arada bir arayanları görünce üzerinde düşündüğüm soru. yanıtım net bir şekilde "kesinlikle hayır" bu soruya.

bazı şeyleri hiç merak etmemek gibi bir huyum var. bu tür konular da bu meraksızlığa dahil.
devamını gör...

asıl adı angela anaïs juana antolina rosa edelmira nin y culmell olup, on bir yaşından itibaren yazmaya başladığı günlükleri daha yaşarken yayınlanmış, yazdıklarının değerinin bilindiğini kendi gözleriyle de görmüş ilk kadın yazarlardan biri. 21 şubat 1903 tarihinde, fransa’da kübalı sanatçı bir aile içinde dünyaya gelen anais nin, yaşamını fransa, ispanya ve amerika’da sürdürüp, bu çok kültürlülüğü ve çok yönlülüğü pek çok türde yazdığı zengin metinlere de yansıtmıştır.

kendisi henüz iki yaşındayken anne ve babasının ayrılığının ardından annesiyle amerika’ya gelen anais nin, okulda katolik bir öğrenim görür. günlüğünde yazdıklarına göre 16 yaşında hem okuldan hem de kiliseden ayrılarak modellik yapmaya başlar. 1923 yılında küba havana’da aşık olup hayatını birleştirdiği bankacı ve sinemacı hugh parker guiler ile paris’e yerleşir. yine günlüklerinden anladığımız kadarıyla edebiyat macerası da bu zamanlarda başlar.

anais nin'in kendi adıyla basılmış ve yayınlanmış olan ilk profesyonel çalışması, yazdıkları yüzünden türlü yasak ve sansürle mücadele etmek zorunda kalan şair yazar d.h. lawrence’ın çalışmaları üzerine kapsamlı bir deneme ve eleştiri niteliğindedir. bu çalışmayla ilerleyen dönemlerde edebiyat dünyasını hayli sarsacağının da ilk işaretlerini vermiş olur. savulun anais geliyor!

psikanalizle de çok yakından ilgilenen anais nin, otto rank’le bu konu üzerine yaptığı çalışmalar sayesinde, kendi deyimiyle, söyleyebildikleriyle söyleyemedikleri arasında kalan, hislerin salındığı büyük boşluğu keşfeder. yaşadığı aydınlanmayı günlüğünde şöyle anlatacaktır. “o konuştukça yazarken ne kadar zorlandığımı düşündüm. ifade edilmesi zor hisleri yazıya dökerken daha anlaşılır hale getirmekte ne kadar zorlandığımı…kendi içlerinde tarifsiz, gizil ve sössüz olan o sezi, his ve içgüdüler için anlaşılır bir dil bulmak adına verdiğim mücadeleyi…”

bu engin düşünceler ve kendi aklıyla girdiği mücadele onu batı edebiyatının bilinen ilk kadın erotik yazarı olmaya sürükler. yazar henry miller’la para için başlayıp sürdürdükleri yazın ortaklığı sırasında yazdıkları, yazar kimliğini ve edebiyat dünyasında edindiği rolü değiştirecek yapıtların ilkleridir. bir koleksiyoner için ve hiç yayınlanmamak üzere yazdıkları erotik öykülere dönüp baktığında, hepsinin erkek sesiyle yazılmış olduğunu fark eder anais nin. bir erkeğin içsesiyle, bir erkeğin hislerini, bir erkeğin sözleriyle tariflediğini keşfettikten sonra tüm koleksiyonu bir kadın yönelimiyle, bir kadın rolü üstlenerek, bu kez kendisi için, yeniden yazmaya karar verir.

bir kaşif gibi yaşadığı tutkulu aşkları ve ilişkileri çok kültürlülüğü ve çok yönlü düşünce yapısıyla birleştirip yazdığı erotik öyküleri ve tüm şeffaflığıyla içini döktüğü günlükleri bu gün hepimiz için yol ve ufuk açan bir ışık.
devamını gör...

"ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden"
diyorum kendime.
devamını gör...

benim makarnikimin nickaltı nasıl bu kadar boş olabiliyor? aklım almıyor şu anda.
bu kadın, her şeyiyle harika. ciddiyim. yazdığı tanımlar kalite kokuyor. kendisi o kadar nitelikli bir insan ki...
örnek alabileceğim yazar arkadaşlarımdan birisi kendisi. kendisini çok severim. hep mutlu, huzurlu olsun. kocaman öpüyorum onu.
devamını gör...

kumbara olarakta kullanılabilen işlevsel eşya. (bkz: sütyenbank)
devamını gör...

burası dünya yahu, burası bu kadar işte...
devamını gör...

zodyak’ın 12 burcunun yedincisi terazi burcudur. 23 eylül – 23 ekim tarihleri arasında doğanlar bu burca mensuptur.

--- alıntı ---

sembolü: adalet terazisi
elementi: hava
olumlu özellikleri: çekici, sevimli, adil, cana yakın, paylaşımcı, romantik,
olumsuz özellikleri: faydasız, kararsız, aşırı duygusal, manipülatif, şımarık, kuruntulu
en sevdiği şeyler: büyük konserler, şiir, pahalı mücevherler, tasarım giysiler, iyi yemek, uyum, nezaket, gezmek
nefret ettiği şeyler: donuk ya da pratik insanlar, zorbalık, bir karar vermeye zorlanmak, “belki”ler, şiddet, adaletsizlik, gevezelik, şekilcilik
gizli tutkuları: sevmek ve sevilmek
güçlü yanları: dayanışmacı, diplomat, zarif, tarafsız, sosyal olmaları
zayıf yanları: kararsız olmaları, çatışmadan kaçmaları, kendilerine acımaları


--- alıntı ---
devamını gör...

henüz yapamadığım.
ilham bekliyorum evet işte bu! dedirtecek.
devamını gör...

hayattaki yerim tam olarak bu sokak lambası diye düşünüyorum bazen. bir görevim vardır, bir amaç uğruna yaşamam gerekiyordur ama yapmam gereken tek şeyi bile çeşitli imkanlardan dolayı yapamam. yalnız, ıssız ve karanlık bir yerde hiçbir işe yaramayan, öylece duran sokak lambası gibiyim. sadece durup etrafımda olan biteni sessiz sedasız izliyorum, ne kendime ne de etrafımdakilere faydam var..
gece gece içerledim bu duruma, sokak lambası bu kadar önemli olduğunu bilseydi ağlardı sanırım.
devamını gör...

duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa, kendimi parçalayacak değilim elbette. ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.

(bkz: yeraltından notlar)
devamını gör...

o kafanda kalmış 3 tel saçını yoluk yoluk yolarım diye nazikçe uyardığım geçici kadrolu sözlük cadısı.*

epeydir uğramıyordum kız burada, bayaaa değişmiş görmeyeli. perdeler yeni mi?
devamını gör...

keşke bu kadar pahalı olmasaydı da insanlar ödeme güçlüğü çekmeyip bu duruma gelinmeseydi dediğim karardır.

--- alıntı ---
epdk başkanı yılmaz, "65 yaş üstü tüketiciler, engelli tüketiciler ve şehit aileleri ve muharip/malul gazilerin elektriği, borcundan ötürü 3 ay boyunca kesilemeyecek" dedi. yılmaz ayrıca, "mağduriyet oluşmaması için cuma günleri, resmi ve dini bayramlarda ve bu bayramların bir önceki gününde, yani arifesinde, elektrik kesme işlemi yapılamayacak" açıklamasında bulundu.
--- alıntı ---

buradan
devamını gör...

korkaktır.*

hiç denememiş, gelişmemiş, düşünmemiş hatta yaşamamış insandır.*

"herkes gemiyi limanı getirip getirmediğine bakar,o yolda gelirken neler yaşadığın ile ilgilenmez " tarzında bir söz vardır,bizi de biz yapan sonuçlar değil, o yoldaki yaşadıklarımızdır.

girmekten korktuğunuz mağara, aradığınız hazineyi barındırır.
joseph campbell



cesur ol, risk al. hiçbir şey deneyimin yerini tutamaz.
paulo coelho


erdal kalın poe ukdesi
devamını gör...

dünya tatlısı iki kadının yine çok eğlenip sorularıyla bizleri de eğlendireceği yayını. yine bizi sinir eden, çileden çıkaran durumlara hayıflanırken hep birlikte sayıp rahatlayacağız belli ki, e ben yerimi aldım hemen başlayayım mı o zaman?
öğretmenler bilir, velilerin popüler ama asla eskimeyen klasik soruları vardır. cevap verirsin ama ikna edemezsin. bunlardan en başta geleni:
"hocam bizim çocuğun durumu nasıl?" "zeki ama çalışmıyor sıpa değil mi?"
evet şimdi soru soruldu, arkasından gelen diyalog önemli olan kısmı.
-gayet iyi x hanım, arkadaşlarıyla uyumlu, sosyalleşmeye başladı, gelişim alanlarında yaşına uygun bir gelişim söz konusu merak etmeyin.
+ee hocam iyi mi yani?
-evet evet, iyi demiştim ya.
+tamam hocam, peki okumayı ne zaman öğreteceksiniz?
-x hanımcım, bizim yaş grubumuzdaki müfredatta okumayı öğretmek yok.
+ama bizimki adını yazıyor hocam, kendiliğinden baka baka öğrendi, öğretseniz öğrenir.
-haklısınız x hanımcım, öğretsem öğrenir, öğretemiyorum o da benim ayıbım olsun mı?
daha yazacaktım, enerjim de vardı ama bu sorulardan daha çok merak ettiğim başka sorular var sevgili diceyler. cevaplarını siz biliyorsunuzdur, bir bakar mısınız?
1) nevermore nerede?
2) gomercan kimin elini tutmus?
3) merdumgiriz_ yüreğin niye korlar içinde?
4) miko, hava neden bu kadar sıcak?
sorularım şimdilik bu kadar, teşekkürler efendim.
devamını gör...

“bu hayatta hiç kimse için yanlış kelime kullanmam. hayat bana seçerek konuşmayı öğretti. kelimeleri değil, insanları.”

öyle işte.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

boş zamanlarında anketörlük yapan veya "ya istatistik yapcam" diye yalan söyleyen kompleksli, özgüveni eksik kişidir.
30 kişi olmasıyla hiç olmaması arasındaki fark nedir henüz anlayabilmiş değilim.
devamını gör...

japon uyku sanatı..
köken olarak inemuri (居眠りhala oradan iken uyumak anlamına gelen bir kelime öbeğidir. japonlar için geceleri çok uzun süre uyumak ayıplanacak bir şey olarak düşünülürken gündüz bu şekilde uyuyor olmak onlar için saygı duyulan ve o kişinin rahatsız edilmemesini gerektiren bir davranış biçimi.

bir japon için geç saatlere kadar çalışmak ve çaba sarf etmek çok değerli bir olgu olması sebebiyle bu kişinin bir toplantıda ya da çalışırken masasında kestiriyor olması ayıplanmanın tam tersi olarak takdir edecek bir davranış olarak görülür ve kişinin uykusuzluğuna karşın çaba sarf etmesi, kişinin nefsini ve fiziksel zaaflarını yenmesi olarak görülür. bu şekilde bakıldığında inemuri yaklaşmışında japon şintoizm (bkz: şintoizm) inancının insana ve hayata saygılı olma öğretisinin etkilerini de görebilmek mümkündür..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak-1
görsel kaynak-2
devamını gör...

kavga vardır ve yok olası vicdanım haklı tarafı tutmaktadır;

-annem haklı baba.
+seni annen mi doğurdu? ne diye tutuyorsun onun tarafını?
-!..

beni annem mi doğurdu? vay be!
önca yıldan sonra ya denizatı olduğumuzu öğrendim ya da üvey evladım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim