karı koca kavga ettiğinde boşanmalı mı sorunsalı
derhal boşanmalı. 4 kez evlendim toplam 9 boşanmam var. 13 kayınvalidem tarafından öldürüldüm, tüm görümcelerim ve eltimlerim bıçakla yaralama, zehirleme, şantaj, hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlara karıştı. hepsinde mağdur bendim. türk tipi evlilik hakkında yeterli deneyime sahibim.
nasılsınız gönül dostlarım? hepimiz kafa sözlük'ün en şeker ve tatlı dilli üyesi "senden nefret ediyor olabilirim" kadar pembe ve kaostan uzak mıyız? o zaman hepimize bir alkış. şimdi koşun çiçek olup "senden nefret ediyor olabilirim" için ilahi söyleyelim. onu din ve güzelliklere davet edelim.
mevzu tartışmak değil aslında. mevzu çiftlerin birbirinden çekinmemesi. ben çoğu arkadaşımın ilişkisinde ve bir kez kendi ilişkimde şunu gördüm. saygımızı kazanamamış insanla tartışmalarımız çok daha şiddetli yaşanıyor. kaybetmekten korkmadığımız, daha önemlisi bizi çok kolay silemeyeceğini bildiğimiz insanların daha kolay üstüne basıyoruz. ben büyüdüğüm yerde şunlarla karşılaştım mesela. oldukça efendi, asla kötü bir söz söylemeyen, kadını daha kırılgan gördüğü için kaba davranmaktan çok uzak adam eşinin psikolojik şiddeti ile savaşıyordu. sen erkek misin, bana layık değilsin, seni istemiyorum diyen kadın şiddete başvurmaktan kaçınmayan, çok kolay savaş çıkaran, kadına gram saygı duymayan babasına hayrandı. erkek dediği zaman aklına babası geliyordu.
ya da sessiz sakin ve çirkin eşine hakaretler eden, şiddet göstermekten çekinmeyen adamlar güzel kadının karşısında istanbul beyfendisine dönüşüyordu. görgü kuralları eğitimi almış gibi evrimleşiyordu 2 dakika içinde.
bu meseleyi kendi hayatımda yine gördüm. ben kibir denilen o şeyin ete kemiğe bürünmüş haliyim. biz bir aileyiz, sizden bu özelliğimi saklayacak değilim. özellikle beni kırbaçlama ihtimaliniz orada her zaman canlı duruyorsa suçlarımı daha kolay kabullenirim. öyle el kol yapılacak, saygısızlık yapılacak ya da küçük bir yanlış yapılacak biri pek değilim. böyle olduğum zaman hep saygı gördüm. ne zaman bir insanı çok sevip tüm kibrimden, korkularımdan, doğru bildiğim yanlışlarımdan sıyrılıp ona koştuysam ciddiye alınmadım. gururum kibirli olmadığım zaman kırıldı hep.
insan denilen varlığın nasıl sevdiğini bu yaşıma geldim hâlâ çözemedim. hakkatan seviyorlar mı yoksa kendilerini çok sevdikleri için mi bizi seviyorlar onu bilemiyorum. ancak bildiğim şey şu, size, sizinle ilgili iyi ve kötü özelliklere saygı duymayan insanlar ile evlenmeyin. sizi kaybetmekten korkmayan, sizin değerinizi bilmeyen, sizi uzmekten ya da sinirlendirmekten çekinmeyen insanlar ile beraber olmayın. saygı duyan ile beraber olduğunuz zaman görüyorsunuz çünkü o zaman kavga çıkarmıyor. bildiğin çıkarmıyor. sokakta it gibi millete hırlaya hırlaya gezen tipler karşına geçip ihihi halini alıyor.
eskiden ya diyordum tartışmasız ilişki mi olurmuş. şimdi görüyorum o işler öyle olmuyormuş. birbirine saygı duyan ve aslında birbirini kaybetmekten korkan insanlar öyle kolay boşanmıyormuş. çünkü yemiyor, tartışmalar çıkmıyor.
ınsanlar hakkatan çok değişik. emekli olunca kendimi dağlara vurup kurtlarla falan yaşamayı planlıyorum. yıldım.
nasılsınız gönül dostlarım? hepimiz kafa sözlük'ün en şeker ve tatlı dilli üyesi "senden nefret ediyor olabilirim" kadar pembe ve kaostan uzak mıyız? o zaman hepimize bir alkış. şimdi koşun çiçek olup "senden nefret ediyor olabilirim" için ilahi söyleyelim. onu din ve güzelliklere davet edelim.
mevzu tartışmak değil aslında. mevzu çiftlerin birbirinden çekinmemesi. ben çoğu arkadaşımın ilişkisinde ve bir kez kendi ilişkimde şunu gördüm. saygımızı kazanamamış insanla tartışmalarımız çok daha şiddetli yaşanıyor. kaybetmekten korkmadığımız, daha önemlisi bizi çok kolay silemeyeceğini bildiğimiz insanların daha kolay üstüne basıyoruz. ben büyüdüğüm yerde şunlarla karşılaştım mesela. oldukça efendi, asla kötü bir söz söylemeyen, kadını daha kırılgan gördüğü için kaba davranmaktan çok uzak adam eşinin psikolojik şiddeti ile savaşıyordu. sen erkek misin, bana layık değilsin, seni istemiyorum diyen kadın şiddete başvurmaktan kaçınmayan, çok kolay savaş çıkaran, kadına gram saygı duymayan babasına hayrandı. erkek dediği zaman aklına babası geliyordu.
ya da sessiz sakin ve çirkin eşine hakaretler eden, şiddet göstermekten çekinmeyen adamlar güzel kadının karşısında istanbul beyfendisine dönüşüyordu. görgü kuralları eğitimi almış gibi evrimleşiyordu 2 dakika içinde.
bu meseleyi kendi hayatımda yine gördüm. ben kibir denilen o şeyin ete kemiğe bürünmüş haliyim. biz bir aileyiz, sizden bu özelliğimi saklayacak değilim. özellikle beni kırbaçlama ihtimaliniz orada her zaman canlı duruyorsa suçlarımı daha kolay kabullenirim. öyle el kol yapılacak, saygısızlık yapılacak ya da küçük bir yanlış yapılacak biri pek değilim. böyle olduğum zaman hep saygı gördüm. ne zaman bir insanı çok sevip tüm kibrimden, korkularımdan, doğru bildiğim yanlışlarımdan sıyrılıp ona koştuysam ciddiye alınmadım. gururum kibirli olmadığım zaman kırıldı hep.
insan denilen varlığın nasıl sevdiğini bu yaşıma geldim hâlâ çözemedim. hakkatan seviyorlar mı yoksa kendilerini çok sevdikleri için mi bizi seviyorlar onu bilemiyorum. ancak bildiğim şey şu, size, sizinle ilgili iyi ve kötü özelliklere saygı duymayan insanlar ile evlenmeyin. sizi kaybetmekten korkmayan, sizin değerinizi bilmeyen, sizi uzmekten ya da sinirlendirmekten çekinmeyen insanlar ile beraber olmayın. saygı duyan ile beraber olduğunuz zaman görüyorsunuz çünkü o zaman kavga çıkarmıyor. bildiğin çıkarmıyor. sokakta it gibi millete hırlaya hırlaya gezen tipler karşına geçip ihihi halini alıyor.
eskiden ya diyordum tartışmasız ilişki mi olurmuş. şimdi görüyorum o işler öyle olmuyormuş. birbirine saygı duyan ve aslında birbirini kaybetmekten korkan insanlar öyle kolay boşanmıyormuş. çünkü yemiyor, tartışmalar çıkmıyor.
ınsanlar hakkatan çok değişik. emekli olunca kendimi dağlara vurup kurtlarla falan yaşamayı planlıyorum. yıldım.
devamını gör...
bakire meryem
asla ama asla milli oyuncu olamayacak olması....
bağzı şeylerin şakası yapılmazdı değil mi?
bağzı şeylerin şakası yapılmazdı değil mi?
devamını gör...
benim burada ne işim var hissi
gitmek için hevesli olunmayan, mecburen gitmek zorunda kalınan ortamlarda yaşanan his.
devamını gör...
bir doktor tavsiyesi söyle
gereksiz antibiyotik kullanma.
devamını gör...
atv a haber a spor
televizyon izlemem ama zap yaparken atv'nin bir haberine rastlamıştım.ürünleri pahalı satan marketlermiş.reyon parası alındığından fiyatlar artıyormuş.indirimi yapan da firmalarmış.bütün suç marketlerde demek istiyorlar. biz de yedik atv!
devamını gör...
çok konuştuktan sonra alınan derin nefes
içindekileri döktükten sonra gelen rahatlama hissi.
devamını gör...
sabah 5'te uyanık olan yazarlar kulübü
her sabah gün doğmadan uyananlara oldum olsası imreniyorum. zamanını verimli kullanan, akıllı insandır zannımca.
yazarlarımızdan tavsiyelerini bekliyorum.
yazarlarımızdan tavsiyelerini bekliyorum.
devamını gör...
nasılsın sorusuna verilecek cevaplar
laf olsun diye sorduysan iyi
gerçekten sorduysan kötü.
iç güveysinden hallice.
gerçekten sorduysan kötü.
iç güveysinden hallice.
devamını gör...
yüze çarpan top
basketbol topuysa zamani durdurur, tepenizde ucan kuslari gorebilirsiniz
devamını gör...
uymaca akıllı
başkası ne söylüyorsa davranışlarını ona göre uyduran, kendine has bir düşüncesi olmayan kişi.
devamını gör...
sözlükten birine ciddi ciddi aşık olmak
kafayı mı yediniz yapman guzum etmen.
devamını gör...
hayata dair ilginç tespitler
şu an hayatınızın en yaşlı dönemindesiniz ve bir daha asla bu kadar genç olamayacaksınız.
devamını gör...
sumo deadlift
sumo deadlift, kişinin bacaklarını barın bir ucundan diğer ucuna doğru açarak yaptığı, barın seyahat ettigi mesafeyi kisaltip, vücudun daha dik açı ile durmasını sağlayarak çok daha yüksek ağırlıklar kaldırmak adına özellikle powerlifting sporunda kullanılan bir deadlift varyasyonudur.
tekniğin çok daha ön planda olduğu sumo deadlift genel görüşe göre cheating'dir. conventional deadlift yani standart deadlift e göre mesafeyi kisaltip hareketi posterior chain için çok daha kolay hale getirmesinden dolayı her zaman eleştirilen bir tarz olmuştur.. özellikle vücut boyu kısa kol boyu uzun olan kişiler barı yerden 10 cm kaldırarak hareketi bitirebilebilir. anatomi önem arz eder. bu da klâsikcileri çileden çıkarır gerçi. böyle deadlift mi olur lan diye. ama powerlifting de nasıl yaptığın değil ne kadar kaldırdığın önemlidir.
tekniğin çok daha ön planda olduğu sumo deadlift genel görüşe göre cheating'dir. conventional deadlift yani standart deadlift e göre mesafeyi kisaltip hareketi posterior chain için çok daha kolay hale getirmesinden dolayı her zaman eleştirilen bir tarz olmuştur.. özellikle vücut boyu kısa kol boyu uzun olan kişiler barı yerden 10 cm kaldırarak hareketi bitirebilebilir. anatomi önem arz eder. bu da klâsikcileri çileden çıkarır gerçi. böyle deadlift mi olur lan diye. ama powerlifting de nasıl yaptığın değil ne kadar kaldırdığın önemlidir.
devamını gör...
matthaios tsahouridis
çok farklı telli ve yaylı çalgılara hakim bir sanatçı olsa da asıl uzmanlığı kemençe olan yunan müzisyen, kemençe virtüözü akademisyen.
mübadele döneminde yunanistan'a göç eden karadeniz asıllı bir aileden gelen, selanik yakınlarındaki karaferye şehrinde doğan bir isim matthaios tsahouridis. soyadı çakıridis şeklinde okunuyor ki, herhalde çakıroğlu falan gibi bir anlama geliyordur.
1987 yılında 9 yaşında başlamış enstrüman çalmaya. günümüzde hem yunanistan'da hem de türkiye'de en iyi kemençe sanatçısı olarak kabul ediliyor. düşünün ki türkiye'nin en büyük kemençe üstadlarından biri olan * yusuf cemal keskin bile matthaios tsahouridis için "adam kamençeyi yutmuş" diyor aşağıya linkini bırakacağım eğlence gecesinde.
çok farklı tarzlara hakimiyeti, birçok farklı ülkeden etnik sanatçılarla diyalogları ile ilginç bir sanat insanı matthaios tsahouridis. her fırsatta karadeniz'li yöresel sanatçılarla çeşitli etkinliklere, festivallere katılan, apolas lermi ile ortak çalışmalar yapan , sanki ne kadar yunan'sa bir o kadar da bizden biri gibi farklı bir sanat insanı.
şuraya yusuf cemal keskin'i mest eden kemençe show 'undan bir kesit koyalım.
biraz da levent yüksel'in → zalim'inden.
mübadele döneminde yunanistan'a göç eden karadeniz asıllı bir aileden gelen, selanik yakınlarındaki karaferye şehrinde doğan bir isim matthaios tsahouridis. soyadı çakıridis şeklinde okunuyor ki, herhalde çakıroğlu falan gibi bir anlama geliyordur.
1987 yılında 9 yaşında başlamış enstrüman çalmaya. günümüzde hem yunanistan'da hem de türkiye'de en iyi kemençe sanatçısı olarak kabul ediliyor. düşünün ki türkiye'nin en büyük kemençe üstadlarından biri olan * yusuf cemal keskin bile matthaios tsahouridis için "adam kamençeyi yutmuş" diyor aşağıya linkini bırakacağım eğlence gecesinde.
çok farklı tarzlara hakimiyeti, birçok farklı ülkeden etnik sanatçılarla diyalogları ile ilginç bir sanat insanı matthaios tsahouridis. her fırsatta karadeniz'li yöresel sanatçılarla çeşitli etkinliklere, festivallere katılan, apolas lermi ile ortak çalışmalar yapan , sanki ne kadar yunan'sa bir o kadar da bizden biri gibi farklı bir sanat insanı.
şuraya yusuf cemal keskin'i mest eden kemençe show 'undan bir kesit koyalım.
biraz da levent yüksel'in → zalim'inden.
devamını gör...
nickaltına yazılınca mutlu olan yazar
ben panik oldum ya.
durduk yere gün içinde dört tane nickaltı gelince dedim beni anma günü mü, tövbeler olsun ifşam mı çıktı noldu.
durduk yere gün içinde dört tane nickaltı gelince dedim beni anma günü mü, tövbeler olsun ifşam mı çıktı noldu.
devamını gör...
alt yazılı film vs dublaj film
altyazılı film. çünkü oyuncuların sesini duymam lazım, bir de ağızları farklı oynuyo bütün konsantrasyonum dağılıyo.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
insan vücudu suyun altında 4 kat daha hızlı çürür. bu bilgiyi kullanmadan önce 2 kere düşünün lütfen.
devamını gör...
aykut enişte
2019 yılında yayımlanan yönetmenliğini onur bilgetay'ın senaristliğini cem gelinoğlu, giray altınok'un yaptığı aile, komedi filmidir.
oyuncular
cem gelinoğlu
melis babadağ
ege kökenli
müfit kayacan
lale başar
ali erkazan
özlem çakar
selen domaç
cem gelinoğlu'nu ben eskiden vinelerinde izler ve severdim. kısa kısa videolar çekip anlık güldürmeyi başarmış oyunculardan. açıkçası filmden pek ümidim yoktu ama izlediğimde beğendim. hatta daha sonra bir iki ortamda yine izledim ve yine güldüm. beklentiyi düşük tutup keyif aldığım nadir filmlerden kendileri.
aykut'un (cem gelinoğlu) tek istediği yalnızca bir ailedir. hayalleri umutları hep bu doğrultuda dır ama işler tersleştikçe tersleşir. peki bu onun hayatını ne yönde değiştirecektir? bazen öyle zamanlar olur ki çok kötü bir hale düşer beklenmedik olaylar yaşar ama sonuçta yaşadıklarımız pek farklı olur. işte aykut'un yaşadıklarıda tam böyledir ne istemiştir ne bulmuştur.
komedi seviyorsanız izleyin derim. zamanım geçsin biraz kafam dağılsın az da güleyim diyorsanız doğru adrestesiniz. zaten komedi severlerin beklentisi az çok bellidir. güldürsün! ee güldürüyor o zaman izleyin gitsin.
iyi seyirler efem...
oyuncular
cem gelinoğlu
melis babadağ
ege kökenli
müfit kayacan
lale başar
ali erkazan
özlem çakar
selen domaç
cem gelinoğlu'nu ben eskiden vinelerinde izler ve severdim. kısa kısa videolar çekip anlık güldürmeyi başarmış oyunculardan. açıkçası filmden pek ümidim yoktu ama izlediğimde beğendim. hatta daha sonra bir iki ortamda yine izledim ve yine güldüm. beklentiyi düşük tutup keyif aldığım nadir filmlerden kendileri.
aykut'un (cem gelinoğlu) tek istediği yalnızca bir ailedir. hayalleri umutları hep bu doğrultuda dır ama işler tersleştikçe tersleşir. peki bu onun hayatını ne yönde değiştirecektir? bazen öyle zamanlar olur ki çok kötü bir hale düşer beklenmedik olaylar yaşar ama sonuçta yaşadıklarımız pek farklı olur. işte aykut'un yaşadıklarıda tam böyledir ne istemiştir ne bulmuştur.
komedi seviyorsanız izleyin derim. zamanım geçsin biraz kafam dağılsın az da güleyim diyorsanız doğru adrestesiniz. zaten komedi severlerin beklentisi az çok bellidir. güldürsün! ee güldürüyor o zaman izleyin gitsin.
iyi seyirler efem...
devamını gör...
yoldaş’ın her telden insanla vakit geçirebilecek bir lider olması
bir müminle cuma namazı çıkışı çay eşliğinde dini sohbetler edebilen, bir cihangirli ile cold brew içerek darwin teorileri hakkında konuşabilen, kadın yazarlarımızla futbol gibi genelde erkeklerin muhattap olduğu muhabbetlerden uzak şekilde waffle eşliğinde magazin konuşabildiği, bendeniz kadıköy beyfendisiyle moda sahilde tuborglarımızı tokuşturarak “malum sözlükte bozdu ya” şeklinde muhabbetler edebilecek, hristiyan yazarlarla klisede şarap eşliğinde ayine gidebilen, kahvehanedeki dayılarla oturup okeye kimi zaman yancı kimi zaman 4’ncü olabilen ayrımcılıktan uzak, her sese kulak veren, her kesimle vakit geçirebilen lider gibi liderdir.
devamını gör...