bir kelimenin bin yıllar içerisindeki evrimine tanık olmaktır.
18. yüzyılda başka bir anlam taşırken; 20. yüzyılda bir deyim uydurulur ve bambaşka bir anlama daha geliverir. "ben bunu öğrendim" diyemezsiniz.
bu işi 50 yıldır yapan ustalar var onlar bile hala yeni şeyler öğreniyor.

sadece 'dil' kelimesi bile neredeyse sınırsız anlam taşır.

dil ; uzuv, lisan manasına gelirken; bölmek manasına da gelir. daha bu yalın halindeyken böyle iken: bir de deyimler ve mecazlar, üstüne atasözleri ve terimler de gelince, artik 'dil' kelimesi bunlardan hangisi bul da bil?
devamını gör...

bende pastafaryanizme inanıyorum başımın üstünde ketçaplı makarna var beğenmeyen duruşmalarıma gelmesin;yıl olmuş 2020 hala insanları giyinişine veya inancına göre yargılıyorsanız ortaçağla olan bağlantılarınızı sorgulayın derim. (sizler bu dünyanın insanı değilsiniz) kılıçdaroğluna katılıyorum.
devamını gör...

overlerde normal primordial foliküller bulunur ancak sekonder ve antral foliküllerin etrafında lenfositik infiltrasyon vardır.
tanıda en güvenilir test adrenal beze karşı oluşmuş antikor pozitifliğidir.
tabloya sıklıkla diğer otoimmün hastalıklar eşlik eder.(en sık (bkz: hashimoto tiroiditi))
devamını gör...

"daha çok yaşayanlar bile, kendini yetiştirme işini ömürlerinin ilk döneminde bitirmiştir."
bir ömür nasıl yaşanır, ilber ortaylı
devamını gör...

adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.
devamını gör...


kitabı okurken george orwell'ın bilinçaltının sınır tanımazlığı karşısında hayrete düşüp,özgüvenine hayranlık duymaktan kendimi alamadım.yazarın 2.dünya savaşı sonrası kaleme aldığı romanını ;savaşın ezici gücünün ve bilinçaltında onarılması inkânsız travmaların yazınsal izdüşümü olarak değerlendiriyorum.
1946 ıngiltere"sinde,neredeyse her ağzını açan komünist yaftasıyla tanışırken,george orwell da bu fişlemelerden nasibini alıyor.ıngiliz hükümeti : "aşırı komünist bir adam,göz önünde tutulmalı"diyerek hayatını mercek altına alıyor.bu baskılar onu yazma eyleminden alıkoymuyor,aksine, (prophecies of fascism)faşizm'in kehanetleri başlığında derlenen 12 bölümden oluşan metinler yazıyor.yine faşizm'e tepki olarak yazdığı,1945 yılında basılan"hayvan çiftliği' ile totaliter rejimleri hicvetmiş ve 1950 de yazar'ın tüberküloz'dan ölümü sonrası dünya çapında tanınmış.

ütopik romanı 1984 içerik bakımından oldukça zengin.yazar'ın hayâl gücünün yarattığı bu ütopya'nın gerçek olabilme ihtimali hiç de uzak değil gibi geldi bana.zaten bir reportajında,proleterlerler(işçi sınıfı)ezilmekten vazgeçip bir şeyler yapmazsa,buna benzer yaşamlar yaşanabilir diyor.
paragrafların içinde bazen nefesinizi tutmuş ilerlerken,karanlık,izbe bir binada penceresiz kaldığınızı hissettiğiniz anlarda,yazar bunu öngörmüş olacak ki ;büyük bir nezaketle,size düş dünyasından pencereler inşaa ediyor.umut ile korkunun kol kola gezdiği olaylar silsilesinde böyle bir denge oluşturmuş yazar.
umutsuzluk içinde umuda tutunuyor sanki aşık olduğunda.gerçek bir aşk ve ona bağıntılı süregelen cinsellik düşlemek imkânsız gibi.yazar,kitabında bunu şu cümlelerle anlatıyordu : "tüm kadınlar,partinin amaçladığı gibi ulaşılmazdı.ıstediği sevilmekten çok,ömründe bir kez de olsa,bu erdem duvarını yıkmaktı.cinsel eylem başarıyla yerine getirilirse başkaldırmak demekti.birisini istemek bir düşünce suçuydu."
aç karnını doyurabilmek için bir parça ekmek çalan çocuk gibi ensesine biniyorlar.tutuklanıyor roman kahramanımız winston smith,sevdiği kadın ile birlikte.
bu süreçte,film senaryolarına konu olan 101 numaralı odada,ortaçağ'dan kalma,fiziksel ve zihinsel işkenceler silsilesi başlıyor...
2 x 2=5 ettiğini öğretiyorlar belleğini boşaltıp çiftdüşün tekniğiyle.
"büyük birader" big brother,iktidarın gerçek mi sanal mı belli olmayan lideri.tele-ekranlardan sisteme başkaldırabilecek insanları izliyor.herşey kontrol altında.çocukların ajan olarak yetiştirildiği ütopik ama gerçek olması imkânsız olmayan bir dünya ülkesi (okyanusya)...düşüncesuçu,yüzsuçu gibi icat edilen dikta suçları da cabası...

kitap yayınlandıktan 32 yıl sonra komünizm propagandası yapıyor suçlamasıyla yasaklanarak,tarihteki onurlu yerini alıyor.

çoğu paragrafı manifesto niteliğinde olan romanda öğrendiklerimden biri de şudur : "asla zaaflarını ve korkularını kimseye deşifre etme.çünkü onları sana karşı kullanabilirler"
ıngsos partisi(ingiliz sosyalizmi) bireyselliğin ve özgür düşüncenin kelime anlamını bilmeyen nesiller yaratmak istiyorlar (yenisöylem) ile.
sosyalist söylemlerle iktidara gelip despot,totaliter bir rejim uygulayan okyanusya'da sistemin kölesi insancıklar arasında geçmişten bir iz bulmaya çabalayan winston"ın acı hikâyesini 70 yıl sonra celâl üster'in başarılı çevirisi sayesinde ilgiyle ve sıkılmadan okudum.kitabın kapağındaki gözbebeğine benzeyen lâbirentlerdeki farelere bir anlam verememiştim.kitabı okuyunca onca farenin neden cirit attığını,hayat dersi niteliği taşıyan bir olay ile öğreniyorsunuz.

bu dikta çemberini,saksıda fotosentez yapan bir bitkinin kırmasının imkânsızlığı gibi,winston"ın içine düştüğü düşsel kör kuyularda,bir ışık hüzmesi ararken,faşizm'in acımasız gücünü,güçlü bir anlatımla hissediyorsunuz...

öyle ya : yarın nasıl bir dünya'ya uyanacağımızı kim bilebilir?.
devamını gör...

andy weir - artemis
stefan zweig - satranç
devamını gör...

genç oyuncu a.t., 25 eylül'de arkadaşlarıyla eğlenmeye çıktı. ekip, gece saatlerinde çorba içmek için eyüpsultan ilçesindeki bir restorana gitti. a.t., arkadaşıyla yaşadığı tartışma sonrası mekandan ayrıldı. taksi bulmak için sokakta ilerlediği sırada, motosikletli iki kişi tarafından kaçırılan oyuncu, kemerburgaz'daki ormana götürüldü ve burada darp edilerek tecavüze uğradı.

sabah'tan dilek yaman'ın haberine göre, tecavüzcünün elinden bir kamyonun önüne atlayarak kurtulan oyuncu, şikayetçi oldu. ihbar sonrası 21 yaşındaki kurye bayram babakulyyev, gözaltına alınıp cezaevine gönderildi. suçlamaları kabul etmeyen babakulyyev, oyuncunun kendi isteğiyle motosikletine bindiğini iddia etti. adli tıp kurumu, tecavüz ve darbı tespit etti.

ağır ceza mahkemesi'nde yargılanan kurye, 22 yıl hapse mahkum edildi. haber linki
devamını gör...

cita yükseltilmiş kongre , hedef 2023 artık kesmiyor, yeni hedef az önce açıklandı , cumhur ittifakının hedefi 2053, ben nasılsa göremeyeceğim z kuşağı düşünsün.
devamını gör...

şirince'dedir.

(bkz: ali nesin)
devamını gör...

türkçe "aman tanrım" manasına gelen ingilizce sözcük.
devamını gör...

denize girmek için gözlüğü çıkarınca güzel manzaranın keyfine varamamak.
(yağmur yağınca kör olmak, kesinlikle maske)
(bkz: hem miyop hem astigmat olmak)
devamını gör...


“şu kadınlar ne garip mahluklar. duygusal durumları ne kadar çabuk değilebiliyor. küçücük şeylerden nasıl da hemen etkileniveriyorlar. bir anda dünyanın en mutsuz en kederli, en suçlu insanı iken, nasıl da kolayca gökyüzünün en üst katına çıkabiliyorlar. sevgileri, tutkuları uğruna neleri göze alabiliyorlar. onlar için yaşamanın temel şartı sevilmek. aşk’la tutku’yla sonsuza kadar sevilmek ve asla vazgeçilmemek. her şeyi affedebilirler ama sevilmeme’yi asla.”



gülseren budayıcıoğlu- madalyonun içi
devamını gör...

bir olayı olmadan önce kafamda canlandırıp, o olayın yüzlerce olasılıklarını hesaplayıp o olay başıma geldiğinde düşündüğüm şeyi hayata geçirmek.
evet biraz karmaşık yazmış olabilirim, ama nasıl ifade edeceğimi tam olarak bilemedim.*
devamını gör...

kimyasal hadım ya da idam sadece sivrisineği öldürmektir bataklığı kurutmak gerekli. alt yapı ( toplumsal cinsiyet eşitliğinin saglandigi aile vs) ve üst yapının ( eğitim, yasaların uygulanması vs) değişimi şart. ayrıca türkiye' de idam varken hicbir fail idam edilmedi.

çok güzel bir yayın herkese teşekkür ederim. çok sevdiğim yazar evernevergreen' i dinlemek mutlu etti.

#ıstanbul sözleşmesi yaşatır.
#kadın cinayetleri politiktir
devamını gör...

bağzıları grubunun sevilen parçalarından biridir. nakarat kısmı ve melodisiyle etkilemektedir.

"büsbütün kaybettim, bana dokunmayın sakın.
bunların düzenine s*kayım."

şarkılara anlam yükleyip her dinleyişinde değiştiren biriyimdir. bu kadar güzel bir şarkı üzerinde bir türlü anlam kuramıyorum. belki de zor anlarımda dinlediğimden bana özel gibi geliyordur, bilemem.
devamını gör...

idam sehpasında hapşıran mahkuma "çok yaşa" demek gibiydi bazı umutlarımız. - şener şen
devamını gör...

pilava mayonez sıkarım. ayrıca pilavı o kadar çok seviyorum ki bu sevgiyi size anlatmam mümkün değil. uzun zamandır beyaz pilav yemiyorum, evdeyiz kilo almayalım diye ama gözümde tütüyor namıssız! bol tereyağlı, hafif dibi tutmuş. yoğurdu basacaksın! yoğurt yoksa mayonez!
devamını gör...

lise yıllarından kalan tüpün içinde sakladığım kendi kanım.
devamını gör...

beğenileri ile mutlu eden… * okumuyor len kanmayın yazdıklarına. bana deli diyen benden matah bir zır deli. hal hatır sormuyorum, katiyen yalan. hayırsız arkadaşım ben, beni böyle bilin.

kendi de sormuyor, arada solda nickimi görünce karalıyor bir şeyler. bence bu adamın bana daha fazla nickaltı girmesi yasaklanmalı. insanlar bilerek yaptırıyorum sanacak, manyak!

yine romeo’ya, dramaya ve fenerbahçeye bağlamış. allah seni ne etmesin be adam.

be strong be strong now, too many too many problems… *

hee bi’ kaç ay önce tavsiyeler falan vermiştim. gram umursamıyor, bakmayın ponçik gibi takıldığına, burnu yere düşse havasından tenezzül edip almaz bu.

seni de böyle kabul ettik, napalım. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim