yeni gelin sorunsalı
hepsinin ortak özelliği okumamış, ev hanımlarımdan oluşuyor olması. evde o kadar zaman geçirince insan saçmalamaya başlar elbet.
devamını gör...
mukaddime
ünlü islam devlet adamı, alim, tarihçi ibn haldun’un 1377’de kapsamlı bir dünya tarihine “giriş” olarak yazdığı, tarih, iktisat, sosyoloji, ve siyaset gibi birçok sosyal bilim için temel teşkil eden görüşlerini içinde barındırdığı anıtsal eseridir. yaklaşık 1224 sayfalık tek cilt olan kitap bazı yayın evleri tarafından iki cilt halinde basılmıştır.
okumak için indirin.
ibn-i haldun bu kitabı, büyük tarih kitabı kitabu’l-iber'in birinci cildi olarak tasarladı. islami tarih kitaplarında "tarihe övgü" bölümü yazmak geleneğini yerine getirmek adına ilk cilt olarak mukaddimeyi yazdı. kitabu’l-iber 7 ciltten oluşan bir seridir. ancak bu 7 ciltlik kitabın birinci cildi olarak planlanan "kitab-ı evvel" mukaddime adıyla sanki ayrı bir esermiş gibi anılmaya başlandı. bu kitap birinci cilt olan "kitab-ı evvel"in değil, tamamı 7 cilt olan kitabu’l-iber'in mukaddimesidir
kelime kökeni olarak;
bir kitabın asıl metninden önceki yazısı, ön sözü anlamına gelir. "mukaddimetu’l-kitab" ve "mukaddimetu’l-ilim" olmak üzere ikiye ayrılır. birincisi kitaba bir giriş, ikincisi ise eserin ait olduğu dalıyla ilgili temel bilgilerin verilmesini amaçlayan ilk bölüm anlamındadır.
bu giriş kısımlarına "konuyu okuyucuya arz eden" anlamında mukaddime denildiği gibi, eserin başında ilk olarak yer alan, öne geçirilen anlamında mukaddeme de denilir.
prologun ablasıdır..
okumak için indirin.
ibn-i haldun bu kitabı, büyük tarih kitabı kitabu’l-iber'in birinci cildi olarak tasarladı. islami tarih kitaplarında "tarihe övgü" bölümü yazmak geleneğini yerine getirmek adına ilk cilt olarak mukaddimeyi yazdı. kitabu’l-iber 7 ciltten oluşan bir seridir. ancak bu 7 ciltlik kitabın birinci cildi olarak planlanan "kitab-ı evvel" mukaddime adıyla sanki ayrı bir esermiş gibi anılmaya başlandı. bu kitap birinci cilt olan "kitab-ı evvel"in değil, tamamı 7 cilt olan kitabu’l-iber'in mukaddimesidir
kelime kökeni olarak;
bir kitabın asıl metninden önceki yazısı, ön sözü anlamına gelir. "mukaddimetu’l-kitab" ve "mukaddimetu’l-ilim" olmak üzere ikiye ayrılır. birincisi kitaba bir giriş, ikincisi ise eserin ait olduğu dalıyla ilgili temel bilgilerin verilmesini amaçlayan ilk bölüm anlamındadır.
bu giriş kısımlarına "konuyu okuyucuya arz eden" anlamında mukaddime denildiği gibi, eserin başında ilk olarak yer alan, öne geçirilen anlamında mukaddeme de denilir.
prologun ablasıdır..
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
malum yazar
herkes kan görmüş vampir gibi şu an. kaos yok abicim kaç gündür sözlükte. millet kana susadı tabii. mahlasını söyle de hücum edelim madem ben de merak ettim.
devamını gör...
kalbe zarar veren iki şey
muhabbetsiz insan ilişkileri.
devamını gör...
peyzaj
manzaraları betimleyen (dağlar, ağaçlar, ovalar, nehirler vb.) resimlerdir.
''peyzaj: bir noktadan bakıldığında görüş çerçevesi içine girebilen doğal ve kültürel varlıkların bir arada meydana getirdikleri görünüştür'' (aran, 1965).
''peyzaj: bir noktadan bakıldığında görüş çerçevesi içine girebilen doğal ve kültürel varlıkların bir arada meydana getirdikleri görünüştür'' (aran, 1965).
devamını gör...
gülme krizi
o nasıl bir hacı yağıdır ki eşrafı güldürür? yoksa bu hacılar yağ diye bizleri mi yemektedirler?
tanım: bir anda ve en olmadık zamanlarda geliveren, çoğunlukla tutamayıp engel olamadığımız kriz.
tanım: bir anda ve en olmadık zamanlarda geliveren, çoğunlukla tutamayıp engel olamadığımız kriz.
devamını gör...
bol giyimli kukla
sözlükte kimliği bilinmeyen kimseler tarafından tacize uğrayan yazarım.
bilinmesini isterimki kimselere yedirmem*
bilinmesini isterimki kimselere yedirmem*
devamını gör...
babayla olan ilişki
az ve öz olan ilişkim.
babam bende bitmek istemiyor sağolsun.
bende yıllarca ona yeteyim diyorum.
bazen fare ve dağ ilişkisi de oluyor.
ama hiç laubali olmuyoruz.
seviyeli seviyeli gidiyoruz.
babam bende bitmek istemiyor sağolsun.
bende yıllarca ona yeteyim diyorum.
bazen fare ve dağ ilişkisi de oluyor.
ama hiç laubali olmuyoruz.
seviyeli seviyeli gidiyoruz.
devamını gör...
90'lı yıllardaki furyalar
uzak doğu karate filmleri. bir dönem abiyi kardeşe kırdıran, uçan tekme denemelerine sebebiyet veren filmler.
devamını gör...
konusu açıldığında strese sokan şeyler
kanser, şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon mevzusu.
devamını gör...
düş kurma zamanı radyo yayını
selamlar, sevgiler. bugün sevgili moko'yu, yeni çıkaracağı albüm öncesi yayınıma davet edip biraz sohbet ederek şarkılarından çaldım, moko kim yahu diye soracak olur iseniz, izmir'den çıkmış tek kişilik bir bedroom pop müzik grubu kendisi.
biraz hasta olduğumdan dolayı sesim oldukça kısık ve enerjisiz olduğum bir yayın olduğu için öncelikle herkesten çok özür dilerim. saat 22:00'da, önemli bir işiniz yok ise, dinlemek ister iseniz çok mutlu olacağım.
kendinize güzel bakın!
biraz hasta olduğumdan dolayı sesim oldukça kısık ve enerjisiz olduğum bir yayın olduğu için öncelikle herkesten çok özür dilerim. saat 22:00'da, önemli bir işiniz yok ise, dinlemek ister iseniz çok mutlu olacağım.
kendinize güzel bakın!
devamını gör...
türkiye'nin tokyo olimpiyatları'nda sadece 6 madalya kazanması
niye anlayamıyorsun kardeşim?
tesisleşme mi var? haydi tesis var diyelim. antrenör ekibin ne kadar kalifiye?
spor bilimcilerin güncel trendleri ne kadar takip ediyor?
her federasyon "liyakat" ile mi çalışıyor, yoksa akrabalık ile mi çalışıyor?
fikirler, projeler ne denli takip ediliyor?
gelecek kuşaklara sporcu olmak sevdiriliyor, özendiriliyor mu?
evet onlara sporda başarısız olursa gelecek garantisi veriliyor mu? çünkü spor bu, aşil tendonu ya da bağ kopması en az 1 yılının çöpe gitmesi demek ve belki de o sporu bir daha "eski randıman" ile yapamaması demek. bu durumda sen ülke olarak o insana gelecek garantisi verecek misin?
sporcularımızı ne kadar biliyoruz? mete gazoz'u altın alana dek kaçınız biliyordu! çıkıp şov yapmayın.
ben de senin (bu zihniyete, şahıslara değil) bu akıl yürütmeyle nasıl nefes alabildiğini anlamıyorum. yukarıda daha yazmadığım onlarca soru var. sen önce bunları gider bakalım.
bu zihniyet varken, bu ülkeye harbiden her şey müstehak..
edit ; anlam bütünlüğü
tesisleşme mi var? haydi tesis var diyelim. antrenör ekibin ne kadar kalifiye?
spor bilimcilerin güncel trendleri ne kadar takip ediyor?
her federasyon "liyakat" ile mi çalışıyor, yoksa akrabalık ile mi çalışıyor?
fikirler, projeler ne denli takip ediliyor?
gelecek kuşaklara sporcu olmak sevdiriliyor, özendiriliyor mu?
evet onlara sporda başarısız olursa gelecek garantisi veriliyor mu? çünkü spor bu, aşil tendonu ya da bağ kopması en az 1 yılının çöpe gitmesi demek ve belki de o sporu bir daha "eski randıman" ile yapamaması demek. bu durumda sen ülke olarak o insana gelecek garantisi verecek misin?
sporcularımızı ne kadar biliyoruz? mete gazoz'u altın alana dek kaçınız biliyordu! çıkıp şov yapmayın.
ben de senin (bu zihniyete, şahıslara değil) bu akıl yürütmeyle nasıl nefes alabildiğini anlamıyorum. yukarıda daha yazmadığım onlarca soru var. sen önce bunları gider bakalım.
bu zihniyet varken, bu ülkeye harbiden her şey müstehak..
edit ; anlam bütünlüğü
devamını gör...
deliliğin dağlarında
h p lovecraft ın şaheseri. en uzun öyküsüdür. neredeyse 200 küsur sayfaydı yanlış hatırlamıyorsam. antartikaya giden bir fosil inceleme amaçlı keşif ekibinin başından geçenleri anlatır. daha antartikanın alametleri olan dikili sıradağlar ufukta göründüğünden itibaren karakterlerdeki akli dengeler yavaştan sarsılmaya ve bozulmaya başlar. içlerine ilerledikçe, adeta görünmeyen bir deliliğin etrafını atmosferin her hücresinden sardıkları hissi, h.p.lovecraftın meşhur yarı imalı kozmik dehşetleri barındıran şahane betimlemeleriyle okuyucuya verilir.
bütün çılgınlık keşif ekibi tarih önesinde sözü bile edilemeyecek kadar ilkel çağlardan, yıldız tozlarının henüz dünyaya dökülmeye başladığı dönemlerden kalma yarı bitki yarı hayvan şeklinde donuk bir organizmanın kayaçlar arasında bulunmasıyla başlar. sonraki oalyları tabi ki tek tek detayıyla anlatmayacağım ama o yarı ölü ters üçgen biçimli şeyler bir kez açığa çıktıktan sonra geri dönüşü olmayan insanlık dışı korkuların labirentine ekip girmiştir.
hele hele o taş kentin içindeki oyma kabartmalar aracılığıyla tüm eskiler'in ve shoggotların varlık mücadeleleri, korkunç evrimleri ve trajedileri öyle güzel anlatılır ki, hiçbir diyalog olmadan sadece bir fresk kabartması serisi sayesinde nasıl böyle bir öykü kurgulanabilir, nasıl tarih anlatımı yapılabilir diye şaşar kalırsınız.
hele sonlara doğru o feci kovalamacada istasyonlara yönelik o tuhaf esprinin bile sıkıştırılabildiği son sekanslar anlatılmaz yaşanır. h.p. lovecraft kimdir, kozmik korku nasıl yazılır sorularının cevabı için tam başlangıç kitabıdır.
bütün çılgınlık keşif ekibi tarih önesinde sözü bile edilemeyecek kadar ilkel çağlardan, yıldız tozlarının henüz dünyaya dökülmeye başladığı dönemlerden kalma yarı bitki yarı hayvan şeklinde donuk bir organizmanın kayaçlar arasında bulunmasıyla başlar. sonraki oalyları tabi ki tek tek detayıyla anlatmayacağım ama o yarı ölü ters üçgen biçimli şeyler bir kez açığa çıktıktan sonra geri dönüşü olmayan insanlık dışı korkuların labirentine ekip girmiştir.
hele hele o taş kentin içindeki oyma kabartmalar aracılığıyla tüm eskiler'in ve shoggotların varlık mücadeleleri, korkunç evrimleri ve trajedileri öyle güzel anlatılır ki, hiçbir diyalog olmadan sadece bir fresk kabartması serisi sayesinde nasıl böyle bir öykü kurgulanabilir, nasıl tarih anlatımı yapılabilir diye şaşar kalırsınız.
hele sonlara doğru o feci kovalamacada istasyonlara yönelik o tuhaf esprinin bile sıkıştırılabildiği son sekanslar anlatılmaz yaşanır. h.p. lovecraft kimdir, kozmik korku nasıl yazılır sorularının cevabı için tam başlangıç kitabıdır.
devamını gör...
ekmek
tüm besinler gibi fazlası zararlıdır ama olmasa ne yapardık.her lezzet yarım kalıyor.boşa sofraların baş tacı denmemiş.kararında tüketmeye dikkat etsem de sensiz bir hayat düşünemiyorum!
devamını gör...
sabah kedi olarak uyanılsa yapılacak ilk şey
adımla çağırılınca tenezzül etmeyip anlamsız kelimelerle çağırılınca çıkıp gelirdim.
devamını gör...
allah nerededir sorunsalı
küçük yaşlardan itibaren büyüklere yöneltilen bir soru.
“kalbimizin içindedir yavrum” cevabı o gün bugündür teskin etmiştir beni.
“kalbimizin içindedir yavrum” cevabı o gün bugündür teskin etmiştir beni.
devamını gör...