rabbim tüm islam aleminin regaib kandilini mübarek kılsın.
amin
ecmain.
devamını gör...

her birey, her özgür düşünce sizin kıstaslarınıza göre şekillenmek zorunda değil kardeşim. madem aranızda bir okey masası kurdunuz, gülün ve eğlenin. hayırlı traşlar dilerim size.
devamını gör...

yanlış. ergen kaynıyor burası.
devamını gör...

ayraç olarak kuş tüyleri kullanmayı seviyorum
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en çok etkilendiklerimden biri halil ibrahim kardeşlerin hikayesidir.
vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış. büyüğü halil. küçüğü ise ibrahim. halil; evli ve çocuk babası. ibrahim ise bekârmış. ortak tarlaları varmış iki kardeşin... ne mahsul çıkarsa, ikiye pay ederlermiş. bununla geçinip giderlermiş. bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı… ikiye ayırmışlar. iş kalmış taşımaya. halil, bir teklif yapmış :
- ibrahim! kardeşim, ben gidip çuvalları getireyim. sen buğdayı bekle.
- peki abi demiş ibrahim. ve halil gitmiş çuval getirmeye. o gidince, düşünmüş ibrahim:
- abim evli, çocuklu. daha çok buğday lazım onun evine. böyle demiş ve kendi payından bir miktar atmış onunkine...az sonra halil çıkagelmiş.
- haydi ibrahim, önce sen doldur da taşı ambara demiş.
- peki abi..!
ibrahim, kendi payından bir çuval doldurup düşmüş yola...
o gidince, halil düşünmüş: demiş ki:
- çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. ama kardeşim bekâr. o daha çalışıp, para biriktirecek. ev kurup evlenecek. böyle düşünerek, kendi payından atmış onunkine birkaç kürek...
velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atmış diğerine.
bu, böyle sürüp gitmiş...
ama birbirlerinden habersizlermiş. nihayet akşam olmuş. karanlık basmış. görmüşler ki, bitmiyor buğdaylar. hatta azalmıyor bile...
hak teala bu hali çok beğenmiş.
buğdaylarına bir bereket vermiş, bir bereket vermiş ki...
günlerce taşımış iki kardeş, bitirememişler.
şaşmışlar bu işe...
aksine çoğalmış buğdayları.
dolmuş taşmış ambarları.

bugün "bereket" denilince, bu kardeşler akla gelir.
bu bereketin adı: halil ibrahim bereketidir...
alıntı
allah halil ibrahim sofralarının bereketini,huzurunu,birliğini versin cümlemize.
devamını gör...

en son rıza kocaoğlu nun 15 gün hiçbirşey yemeden, sanırım sadece kahve ve su içerek 9 kilo verdiğini okumuştum, ve tabiiki denedim :)
3. günü akşamı, bu denemeyi yanlış tarihlerde yaptığım için, aynı anda pilav mantı ve lahmacun yiyerek bozdum,

pandemide 70 kilonun altında tutmayı başardığım kilom şu an 75 kiloyu geçti, (boyum 1.70)

tek öğün, aralıklı açlık, dukan diyeti, kalori hesabı, akşam aç yatmak gibi bütün diyet çeşitlerini, ayrı ayrı ve birlikte yapmış bir insan olarak söylüyorum, en etkilisi kilo verme sürecinde sadece sebze yemek ama havuç patates, hatta pancar, taze fasulye gibi, şeker oranı yüksek keyif verici sebzeler hariç, tabiiki kızartarak yine keyif verici hale getirmeden, yarı çiğ, ızgara haşlayarak, iyi zeytinyağını sonradan çiğ olarak ekleyerek, iki üç günde bir, haşlanmış/fırında et tavuk balık da yiyebilirsiniz,
ve organik yumurta, bunun dışında tahıl bakliyat ceviz bunlar hep kan şekerinizi uyaran yiyecekler, görüntü olarak una dönüşebilen herşeyi çıkarın hayatınızdan, karbonhidrat olarak da sadece yulaf kepeği yiyin, "yulaf unu" değil, yulaf kepeği, 7 gün dayanabilirseniz, yavaş yavaş alışıyorsunuz, süt ve süt ürünlerini de kesin, sütün içindeki hormonlar beyninizi düşüncelerinizi bile etkiliyor, şunu unutmayın, vücudunuzu alıştırmaya çalıştığınız şey, "tatlı tadını" unutturmak, çünkü bu bir ihtiyaç değil,

gün içerisinde sadece sebze yerseniz, o gün bitmeden yedikleriniz hazmedilmiş sindirilmiş ve vücudunuzdan çıkmış olacak, iç organlarınız rahat, hücreleriniz rahat, ve tabiiki beyniniz daha berrak olacak, fiziksel olarak bu şekilde uyumanız vücudunuzu besleyecek, iyileştirecek, birde sadece tam olarak acıktığınızda ve açlığınız geçene kadar günde bir kere yemek yeterli, sinan canan günde bir defa vücudu aç bırakmak gerektiğini söylüyor, yani iki defa tam acıktığımıza göre bir öğün yiyip bir öğün kendimizi aç bırakarak, vücudumuza dinlenmesi ve kendini onarması için fırsat vermiş oluyoruz aslında,

sonuç olarak önemli olan istediğimiz kiloya gelene kadar açlığa dayanıp, o istediğimiz kıyafetleri giymek olmamalı,

ideal kiloda olmak, fiziksel ve mental olarak en verimli halimizi görmek için, en doğrusu bence sebzeyle beslenmek, eğer kendinizi kontrol edebiliyorsanız kilo verme süreci bittiğinde, ceviz fındık, tahıl ekleyebilirsiniz, ama ben öyle 3 tane ceviz yiyip durduramıyorum kendimi, chia tohumu ve tef tohumunu önerebilirim, salataya yada pişmiş sebzeye de döküp yiyebilirsiniz, birde yemek telaşeside olmuyor aslında, bir kasede sadece sebzeleri değiştirerek, yemek işini halletmiş oluyorsunuz, tabi sebzeleri haşlayıp çorba şeklinde de tüketebilirsiniz, sıkıldıkça, pişirme şeklini, sebze çeşitlerini değiştirin, bir süre sonra alışıyor insan, meyve de yok tabiiki ama çilek ve olmamış mavi nektariler şekersiz olduğu için, bir sakıncası yok, kolay gelsin :)
devamını gör...

harika bir mfö eseridir. nakaratı altı ayda bir falan bağıra çağıra üst üste söylenmelidir. genel bir dönem muhasebesi yapmaya yardımcı olur.

devamını gör...

insanın anlama yetisi üzerine bir soruşturma david hume'un fikirlerin kökeninden özgür iradeye nedensellik ilkesine dair şüphelerden, mucizelere kadar en ünlü argümanlarını formüle ettiği eserdir. ayrıca döneminde tanrının varlığına karşı en güçlü kanıt olarak gösterilen " akıllı tasarım" argümanına da bu eserinde ciddi eleştiriler getirmiştir.

- birisi çıkıp da bana ölü bir adamın hayata geri döndürüldüğünü söylese, ben hemen şöyle düşünürüm: bu insanın kandırıyor ya da kandırılıyor olması mı, yoksa aktardığı olgunun gerçekten yaşanmış olması mı daha mümkün? mucizeleri iki kefeye koyar tartarım ve ulaştığım üstünlüğe göre kararımı veririm, ama her zaman mucizelerden daha büyük olanını reddederim. eğer tanıklığının yanlışlığı aktardığı olaydan daha mucizeviyse, o zaman ama ancak o zaman beni inandırdığına ya da ikna ettiğine hükmedebilir. sy 115

- dini meselelerde farklı olan her şey aykırıdır ve antik yunanın, türkiyenin, siyamın ve çinin dinlerinin hepsinin birden sağlam bir temele dayanıyor olması imkansızdır. dolayısıyla bu dinlerin herhangi birinde gerçek olduğu iddiasıyla ortaya atılan her mucizenin ( ki hepsinde de mucizeden bol bir şey yoktur.) doğrudan amacı, parçası olduğu sistemi kabul ettirmek olduğundan; diğer tüm sistemleri yıkma konusunda da, daha dolaylı olmakla birlikte, aynı güce sahiptir. her din rakip bir sistemi yok ederken, o sistemin dayandığı bu mucizelerin inanılırlığını da yok eder; böylece farklı dinlerin tüm olağanüstü olayları aykırı olgular olarak, bu olağanüstü olayların delilleri de ister zayıf ister güçlü olsun birbirine karşıt görülmelidir. bu muhakeme yöntemine göre, muhammedin ya da haleflerinin herhangi bir mucizesine inandığımızda, birkaç barbar arabın tanıklığı delil olarak gösterilir. diğer yandan, titus lıvıusun, plutarkhosun, tacıtusun otoritesini, demem o ki belirli bir dinle ilgili mucize aktarmış olan yunan, çinli ve roma katolik tüm yazar ve tanıkların otoritesini değerlendirirken, bu tanıklara muhammedin mucizelerinden bahsettiklerinde nasıl yaklaşacaksak öyle yaklaşmamız gerektiğini ve aktardıkları bu mucizeye nasıl kesin bir şekilde karşı çıkıyorlarsa bizim de aynı kesinlikle bunlara karşı çıkmamız gerektiğini söylüyorum. bu argüman aşırı incelikli ve zekice görünebilir; ama birine karşı suç işlendiğini savunan iki tanığın güvenilirliğinin, bu suçun işlendiğini iddia ettiği sırada o kişinin iki yüz fersah uzakta olduğunu doğrulayan başka iki insanın tanıklığıyla yok olduğunu varsayan bir hakimin muhakemesinden farkı yoktur. sy 121

- insanların üçkağıtçılığı ve aptallığı o kadar sık görünen durumlardır ki, doğa yasalarının böyle alenen çiğnenmesini kabul etmektense, bu iki özelliğin bir araya gelmesinin en olağanüstü olayları doğurabileceğine inanırım. sy 128
devamını gör...

larktwain_123_
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

akıl çok farklı bir kazanım üstadım...
devamını gör...

yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
denizlere açıldı içimizden biri
niçin gittiğini söylemeden.
doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
bulacak sanıyordu yenilikleri.
devamını gör...

muhakkak, 25-30 yaşlarında, türüne az rastlanır bir zenginlikteki holding sahibi erkek başrol ve ona aşık olacak, onun da ona aşık olacağı fağkir kız başrol oyuncusu vardır.
devamını gör...

"gözüm yaşarıyor
yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle!"
devamını gör...

başka şehirde çocuğunu okutan bir anne olarak yürekten destekliyorum.
üniversite açmanın ön koşulu barınma ile ilgili yatırımların olmasıdır.
kyk yurdunda kalsın, henüz çıkmadı.
ev tutun, bulamıyoruz.
özel yurtta kalsın, karşılayamıyoruz.
tarikat yurdu, asla olmaz.
nerede kalacak bu çocuk peki?
devamını gör...

hepimizin cumhuriyet bayramı kutlu olsun. ülkemizin nice 98 yılları olsun.
ulu önder atatürk'e sevgi ve özlemle.
devamını gör...

her yazar değerlidir elbet. her yazar bir şekilde keyif almak için burada. hiçbirini kınamamak lazım. hepsi de elinden geldiğince hislerini paylaşıyor, değer veriyor. herkesin yüreğine sağlık.
favori olayına gelince takip ettiklerim için elimden geldiğince etkileşimde olmaya çalışıyorum. diğer arkadaşlara yetişemediğim için kusuruma bakmayınız lütfen. herkes değerli bu sözlükte bence. mutlulukla kalınız.
devamını gör...

kimseyi sırtında taşıma, gün gelir yoruldum, dinleneyim der, sırtından indirirsen, senden kötüsü olmaz.
devamını gör...

sööözlüüükk, güüü naayy dınnn!
bugün de enerjik uyandım, bakmayın 11e doğru yazdığıma.
dersim öğleden sonra olduğu hâlde 8 gibi uyandım hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan*
ankara'da bugün hava biraz kararsız takılıyor. şemsiyemi evde bıraktım, yağmur çok yağmazsa sevinirim.. *
akşam emir can iğrek konseri var tüm ankaralılar toplanıp gidelim! yakama karanfil takamam, hissedersiniz benim ben olduğumu değil mi?
güzel bir gün geçirin sözlük öpüyorum hepinizi*
devamını gör...

isteyenin istediği gibi takıldığı bir sözlük. 45 yaşındaki amca burada gelip kadınlı kızlı muhabbetler yapabiliyorsa, her türlü trollerin düşüncelerini ifade etme özgürlüğü varsa, mutluluklarımızı gelip burada paylaşabiliyorsak, ya da can sıkıntısından türlü türlü espirilerle burada insanları güldürebiliyorsak, gayet de depresifken gelip buraya duyguları dökmek kadar olağan bir şey yok. canı isteyen geceye, isteyen gündüze, isteyen sevdiğine, isteyen de kendi yalnızlığına bir şeyler bıraksın. bırakın abi * nasıl takılmak istiyorsa insanlar öyle takılsın. bırakın bari burada dökelim içimizi. her ne varsa.
söyleyeceklerim bu kadar. tşkrler.d
devamını gör...

normal.. samimi olsaydık bilirdi bin telem olmadığını.. teşekkürler
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim