ankara'nın en kötü yanı
çok fazla resmi aracın bulunması. bu araçların geçişi sırasında yolların kapatılmasıdır.
günün en saçma saatlerinde, her 20 metrede polis aracı görürseniz korkmayın. mutlaka önemli biri geçecektir.
güvenlik sebebiyle...
bu yetmezmiş gibi bir de çakarlı araçlar vardır.
''siyah passat'' ve ''çakar''.... anınızı ağlatırlar.
bizim muhalifliğimiz, sol şeritte inatla siyah çakarlı araçlara yol vermemektir. *
hükümet yeni bir karar ile bütün passatları satıp lexus'a geçecekmiş. yine birileri çok zengin olacak....
günün en saçma saatlerinde, her 20 metrede polis aracı görürseniz korkmayın. mutlaka önemli biri geçecektir.
güvenlik sebebiyle...
bu yetmezmiş gibi bir de çakarlı araçlar vardır.
''siyah passat'' ve ''çakar''.... anınızı ağlatırlar.
bizim muhalifliğimiz, sol şeritte inatla siyah çakarlı araçlara yol vermemektir. *
hükümet yeni bir karar ile bütün passatları satıp lexus'a geçecekmiş. yine birileri çok zengin olacak....
devamını gör...
yasak ilişkiden doğan çocuk
orta doğuda tüm suç çocuğa atılır, sanki onun elindeymiş gibi hep dışlanır....
devamını gör...
güne bir söz bırak
eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır.
heinrich heine
heinrich heine
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
ara ara açıp bakıyorum da her tarzdan çalıyorlar. her zevke hitap ediyor.bence başarılı. *
devamını gör...
eastern promises
david cronenberg imzası taşıyan, 2007 yapımı, başrollerinde naomi watts ve viggo mortensen'in arzı endam ettiği bir güzel film. hassas bünyelere tavsiye edilmez. son derece çarpıcı sahnelere sahiptir. ciddi dram içerir bunun da çok ötesinde bir netlikte işlenmiştir konusu. oyuncuyu iyi yönetmeyi bilen bir yönetmen cronenberg. yine de şu an bile, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen vincent cassel'lı sahnelerin saf yetenek olduğunu hatırlıyorum, düşünüyorum.
bebeğini henüz kaybetmiş, rus bir baba ve ingiliz bir anneye sahip sıradan bir kadın. filmin başından itibaren naif, yufka yürekli olarak lanse edilmiş, seyirciye bu adamda bir olaylar var dedirtmiş bir mafya şoförü, kötülük yapan adamlar, çökertilmesi gereken bir örgüt. david cronenberg'i tanımayan biri pekala bu sıradan kadının gözünü karartıp, kendisinin ve tüm sevdiklerinin hayatını riske atmak pahasına mafyaya savaş açacağını, aslında iyi olan abinin de yardımıyla koca örgütü 150 küsür dakikalık bol koşmalı, bol aksiyon sahneli bir film ile çökerteceğini düşünebilir. ama gerçek hayatta işler böyle olmuyor. gerçek hayatta sıradan insanlar boylarını aşan tehlikeli işlere kalkışmıyor, iyi adamlarla kötü adamlar dövüşürken iyi adamlar da yara alıyor, hatta bazen sadece şans yanlarında olduğu için kavgadan galip çıkıyor. cronenberg sinemada insanlara görmek istediklerini değil, gerçekliği tüm çıplaklığı ile anlatmayı düstur edinmiş bir yönetmen. bu filmi ile de bunu ne kadar başarılı bir şekilde yaptığını bir kez daha göstermiş.
bebeğini henüz kaybetmiş, rus bir baba ve ingiliz bir anneye sahip sıradan bir kadın. filmin başından itibaren naif, yufka yürekli olarak lanse edilmiş, seyirciye bu adamda bir olaylar var dedirtmiş bir mafya şoförü, kötülük yapan adamlar, çökertilmesi gereken bir örgüt. david cronenberg'i tanımayan biri pekala bu sıradan kadının gözünü karartıp, kendisinin ve tüm sevdiklerinin hayatını riske atmak pahasına mafyaya savaş açacağını, aslında iyi olan abinin de yardımıyla koca örgütü 150 küsür dakikalık bol koşmalı, bol aksiyon sahneli bir film ile çökerteceğini düşünebilir. ama gerçek hayatta işler böyle olmuyor. gerçek hayatta sıradan insanlar boylarını aşan tehlikeli işlere kalkışmıyor, iyi adamlarla kötü adamlar dövüşürken iyi adamlar da yara alıyor, hatta bazen sadece şans yanlarında olduğu için kavgadan galip çıkıyor. cronenberg sinemada insanlara görmek istediklerini değil, gerçekliği tüm çıplaklığı ile anlatmayı düstur edinmiş bir yönetmen. bu filmi ile de bunu ne kadar başarılı bir şekilde yaptığını bir kez daha göstermiş.
devamını gör...
ikinci dünya savaşı
atatürk kendisine adolf hitler tarafından gönderilen propoganda filmini bereberindekilerle izledikten sonra kendisine filmi nasıl bulduğunu soran kişilere şöyle cevap vermiştir.
“efendim, bu adam, filmde gördüğünüz gibi rol icabı bir hamle ile işe başladı. bugün almanya’nın bütün askerî gücü onun elinde. yarın harbe girişecektir. o ve onun mukallidi mussolini harbe hazırlıkla meşguller. evet, yakın bir gelecekte harbe dalacaklardır.”
“dalacaklardır, çünkü asker değillerdir, harp ne demek bilmezler. harp bir felakettir ve hele bu iki müttefik için mutlaka ölümdür. talih almanya’ya öyle bir toprak vermiştir ki, o, daima iki ateş arasında kalmaya mahkûmdur.”
“körü körüne hesapsız, kitapsız bir nefis itimadı, tamamen otomatik bir ordu sistemi, ilk hamlede korkunç bir kuvvet tesiri yapacak, fakat bir kere bir tarafı sakatlandı mı, tarumar olacak, o çalışkan millet yere serilecektir. ortada ne hitler, ne teşkilatı kalacaktır. mussolini’den hiç bahse hacet yoktur, o, efendisinin ortadan kalktığı gün yok olacaktır. ”
prof. ali canip yöntem’in yeni türk edebiyatı üzerine makaleleri, ss. 816 – 817.
“efendim, bu adam, filmde gördüğünüz gibi rol icabı bir hamle ile işe başladı. bugün almanya’nın bütün askerî gücü onun elinde. yarın harbe girişecektir. o ve onun mukallidi mussolini harbe hazırlıkla meşguller. evet, yakın bir gelecekte harbe dalacaklardır.”
“dalacaklardır, çünkü asker değillerdir, harp ne demek bilmezler. harp bir felakettir ve hele bu iki müttefik için mutlaka ölümdür. talih almanya’ya öyle bir toprak vermiştir ki, o, daima iki ateş arasında kalmaya mahkûmdur.”
“körü körüne hesapsız, kitapsız bir nefis itimadı, tamamen otomatik bir ordu sistemi, ilk hamlede korkunç bir kuvvet tesiri yapacak, fakat bir kere bir tarafı sakatlandı mı, tarumar olacak, o çalışkan millet yere serilecektir. ortada ne hitler, ne teşkilatı kalacaktır. mussolini’den hiç bahse hacet yoktur, o, efendisinin ortadan kalktığı gün yok olacaktır. ”
prof. ali canip yöntem’in yeni türk edebiyatı üzerine makaleleri, ss. 816 – 817.
devamını gör...
tanım da tanım ille de tanım ah tanım yok da tanım
arkadaş biri beni aydınlatsın üstüme toprak, tiner falan atsın. afedersiniz adam tanım diye s*çmık atmış, altına yeriyoruz az feyz alır diye belki moderatör geliyor siliyor neymiş tanım eksik. yahu siz bu adamlara müdahale etmiyorsunuz diye emek veriyoruz zaten ne troll sevdalısıymışsınız. ben sol tarafta s*çmık okumak için 3000 tanımlık emek vermiyorum buraya kusura bakmayın.
tanım: amatör moderasyona tanım da tanım.
zıplayan hoplayan yazarlara ithafen edit, ben bunu elli kere söyledim moderasyona don't panic. keyiften yazmıyoruz buraya.
tanım: amatör moderasyona tanım da tanım.
zıplayan hoplayan yazarlara ithafen edit, ben bunu elli kere söyledim moderasyona don't panic. keyiften yazmıyoruz buraya.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
şeker-sugar-zucker-saxar-sukker-sakar-sarkara
türkçe-ingilizce-almanca-rusça-arapça-farsça-sanskritçe
şimdi öncelikli olarak araplar, hintlilerden şekeri, farslar aracılığıyla alıyor. farslar sarkara'ya sakar diyor, araplar sakar'a sukker diyor, avrupaya italya üzerinden ticaretle zuccere diye gidiyor. almanlar zucker diyor, cermen dili olan ingilizler de sugar diyor. her yerde yaklaşık aynı isimle anılan bu madde, bağımlılık yapıyor, insan sağlığını olumsuz etkiliyor. tüketmeyelim, uzak duralım. evet. ama meyve yiyebilirsiniz şeker için.
ayrıca evet, mark zuckerberg'deki zucker bu zucker.
türkçe-ingilizce-almanca-rusça-arapça-farsça-sanskritçe
şimdi öncelikli olarak araplar, hintlilerden şekeri, farslar aracılığıyla alıyor. farslar sarkara'ya sakar diyor, araplar sakar'a sukker diyor, avrupaya italya üzerinden ticaretle zuccere diye gidiyor. almanlar zucker diyor, cermen dili olan ingilizler de sugar diyor. her yerde yaklaşık aynı isimle anılan bu madde, bağımlılık yapıyor, insan sağlığını olumsuz etkiliyor. tüketmeyelim, uzak duralım. evet. ama meyve yiyebilirsiniz şeker için.
ayrıca evet, mark zuckerberg'deki zucker bu zucker.
devamını gör...
cokacayipsey
benim gibi bilgisizin biriyle edebiyata dair sohbet ederek beni mutlu etmiş yazar.
devamını gör...
verrutol
içinde florourasil ve salisilik asit bulunduran bir çeşit siğil ve nasır ilacı.
devamını gör...
kadın olduğu için bir yazara artı oy vermek
sözlükteki bazı varoş erkeklerin çok sık yaptığı eylemdir. kadın uykum var diye entry girmiş 10 beğeni almış. biz burada 10 satır tanım giriyoruz okuyan yok.
devamını gör...
hayatın anlamı
dolu dolu yasamakta gizli sanirim. sevmekte, sevilmekte, icindeki iyiligi gelistirmekte hatta bulastirmakta...bol bol okumakta, kendini gelistirmekte, farkli pecerelerden hayata bakmakta, uzun yolculuklar yapmakta, guzel yerler gormekte, farkli insanlarla tanismakta, farkli kulturleri tanimakta...bir de kahve icmekte, bir bitki yetistirmekte,bir cocugu sevindirmekte, bir hayvanin sevdigi olmakta, bir de guzel manzarayi izlemekte hatta ve hatta sukretmekte...insana iyi gelen neler varsa butun anlamlar onlarda...
devamını gör...
günün sözü
kötü günülerin geçtiğini gördün,
her şeyin geçici olduğunu gördün,
yapamam dediklerini yaptın,
atlatamam dediklerini atlattın,
bittin zannettiğinde yeniden başladın
hiçbir şey gözünü korkutmasın!!!
her şey eskisinden daha güzel olacak...
_a.erel_
her şeyin geçici olduğunu gördün,
yapamam dediklerini yaptın,
atlatamam dediklerini atlattın,
bittin zannettiğinde yeniden başladın
hiçbir şey gözünü korkutmasın!!!
her şey eskisinden daha güzel olacak...
_a.erel_
devamını gör...
entry girmesi beklenen yazar
hiç kimse.
devamını gör...
evlenen arkadaşa söylenecek tek cümle
boşanma dilekçen benden
devamını gör...
hamileye yer vermek
aslinda kalabalik toplu tasima araclarinda kendim hamile kadinlara ve kucuk cocuklara oncelik veriyorum. cunku cocuklar boylari sebebiyle kucuk kalip, kalabalikta ezilmeleri, hic olmadi korkmalarina sebep olabiliyor. yabanci insanin kucagina oturmasini da dogru bulmuyorum, cocuk yabancilarin kucaginda oturmayi normal gormemeli.
ve hamile kadinlar, bu donemle vucut isilari normalden daha yuksek oldugu icin kalabalikta bayginlik gecirebilirler veya karinlari kalabalikta sikisabilir. bos otobus dahi olsa, cok ayakta durunca ayaklara su toplanip, hamileliginin cok zor gecmesi de ihtimaller dahilinde.
ve hamile kadinlar, bu donemle vucut isilari normalden daha yuksek oldugu icin kalabalikta bayginlik gecirebilirler veya karinlari kalabalikta sikisabilir. bos otobus dahi olsa, cok ayakta durunca ayaklara su toplanip, hamileliginin cok zor gecmesi de ihtimaller dahilinde.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
ruh haline uygun müzik bulamamak
devamını gör...
insanın kahpesi
1940 kuşağı - acılı kuşak* veya fedailer mangası*- toplumcu şairlerinden hasan izzettin dinamo'nun kavga şiirleri isimli şiir derlemesinin oldukça güzel bir şiiri. onun talihsiz yaşamına biraz göz atmak yetecektir şüphesiz bu şiiri daha net kavrayabilmek için ama daha kötüsü dönüp insanlara bakmak da yeterli olacaktır. ne yazık, ne yazarlığının ne şairliğinin kıymeti pek bilinmiştir zaten. şiirlerinde nazım'ın, mayakovski'nin, shelley'nin ve hatta bazen vergilius maro'nun bile izlerine rastlamak mümkün. ben hasan izzettin dinamo'yu kurtuluş savaşı yıllarını büyük bir ustalıkla anlattığı ve toplamda 15 cilt olan( kutsal isyan 8, kutsal barış 7 ciltten oluşmaktadır ki günümüzde 5-4 olarak 9 cilt halinde de yeni baskısını bulmak mümkün) kutsal isyan ve kutsal barış ile tanıdım, sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten bu yüzden şaşırıyorum sanırım kıymetinin bilinmemesine çünkü bu dili bilmesem onu okumak için şüphesiz öğrenirdim. türk edebiyatı'nın unutulmuş bahtsız şairi insanın kahpesi şiirinde şöyle buyuruyor:
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
devamını gör...