kadın bas gitaristler
bazı müzik enstrümanları kadının elinde daha estetik durur. arp, çello ya da bas gitar gibi. bas gitarı konuşturan kadınlara tarafımdan bir saygı duruşu. bazıları dünyaca ünlü isimlerle çalışmış, bazıları solo artist ve şarkıcı aynı zamanda. ve çok yetenekliler.
carol kaye: the beach boys, monkees, the doors, neil diamond, simon and garfunkel, nancy sinatra, frank zappa gibi devlerle çalışmış, film ve dizi müzikleri yapmış, on binden fazla kayıtta çalmış emektar müzisyen.
gail ann dorsey: david bowie, lenny kravitz
d’arcy wretzky: the smashing pumpkins
melissa auf der maur: hole, the smashing pumpkins
nicole fiorentino: the smashing pumpkins, bizou
hillary woods: jj72
nik west: prince
divinity roxx: beyonce
mohini dey
tal wilkenfeld: jeff beck
esperanza spalding
ıda nielsen: prince, 3rdeyegirl
meshell ndegeocello
rhonda smith: jeff beck, prince
yolanda charles
kinga glyk
buket doran- şebnem ferah
cemre kabaş- koray candemir
saya gray
tanya o’callaghan
frescia belmar
lucy clifford
marta altesa- youtube’da yaptığı cover’larla tanınıp jamiraquai ile çaldı
carol kaye: the beach boys, monkees, the doors, neil diamond, simon and garfunkel, nancy sinatra, frank zappa gibi devlerle çalışmış, film ve dizi müzikleri yapmış, on binden fazla kayıtta çalmış emektar müzisyen.
gail ann dorsey: david bowie, lenny kravitz
d’arcy wretzky: the smashing pumpkins
melissa auf der maur: hole, the smashing pumpkins
nicole fiorentino: the smashing pumpkins, bizou
hillary woods: jj72
nik west: prince
divinity roxx: beyonce
mohini dey
tal wilkenfeld: jeff beck
esperanza spalding
ıda nielsen: prince, 3rdeyegirl
meshell ndegeocello
rhonda smith: jeff beck, prince
yolanda charles
kinga glyk
buket doran- şebnem ferah
cemre kabaş- koray candemir
saya gray
tanya o’callaghan
frescia belmar
lucy clifford
marta altesa- youtube’da yaptığı cover’larla tanınıp jamiraquai ile çaldı
devamını gör...
sahibinin sesiyle okunan cümleler
sağlam basıcan bu hayatta
devamını gör...
nikolay vasilyeviç gogol
palto giyen rus şahsiyet.
dostoyevski'nin bu paltoyu çok beğendiği, arkadaş ortamında hepimiz o paltodan çıktık gibi enteresan bir laf ettiği söylenir. o kadar edebiyatçı insan ayni palto'nun içinde ne yaptı diye kafamizda soru işaretleri bırakır.
ölünün ardında konuşmuş olduk da yani aslında rus köylüsünün derdiyle derlenmiş, dönemin köylüsünün, alt sınıfın gördüğü büyük baş hayvan muamelesini eserlerinde anlatmış toplumsal duyarlılığı yüksek bir insandır.
ölü canlar, rus edebiyatının bitmez tükenmez yoksulluk anlatisina dayanabilecek sabrınız varsa okunasıdır.
dostoyevski'nin bu paltoyu çok beğendiği, arkadaş ortamında hepimiz o paltodan çıktık gibi enteresan bir laf ettiği söylenir. o kadar edebiyatçı insan ayni palto'nun içinde ne yaptı diye kafamizda soru işaretleri bırakır.
ölünün ardında konuşmuş olduk da yani aslında rus köylüsünün derdiyle derlenmiş, dönemin köylüsünün, alt sınıfın gördüğü büyük baş hayvan muamelesini eserlerinde anlatmış toplumsal duyarlılığı yüksek bir insandır.
ölü canlar, rus edebiyatının bitmez tükenmez yoksulluk anlatisina dayanabilecek sabrınız varsa okunasıdır.
devamını gör...
papatya
çok incelikli, nadide bir ezginin günlüğü şarkısı. kararlı duruşların, sevilenden vazgeçmeyişlerin papatya gibi narin, usulcacık, kısacık şarkısı.
devamını gör...
23 ocak 2021 ekrem imamoğlu’nun vatandaşa cevabı
kendisine “iyi misiniz?” diye hal hatır soran belediye başkanına “size korona yok mu?” diye çıkışan çomara verilmiş haklı cevaptır.
kaynak
kaynak
devamını gör...
ilk kez deniz görüldüğünde hissedilenler
orhan veli’nin “gemlik'e doğru denizi göreceksin; sakın şaşırma“ (en kısa) şiirini aklıma getiren başlık.
yoksa denizin dibinde doğup büyümüş biri olarak, ilk gördüğümde ne tepki verdim hiç bilmiyorum. sadece, denizden epey uzak kaldığım (2 ay kadar) bir dönem ankara tarafından dönerken, izmit-yalova arasında otobüsün camına yapışıp öylece denizi izlediğimi hatırlıyorum.
yoksa denizin dibinde doğup büyümüş biri olarak, ilk gördüğümde ne tepki verdim hiç bilmiyorum. sadece, denizden epey uzak kaldığım (2 ay kadar) bir dönem ankara tarafından dönerken, izmit-yalova arasında otobüsün camına yapışıp öylece denizi izlediğimi hatırlıyorum.
devamını gör...
uzun entrylerin okunmaması
bir eylem.
okumayan kendi kaybeder, bana ne! ben uzununu da kısasını da yazarım, uzununu da okurum, kısasını da okurum. dolayısıyla bir şekilde her konu hakkında biraz bilgim olur. bilgisi olmayıp da okumayan kendisi bilir. bilgi bu; ne zaman nerede lazım olacağı belli olmaz. yeri gelir, hayat kurtarır.
okumayın siz. marifet çünkü okumamak. okumaya okumaya geldiğimiz nokta yeni türkiye işte; hayrını görün...
okumayan kendi kaybeder, bana ne! ben uzununu da kısasını da yazarım, uzununu da okurum, kısasını da okurum. dolayısıyla bir şekilde her konu hakkında biraz bilgim olur. bilgisi olmayıp da okumayan kendisi bilir. bilgi bu; ne zaman nerede lazım olacağı belli olmaz. yeri gelir, hayat kurtarır.
okumayın siz. marifet çünkü okumamak. okumaya okumaya geldiğimiz nokta yeni türkiye işte; hayrını görün...
devamını gör...
bülbülü öldürmek
harper lee eseri.
edebiyat ve okuma kulübü ile beraber okuduğumuz kitaptır.
tom'un siyahi olmasından dolayı gördüğü muamele, haksız suçlamaya maruz kalması, ırkçılık ve insanların ne kadar adaletsiz, acımasız olduğunu anlatan güzel bir eser.
atticus en sevdiğim ve gıpta ettiğim karakter oldu. çocuklarıyla olan ilişkisi, doğru olanın peşinden gitmesi, sonuçları ne olursa olsun haksızlığa uğrayanın yanında olması ve baskılara rağmen yılmaması saygı duyulası.
tom robinson'un gördüğü muamele, yapmadığı bir suçun insanlar tarafından kesin yapmıştır diye düşünülmesi, biz insanların birbirimizi ne denli acımasızca ezebileceğimizi ve birbirimize önyargıyla yaklaştığımızı göstermiştir.
atticus'un tom robinson'u cesurca savunması beni kendine hayran bırakmıştır. şu an bulunduğunuz düzende de bazı şeyleri değiştirebilmek için atticus gibi olmamız gerekir aslında. elbette zordur, bedelleri çoktur atticus gibi olmanın.
ayrıca kitabı scout'un bakış açısından okuyarak bir çocuğun masum, kendine ait düşüncelerini görmüş oluruz.
ilk okumaya başladığımda sıkıcı gelse de daha sonra akıcı şekilde ilerlediğim bir kitap oldu.
boo radley karakteri de kitapta ilgimi çeken isimlerden oldu.
"sadece bir tür insan varsa, neden birbirleriyle anlaşamıyorlar? eğer hepsi aynıysa, neden birbirlerini küçümsemek için kendi yollarından çıkıyorlar? scout, sanırım bir şeyi anlamaya başlıyorum. sanırım boo radley'in bu kadar zaman neden evde kapalı kaldığını anlamaya başlıyorum. çünkü içeride kalmak istiyor."
ayrıca bülbülü öldürmek kitabının filmi ve tespih ağacının gölgesinde adlı ikinci bir kitabı var.
kitap birçok sorunu ele alması açısından olsun, bir çocuğun bakış açısını anlamak açısından olsun kesinlikle okunması gereken bir eser. kalemine sağlık harper lee.
birkaç alıntı
"-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek."
"atticus, sıfatları çıkarırsan gerçekler kalır dedi."
"ama bazen bir adamın elindeki incil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."
"insanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar."
"başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez."
"küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz."
edebiyat ve okuma kulübü ile beraber okuduğumuz kitaptır.
tom'un siyahi olmasından dolayı gördüğü muamele, haksız suçlamaya maruz kalması, ırkçılık ve insanların ne kadar adaletsiz, acımasız olduğunu anlatan güzel bir eser.
atticus en sevdiğim ve gıpta ettiğim karakter oldu. çocuklarıyla olan ilişkisi, doğru olanın peşinden gitmesi, sonuçları ne olursa olsun haksızlığa uğrayanın yanında olması ve baskılara rağmen yılmaması saygı duyulası.
tom robinson'un gördüğü muamele, yapmadığı bir suçun insanlar tarafından kesin yapmıştır diye düşünülmesi, biz insanların birbirimizi ne denli acımasızca ezebileceğimizi ve birbirimize önyargıyla yaklaştığımızı göstermiştir.
atticus'un tom robinson'u cesurca savunması beni kendine hayran bırakmıştır. şu an bulunduğunuz düzende de bazı şeyleri değiştirebilmek için atticus gibi olmamız gerekir aslında. elbette zordur, bedelleri çoktur atticus gibi olmanın.
ayrıca kitabı scout'un bakış açısından okuyarak bir çocuğun masum, kendine ait düşüncelerini görmüş oluruz.
ilk okumaya başladığımda sıkıcı gelse de daha sonra akıcı şekilde ilerlediğim bir kitap oldu.
boo radley karakteri de kitapta ilgimi çeken isimlerden oldu.
"sadece bir tür insan varsa, neden birbirleriyle anlaşamıyorlar? eğer hepsi aynıysa, neden birbirlerini küçümsemek için kendi yollarından çıkıyorlar? scout, sanırım bir şeyi anlamaya başlıyorum. sanırım boo radley'in bu kadar zaman neden evde kapalı kaldığını anlamaya başlıyorum. çünkü içeride kalmak istiyor."
ayrıca bülbülü öldürmek kitabının filmi ve tespih ağacının gölgesinde adlı ikinci bir kitabı var.
kitap birçok sorunu ele alması açısından olsun, bir çocuğun bakış açısını anlamak açısından olsun kesinlikle okunması gereken bir eser. kalemine sağlık harper lee.
birkaç alıntı
"-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek."
"atticus, sıfatları çıkarırsan gerçekler kalır dedi."
"ama bazen bir adamın elindeki incil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."
"insanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar."
"başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez."
"küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz."
devamını gör...
dinlerken kendinizi bulduğunuz şarkı sözleri
sorum yok soranım yok
yolum yok yordamım yok
bir çıkmaz sevdadayım
çekip vuranim yok.
yolum yok yordamım yok
bir çıkmaz sevdadayım
çekip vuranim yok.
devamını gör...
16. yüzyıl divan şairleri
1) fuzuli:
şiirlerinde hem ‘’gereksiz, bir işe yaramayan’’ hem de ‘’faziletli, erdemli’’ anlamlarına gelen ‘’fuzuli’’ mahlasını kullanan şairin asıl adı ‘’mehmet’’tir.
türkçe şiirlerini azeri türkçesiyle yazmıştır.
bir ‘’gazel şairi’’dir.
‘’aşıkane gazel’’in en büyük temsilcisidir.
‘’ızdırap şairi’’ olarak da bilinir.
divan şiirinin en lirik şairidir.
gazel ve mesnevilerinin temel konusu insandır.
en güzel sehlimümteni (basitlik içinde derinliğe ulaşma) örneklerini vermiştir.
‘’şikayetname’’ isimli eserinde dönemindeki devlet memurlarını eleştirmiştir.
‘’su kasidesi’’ isimli eseri, hz. muhammed için yazdığı ‘’naat’’ türünde yazılmış olan bir eserdir.
‘’leyla ile mecnun’’ isimli eserinde beşeri aşktan ilahi aşka geçiş temasını işlemiştir.
‘’beng ü bade’’ ve ‘’sakiname’’ eserleri de şairin önemli eserlerindendir.
2) baki:
fuzuli gibi bir ‘’gazel şairi’’dir.
‘’rindane gazel’’in en önemli temsilcisidir.
şiirlerinde tasavvufi konulara yer vermemiştir.
mahallileşme akımının en önemli temsicilerinden biridir.
şiiri ‘’söz ipliğine inciler dizmek’’ olarak tanımlamıştır.
hayatın zevk ve eğlencelerine yönelmiştir.
mesnevi yazmamıştır.
şiirlerinde devrinin görkemli ve zengin hayatı hissedilir.
‘’kanuni mersiyesi’’ isimli eserini, kanuni sultan süleyman’ın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent türünde bir eserdir.
devrinde ‘’sultanu’ş şuara’’ olarak bilinmektedir.
3) zati:
devrinde yetişen ‘’baki’’ gibi çok önemli şairlere hocalık yapmış bir şairdir.
ziya paşa tarafından ahmet paşa ve necati ile birlikte ‘’türk şiirinin temellerini atan şairler’’ arasında sayılmıştır.
içinde yaşadığı sosyal hayatı şiirlerinde hissetmek mümkündür.
gazelleri, kasidelerine oranla daha sade bir dille yazılmıştır.
‘’şem ü pervane’’ ve ‘’edirne şehrengizi’’ isimli eserleri önemlidir.
4) hayali bey:
‘’diyar-ı rum’un sultanu’ş şuarası’’ olarak anılmıştır.
tek eseri ‘’divan’’dır.
5) taşlıcalı yahya:
devrinin en ünlü mesnevi şairlerinden biridir.
hamse (beş mesnevi) sahibidir.
mahallileşme akımının temsilcilerinden biridir.
şiir dilinin sadeleşmesine katkıda bulunmuştur.
‘’şehzade mustafa mersiyesi’’ isimli eserini şehzade mustafa’nın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent şeklinde bir eserdir.
6) bağdatlı ruhi:
şiirleri oldukça sade ve akıcıdır.
sosyal hayata ve sosyal olaylara şiirlerinde yer vermiştir.
en çok gazel yazan divan şairlerinden biridir.
fuzuli’den etkilenmiştir.
‘’vahdetivücut’’ anlayışını benimsemiştir.
‘’terkibibent’’ isimli eseri, şairin en önemli eseridir.
7) nevi:
şehzade mehmet’in sünneti dolayısıyla yazdığı ‘’suriyye’’ eseriyle meşhur olmuştur.
8) emri:
‘’muamma (manzum bilmece)’’ şairi olarak tanınmıştır.
9) güvahi:
‘’pendname (kenzü’l bedayi)’’ isimli nasihatname türünde eseriyle ünlenmiştir.
tanım: 16. yüzyıl divan şairleri hakkında yükseköğretim kurumları sınavı'na yönelik bilgi içeren başlıktır.
kaynak: edebiyat notlarım.
şiirlerinde hem ‘’gereksiz, bir işe yaramayan’’ hem de ‘’faziletli, erdemli’’ anlamlarına gelen ‘’fuzuli’’ mahlasını kullanan şairin asıl adı ‘’mehmet’’tir.
türkçe şiirlerini azeri türkçesiyle yazmıştır.
bir ‘’gazel şairi’’dir.
‘’aşıkane gazel’’in en büyük temsilcisidir.
‘’ızdırap şairi’’ olarak da bilinir.
divan şiirinin en lirik şairidir.
gazel ve mesnevilerinin temel konusu insandır.
en güzel sehlimümteni (basitlik içinde derinliğe ulaşma) örneklerini vermiştir.
‘’şikayetname’’ isimli eserinde dönemindeki devlet memurlarını eleştirmiştir.
‘’su kasidesi’’ isimli eseri, hz. muhammed için yazdığı ‘’naat’’ türünde yazılmış olan bir eserdir.
‘’leyla ile mecnun’’ isimli eserinde beşeri aşktan ilahi aşka geçiş temasını işlemiştir.
‘’beng ü bade’’ ve ‘’sakiname’’ eserleri de şairin önemli eserlerindendir.
2) baki:
fuzuli gibi bir ‘’gazel şairi’’dir.
‘’rindane gazel’’in en önemli temsilcisidir.
şiirlerinde tasavvufi konulara yer vermemiştir.
mahallileşme akımının en önemli temsicilerinden biridir.
şiiri ‘’söz ipliğine inciler dizmek’’ olarak tanımlamıştır.
hayatın zevk ve eğlencelerine yönelmiştir.
mesnevi yazmamıştır.
şiirlerinde devrinin görkemli ve zengin hayatı hissedilir.
‘’kanuni mersiyesi’’ isimli eserini, kanuni sultan süleyman’ın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent türünde bir eserdir.
devrinde ‘’sultanu’ş şuara’’ olarak bilinmektedir.
3) zati:
devrinde yetişen ‘’baki’’ gibi çok önemli şairlere hocalık yapmış bir şairdir.
ziya paşa tarafından ahmet paşa ve necati ile birlikte ‘’türk şiirinin temellerini atan şairler’’ arasında sayılmıştır.
içinde yaşadığı sosyal hayatı şiirlerinde hissetmek mümkündür.
gazelleri, kasidelerine oranla daha sade bir dille yazılmıştır.
‘’şem ü pervane’’ ve ‘’edirne şehrengizi’’ isimli eserleri önemlidir.
4) hayali bey:
‘’diyar-ı rum’un sultanu’ş şuarası’’ olarak anılmıştır.
tek eseri ‘’divan’’dır.
5) taşlıcalı yahya:
devrinin en ünlü mesnevi şairlerinden biridir.
hamse (beş mesnevi) sahibidir.
mahallileşme akımının temsilcilerinden biridir.
şiir dilinin sadeleşmesine katkıda bulunmuştur.
‘’şehzade mustafa mersiyesi’’ isimli eserini şehzade mustafa’nın ölümü üzerine yazmıştır. terkibibent şeklinde bir eserdir.
6) bağdatlı ruhi:
şiirleri oldukça sade ve akıcıdır.
sosyal hayata ve sosyal olaylara şiirlerinde yer vermiştir.
en çok gazel yazan divan şairlerinden biridir.
fuzuli’den etkilenmiştir.
‘’vahdetivücut’’ anlayışını benimsemiştir.
‘’terkibibent’’ isimli eseri, şairin en önemli eseridir.
7) nevi:
şehzade mehmet’in sünneti dolayısıyla yazdığı ‘’suriyye’’ eseriyle meşhur olmuştur.
8) emri:
‘’muamma (manzum bilmece)’’ şairi olarak tanınmıştır.
9) güvahi:
‘’pendname (kenzü’l bedayi)’’ isimli nasihatname türünde eseriyle ünlenmiştir.
tanım: 16. yüzyıl divan şairleri hakkında yükseköğretim kurumları sınavı'na yönelik bilgi içeren başlıktır.
kaynak: edebiyat notlarım.
devamını gör...
cinsel açlığını belli eden muhafazakar ağzı bozuk insan
sonunda bu başlığı bana açtıran insandır.
hiç mi utanmanız yok!
böyle çok tutarsızım demek aklınıza gelmiyor mu?
yani hem islam ile ilgili başlıklarda varsınız, hem ağzınız bozuk, hem de kusura bakmayın ama abazasınız.
sorsanız e biz dindarız kardeşim, dinimiz mükemmel! eyvallah dinimiz mükemmel de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!!!
kusura bakmayın ama sizin gibiler yüzünden bu haldeyiz! müsebbiplerden biri de sizsiniz!
böyle olmayan müslümanlar yok mu? var tabi ama bence azlar ya da kötü örnek göze batıyor...
hiç mi utanmanız yok!
böyle çok tutarsızım demek aklınıza gelmiyor mu?
yani hem islam ile ilgili başlıklarda varsınız, hem ağzınız bozuk, hem de kusura bakmayın ama abazasınız.
sorsanız e biz dindarız kardeşim, dinimiz mükemmel! eyvallah dinimiz mükemmel de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!!!
kusura bakmayın ama sizin gibiler yüzünden bu haldeyiz! müsebbiplerden biri de sizsiniz!
böyle olmayan müslümanlar yok mu? var tabi ama bence azlar ya da kötü örnek göze batıyor...
devamını gör...
biriyle aynı kitabı okumak
kitabı bitirdikten sonra kritiğini yapmakla birlikte hoş eylemdir.
kitaba farklı bakış açısından bakmayı sağlar.
kişi sayısı ile alınan keyif doğru orantılıdır.
kitaba farklı bakış açısından bakmayı sağlar.
kişi sayısı ile alınan keyif doğru orantılıdır.
devamını gör...
ioanna kuçuradi
akademik olarak üzerinde oldukça az durulan ahlak ve etik konularında çalışmıştır kendileri. malesef genel tartışmalardan bile bihaber olduğumuz için-akademi bile bihaber- kuçuradi'nin bize 'yeni bi şeyler' söylediğini zannediyoruz. halbuki bahsettiği ahlak ve etik, 2. dünya savaşı sonrası batı'da konuşulanlardan farksızdır. kuçuradi'nin gündeminden düşmeyen 'rasyonel ve öğretilebilir' etik anlayışı çoktan dünyanın gündeminden düştü. literatür bilenler, literatür bilmeyenlere her zaman yeni bir şey söylerler tabi.
tabi ki ''gündemden düşen bi konuyu tekrar gündeme getirmek'' tenkit edilebilecek bi durum değildir. ancak bunu bilmeyen okuyucu tenkit edilebilir. eğitim ve öğretimin konusu olarak 'etik' ise başlı başına bi meseledir.
tabi ki ''gündemden düşen bi konuyu tekrar gündeme getirmek'' tenkit edilebilecek bi durum değildir. ancak bunu bilmeyen okuyucu tenkit edilebilir. eğitim ve öğretimin konusu olarak 'etik' ise başlı başına bi meseledir.
devamını gör...
devlet fabrika kursun
özelleştirme adı altında her yer satıldı özel sektöre. devlete ait kurum sayısı zaten çok az. madem hantal görüyorsunuz fabrikaları, sizin dediğinize göre bu kadar özel sektöre ait fabrikalarla işsiz kimse kalmazdı, piyasa şahane (!) işlerdi.
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
bilgi içerikli entry giren, sadece 2 yazarın bulunduğu sistem.
devamını gör...
artı oy veren yazarın profilini incelemek
ufak çaplı bir araştırma işidir. en azından bilgi sahibi olursunuz. evet.
devamını gör...
arkadaş ortamında herkesi organize eden kişi
iş bitiricidir.bunlar genelde 14 kişilik halı saha ekibini kafada 20 saniyede belirleyip 1 saat içinde sahada toplar.
devamını gör...
annenin sevilmeyen huyları
çok dövmesi, milletin içinde dövmesi, sopayla dövmesi, kısacası her türlü durumda dövmesi.
devamını gör...
artık ilişki istemiyorum diyen insan
yorulmuştur uğraşmak istemiyordur son ilişkisi kötü bitmiştir birine daha kendini tanıtacak dermanı yoktur hala eski sevgilisine aşıktır bütün bu sebeplerin bir tanesine sahip olan insandır.
devamını gör...