabiki de. işte o şanslı kişi ise mhp'li ferhat çakıroğlu. twitter'da '' şehir sakarya. okul cemil meriç sosyal bilimler lisesi; ders taklitçilik, eziklik. batı orta çağ kompleksi. cemil meriç'in kavgası içte derinleşirken bile olimpos dağı çocuklarıylaydı. türk gençliğini onlara benzetme kavgası değildi.'' diyerek meb hesabını etiketlemiş.
bu kısımdan sonrası kişisel yorum içermektedir. aklıma gelen ilk şey koskoca bir yazıklar olsun. ortalama bir tc vatandaşı yetiştirmeyi görev edinmek ne demektir yahu? bu nasıl bir durum? ortalamadan kastınız konuşmayan, fakirliğe tamah eden, öfkesini ona buna saldırarak kusan, torpil kullanan, adam kayıran, rüşvetleri cukkalayıp çok ayıpladığınız zinaya ait kasetlerinizi görmezden gelen, gerizekalı biri olmaksa ben aşağılık biri olmayı tercih ederim. kendinizi siyasetçi, eğitimci, bilimci, edebiyatçı kılıflarına sokarak bu ülkeyi sevdiğinizi ve canınızı verebileceğinizi söylüyorsunuz lakin hepiniz sahterkarlıktan öteye geçememişsiniz. güzel olan her şeyin düşmanı ve katilisiniz. bütün yollarımızı, umutlarımızı, hayallerimizi tıkayan; yolumuza taş koyan abd, rusya ya da batı ülkeleri değil sizsiniz! alt tarafı eğlenceli ve öğretici bir etkinlik. sosyal ve bireysel becerilerinizi de geliştirebileceğiniz bir ortama sahip. nedir bu kadar kötü ve aşağılık olan? kendi gençlerinizi, çocuklarınızı baskıyla, görmemişlikle büyüterek onları adam(?) edebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat yanıldığınızı anca öldüğünüzde, bunca insan size hakkını helal etmediğinde ve mezarınıza tükürmeye geldiğinde anlayacaksınız. bu ülke hayvan çiftliği; bizler oradaki itaatkar hayvanlarız, sizler ise napolyon'sunuz.
devamını gör...
normal sözlük yaş ortalaması
ilhan mansız'ın roberto carlos'a attığı muhteşem çalımı babamla izlemiştim.
devamını gör...
az bilinen yazım yanlışları
itibariyle değil itibarıyla
devamını gör...
jack london’ın beyaz diş hariç dişe dokunur romanı olmaması
biri bu başlıkla yine mikserlik görevini üstlenmiş demek*.
demir ökçe kitabını da okuyunuz efendim,ufuk açar.
demir ökçe kitabını da okuyunuz efendim,ufuk açar.
devamını gör...
şarkılarla geçtim aranızdan radyo yayını
eveet, heyecanla beklediğim bir yayın daha. pilli bebek dinleyeceğimizi öğrendiğimde şarkılar eşliğinde anılar denizime açıldım ve lise zamanlarıma ulaştım*. okulumuzun müzik grubu özel günler/haftalar için etkinlikler düzenlerdi. platonik olduğum bireyi izlediğim ilk etkinlikti ve "haram geceler" parçasını çalıyordu. duygularımı açıklamayı çok düşünmüştüm. ben hala düşüncelerimin arasında gezinirken, benden önce başka bir birey gidip ona olan hislerinden bahsetmişti ve reddedilmişti. 1 hafta sonra, bu hikayenin kahramanı, başka bir hanımefendi ile çıkmaya başlamıştı * sonra bir süre ben de geceleri, günlüğüme, "haram geceler" parçası eşliğinde ağlamıştım. * *
not: bu anımı hatırlamama vesile olan sevgili imperactus, çok teşekkür ederim. *
not: bu anımı hatırlamama vesile olan sevgili imperactus, çok teşekkür ederim. *
devamını gör...
samed behrengi
meslektaşım da olan tebriz doğumlu öğretmen-yazar.
bizzat küçük kara balık'ın kendisidir yaşamıyla.
29 yaşında aras nehrinde bulunmuştur cesedi.
güya yüzerken boğulmuş, oysaki gencecik insanların özgürlük seslerinin büyükleri(!) nasıl korkuttuğunu gayet iyi biliriz.
bizzat küçük kara balık'ın kendisidir yaşamıyla.
29 yaşında aras nehrinde bulunmuştur cesedi.
güya yüzerken boğulmuş, oysaki gencecik insanların özgürlük seslerinin büyükleri(!) nasıl korkuttuğunu gayet iyi biliriz.
devamını gör...
bu yazara yakın zamanda çok fazla beğeni yaptığınız için oyunuz kaydedilmedi
desteklediğim gelişmedir. "duvarımı fulle duvarını fulleyeyim" dönemi 2012 yılında facebookta bitti zaten, kafa sözlükte dirilmesi hoş olmazdı.
devamını gör...
