kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

konuşarak anlaşabilmek, fikirleri saygı çerçevesinde tartışabilmek.
devamını gör...

#731245
basit ölçüde cevaplayım. evrim hala devam eden bir süreçtir. ve muhtemelen robotlaşmadığımız sürece devam edecek bir süreçtir. maymunların evrimleşerek insan olmamasına gelirsek de birincisi evrim yattım kalktım hooop evrimleştim şeklinde gerçekleşen kısa süreler değildir. örneğin memelilerin evriminin yaklaşık 150 milyon yıl önce başladığı tahmin ediliyor. ikincisi evrim sürecinde ortak atadan ayrıldıkça ve doğal seçilimle farklı konuşullara adapte olup farklı mutasyonlar geçirdikçe çeşitlilik artar. çeşitlilik de artık farklı türleri oluşturduğumuz anlamına gelir.
devamını gör...

traktör var olur mu?
devamını gör...

(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)
devamını gör...

oha bu hatunun başlığı nasıl açılmaz dediğim ve bu konuda bir süre şaşkınlığımı gideremediğim abd'li sanatçı kadın. gerçek adı; elizabeth woolridge grant olarak gözüküyor wiki'de. vokal kalitesi zaman zaman/kişiden kişiye tartışılsa da, şarkı yazma yeteneği hakikaten -en azından bence- epey yüksek. (bkz: diet mountain dew), (bkz: video games), (bkz: west coast) gibi eserleri kanımca epey üst düzey şarkılar. severek dinliyoruz.

ve bu kadında en sevdiğim şey denemekten korkmaması. pop başladı ancak (bkz: ultraviolence) bildiğin trip-hop albümü. trip hop'u çok seven bünyeme ilaç gibi geldi, doyurdu resmen. ses tonunu da pop'tan ziyade trip-hop'a daha depresif, karanlık müziklere uygun buluyorum kendimce. uzun lafın kısası; bu hatunu da seviyorum sözlük.
devamını gör...

benim de farkettiğim durumdur. biliyorum sözlükte küfür, hakaret yasak ama böyleleri gerçekten aptal. düz aptal yani. hiç kibar olamayacağım. kusura bakın, bilerek oldu, bir daha da olur.
edit: bir de bazıları "mizah yapıyoruz" bahanesine sığınıyor. sizin ben mizahınızı s***y*m.
devamını gör...

sigarayı bırakmaya çalışmak.
devamını gör...

çünkü dünya, bildiğimiz kadarıyla, gördüğümüz kadarıyla, bir tek son sunar: ölüm, çözülme, parçalanma ve sevdiğimiz biçimlerin kayboluşuyla kalbimizin çarmıha gerilmesi. (bkz: kahramanın sonsuz yolculuğu)
devamını gör...

elalem mars'a gidip helikopter uçuruyor, bunlar ellerinde kılıç etrafta dolaşıyor.

güler misin, ağlar mısın.
devamını gör...

şekerimin yüksek olduğu zamanlar bazen 4-5 dakika da yaptığım eylemdi. neyse ki düzelttim. gözden sonra böbrekleri de elime almayayım.
devamını gör...

kadınlar istediği kişiye kanar.
devamını gör...

komşumdan nefret ediyorum.
devamını gör...

dinleri yok etmek.
yakın tarihin somut şeytanı olan naziler bile on yıl varlıklarını sürdürebildiler oysa katolik kilisesinin çok daha zengin bir katliam tarihi var*
(bkz: ensar vakfı)
(bkz: benzer işler)

katolik kilisesinden başlama sebebim ise müslüman arkadaşlardan linç yemekten çekinmem ama bu iki semavi din yüzyıllardır kendi tanrıları öyle istediği için birbirlerini katlediyor.

bugünlerde ise nazilerin katlettiği "holocaust" mağdurları filistini bombalıyor. say say bitmez, dinler yok edilmedikçe işimiz zor.
devamını gör...

o erkek soğanı da tek yumrukla ortadan ikiye ayıramıyordur şimdi.
devamını gör...

hz. muhammed'in babası. hz. muhammed 7 aylıkken bilinmeyen bir hastalıktan dolayı 25 yaşındayken vefat etmiştir. abdullah çok güzel birisiydi, hatta kureyşlilerden yaşlı olanlar bile daha önce böyle güzellikte birini görmediklerini söylerlerdi.

abdülmutallib (abdullah'ın babası) zengin bir adamdı. tıpkı oğlu abdullah gibi çok güzel, yakışıklıydı. zemzem'i de uzun zaman sonra o ortaya çıkarmıştı. üstelik arabistan'ın en şerefli ve en güçlü kabilelerinden olan kureyş kabilesinin liderliğini yapıyordu ve şerefli bir soyu vardı. tüm bunlar abdülmutallib'in çok şanslı bir adam olduğunu gösteriyordu. abdülmutallib, cömertti, zekiydi, akıllıydı ve tüm bunlar onu saygın bir adam yapıyordu. fakat bu kadar çok şeye sahip olmasına rağmen, çok şükretmesine rağmen yine de üzgündü. çünkü birden çok hanımı olmasına rağmen sadece bir tane erkek çocuğu vardı. ama arabistan'da babaları destekleyenler oğullardı! kendisiyse sadece bir tek erkek çocuğa sahip olmanın üzüntüsünü, eksikliğini yaşıyordu. ve abdülmutallib dua etti, eğer allah 10 erkek çocuğu verirse ve hepsi büyür de büluğ çağına gelirse, abdülmutallib onlardan birini kabe'de kurban edecekti.

yıllar yıllar geçti. abdülmutallib'in 9 oğlu daha olmuştu ve böylelikle ilk oğluyla birlikte toplam 10 erkek çocuğu vardı. şimdi birisini kurban etmeliydi. ama abdülmutallib o yemini ettiği zaman, 10 erkek çocuğunun olmasını yüzde birlik ihtimal olarak görüyordu. tüm oğulları büyüdü, ama abdullah hariç. artık abdülmutallib sık-sık ettiği yemini düşünüyordu. bütün oğulları onun için gurur kaynağıydı ve en çok abdullah'ı seviyordu. abdullah, çok iyi bir çocuktu. abdullah da büyümüştü artık. abdülmutallib tüm oğullarını çevresinde topladı ve yemininden bahsetti, abdülmutallib onların babasıydı, ne olursa olsun ona uymaları gerekiyordu. abdülmutallib onlardan her birinin bir ok üzerine işaretlerini koymasını istedi. ve kureyş ok falcısına kabe'ye gelmesi için haber gönderdi. oğullarını kabe'ye soktu ve gelen falcıya yemininden bahsetti. oğullar kendi oklarını hazırladı. abdülmutallib, hubel'in yanında durdu. ve allah'a dua etti. okları çektiler, abdullah'ın oku çıkmıştı.

abdülmutallib bir eliyle abdullah'ı diğer eliyle de bıçağı tuttu ve oğlunu kapıya doğru sürükledi, hiçbir şey düşünmek istemiyordu, hiçbir şey. oğlunu kurban etmek için yer arıyordu. fakat abdullah'ın annesi..fâtıma! fatıma, en güçlü kabilelerden olan mahzum kabilesindendi, kureyştendi, şerefli bir soya sahipti. çevreyi büyük bir topluluk sarmıştı. hem abdülmutallib, hem de abdullah kabe'nin kapısında durmuşlardı ve ikisi de bembeyaz, ölü gibi bir haldeydiler. mahzumlular kendilerinden olan birinin oğlunun kurban edileceğini anladılar ve abdülmutallib'e bıçakla nereye gittiğini soruyordular, aslında sorunun cevabını gayet iyi biliyorlardı. abdülmutallib yemininden bahsedince, mahzum'un şefi şöyle dedi:

hayır, onu kurban etmeyeceksin. onu kurban etme, başka bir şeyi feda et. onun bedeli ne kadar olursa olsun, tüm mahzumoğulları mallarını feda etmeye hazırdır.

abdullah'ın diğer kardeşleri kabe'nin içerisinden çıkmamışlardı, hiçbirisi tek kelime etmemişti. fakat dayanamadılar ve abdülmutallib'e kardeşleri abdullah'ı kefaret karşılığında kurtarması için yalvardılar. fakat abdülmutallib hiç oğlunu kurban etmek ister miydi? deniyordu, herkesin yalvarışlarını duymak, tüm topluluğun "yapma!" nidalarını duymak istiyordu. ama bir yandan da korkuyor, düşünüyordu. en sonunda bu durum için herhangi bir kefaretin olup olmadığını öğrenmek ve eğer kefaret geçerliyse nasıl olacağını öğrenmek için medine'de yaşayan akıllı bir kadının yanına gitmeye karar verdi. abdullah ve bir veya birkaç oğlunu yanına alarak medine'ye gitti. orda da kadının başka bir yere yerleştiğini öğrenince oraya gitti. ve kadını buldu. kadına olayı anlattılar ve kadın da ruhla konuşacağım yarın gelin dedi. abdülmutallib dua etti. diğer gün geldiler ve kadın şöyle dedi, bana ilham geldi, söyleyin, sizde kan bedeli ne. dediler ki, 10 devedir. kadın dedi ki: geri dönün, ve kurban etmek istediğiniz adamı bir tarafa, 10 deveyi de diğer tarafa koyun ve aralarında kura çekin. eğer ok adamın aleyhine çıkarsa, 10 deve daha ekleyin ve yine kura çekin. fal develere çıkıncaya kadar buna devam edin, develeri arttırın. sonra da develeri kurban edip adamı salıverin.

mekke'ye geri döndüler ve abdullah ile 10 deveyi kabe'nin avlusuna koydular. abdülmutallib, kabe'nin içine girdi, hubel'in yanında durdu, yaptıklarının kabulü için allah'a yalvardı. oklar çekildi ve ok abdullah aleyhinde çıktı. 10 deve daha eklediler fakat sonuç aynıydı, develer yaşamalı ve abdullah kurban edilmeliydi. her seferinde 10 deve eklediler. en sonunda develerin sayısı 100 olmuştu. fal, develerin aleyhindeydi artık. ama abdülmutallib emin olamıyordu, 3 kez fal oku çekilmesini istiyordu ve 2 kez daha çektiler. fal her seferinde develerin aleyhine çıktı. ve develer kurban edildi.

abdullah 20'li yaşlarına geldiğinde âmine ile evlendi. ve hz. muhammed 7 aylıkken, kendisi 25 yaşında bilinmeyen bir hastalık sebebiyle vefat etti.

amine, bu haberi öğrenince gözyaşları içerisinde şu şiiri okumuştur;

artık mekke'nin bethâ kolu, haşimoğullarından boş kaldı! mekke, haşimoğullarının şanından mahrumdur artık! ölümün davetine uyarak, evinden örtüler ve kefenler içinde çıktı, kabre gitti! ölümün (eğer yeryüzünde yıllarca dolaşıp dursa) insanlar arasında, haşimoğlu gibi bir yiğit bulup da boşluğunu dolduramaz. dostları onun tabutunu taşımak için koşuştu, onu elden ele aldılar götürdüler. ne yazık, ne yazık ki ecel hiç beklenmedik bir zamanda onu çekip kendine aldı. halbuki o, ne kadar güzel, ne kadar cömert ve ne kadar merhametli biriydi!

abdullah'ın bıraktığı miraslar arasında, oğlu hz. muhammed'e bakması için habeşli bir cariye de vardı. sanki abdullah, hz. muhammed'in annesi âmine'nin de, hz. muhammed daha çok küçükken vefat edeceğini biliyordu..
devamını gör...

olmasaymışız hamarat.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

beni bitiren temizlik. öldüm ben, cenazemi kaldırın sözlük. 3 gündür dip köşe temizlik yapılıyor evimde, bir de üstüne şunu yap kızım bunu yap kızım atarları çekiyorum.
“kızıııım bana kuru bezi fırlatır mısın, kızım ayağına terlik giy, süpürme işin bittiyse gel de şuraların tozunu al, buraları mopla, hadi şunları yukarı çıkart/aşağı indir...”

konu temizliğe geldi mi bizim evde can sağlığı unutulur, sandalyeler üstüne çıkılıp avizeler silinir, ter banyosu yapılsa da temizlik bitene kadar durulmaz. “şu oda daha bitsin, burayı deterjanlayıp çıkacağım, söz.” nidaları yankılanıyor evde.

kendimize yardımcı olarak kardeşimi aldık ama yok anlamıyor şu temizlik işinden, sırılsıklam mopla caaaanım parkeleri silmeye çalışıyor, yok ben süpürmeyi sevmiyorum, sadece mop yaparım diyor bir de. artık “aaaaaaayh yeter!” dedim, annemle bir olup şutladık kardeşcağızımı. kaldık baş başa. temizlik bitti mi bilmiyorum, bitmemiş de olabilir, bitmiş olduğunu umabiliyorum sadece. 2 kişi olunca verim düştü yalan yok.

her neyse, bayram bayram dedik hiç bayram değil bu bize, kime bayram söyleyeyim mi? deterjan markalarına, süpürge satanlara, kuru temizlemecilere bayram. bayram bize değilse temizliği niye bize kaldı yine? gelmeseydi keşke bayram, sevmiyorum ben bayramları. en azından temizliğe gerek kalmazdı.
devamını gör...

kadın erkek eşitliğini savunmanın ergenlikle alakası yoktur. her insanın yapması gereken şeydir zaten. allah aşkına birazcık bilgilenin.
devamını gör...

merhabalar turnuvacı portakallar,
kafa sözlük kelimelik turnuvasının final aşamasına gelmiş bulunmaktayız.
yarı final sonucu a grubundan finale çıkan isimler;
yıldırım-16 ve mrwhoareyou
b grubundan finale çıkan isimler
deliyim* ve fuzzylee
finale çıkan bu 4 kişi kendi arasında ikişer maç yapıyor ve en yüksek puanı alan oyuncumuz turnuvanın kazananı oluyor.
yine 12 saati seçiyoruz, kuralları biliyorsunuz.
başarılar diliyorum.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim