geçemediğim için robotsam kendime robotum ulan, kime ne zararım dokundu su zamana kadar diye bağırmıştım bi keresinde,işte olmam ve insanların bana gene neye kızdı acaba bakışları dışında sorun yok
devamını gör...

ingilizce makale/metin yazan arkadaşlar/ genç akademisyenler veya akademisyen adayları için önerim ludwig

bir cümle yazdınızda anlam ve/veya gramer olarak doğru olduğundan emin değilseniz cümleyi buraya yazın ve size aynı ya da benzer cümleleri gösterir.

ek olarak, iki kelime, kelime öbeği ya da cümlenin ne sıklıkla internette kullanıldığını da gösteriyor. böylece hangisini kullanmak daha uygun olur onu görebilirsiniz

tekrardan kaçmak için paraphrase kısmında size uygun çözümler mevcut...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

- internet
- eğitim
- küreselleşme
devamını gör...

tam olarak ayırt edemediğimi düşündüğüm olaydır. sözlük yazarlarının verdiği örnekle umarım kalıcı olarak öğrenirim.

bildiğim kadarıyla aynı ülkede bölgeden bölgeye küçük farklar varsa buna ''ağız'' diyoruz, yazarken herkes aynı yazıyor. örnek: tokat ağzı, muğla ağzı, karadeniz ağzı vs.

şive ise bilinen bir zamanda dilden ayrılmış fazla ses farkının olmadığı kollara deniyor. örnek: azerice, kazakça, özbekçe vb.

lehçe ise bilinmeyen zamanda, eski tarihlerde ayrılmış dilin kolu olarak anlatılabilir. ses ve şekil farklılıkları büyüktür. örnek: çuvaşça, yakutça.

yanlışlarım varsa düzeltecek yazarlara şimdiden teşekkürler.
devamını gör...

bir dedikodu sayılır mı bilmem ancak ismet özelin turgut uyar hakkındaki şu anekdotu ustaya saygımı perçinledikçe perçinlemiştir.
ilk okuduğumda içimden üç kez şair be diye haykırmıştım.

"ben edebiyat, şiir dünyasına ilk adımlarımı attığım sırada ankara'da idim. hüseyin cöntürk çarşamba akşamları davet ettiği bazı insanları ağırlardı. o akşamlardan birinde turgut uyar ve ben karşı karşıya konuştuk. ben biraz önce söylediğim sözlerin paralelinde bir şeyler söyledim. bir dünyada yaşıyoruz. bu dünyada şairin sözü her şeyden önemli, mesela geçenlerde peru'da bir futbol maçı sırasında halk tribünlerden indi ve kendilerine müdahale etmek isteyen polisleri dövdü. yıl 1964. yani 27 mayıs ihtilalinin üzerinden 4 sene geçmiş geçmemiş. türkiye'de böyle bir şey olması bahis söz konusu değil. polis kelimesinin ne ifade ettiği yaşayanlar için bile tam yerine oturmuş değil. biz o zaman bunu gazete-haber olarak öğreniyoruz. ben dedim ki şairin söylediği şey dünyada olandan daha kıymetli olmalı dünyada bir şeyler oluyor hem o olan şeyi yansıtacaksınız yaşatacaksınız. ama aynı zamanda ortaya bir şiir çıktığına göre başka insanların beslenebileceği bir şey de ortaya koyacaksınız, yani şiir başka türlü nasıl olur? ne yapardın?

peki, dedi turgut uyar yani sen olsan ne yapardın?

valla gayret ederdim ki buna denk düşen bir mısra kurayım, daha sonra mısra ile yüz yüze gelen insanın beslenebileceği bir şey ortaya çıkarayım.

-hayır dedi turgut uyar, böyle olmaz. ne olmuşsa onu söyleyeceksin. ben olsam şöyle söylerim dedi: "peru'da halk polisleri dövüyor. bir de sebep göstereceksin, aşktan."
devamını gör...

ölmüş insan kişisinin bilincinin ne tarafa uçmağa vardığını tespit etme çabaları.

benim asıl merak ettiğim ölmemiş olup ama fakat lakin bilinci kaybolanların ki?
nereye gitmiş acep recep?
ölünce zaten işler karışık sonsuzlukta kayboldu gitti. ee bu napmış zaten 3 5 gün bilemedin 20 sene yaşayacak bir bakıyoruz 'ana bilinç yok. hay allah! '.
devamını gör...

tozlu olması, yere düşmesi, tüketiciye ulaşıncaya kadar üzerinde insanların tükürük damlacıklarına kadar pek çok şeyin bulunabilir olmasını geçiyorum çünkü bunlar en azından kabuğu soymakla bertaraf edilebilirler. o meyve yıkanmazsa zirai ilaç kalıntılarï ve kimyasallar önce kişinin eline bulaşır, sonrasında ağzına yol alır. ilaçlamadan sonra meyveyi hasat etmek için minimum süreler vardır, bu süre bazı ilaçlar için iki günken bazı ilaçlarda yedi güne kadar çıkar ve üreticinin bu uyarıya sadık kaldığını bilmeniz imkansızdır. ham halde koparılıp daha sonra olgunlaştırılan meyveler de olgunlaştırılma esnasında kimyasallara maruz bırakılır, bu yöntem özellikle muzda kullanılır. satın aldığınız meyve bu işlemlere maruz bırakılmış olabilir. olmasa dahi o meyveyi satın alınıncaya kadar daha önce kimse yıkamamıştır çünkü yıkanma çürümeyi hızlandırır. o meyve yıkanmadan soyulduğunda muhtemelen bir sonraki gün kimse zehirlenmez ancak az miktarda alınan bu zirai zehirler vücutta uzun vadede etkisini gösterir.
devamını gör...

atatürk fotoğrafına küfreden varsa zaten sıkıntılı bir tiptir.
atatürk ismini kullanarak küfreden biri varsa o da sıkıntılı bir tiptir.
yani sorun atatürk fotoğrafı değildir !
isteyen gururla taşıyabilir.
devamını gör...

(bkz: endoplazmik bir kulum)

burada hala alınmamışır muhtemelen.

edit: arkadaşlar varyasyonlu gördüm, endoplazmik garip bir kulum geziyor aramızda, hayırlı olsun.
devamını gör...

şiropraktör: insan vücudundaki kemik ve kaslarda meydana gelen bozuklukları elle veya çeşitli aygıtları kullanarak tedavi eden kişi.
buradan
devamını gör...

güller ve dudaklar isimli şarkının klibinin çekimlerinde, şarkıyı tersten ezberleyip okumuş sanatçıdır. bu bilgiyi öğrendikten sonra kendisine olan hayranlığım daha da artmıştır.

devamını gör...

bazı insanların dokunamadığı klasik bezdir. temizlikte kullanılır. genelde mutfakta kullanıldığından nemli olur. şöyle bir düşününce sarı bezin dışlanması, hor görülmesi, ötekileştirilmesi bana da normal geldi. affet beni sarı bez.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

“bizim zamanımızda..” diye başlıyorum anlatmaya.*
devamını gör...

orhan veli kanık, şiirleri en çok bestelenen şairlerden.

zülfü livaneli, ada ismini verdiği albümünde şairin istanbul'u dinliyorum ve gün olur isimli iki şiirini bestelenmiştir.

anlatamıyorum isimli bilinen şiiri alpay, hümeyra, mor ve ötesi, banu kırbağ gibi farklı isimler tarafından farklı dönemler farklı besteler ile yorumlanmıştır.

bir diğer şiiri olan pireli şiir de timur selçuk tarafından bestelenmiş. aynı şiiri bozuk düzen başlığı ile ruhi su da bağlama eşliğinde yorumlamıştır.

tekrar timur selçuk tarafından hürriyete doğru isimli şiir, 1974 yılında plak halinde çıkarıldı. sonra aynı şiir ezginin günlüğü tarafından da bestelenmiştir.

ayrılış isimli şiiri yüksek sadakat, dalgacı mahmut şiiri de yeni türkü gruplarının repertuarında yer aldılar.

bedava isimli şiiri de farklı zamanlarda özdemir erdoğan, selmi andak, cem karaca tarafından bestelenmiştir .

bir garip orhan veli şiiri ahmet özhan, vesikalı yarim isimli şiiri edip akbayram, değil miydik isimli şiiri de feridun düzağaç tarafından seslendirilmiştir.

bunlar dışında levent yüksel'in söylediği dedikodu , teoman tarafından yorumlanmış olan harbe giden sarı saçlı çocuk , sonra ışığın yansıması topluluğunun söylediği birdenbire , delikli şiir isimli şiirden bestelenen erdem alkın' ın seslendirdiği kevgir isimli şarkısı, şairin akılda yer eden besteleri.
devamını gör...

aşı devrimi başlığıyla koronavirüs aşısını bulan pfizer-biontech firmasının sahibi özlem türeci ve uğur şahin'in dünyaca ünlü time dergisi’nin uluslararası baskısının kapağında yer alması hadisesi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sınavlar.
devamını gör...

-mükemmeliyetçi olmak başarının düşmanıdır. çünkü yol boyunca zorluklar, aksaklıklar bizim yanımızda olacaktır.
-başkalarıyla kendi başarını kıyaslamak. halbuki herkesin hikayesi başkadır, insan sadece kendisiyle yarışta olmalı ve hep daha iyiyi hedeflemelidir.
- kendine güvenmek anahtar kelime güven ve gereğini yap içi boş güvenmek başarısızlık getirecektir. *
devamını gör...

ella ella .
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim